HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Hepatit C : Nedenleri, Belirtileri, Tedavisi

Tüm dünyada her sene 1 milyondan fazla kişinin ölümüne sebep olan hepatit türü hastalıklar, tıp dünyasını meşgul eden en önemli sağlık sorunlarının başında yer alıyor.

Hepatit C : Nedenleri, Belirtileri, Tedavisi

Tüm dünyada her sene 1 milyondan fazla kişinin ölümüne sebep olan hepatit türü hastalıklar, tıp dünyasını meşgul eden en önemli sağlık sorunlarının başında yer alıyor. Birbirinden farklı virüslerin sebep olduğu hepatitler aynı zamanda farklı çevresel faktörlere bağlı olarak da ortaya çıkar. En sık rastlanan ve dolayısıyla en çok bilinen hepatit çeşitleri, her biri başka bir virüs tarafından enfekte edilen; hepatit A (HAV), hepatit B (HBV), hepatit C (HCV) ve hepatit D (HDV)'dir.

Artık bu haberi dinlemek de mümkün. Şimdi uygulamayı indir!

Hepatit C Nedir?

Hepatit C virüsünün (HCV) sebep olduğu, iltihaplı karaciğer enfeksiyonudur. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de hepatit B ile birlikte, çok ciddi bir sağlık sorunu oluşturur. Virüs vücuda girdikten sonra sessiz sedasız varlığını sürdürür. Bu sırada vücudun bağışıklık sistemi başarılı olur ve virüsü yenerse, yine sessiz sedasız vücudu terk eder. Bu durumda hastalık akut yani gelip geçicidir, kişi çoğu zaman hastalığın farkına bile varmaz. Fakat özellikle HCV, kronikleşmeye meyillidir. 6 aydan fazla vücutta kalan HCV kronik kabul edilir. Hepatit C bulaşıcı bir hastalıktır. Virüsü uzun süre vücudunda taşıyan kişiler, hastalık belirtileri göstermeseler bile taşıyıcıdırlar ve hastalığı bulaştırabilirler.

Diğer hepatit hastalıklarında olduğu gibi, aşırı alkol tüketimi ya da uzun süre kullanılan bazı ilaçlar HCV'ye sebep olabilir. Aslında hastalığın sebebi bir virüstür ama ilerlemesinin, kalıcı olmasının ve ağır bir tabloyla sonlanmasının sebebi, bağışıklık sisteminin düşük direncidir. Uzun süre vücutta kalan HCV virüsü zaman içinde siroz hastalığına sebep olabilir. Bu da karaciğerin geri döndürülemez şekilde hasar görmesi anlamına gelir.

Varlığı insanlık tarihi kadar eski olan hepatit hastalığının, farklı virüslerden kaynaklanan çeşitlerinin olduğu ancak 1960'lardan itibaren keşfedilmiştir. Bugün bazıları için koruyucu aşılar geliştirilmiş olmasıyla birlikte henüz aşısı olmayan HCV gibi bazı türleri ise hala toplum için ciddiyetini koruyor. Kronik hale geldikten sonra tedavisi mümkün olmayan, ancak ilerlemesi kontrol altına alınabilen HCV, toplumun hastalık hakkında yeterince bilgi sahibi olmasıyla önlenebilir.

HCV etkili şekilde tedavi edilmezse, karaciğerde sertleşme, büzüşme ile karakterize olan siroz hastalığına sebep olabilir. Bilim insanları dünyadaki HCV taşıyıcılarının sayısının tahminen 170 milyon olduğunu, ülkemizde ise 7 milyon taşıyıcı olduğunu söylüyor. Bir şekilde vücuduna Hepatit C virüsü alan kişilerin yaklaşık % 20'si 6 ay içinde tamamen iyileşirler. Geri kalan %80'de ise sonunda kansere de dönüşebilecek olan siroz gelişir.

Kronik HCV hastalığında ilerleyen zamanla birlikte kanser oluşumu her zaman için mümkündür. Özellikle alkol alan erkek ve yaşlı hastalarda bu ihtimal çok daha yüksektir.

Hepatit Çeşitleri Nelerdir?

