LEFKOŞA (İHA) - KKTC Başbakanı Mehmet Ali Talat, referandum sonuçlarının ortaya çıkmasının ardından Kıbrıs Türk tarafının izolasyonuna son verecek diplomatik atakta bulunulacağını açıkladı.
Referandumda ortaya çıkan sonuçların ardından Kıbrıs Türk tarafının cezalandırılamayacağının altını çizen Talat, Türk tarafının yapacağı diplomatik atağın hangi noktalarda olacağının değerlendirildiğini kaydetti.
Özel bir televizyonda referandum sonuçları ve hükümetin durumuna ilişkin soruları yanıtlayan Talat, yarın gideceği Brüksel'de katılacağı toplantılarda referandumdan çıkan sonucu değerlendireceklerini söyledi. Toplantıya, Kıbrıs Avrupa Birliği Karma Parlamento Heyeti Başkanı'nın da katılacağını ifade eden Talat, toplantı davetini referandum tarihinden bir gün önce aldığını ve referandumdan olumsuz bir sonuç çıkacağının düşünülerek yapıldığını kaydetti.
Avrupa Birliği Savunma ve Güvenlik Komitesi'nin yapılacak toplantıların ardından Avrupa Birliği parlamentosuna yönelik bir tavsiye kararı üreteceğini ve bunun etkisini de dikkate alarak toplantıya büyük önem verdiklerinin altını çizen Başbakan Talat, Birleşmiş Milletler ile de daha önce uyum konusunda başlatılan çalışmalar bulunduğunu, bunların da Brüksel'de değerlendirileceğini ve bu çalışmaların da sürdürülmesi için girişimlerine devam edeceklerini belirtti.
"TÜRKİYE'YE BAĞLANMA ANLAYIŞI TARİHE MAL OLDU"
"Diplomatik atağın neleri kapsadığına, Türkiye'ye bağlanmanın gündeme gelip gelmeyeceğine" ilişkin bir soruyu yanıtlayan Başbakan Mehmet Ali Talat, Türkiye'ye bağlanma politikalarının dünya gerçeklerine uymadığını, bunun olamayacağının ortaya çıktığını belirterek "Bu anlayış tarihe mal oldu" dedi.
KKTC'nin tanınmasının Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından şiddetle yasaklandığına da dikkati çeken Talat, bunun dünya ile uyumlu bir adım olup olmadığının da ayrıca değerlendirilmesi gerektiğine işaret etti. Başbakan Talat, bunların yerine Kıbrıs Türklerinin izolasyondan kurtulması vizyonunu ile çözüm ve Avrupa Birliği'ne bütünleşme isteğini ön plana çıkarmanın daha doğru olacağı inancı içerisinde olduğunu ifade ederek, geri tepebilecek ve yakalanan ivmenin yitirilmesine yol açacak politikalar yerine, kabul edilebilir ve Avrupa Birliği değerleriyle uyumlu politikaların gündeme getirilmesinin doğru olacağını kaydetti.
Talat, referandum ile ortaya çıkan olumlu sonucu daha önceden de sağlamanın mümkün olduğunu, ancak bunun istenmediğini savunarak, cumhurbaşkanını da bu nedenle istifaya çağırdığını söyledi.
Cumhurbaşkanı Denktaş'ın Kıbrıs Türk halkını temsil etmediğinin artık her bakımdan kanıtlandığını ileri süren Başbakan Talat, bu nedenle Denktaş'ın bir kenarda durması ve bundan sonra yapılacak diplomatik atağı hükümetin yürütmesi gerektiğini kaydetti.
Gelinen sürecin Türkiye ile işbirliği içerisinde götürüldüğünü belirten Talat, Kıbrıs Türk halkının 40 yıldan sonra ilk kez önemli bir öncülük alarak, dünyada onay ve destek gördüğünü ifade etti.
Başbakan Talat, referandum sonuçları açıklanmasının hemen öncesi ve sonrasında Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ile Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül ile görüş alış verişinde bulunarak durum değerlendirmesi yaptığını anlattı ve Kıbrıs Türkü'nün izolasyondan kurtulması için atılacak adımlarla ilgili olarak önümüzdeki günlerde birlikte bir istişarede bulunmayı beklediğini söyledi. "Bunun avantajını kullanmamız ve diplomatik bir atak başlatmamız gerekiyor" diyen Talat, ancak bu atak içerisinde "Cumhurbaşkanı Denktaş gibi çözümsüzlük yanlısı olduğu ve çözümsüzlüğü savunduğu belli olan birisinin" baş rol oynayamayacağını söyledi.
