BİZE ULAŞIN
Tatil, ister bir hafta ister bir ay olsun her haliyle çok değerli. Gelin tatil günlerinizi israf etmeden, her saniyesini değerlendirerek, çok daha uzun bir tatil yapmış gibi hissetmek için önerilerimize kulak verin.
İşte kısa tatili uzun hissetmek için 7 öneri...
Mümkün olduğunca az eşya alın
Tatile giderken bavulunuzda ne kadar çok eşyanız varsa o kadar derdiniz var demektir. Yanınıza hiçbir şey almayın demiyoruz ama mümkün olduğunca az eşya ile yola çıkmakta fayda var. Çok eşya özellikle kıyafet, kafa karışıklığına sebep olur. Dışarı çıkarken acaba ne giysem diye saatlerinizi ziyan etmek ister misiniz? O halde gitmeden önce ne giyeceğinize karar verip fazla yükten kurtulun.
İşi düşünmeyi bırakın
Tatilin ilk günleri iş yerinden kopmaya çalışarak, işyerinizde siz yokken yaşanabilecek muhtemel sorunları düşünüp dert edinmekle geçer. Sonrasında işlerin siz olmadan da yürüdüğüne kendinizi inandırıp rahatlarsınız ve tatilin en tatlı zamanlarını yaşarsınız. Derken dönüş zamanı yaklaştıkça bu defa eve dönüş bunalımı başlar. Geriye dönüp baktığınızda ne düşünüyorsunuz? Şimdiye kadar hep böyle oldu değil mi? Ama bundan sonra günlerinizi işi düşünerek ziyan etmek zorunda değilsiniz. Rahatlayın, tatildesiniz! Ofiste işler siz olmadan da yürüyecektir. Bu böyle olmasaydı, tatil diye bir şey olmazdı. Sizi sürekli arayıp duran iş arkadaşlarınız varsa eğer en iyi çözüm telefonunuzu kapatmak olacaktır.
Sosyal medyadan uzak durun
Her anınızı görüntülemek ya da paylaşmak yerine doya doya yaşamaya bakın. Başkalarının ne yaptığı, ne dediği, hangi fotoğrafları paylaştığını zaten tatil dışında takip ediyorsunuz, tatilde başkalarının ne yaptığıyla ilgilenmeyi bir kenara bırakın. Telefonunuza gelen uyarı sesleri kulağınızı tırmalayacak. En iyisi telefonunuzu kapatın. Hayatınızdaki insanlar birkaç gülüğüne sizsiz de idare edebilirler değil mi? Unutmayın bu tatil telefonda konuşarak ya da sosyal paylaşım sitelerine bakarak geçirilmeyecek kadar değerli.
Her gününüzü önceden planlayın
Programlı olun, yola çıkmadan önce neler yapmak istediğinizi düşünün ve buna uygun planlar yapın. Tatilinizin her saniyesini planlamak zorunda değilsiniz tabii ama neler yapmak istediğinizi kartlaştırmalısınız. Yamaç paraşütü, aileyle geçirilecek bir gün, tekne turu...
Günlük rutininizin dışına çıkın
Tatilde değilken bir gününüz nasıl geçiyor düşünün. Mesela sabah kalkıp gazete okurken kahvaltı ediyorsanız, tatilde bunun yerine erken kalkıp yürüyüş yapın, dönüşte yol üzerinde mesela deniz kenarında bir kafede kahvaltı edin. Gazete, TV ve telefon sizi tatile çıkmadan önceki yaşantınızın içine çeker. Gazete ve TV'den mümkün olduğunca uzak durun. Normal bir günde yaptığınızdan farklı şeyler yapmayı deneyin. Gününüzün ne kadar keyifli geçtiğinin farkına vardığınızda, daha dinç ve yaşam dolu hissettiğinize şaşıracaksınız.
Keşfetmeye açık olun, yeni bir şeyler deneyin
Bu madde aslın bir önceki madde ile bir birinin ruh ikizi. Günlük rutininizin dışına çıkarsanız yeni bir şeyler yapmaya daha açık olursunuz. Bu ne mi olabilir? Rüzgâr sörfünden seramik kursuna, at binmekten dans kursuna her şey olabilir. Yeni bir şeyler yapmak, geçirdiğimiz zamanı daha yoğun ve daha uzun sürmüş gibi hissetmenize olanak sağlar.
Boş anlar yaratın
Çoğumuz zamanın değerli olduğunu boş zaman geçirme lüksümüzün olmadığını söyleriz. Boş gezenin boş kalfası olmayı kimse istemez. Ama burada bahsettiğimiz boşluk biraz farklı... Günün ritmine o kadar kapılmış durumdayız ki etrafımızda olan bitenler hakkında hiçbir fikrimiz yok. Nerede yaşadığımızı bile unutmuş durumdayız. Bu yüzden en azından tatilde hatta biraz daha ileri giderek her gün boş anlar yaratmayı deneyin. Ritminizi biraz yavaşlatıp anı yakalamaya çalışın. Sabah kalktığınızda camı açıp dışarı bakmak, kapıdan çıktığınızda derin bir nefes alıp 1 dakika kadar gökyüzünü seyretmek gibi... 1 dakikalık kısa bir mola verip soluk almak daha iyi hissetmenizi ve yaşama pozitif akmanızı sağlayacaktır. Tatilde yeni şeyler denemek için pozitif olmaya ihtiyacınız olacak...
Kaynak: Skyscanner