  • Hepatit A: Anneden bebeğe geçmez ve kronikleşmez. Aşısı vardır. Yiyecek ve içeceklerden ve cinsel yolla bulaşır. Çocuklarda yetişkinlere nazaran çok daha hafif belirtilerle seyreder. Çoğunlukla hastalık belirti vermeden 6 ay içinde kendiliğinden iyileşir. Fakat yaşlılarda daha tehlikeli sonuçlara sebep olabilir.
  • Hepatit B : Aşısı vardır. Anneden bebeğe geçebilir. Hepatit D virüsüyle birlikte bulunur.
  • Hepatit D: Doğum sırasında anneden bebeğe geçebilir.
  • Hepatit E: Hamile kadınlarda sık rastlanır. Pis sulardan ve ağız yoluyla bulaşır.

Hepatit C Hastalığının Nedenleri Nelerdir?

HCV, virüsü taşıyan kişinin kanının, sağlıklı kişinin kanına temas ederek vücuduna girmesiyle bulaşır. Normal şartlarda oldukça güç olan bu şekilde bir bulaşma, bazı durumlarda kaçınılmaz olabilir. Hepatit C nasıl bulaşır sorusuna cevap olarak şu yollar gösterilebilir;

1. Enjektör yoluyla bulaşma

sağlıklı enjektör

Uyuşturucu bağımlıları ve sağlık sektöründe çalışanlar bu tehlikeyle her zaman karşı karşıya kalırlar. Damar içi (intervenöz) uyuşturucu kullanan bağımlıların ortak enjektör kullanımları ya da hemşirelerin hastaya iğne yaparken enjektörü yanlışlıkla kendilerine batırmalarıyla hepatit C virüsü almaları olasıdır.

2. Cinsel yolla bulaşma

prezervatif cinsel yolla bulaşan hastalıkları önler

Hastalığın cinsel yolla bulaşma riski son derece düşüktür. Ancak çok eşli cinsel ilişkilerde, bu yolla bulaşan başka hastalıkların mevcudiyetinde ve eşlerden birinin HIV (AIDS) taşıyıcısı olması halinde risk yüksektir. Sadece kanın kana temasıyla bulaştığı bilinen HCV, vücut sıvılarıyla bulaşmaz. Öte yandan korunmasız, çok eşli cinsel ilişkilerde ve özellikle eşcinsel ilişkilerde bulaşıcılık riskinin arttığı görülür. Tek eşli ve heteroseksüel ilişkilerde rastlanmayan bu artışın, farklı cinsel ilişki tercihlerinden ve bu ilişki sırasında meydana gelen yırtık, kanamalardan kaynaklandığı düşünülüyor. Sadece prezervatif kullanmak bile hastalığın cinsel ilişkiyle bulaşma riskini ortadan kaldırabilir.

3. Anneden bebeğe geçiş

HCV anneden bebeğe geçebilir

HCV taşıyıcısı annelerin bebeklerine doğum sırasında virüs geçişi olabilir. Anne sütünden HCV bulaşmaz. Fakat HCV taşıyıcısı annenin meme başındaki çatlaktan sızan kan ve iltihap göz ardı edilmemelidir.

4. Kan nakli

kontrolsüz kan nakli

Kaynağı bilinmeyen ve gerekli kontrollerden geçirilmeyen kanların nakilleri ve nakil sırasında kullanılan ekipmanların ortak kullanımı hastalığın bulaşma olasılığını artırır.

5. Organ nakli

organ nakli

HCV taşıyıcısı kişiden alınan organın nakledildiği kişiye virüs bulaştırma ihtimali çok yüksektir. Her ne kadar bu gibi büyük operasyonlarda gerekli kontrol ve tetkikler en hassas şekilde yapılıyor olsa da, nakilden sonra da hastanın 1 sene boyunca HCV yönünden takibi yerinde olur.

6. Hemodiyaliz

hemodiyaliz

Sağlık personelinin HCV hakkında yeterince bilgi sahibi olmadığı, hastaların HCV taramasından geçirilmediği ve ekipmanın hijyen şartlarını sağlamadığı kapalı ve kalabalık ortamlarda, hemodiyaliz hastalarında HCV bulaşma riski yüksektir.

7. Piercing, dövme

Kullanılan aletlerin gerektiği şekilde sterilize edildiğinden emin olmak gerekir.

8. Manikür, pedikür

manikür

Her gün onlarca insanın kullandığı aletlerle yapılan ve minik de olsa kanamaların olabildiği bu uygulamalar, kan yoluyla bulaşan HCV dışında başka pek çok hastalığın bulaşması açısından da risk teşkil eder.