"HİÇBİR ŞEY ÇÖZÜMÜN YERİNİ TUTAMAZ"
Hiçbir şeyin çözümün yerini tutamayacağının altını çizen Talat, büyük bir avantaj elde edildiğini ve bundan yararlanarak günlük yaşamdaki diğer bazı unsurların iyileştirilebileceğini, ancak bunun çözümün yerini tutamayacağını söyledi. "Biz evet diyerek sözümüzü tuttuk. Şimdi uluslararası topluma ve Avrupa Birliği'ne görev düşüyor" ifadelerini kullanan Talat, Rum tarafından çıkan hayır sonucuyla ilgili "Rumlar Türklerle yaşamak istemiyor" yönündeki yorum için erken olduğunu söyledi.
Referandumun yenilenmesi gibi bir tutum içinde olmadıklarını belirten Talat, "Biz görevimiz yaptık. Referandumda evet dedik. Dolayısıyla referandumun veya başka herhangi bir adımın atılıp atılmayacağı uluslar arası toplumun ve Rum tarafının işidir. Bir daha düşünsünler ve bize öneride bulunsunlar. Aynı şeyi kaç kez tekrarlayacağız?" diye konuştu.
Başbakan Talat, yaşanan son gelişmelerin ardından, Rum tarafının 1 Mayıs'ta AB'ye üyeliğinin zorluklar yaşayacağını da ifade ederek, gerekli hazırlıkları yapmakta olduklarını ve sonraki sürecin de Rumlar için zor olacağını kaydetti. Bunun uyumu sağlanmış bir hükümetle mümkün olabileceğine işaret eden Başbakan Talat şöyle devam etti:
"Bu konuyu hükümette henüz değerlendirmedik. Önce parti olarak değerlendiriyoruz. Hükümet ortağımız da mutlaka parti olarak değerlendirecek. Bütün bunlar sonucunda da bir araya gelip genel bir değerlendirme yapacağız. Hükümetimizin nasıl devam edeceğini, hangi zeminler üzerinde devam edeceğini değerlendireceğiz, konuşacağız ve bu süreci hep beraber götüreceğiz."
Demokrat Parti (DP) tabanının en fazla yüzde 60'lık bir kesiminin "hayır" dediğini, geriye kalan kısmının ise "evet"i desteklediğini söyleyen Talat, DP ve Genel Başkanı Serdar Denktaş'ın özellikle son 3 ay içerisinde sürece son derece olumlu katkılar koyduğunu ifade etti.
Serdar Denktaş ve partisini tamamen "hayır" cephesi içerisinde görmenin yanlış olduğunu kaydeden Talat, hükümet krizi olabileceğini, ancak bunun nedeninin DP'nin hayır demesi değil, parti içinde yaşanan bazı sorunlardan kaynaklanabileceğini kaydetti.
Mecliste son derece sınırlı ve zayıf olarak nitelendirilebilecek bir çoğunlukları olduğuna işaret eden Başbakan Mehmet Ali Talat, hükümetin zorda kalabileceği gelişmelerin her an için mümkün olduğunu dile getirdi. Talat, DP'de bugün söz konusu olan iki milletvekilinin uzaklaştırılması durumunun gerçekleşmesi ihtimalini göz önünde bulundurarak, hükümette herhangi bir krizin yaşanmayacağını söylemesinin mümkün olmadığını belirtti.
Bu aşamada erken seçimin gündeme gelmesinin Kıbrıs Türk tarafının diplomatik atağını zorlayacağını da kaydeden Talat, "Erken seçimden kaçmayız. Gündeme gelmesi halinde destekleriz. Ancak tek kaygımız bu aşamada başlatacağımız diplomatik atağın bundan zarar görmesidir" şeklinde konuştu.
Talat, Cumhurbaşkanı Denktaş'ın istifa etmesi halinde erken seçimin gündeme getirilebileceğini de sözlerine ekledi.