BİZE ULAŞIN
Cilt kararması sorununu yaşayan kişiler genellikle bölgeyi kapatma eğilimindedir. Koltuk altı,
genital bölge gibi sürekli tıraş halinde olan ve kapalı kalan bölgelerde bu tür sorunların
yaşanması gayet normaldir. Cinsiyet fark etmeksizin herkes de görülebilir, daha çok yaz
aylarında iyice belli olur.
Özellikle kadınlar estetik görünümünü etkilediği düşüncesi ile bu durumu daha çok kafasına
takar. Yaz aylarında kıyafet seçimini bile etkileyen bu durumun çözülmesi oldukça önemlidir.
İşte size birkaç tarif.
* Dirsek kararmasına karbonat kürü
Karbonat cildinize temizleyici etki gösterir ve cildin rengini açar. Bir çorba kaşığı karbonatı süt ile karıştırın. Hamur kıvamında bir karışım elde edeceksiniz bu karışımı dizlere ve dirseklere dairesel hareketlerle uygulayın. İki günde bir bu işlemi tekrar edebilirsiniz. Renk değişikliği görülene dek bu sürece devam edebilirsiniz.
* Zerdeçal, bal ve süt maskesi
Zerdeçalın ağartıcı etkisinin yanında antiseptik etkisi de bulunur. Bal ise cildi nemlendirir. İkisi
ise bir araya geldiğinde cilt kararmaları için oldukça etkili bir yönteme dönüşür.
Zerdeçal ile sütü karıştırın, daha pürüzsüz bir hamur haline getirmek için içine bal ilave edin.
Dirsek ve dizlerde oluşan kararmaların üzerine masaj yaparak sürün ve en az 20 dakika
kadar bekletin. Islak elinizle maskeyi sürdükten sonra 2 dakika boyunca cildinizi ovun. Daha
sonra su ile yıkayın.
* Şeker ve zeytinyağı kürü
Şeker cildinizin pul pul dökülmesine yardımcı olurken zeytinyağı ise cildinizi nemlendirirken
tahriş olmasını engeller. Zeytinyağı ve şekeri karıştırarak hamur haline getirin. Karışımı dirsek ve dizlere masaj yaparak
uygulayın. 5 dakika kadar ciltte bekletin. Ardından cildinizi sabun ve su ile yıkayın.
* Limon ve bal maskesi
Limon doğal bir beyazlatıcıdır ve bal ise cildinizi yumuşatır. Haftada en az üç kez
uygulayabilirsiniz.
Limon suyu ve balı karıştırın. Kararan bölgelerinize (koltuk altı, diz, dirsek, bikini bölgesi) masaj yaparak sürün ve en az 20 dakika
kadar bekletin. Maske kuruduğunda su ile durulayın.