9. Kişisel bakım ürünleri

berber salonu

Hastalık nadir de olsa diş fırçası ya da tıraş bıçağı gibi kişisel hijyen ürünleriyle de bulaşabilir. Bunun için her iki kişide de açık yara olması gerekir. Virüsün vücut dışında uzun süre yaşama şansı olmadığından bu şekilde bulaşma ihtimali düşüktür.

Hepatit C öpüşmekle, tokalaşmakla, öksürmekle, hapşırmakla, çatal kaşıkla ya da havuzdan, tuvaletten, havadan, havludan bulaşmaz. HCV taşıyıcısı bir kişiyle aynı evde yaşamanın ya da aynı ortamda birlikte çalışıyor olmanın bulaşıcılık açısından bir sakıncası yoktur.

Bütün bu risk faktörlerinin yanı sıra HCV hastalarının %10'unda hastalığa neyin sebep olduğu bilinemez.

Hepatit C Tükürükle Bulaşır mı?

HCV sadece kandan kana bulaşır. Tükürük alışverişiyle ya da havadaki tükürük partikülleriyle bulaşmaz. Ancak ağızda ya da dişlerde gözden kaçan açık yaralar, çürükler, apse bulunması ihtimali de göz ardı edilmemelidir.

Hepatit C Belirtileri Nelerdir?

1. Sarılık

gözlerde sarılık

Akut dönemde pek de ayırıcı bir tanı değildir. Her hastada rastlanmaz. Halk arasında hepatit hastalıklarının tümünü "sarılık" olarak değerlendirmek gibi bir eğilim olduğundan, ciltte ve göz bebeklerindeki sararma belirtisi, sağlık kurumlarına başvurunun başta gelen sebepleri arasındadır.

2. Yüksek ateş

yüksek ateş

Bağışıklık sistemi tarafından vücuda giren her yabancı mikroorganizmaya verilen ilk tepki vücut ısısının yükselmesidir. Hastalığın başlangıç evresinde fark edilemeyecek kadar küçük yükselmeler söz konusu olur. Çoğu hasta farkına bile varmadan hastalığı atlatır.

Ateş Hakkında Daha Fazlası İçin: Ateş Neden Olur, Nasıl Geçer? Bazı Doğal Tedavi Yöntemleri

3. Mide bulantısı, kusma

mide bulantısı

Karaciğer hasarının bir sonucu olarak sindirim sekteye uğrar. Mide ağrıları, bulantı ve hatta kusmaya sebep olur. Bu belirtilerin çoğu da öncelikle basit bir soğuk algınlığını ya da gribal bir enfeksiyonu akla getirir. Bu yüzden hastalar bu şikayetler sebebiyle doktora gitmez, belirtilerin geçmesini beklerler.

4. Koyu renk idrar

idrar rengi

Virüsün uzun süre vücutta kalması ve hastalığın kronik hale gelmeye başlamasıyla karaciğer hasar görebilir. Vücuttaki en önemli görevi toksik maddeleri filtre etmek olan karaciğer hasar gördüğünde ise görevini yapamaz ve idrar rengi koyulaşır.

5. Yorgunluk, halsizlik

yorgunluk

Hastalığa sebep olan virüs bağışıklık sistemini fazlasıyla meşgul eder. Bütün enerji virüsü vücuttan atmaya harcanır ve kişi halsiz kalır.

6. Eklem ağrıları

eklem ağrıları

Hastalığın yıllar içinde ilerlemesiyle, hastalarda iltihaplı eklem romatizmaları oluşabilir.

7. Dinlenmekle geçmeyen ve sık sık tekrarlayan halsizlik, bitkinlik

kronik yorgunluk

Başlangıçta şikayete sebep olmayan ve dinlenmekle geçen yorgunluk hali, hastalığın ilerlemesiyle daha da artar.

8. Siroz belirtileri

spider anjiyom

  • Vücutta spider (örümcek) denen kırmızı damar lekeler,
  • Avuç içinde kızarıklıklar,
  • Karında şişlik, el ve ayaklarda ödem,
  • Karaciğerde doku kaybı ve kanama.

Siroz Hakkında Detaylı Bilgi İçin: Siroz Tanısı Nasıl Konur? Evreleri Nelerdir? Korunma Yolları

Hepatit C Belirtileri Ne Zaman Ortaya Çıkar?

