BİZE ULAŞIN
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'da Global Girişimcilik Kongresi'nde açıklamalarda bulundu.
Erdoğan'ın açıklamaları:
Örneklemede ilk 10'a giren yatırımlar var. Bunlardan en önemlisi bu yıl açılışını yapacağımız havalimanımız. Dünyanın 1 numarası veya 2 numarası olacak. Geçtiğimiz yıl elde ettiğimiz yüzde 7,4 büyüme oranı ile G-20'de 1. sırada yer aldık. Türkiye, geçmişte G-20 ülkeleri arasında yer alan bir ülke değildi. AB ortalamasının yüzde 2,4 olduğu dikkate alındığında Türkiye'nin başarısı daha da iyi anlaşılacaktır. Burada güven var, burada istikrar var. Bu olmamış olsa küresel semayenin de Türkiye'ye girmesi mümkün değil. Şimdi küresel sermaye de buraya giriyor. Bu bir başka önemli gelişmeyi de sağlıyor. Kendi girişimcimiz 3. dünya ülkelerinde, onlar da kendilerine ayrıca pazar bulma imkanını yakalıyor.
"TURİZMDE 36 MİLYONU YAKALAYABİLİRİZ"
Bu ara turizmde sıkıntılar yaşadık ama onları da aştık, aşıyoruz. Daha iyi olacak. Bu yıl turizmde beklentimiz çok yüksek. 36 milyonu filan yakalayabiliriz. Başka yorumlar da geliyor, 40 olabilir falan diye. Biz şu anda 46 milyona odaklandık. Ama gökten en yağar ki yer kabul etmez.
Bütün ailelere en az 3 çocuk istiyorum, ülke için. Genç ve dinamik bir nüfusa ihtiyacımız var. Dünya yaşlanıyor. Yaşlı bir nüfusla bir yere varmak mümkün değil. İnsan varsa semaye var, yatırım var. İnsandan çekinmeyelim. Uluslararası camiaya da mesajımı vermiş oluyorum.
"ALTININ AYARI HİÇBİR ŞEYE BENZEMEZ"
Siz belli bir borç verdiniz. Taksitleri alıyor musunuz? Zaman zaman hesapları kontrol ediyor musunuz? Bu en doğal hakkınız. Ama bu ülkenin Başbakanı benim dedim. Şimdi IMF'nin ruhunda vesayetçilik var. Dünyanın zavallı o garip ülkelerinin birçoğu bunların bu vesayetçilik anlayışından bugüne kadar kurtulamadıkları için onları inim inim inletiyorlar. Biz 2013'te borcumuzu ödedik, ondan sonra 5 milyar avro borç istediler. Verelim mi? Verelim. Borcumuzu ödedik anlaşmayı sonlandırdık. Dedim, neden bu borçlandırmalarını dolardan yapıyoruz. Ben diyorum ki altınla olsun. Altının ayarı hiçbir şeye benzemez. Dolarla sürekli olarak dünya bir kur baskısı altında kalıyor. Bizim devletleri ve milletleri bu baskıdan kurtarmamız lazım.
"OLMAZ OLSUN BÖYLE BARIŞ"
Şu anda Suriye'de yaşananlar... Neyse izah edeceğiz? Suriye'de 7 yıldır bir süreç var. Bu 7 yıllık süreç içinde bu emperyal güçler acaba Suriye'den ne kadar insanı kendi ülkelerine çekip aldılar? Almadılar. Türkiye, onlara misafirperverliğini gösteriyor. Onlar geldiler, kimyasal silah dediler vurdular. O çocuklar bize geliyor. Ne halde olduğunu ben görüyorum. Ama diğerleri bunu görmüyor. Tutturdukları tek şey var. Kimyasal silah kullandıkları için vurduk. Konvansiyonel silahları niye değerlendirmiyorsunuz? Konvansiyonel silahlarla ölenleri bir kenara koy, sadece kimyasal silahla öldürülenlere bak. Böyle adalet olur mu? Biz diyoruz ki gelin bu dünyada yeni bir barışın temelini atalım ve böyle rastgele bu ülkelere bombaları yağdırmayalım. Bunun bedelini çıkarttığınız zaman bu kadar büyük rakamların kullanıldığı bir dünya reva mı? Lafa geldiği zaman barış. Nasıl barış? Gel vur ondan sonra barış de, olmaz olsun böyle barış. Biz o sabileri evimizde misafir etmeye devam edeceğiz. Birçok tekliflerimiz oldu. Onlara yeni şehirler kuralım, güvenli bölgeler oluşturalım. Bunlara da hiçbir zaman olumlu yaklaşmadılar. Bu insanları oralarda kuracağımız yeni şehirlerde iskan edelim. Yanaşmadılar. Ama bombaya gelince, bombalar yağıyor.
Bush, ilk Irak'a vurdukları zaman onunla vurdular. Sonra Obama. Tecrübe kitabımız oluşuyor, bu iş bittikten sonra kaleme alacağız. Gerçekleri tecrübe edilmiş olarak ortaya koyacağız. Avrupa'nın mülteci göçü karşısında yaşadığı panik ve aldığı insanlık dışı önlemleri unutamayız. İlk vurdukları yer biz oluyoruz, kimse bize sus diyemez. 12 bin kilometre mesafeden buraya niye geliyor, Avrupa'dan niye geliyor?
"BÖLGEDEKİ BARIŞ OPERASYONLARINI SÜRDÜRECEĞİZ"
Yaptığımız operasyonların iki amacı vardır, ülkemize tehditleri ortadan kaldırmak ve mülteciler için Suriye'de yaşanabilir bir bölge oluşturmak. Biz hem kendimizin hem Suriye halkının hem de tüm dünyanın güvenliği için bölgedeki barış operasyonlarını sürdüreceğiz.
Türkiye olarak her siyasi ve ekonomik atılımın ardından bize de benzer çelmeler taktılar. SİHA istedik, İHA istedik, bize batı hep şunu söyledi, "Kongreden izin çıkmıyor". İstediğiniz yere istediğiniz izni çıkarıyorsunuz. Ve bu tür komşular bizi mülk sahibi yaptı. İnanıyorum ki Ali Sabancı artık Pegasus'unu yurt dışından almayacak, biz bunu üretir hale geliriz. Bunun adımlarını atmamız lazım. 5 girişimcimizle yüzde yüz yerli otomobilimizi kendimiz üreteceğiz. Ben tüm girişimcilerimize İstanbul, Ankara, Ali Bey'in işaret ettiği nokta çok önemli, İstanbul bizim için en önemli merkezi. Dünyada en önemli merkezlerinden bir tanesi. Bunların hepsi değerlendirmeye, takdire şayan tavsiyelerdir. Bunları da biz değerlendireceğiz.
