HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

CUMA NAMAZI SAATLERİ 3 KASIM 2023! Diyanet'e göre cuma namazı saat kaçta, ne zaman kılınacak? İstanbul, Ankara, İzmir ve il il cuma vakitleri!

Cuma namazı saatleri İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyükşehirlerde yaşayan vatandaşlar başta olmak üzere birçok kişi tarafından merak konusu oldu. Birçok kişi arama motorlarında konuya dair araştırma yapıyor. Bugün birçok kişi camilere gidecek. Eller semaya kalkacak, dualar edilecek. Peki, cuma namazı saat kaçta kılınacak? İşte, İstanbul, Ankara, İzmir il il dahil 3 Kasım 2023 cuma namazı saatleri...

CUMA NAMAZI SAATLERİ 3 KASIM 2023! Diyanet'e göre cuma namazı saat kaçta, ne zaman kılınacak? İstanbul, Ankara, İzmir ve il il cuma vakitleri!

Cuma namazı saatleri 3 Kasım 2023 Cuma gününün en çok araştırılan konu başlıkları arasında yer alıyor. Öte yandan Diyanet cuma hutbesi konusu "Zulme rıza göstermek zulümdür" olarak belirledi. İstanbul, Ankara, İzmir il il cuma namazı saatlerine haberimizden ulaşabilirsiniz. İşte 3 Kasım 2023 cuma namazı saatleri ve detaylar...

n2

CUMA NAMAZI SAAT KAÇTA? 3 KASIM 2023

Cuma namazı saatleri Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından paylaşıldı.

İstanbul, Ankara, İzmir ve diğer tüm illerde ibadet görevini yerine getirecek olanlar internette konuya ilişkin araştırma yapıyor. İşte cuma namazı saatleri...

n3

Diyanet'in yaptığı açıklamaya göre bugün cuma namazı İstanbul'da 12:53'te, Ankara'da 12:37, İzmir'de 13.00'te kılınacak.

n4

3 KASIM 2023 CUMA VAKTİ NE ZAMAN?

Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yayımlanan illere göre 81 ilin cuma namazı saatleri için aşağıdaki bağlantıya tıklayın:

81 İL İÇİN CUMA NAMAZI SAATLERİ

CUMA HUTBESİ KONUSU (3 KASIM 2023)

Cuma hutbesi konusu açıklandı.

3 Kasım 2023 cuma hutbesi konusu "Zulme rıza göstermek zulümdür" olarak belirlendi.

İşte cuma hutbesi:

"Muhterem Müslümanlar!
Bugün, fert, toplum ve insanlık olarak ağır bir imtihandan geçiyoruz. Hak, hukuk, ahlak, vicdan ve merhamet gibi insanı insan yapan değerler; işgalci zalimler ve destekçileri tarafından ayaklar altına alınmaktadır. Filistinli kardeşlerimiz yaklaşık bir asırdır kendi vatanlarında baskı, esaret ve zulüm altında yaşamaya mahkûm edilmiştir. Bugün de Gazze’de kadın, çocuk, yaşlı demeden dünyanın gözü önünde büyük bir soykırım gerçekleştirilmektedir.

Aziz Müminler!
Eşi görülmemiş bu soykırımı gerçekleştiren gözü dönmüş caniler, cesaretlerini ümmet-i Muhammed’in suskunluğundan ve dağınıklığından almaktadır. Oysa yüce dinimiz İslam, bizleri vahdete çağırmaktadır. Birlik olmaya, birlikte hareket etmeye davet etmektedir. Sadece dualarımızı değil, bilgimizi, gücümüzü, maddi ve manevi imkânlarımızı birleştirmemizi istemektedir. İstiklal Şairimiz bu hususu ne de güzel ifade etmektedir:

Girmeden tefrika bir millete, düşman giremez,

Toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez.

Ey İnsanlar!
Yaşanan bu vahşet, sadece Müslümanların değil bütün insanlığın ortak sorunudur. Dünyanın gözü önünde gerçekleştirilen cinayetlere seyirci kalmak hatta destek olmak, bütün insanlığın ayıbıdır. Zira kendilerini diğer insanlardan üstün tutan, yeryüzünü özel mülkleri gören zalimler, sadece Müslümanların değil, bütün insanlığın geleceğine kastetmektedir. Ülkemiz, dinimiz, dilimiz, ırkımız ne olursa olsun böyle bir katliama karşı çıkmak insan olmanın gereğidir.

Zulüm nerede işlenirse işlensin zalime dur demek insan olarak hepimizin mesuliyetidir. Çünkü zulme rıza göstermek de zulümdür.

Kıymetli Kardeşlerim!
Hutbeme başlarken okuduğum ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyurmaktadır: “İçinizden sadece zulmedenlere dokunmakla kalmayacak olan bir musibetten sakının ve bilin ki Allah’ın cezası çok şiddetlidir.”[1] Hadis-i şerifte ise Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) şöyle buyurmaktadır: “İnsanlar zalimin zulmünü görür de ona engel olmazsa, Allah’ın onları genel bir azaba uğratması kaçınılmazdır.”[2]

Bu ayet ve hadisten anlamaktayız ki; masum canlara kıyan katillerin zulmüne karşı durmazsak ateş tüm dünyayı saracak, kimse güvende olmayacaktır. Çocukların bombalar altındaki çığlıklarını duymazsak herkesin canı yanacaktır. Unutmayalım ki herkesin, her zaman kötülüğe engel olmak için yapabileceği bir şeyler mutlaka vardır. Zulme engel, mazluma umut olmak için caydırıcı rol üstlenelim; elimizle, dilimizle ve kalbimizle ne gerekiyorsa yapalım. Nitekim Peygamber Efendimiz (s.a.s) bir hadislerinde şöyle buyurmaktadır: “Kim bir kötülük ve haksızlık görürse onu eliyle düzeltsin; eğer buna gücü yetmiyorsa diliyle düzeltsin; buna da gücü yetmezse kalbiyle buğzetsin...”[3]

Aziz Müslümanlar!
Kadın erkek, genç yaşlı her birimiz dünyadaki tüm zulümlerin son bulması için sorumluluklarımızı yerine getirelim. Hz. İbrahim’in ateşini söndürmeye giden karınca misali hakkın yanında, bâtılın karşısında yer almaya devam edelim. Bizler inanıyoruz ki bu zor günler elbet sona erecektir. Zalimlerin zulmü mutlaka bitecek, mazlumların yüzü gülecek, zafer inananların olacaktır. Mazlumların umudu olan aziz milletimiz, ümmet bilinciyle dünyamızı yeniden barış yurdu haline getirecektir.

Hutbemi bir ayet-i kerime ile bitiriyorum: رَبَّنَٓا اَفْرِغْ عَلَيْنَا صَبْراً وَثَبِّتْ اَقْدَامَنَا وَانْصُرْنَا عَلَى الْقَوْمِ الْكَافِر۪ينَۜ “Rabbimiz! Bize sabır ve dayanma gücü ver. Ayaklarımızı senin yolunda sabit kıl. Kâfirlere karşı bize yardım eyle.”[4]

Mynet Youtube


En Çok Aranan Haberler