Pek çok vakada belirtiler ancak hastalık ilerlediği ve karaciğerde hasara sebep olduğu zaman ortaya çıkar. Durum böyle olunca özellikle kanla temas etmek zorunda kalan mesleklerde çalışanların düzenli olarak HCV testi yaptırmaları çok önemlidir. Kan nakilleri ve kan ürünlerinin kullanıldığı durumlarla diyaliz sırasında dikkatli olmak ve karaciğer fonksiyonlarının düzenli olarak takibi hayati önem taşır.

Normal şartlarda 20 ila 30 yıl hiçbir şikayete sebep olmadan sinsi bir şekilde ilerleyen HCV, alkol ve sigara kullanan hastalarda siroz oluşumunu hızlandırdığı için, belirtiler daha erken ve daha şiddetli bir biçimde kendini gösterir.

Hepatit C Testi Nedir?

Aslında Hepatit C'nin tespiti için tek bir testten söz edilemez, bunun için farklı testler vardır. HCV vücuda girdiğinde, bağışıklık sistemi harekete geçer ve virüsü vücuttan atmak için antikorlar üretir.

  • Kan tarama testi (Anti HCV): Kanda bu antikorların varlığı tespit edilir. Antikorların varlığının tespiti, virüsün hala vücutta olduğunun kanıtı değildir. Virüs vücudu terk etmiş de olabilir. Bunun için ikinci bir testle doğrulama yapmak gerekir.
  • Enzim bağlantılı bağışıklık (Elisa) testi: Antikorların ve antijenlerin (virüs) türleri tespit edilir. Oldukça hassas bir testtir ama pozitif sonuçların belli aralıklarla tekrarı gerekir. Öte yandan negatif sonuçları daha kesindir.
  • HCV-RNA testi: HCV virüsünün genetik yapısını ortaya koyan en duyarlı test olarak karşımıza çıkar. Bu test sayesinde Hepatit C virüsünün miktarı da saptanabilir. Bu da virüsün çoğalıp çoğalmadığını ve böylece vücutta yeni olup olmadığını öğrenmemizi sağlar. Virüs miktarını takip etmek, özellikle Hepatit C'nin tedavisi sırasında kullanılan yöntemin yararlı olup olmadığı hakkında da önemli bir veridir. Virüsün genetik yapısını tespit eden bu testler sayesinde 3 farklı tipte virüsten hangisinin hastalığa sebep olduğu anlaşılarak tedavi planı buna göre yapılır. Genotip 1 tipi virüslerin sebep olduğu HCV, genotip 2 ve genotip 3 tipi virüslerin sebep olduğu HCV'lere göre daha zor bir tedavi süreci gerektirir.
  • Biyopsi: Akut dönemde fark edilmeyen ve kronikleşen Hepatit C vakalarında, hastalığın karaciğere verdiği hasarın boyutlarının tespiti için, karaciğerden parça alınması ve laboratuvar ortamında incelenmesi gerekebilir.

Rutin doktor kontrollerinde karaciğer enzim testleri normalin dışında çıkanlar, 10 yıl öncesine kadar kendisine kan nakli yapılanlar, kan nakli yapıldıktan sonra kan veren kişinin HCV olduğunu öğrenenler, 10 yıl öncesine kadar kendisine organ nakledilenler, sağlık alanında çalışan herkes, özellikle çok eşli ve korumasız cinsel ilişki yaşayanlar, diyalize giren ya da hemofili gibi kan ürünü kullanmayı gerektiren hastalığı olanlar Hepatit C tarama testi yaptırmalıdır.

Hepatit C Hastalığının Tedavisi Nasıl Yapılır?

1. İlaç tedavisi

hepatit c tedavisi

Hastalık çoğunlukla kronik dönemde teşhis edilebildiğinde, interferon ve ribavirin türü anti-viral ilaçlarla tedavi yoluna gidilir. Fakat her hastada uygulanan standart bir prosedür yoktur. Öte yandan yeni yapılan çalışmalarla elde edilen ve daha uzun süre etkili olduğu keşfedilen peginterferonun ribavirinle birlikte kullanılmasıyla elde edilen başarı oranı yüksektir. Peginterferonla birlikte ribavirin kullanılarak tedavi edilen ve iyileşen hastaların kanında HCV'nin tamamen ortadan kaybolduğu gözlenmiştir. Bazı hastalarda ise anti-viral tedavi istenen sonucu vermez, kandaki virüs oranının düşmesini sağlamaz. Fakat yine de siroz ve daha ileri zamanlarda görülebilecek karaciğer kanseri riskini azalttığı görülür.

