KADIN

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Mynet Soran Anne Platformu

1 Bebeğinizin cinsiyeti nedir?
2 Bebeğinizin yaşını belirtir misiniz?
3 Sizlere hangi konuda yardımcı olmamızı istersiniz?
4 Öğrenmek istediğiniz farklı detaylardan burada bahsedebilirsiniz.
    Kalan mesaj: 10

    Maçka Parkı'nda tacize karşı Türkiye ayakta: Kıyafetime karışma!

    Maçka Parkı'nda güvenlik görevlisinin bir kadını kıyafeti nedeniyle taciz edip parktan çıkarmaya çalışması kadınları harekete geçirdi. Sosyal medyada ve sokaklarda "Kıyafetime Karışma" eylemleri düzenlendi.

    Türkiye’de birbirinden bağımsız gibi görünse de aslında gayet birbiriyle bağlantılı, planlı programlı yürütülen gericilik projesi hız kesmiyor.

    Bir yandan Urfa’da bir şeriatçı Atatürk büstüne saldırırken, diğer yanda İstanbul’un göbeğinde, laik bloğun merkezlerinden Maçka Parkı’nda kıyafeti nedeniyle bir kadın taciz ediliyor.

    Tabi bu gericilik projesinin en önemli ayağı kadınların özgürlüklerine karşı yürütülüyor. Şiddetle, tacizle, tecavüzle ve cezasızlıkla evlere hapsedilmeye çalışılan kadınlar, direnmeye devam ediyor.

    En son Maçka Parkı’nda yaşanan taciz olayı da geldiğimiz noktanın vehametini gözler önüne seriyor. İstanbul Şişli’deki Maçka Parkı’nda bir güvenlik memuru, Çağla Köse isimli kadını kıyafetini bahane ederek parktan atmaya kalkmıştı.

    Parkta araya giren ve Çağla Köse’yi savunan vatandaşlar sayesinde bu taciz püskürtülmüş ancak güvenlik elemanı bu defa da polis çağırarak tacizini sürdürmüş.

    Güvenlik, parkta oturan genç kadınların “göğüslerini açıp insanları rahatsız ettiğini” söyleyerek kadınlara iftira atsa da, polis kıyafet sebebiyle işlem yapamayacağını belirterek olay yerinden ayrılmıştı.

    Güvenlik hakkında suç duyurusunda bulunacağını söyleyen Çağla Köse’nin parktaki arkadaşı Burcu Şentürk, olay yerinde insanların gösterdikleri destekten ve dayanışma ruhundan duyduğu mutluluğu ve umudu şu sözlerle anlatmıştı.

    “Çağla tuvalete gideceğini söyledi. Bir süre sonra kavga sesleri duyuldu. Ben de ne olduğunu öğrenmek için olay yerine gittiğimde, Çağla’nın dili tutulmuştu, bana bir şey söyleyemedi, sadece ‘Güvenlik’ diyebildi. Güvenliğe ‘Ne oldu’ diye sordum. ‘Burası kamu alanı, bu şekilde giyinemez, giyinemezsiniz’ gibi konuşma yapmaya başladı. Ben de ‘Kimse kimseye karışamaz, bizim giyim tarzımıza karışamazsınız’ dedim. Adam insanlara ‘Burada bir tecavüz olayı olsa siz mi kurtaracaksınız?’ dedi. Buradaki gençler ‘Sen nasıl böyle bir cümle kurarsın, nasıl böyle konuşursun, bu kadına bir tek sen o gözle bakıyorsun, kimsenin bu kadına o gözle baktığı falan yok’ dediler. Genellikle böyle durumda kimse kimseye yardım etmez, görmezlikten gelirler. Ama dün burada yaşadığımız şey o kadar güzeldi ki benimle aynı düşünen insanlar varmış. Bunu gördüm. Hala iyi insanlar varmış, yardım etmek için çırpınan insanlar vardı. Olay bittikten sonra bile ‘Nasıl yardım edebiliriz, telefon numaramızı alarak tanıklık edebiliriz, yalnız değilsiniz’ diyen insanlar vardı. Bunları hissetmek o kadar güzeldi ki. Böyle insanların olduğunu insanların bilmesi gerekir.”

    Artan taciz ve müdahalelere karşı sesini duyurmak isteyen kadınlar Cumartesi günü Kadıköy’de Kıyafetime Karışma eylemi düzenlerken aynı gün Maçka Parkı’nda bir taciz olayı daha yaşanması geldiğimiz noktanın özeti gibi. Bunun üzerine kadınlar Kadıköy eyleminden sonra, Pazar günü Maçka Parkı’nda bir eylem daha gerçekleştirdi.

    “Elbiseme, şortuma, hayatıma karışma!”, “Kadınlar birlikte güçlü!”, “Kıyafetime Karışma”, “Sanane!” sloganları atan kadınlar, şeriat heveslilerine seslerini yükselterek lailkliği savundular.

    “Kıyafetime Karışma” eylemi sosyal medyada da büyük ses getirdi. Uzun süre TT listesinde kalan hashtag’te binlerce kadın özgürlükleri için birleşti.

    Bu olayların tesadüf ya da münferit vakalar olmadığını söyleyen kadınlar yakın tarihte yaşanan kadına yönelik saldırıları hatırlattılar.

    Üniversite öğrencisi Melisa Sağlam, 14 Haziran günü bindiği Pendik minibüsünde Ercan Kızılateş isimli gerici sapık tarafından şort giydiği gerekçesiyle darp edilmişti.

    Türkiye’yi sarsan bir başka olay da İstanbul Çekmeköy’de yaşanmıştı. Çalıştığı hastaneden ayrılıp evine dönmek için otobüse binen hemşire Ayşegül Terzi, şort giydiği için bir başka gerici sapık Abdullah Çakıroğlu tarafından darp edilmişti.

    Manisa’nın Turgutlu ilçesinde, 4 aylık hamile olan Ebru Tireli parkta spor yaparken “bir daha burada yürümeyeceksin” diyen bir gericinin sözlü ve fiziki saldırısına maruz kalmıştı.

    Eminönü’nde yürürken, Abdullah Hayırsever isimli gerici sapığın “üstüne başına dikkat et, milleti azdırıyorsun” sözleriyle taciz ettiği Canan Kaymakçı da yakın tarihte ilk akla gelen olaylardan.

    Bu liste uzar gider… Her gün sokaklarda bildiğimiz ve bilmediğimiz, birçoğunu kadınların görmezden gelerek hayatlarına devam etmeye çalıştığı, güneş battıktan sonra kadınların güvercin tedirginliğiyle yürümesine sebep olan yüzlerce olay yaşanıyor. Türkiye kadınlar için yaşanmaz bir ülkeye dönüştürülmeye çalışılıyor.

    Ancak bu ülke geçmişinde kadın hakları konusunda Avrupa’nın Amerika’nın ilerisinde yer almış, tüm dünyaya örnek teşkil etmiş, özgür kadınlar yetiştirmiş ve yetiştirmeye devam eden laik bir ülke.

    Bu ülkenin kadınları gericilere ve kadın düşmanlarına eninde sonunda dersini verecek.


    Vitrin


    En Çok Aranan Haberler