İZMİR (İHA) - Sıklığı tüm dünyada hergün artış göstermekte olan obezitenin önemli bir sağlık sorunu olduğunu belirten Ege Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu İç Hastalıkları Hemşireliği Anabilim Dalı Başkanı Prof.Dr.Çiçek Fadıloğlu, "Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre dünyada 400 milyonun üzerinde obez ve 1.6 milyar civarında hafif şişman birey bulunmaktadır. 2015 yılında bu oranın sırasıyla 700 milyon ve 2.3 milyar olacağı düşünülmektedir" dedi.
Obezitenin giderek artmasının "obezite salgını" olarak adlandırıldığını kaydeden Prof.Dr.Fadıloğlu, "Dünyada en yüksek obezite sıklığı Amerika Birleşik Devletleri'ndedir. ABD'de bu oran 20 yaş ve üstü bireylerde yüzde 55'e ulaşmıştır. Rusya'da erişkinlerin yüzde 54'ü, Brezilya'da yüzde 36'sı, Malezya'da yüzde 27'si fazla kiloludur. Ülkemizde yapılan bir araştırmaya göre obezite sıklığı yüzde 22.3 olarak bulunmuştur. Kadınların yüzde 25.6'sı, erkeklerin yüzde 12.9'u şişman olarak nitelendirilmiştir" diye konuştu. Obezitenin genetik ve çevresel faktörlerin etkileşimi sonucu ortaya çıkan, tüm dünyada sıklığı giderek artan ve yaşam kalitesini azaltan bir hastalık olduğunu kaydeden Prof.Dr.Fadıloğlu, "Obezite vücudun yağ kütlesinin yağsız kütleye oranının aşırı artması sonucu, boy uzunluğuna göre vücut ağırlığının arzu edilen düzeyin üstüne çıkmasıdır" dedi.
Oldukça önemli bir halk sağlığı sorunu haline gelen obezitenin daha önceleri sağlıklı olmanın göstergesi olarak algılanmakta iken, günümüzde beraberinde kişiye yüklediği ek hastalıklar ve toplumsal problemler nedeniyle kronik ve ölüme sebebiyet veren hastalık olarak kabul edildiğini açıklayan Prof.Dr.Fadıloğlu, "Şişmanlık orta yaşın sorunu gibi görünüyorsa da, yaşamın herhangi bir döneminde ortaya çıkabilmekte ve bebeklik çağında görülen şişmanlığın yetişkinlikte şişmanlık gelişim riskini arttırdığı bilinmektedir. Bugün erişkin şişmanların yüzde 30'unun 18 yaştan önce şişman olan çocuklardan oluştuğu bilinmektedir. İlkokul döneminde şişman olanların yüzde 25'i, yetişkin çağında şişman olanların ise yüzde 70'i erişkin yaşlarda da şişman kalmaktadır" diye konuştu. Şişmanlığın kadınlarda daha sık görüldüğünün altını çizen Prof.Dr.Fadıloğlu, "Şişmanlık sosyokültürel düzeyi düşük kadınlarda, sosyokültürel düzeyi yüksek olanlardan daha yüksek oranda görülürken, erkeklerde bunun tersi sözkonusu olmaktadır.