Tedavi genel olarak 6 ay ila 1 yıl arasında sürer. Bu süre, hastalığa sebep olan virüsün gen yapısına göre değişebilir. Genotip 1 virüslerin tedavisi 1 yıl sürerken, genotip 2 ve genotip 3 virüslerin tedavisi 6 ayda tamamlanır. Tedavi genotip 2 ve genotip 3 virüslerde daha başarılı sonuçlar verir. Tedavinin başarısını etkileyen bir diğer etken de hastalığın karaciğerde yarattığı tahribatın boyutlarıdır.

2. Karaciğer nakli

karaciğer nakli

Çok geç teşhis edilen, karaciğerde büyük hasara sebep olmuş ve anti-viral ilaç tedavisine yanıt vermeyen vakalarda ise karaciğer nakli gerekir. Karaciğer nakli sanıldığı gibi kadavradan alınan bütün karaciğerin hasta olanla değiştirilmesi değildir. Hasta karaciğer tamamen çıkartılır ve yerine canlı vericiden alınan sağlıklı karaciğer parçası yerleştirilir. Karaciğerinin bir parçasını veren donörün karaciğeri kısa zamanda kendini yeniler ve yaşantısını sağlıklı bir şekilde sürdürür.

Hepatit C kronik hale geldiğinde yani vücutta 6 aydan uzun süre kaldığında, tedavisi oldukça güç ve pahalı bir hastalıktır. Hastalıktan korunmak, tedavi olmaktan çok daha kolaydır. Bu da halkın hastalık hakkında yeterince bilgi sahibi olması ve bulaşma yollarını öğrenmesi ile mümkün olabilir. Hastalığın mümkün olan en kısa zamanda teşhis edilmesi, tedavinin başarıya ulaşmasında en önemli etken. Nadiren belirti veren HCV'nin teşhisinde, özellikle risk altındaki kişilerin düzenli olarak kan tahlillerini yaptırarak karaciğer enzimlerini kontrol ve takip etmeleri çok yararlı olur. AIDS ya da diyabet gibi bağışıklık sistemini baskılayan başka hastalıkların varlığında, yaşlılarda, ekonomik sebeplerle yeterince iyi beslenemeyen kişilerde ise virüs daha uzun süre vücutta kalır ve çoğalır. Teşhis konduktan sonra hastalığın tedavisi, doktor tarafından hastalığın aşamasına göre planlanır.

Hepatit C Öldürür Mü?

Sağlıklı çalışan bağışıklık sistemi, virüsü 6 ay içinde etkisiz hale getirir ve hastalık kendiliğinden iyileşir. Fakat durum çoğu zaman böyle işlemez ve hastaların çok büyük bir bölümünde bağışıklık sistemi virüsü yenemez. Böylece kronikleşen HCV ciddi bir hastalık haline gelir. Tedavi edilmezse zaman içerisinde karaciğerde giderek büyüyen yaralara, karaciğer yetmezliğine, siroza, karaciğer kanserine ve ölüme bile sebep olabilir.

Tedaviye Destek Olmak İçin Biz Neler Yapabiliriz?

  • Elleri yıkamak virüslerle bulaşan hastalıkları %90 oranında engeller. Çocuklarımızın eve geldiklerinde, tuvaletten çıkınca, yemeklerden önce el yıkamayı erken yaşlardan itibaren alışkanlık haline getirmelerini sağlamalıyız.
  • Alkol ve sigara kullanımı olası siroz oluşumunu ve hastalığın ilerleyişini hızlandırır.
  • Vücuttan atılımı karaciğer yoluyla yapılan ilaçlardan kaçınılmalı.
  • Hepatit A ve Hepatit B aşıları yaptırılmalı.
  • Su tüketimi artırılmalı.
  • Hastalığın tedavisi sırasında dikkat etmek gereken doğru beslenme, hastalıktan korunmak için de çok önemli.
  • HCV tedavisi sırasında karaciğere yük olacak aşırı yağlı, şekerli gıdaları kısıtlamak yerinde olur. İşlenmiş ve katkılı hazır gıda ürünlerinden uzak durmak sadece HCV sırasında değil tüm yaşam boyu prensip haline getirilmelidir.
  • Beslenmede özellikle protein, enerji ve vitamin yönünden zengin gıdalar tercih edilmeli.
  • Tedavi sırasında yeterince dinlenmeye özen gösterilmeli, aşırı enerji gerektiren işlerden kaçınılmalı.

En Çok Aranan Haberler