BİZE ULAŞIN
Ünal Karcı'nın mirasından haklarına düşeni almak için bekleyen varisler '25 milyon lira' yazılı 10 yıllık çek nedeniyle hukuki engellerle karşı karşıya kaldı. Çekin sahte olduğunu öne süren varisler dolandırıcılıkla karşı karşıya olduklarını söyleyerek tepki gösterdi.
Serik'te çiftçi Ünal Karcı'nın 2013 yılında vefatının ardından farklı alanlardaki toplam 350 dekar tarım arazisinde aynı adı taşıyan torunu ekim yaptı. Karcı'nın varisleri, mirasta haklarına düşen araziyi Ünal Karcı'nın işgal ettiği gerekçesiyle 2015'te mahkemeye başvurdu. Bu süreçte Ünal Karcı dedesiyle arasında kira sözleşmesi olduğunu iddia ederek, 2020 yılının Aralık ayında 1200 civarında zeytin ve mandalina ağacını kesti. Varisler arazide nöbet tutup ağaç kesimini engellemeye çalıştığı süreçte mahkemeden tedbir kararı alıp ağaçlardan bazılarını kesilmekten kurtardı.
Ünal Karcı'nın 4 çocuğu ile torunlarından oluşan 7 varisinin açtığı dava, geçen 7 Mart'ta sonuçlandı. Mahkeme 8 varisin 350 dekar araziyi aralarında paylaşıp, adlarına tapu tescili yapılmasına karar verdi.
2013'te yaşamını yitiren Ünal Karcı
Karcı'nın varisleri, arazi paylaşımı yaptığı sırada adreslerine Serik İcra Dairesi'nden gelen borç bildirim evrağıyla şaşkınlık yaşadı. Varisler, 2013 yılında ölen Ünal Karcı tarafından A.G. adına kesildiği öne sürülen 10 Mart 2022 tarihli 25 milyon lira çek nedeniyle icra takibi başlatıldığını öğrendi. Ünal Karcı'nın mal varlığı üzerine yapılan icra takibi nedeniyle varisler miras paylaşımını gerçekleştiremedi. Çek ve borca itiraz eden varisler, davanın icra mahkemesinde görülmesi amacıyla yasal işlem başlattı. Varisler, çekte adı yazan A.G.'nin, Ünal Karcı'dan arazileri satın alıp 25 milyon lira ödediğini ve o dönem arazilerdeki kira sözleşmesinden kaynaklı tapu satışının gerçekleşememesi nedeniyle 10 yıl sonrasına yönelik çek yazıldığını iddia ettiğini öğrendi. İcra takibini durduran varisler, kararın ardından miras paylaşımını yapacağı günü beklemeye başladı.
Vefat eden Ünal Karcı'nın torunlarından Aysel Karcı, dedesinden kalan mirasta hak sahibi olmak için 9 yıldır mücadele ettiklerinden bahsetti. 2 yıl önce 1200 ağacı keserek araziyi muz üreticisine 15 yıllığına kiralamaya çalışan kardeşine tepki gösteren Karcı, "Miras paylaşımı için açtığımız dava lehimize sonuçlandı. 10 Mart 2022 tarihinde dedemin 10 yıl önce yazdığı öne sürülen 25 milyon liralık çek ortaya çıktı. Biz böyle bir şeye inanmıyoruz. Bu 25 milyonluk çekle, hakkımız gasbedilmeye, malımız elimizden alınmaya çalışılıyor. A.G., dedemden tarla satın aldığını iddia ediyor. 10 yıldır bizim bu şahıstan haberimiz yok. Kendisini tanımayız, görmeyiz. Adını ilk kez duyduk. Bu tarlanın satıldığına dair tapuda şerh yok" diye konuştu.
Ünal Karcı'nın diğer torunu Aynur Karcı ise şunları söyledi:
"Hakkımıza kavuştuk' derken, çekle karşılaştık. Bu çeki icraya veren şahsı, ben, kardeşim, halalarım duymadık, tanımıyoruz. 10 yıl sonra bu şekilde bir borçla karşılaştık. Çek sahibi, 350 dekar araziyi 25 milyona satın aldığını ve parasını ödediğini söylüyor. Dedemin araziyi torununa kiraladığı için tapuyu alamadığını belirtiyor. Dedem, o dönem 'Bende nakit para yok, ben sana 10 yıl sonrasına çek yazayım' demiş. Çek sahibi, bunu iddia ediyor. Böyle bir ticaret olur mu? 10 yıllık çek kesildiğini ben hiç duymadım, duyan varsa bana da söylesin" dedi.
Ünal Karcı'nın kızı Halime Yılmaz, babasının vefatı sonrası borç araştırması yaptıklarında herhangi bir borca rastlamadıklarını söyledi. Yılmaz, "Babam vefat ettiğinde 25 milyon lira gibi tarla fiyatı yoktu. Böyle bir borcun olmasına imkan yok. Bu miktarda çek yazmasını hayal dahi edemeyiz. Çünkü o dönem bu rakama otel alınırdı" diye konuştu.
Çek yaprağının kayıtlı olduğu bankaya dilekçeyle başvuru yaptıklarını anlatan Yılmaz, bazı çek yapraklarının kayıp olduğunun belirtildiğini dile getirdi. Yılmaz, "Bankadan gönderilen yazıda babamın borcu olmadığı ama yeğenimin kişisel borcu nedeniyle bize olumlu yazı veremedikleri belirtiliyor" dedi.
Varislerden Fatma Bülüç, tanımadıkları A.G. adına hazırlanmış çek ile dolandırıcılık olayıyla karşı karşıya olduklarını belirtti. Bülüç, "Babam 25 sene önce ağaçları dikti. Ben bu ağacın dikildiği zamanı biliyorum. O zaman yeni evlenmiştim, eşimle geldim, çalıştım. Yazık değil mi bu emeklere, ağaçları kesene bunun hesabı sorulmadı. Babam borçlu durmayı sevmezdi. Çalışan işçilerin parasını öderdi" diye konuştu.
