HABER

"O bayana söyleyin kendisi haddini bilsin"

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Şırnak'ta bir başkomiseri tokatladığı için eleştirdiği BDP milletvekili Sabahat Tuncel'in, "Arınç haddini bilsin" sözlerine tepki gösterdi.

"O bayana söyleyin kendisi haddini bilsin"

BURSA - Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, partisinin Bursa İl Başkanlığında basın mensuplarının sorularını yanıtlarken, Bursa'dan aday gösterilmesinden dolayı büyük bir onur ve sevinç duyduğunu, bu sevincinin çok samimi olduğunu söyledi.

Hayatın insanı bazen böyle kesişmelerle, kaderin cilveleriyle karşı karşıya getirebildiğini ifade eden Arınç, kedisinin Bursa-Demirtaş doğumlu olduğunu, ailesinin memur olması dolayısıyla ağabeyinin Van, onun büyüğünün Antalya, en büyüklerinin de anne ve babalarının evlendiği Alanya'da dünyaya geldiğini hatırlattı.

Ailesinin ve kendisinin daha sonra hayatını sürdürdüğü illeri ve yaşadıklarını anlatan Arınç, şunları kaydetti:

''Manisa'da yaşamaya başladık. Tahsilimi, avukatlığı orada yaptım. Siyasi hayatımın çok büyük bölümü orada geçti. Ama biz dostlarımızı hiç unutmadık. Hem Bursa'daki hem Demirtaş'taki kardeşlerimizi... Siyasi çalışmalar sebebiyle de konferanslar icabıyla İstanbul'a giderken Bursa'ya özel olarak ziyaretlerimizde hep birlikte olmuştuk. Bursa bizim memleketimiz. Tekrar kader bizi belki de son adaylığımızda Bursa'ya kısmet etti. Sayın Başbakanımız böyle bir teklifte bulununca memnuniyetle kabul ettim. Bundan büyük bir sevinç duyuyorum. 4 dönemdir parlamentoda Manisa'yı temsil etmiştim. Ondan önce de 4 defa adaylığım oldu. Siyasette biraz eskiyim. Türkiye'nin her yerini tanırım. Her yerine gitmişliğim var. Gitmediğim bir ilçe kalmadı. Biz sahada siyaset yaptık, insanlarla yüz yüze, iç içe, şimdi de güzel, cennet Bursa'mızdayız. Osmanlı'nın ilk başşehrindeyiz. Padişahların, sultanların, şehzadelerin olduğu tarihimizin güzelliklerinin yazıldığı bir kentteyiz. Bundan dolayı memnuniyet duyuyorum. İnşallah bu seçimlerde de Bursa'nın çok güzel neticeler vereceğini söylemek istiyorum. Çok milletvekili çıkaracağız. Partimiz yeniden iktidar olacak. Bugüne kadar yapılan hizmetleri üç dört misliyle katlayacak hizmetler yapacağız.''

Arınç, basın ve medyadan sorumlu Başbakan Yardımcısı olduğuna dikkati çekerek, burada yerel, bölgesel, ulusal televizyon ve gazetenin ne kadar güçlü olduğunu bildiğini belirtti.

Basın mensuplarının da çok deneyimli ve başarılı olduğunu ifade eden Arınç, şöyle devam etti:

''O yüzden onlara da selamlarımı iletiyorum. Bir daha ki geldiğimde ilk toplantılarımızdan birisini burada gazetecilik yapan, televizyonculuk, radyoculuk yapan yazılı medyada çalışan arkadaşlarımızla sayın başkanım beni mutlaka bir araya getirecek. Sizlerle de görüşeceğiz. Bugünkü ziyaretlerimizde Basın-Yayın Enformasyon Genel Müdürümüz var. Vakıflardan ve diğer kurumlardan da bürokrat arkadaşlarımız var. Bursa'da Vakıflar Bölge Müdürlüğümüz var. Vakıflarda da çok iyi bir noktadayız. Bütün ilçelerimizde ve merkezde 8 yılda çok büyük restorasyonlar, tadilatlar ve onarımlar da yaptık. İnşallah bu hizmetleri daha da artıracak noktaya geleceğiz.''

Arınç, bir gazetecinin ''A takımıyla sahadasınız. A takımı ne yapar? Bir de Sebahat Tuncel'in bir değerlendirmesi var, size 'haddinizi bilin' dedi. Siz o haddi nasıl bildireceksiniz?'' sorusu üzerine şunları söyledi:

''Tam gazetecilik yapıyorsun, tam zamanında benim susmam mümkün olmayan bir soru soruyorsun. Tam 12'den vurdun. Değerli arkadaşlar, A takımı, B takımı, C takımı... Allah'ın izniyle Bursa'da 7'sinden 77'sine birlikte olacağız. İnşallah bütün yönetim kadrolarımızla mahalledeki temsilcilerimiz, sandıklardaki müşahitlerimiz, kadın kollarımız, gençlik kollarımızla bugüne kadar yapılan güzel çalışmaları devam ettireceğiz. Ulaşmadığımız yer kalmayacak. Konuşmayacak insan mümkünse tabii kalmayacak. Bazen konferanslar, bazen ziyaretler olacak. Bazen toplantılar olacak. Ben Bursa teşkilatımızın emrindeyim. Seçim koordinasyon merkezi başkanımız planlarını, programlarını yapacaklar. Biz de sistem böyledir. Emir komuta il başkanlığında. O bizi nereye gönderirse biz oraya gideceğiz ve çalışmalarımızı yapacağız.''

Sorunun ikinci kısmına da yanıt vereceğini belirten Arınç, şöyle devam etti:

''Biz haddimizi biliriz. Haddimizi de biliriz, hakkımızı da biliriz. Ama o bahsettiğiniz, ismini ben tekrarlamayayım, o bayana söyleyin ki; haddini kendisi bilsin. Bir Türk polisine tokat atmak edepsizliğini göstermek, haddini bilmemektir. Ona söyleyeceğim bu... Onların neyi temsil ettiğini niçin siyaset yaptığını, siyaseti ne kadar da kötü yaptıklarını biliyorum. Bizim muhatabımız onlar değil. Ben ona sadece yaptığı hareketin ne kadar çirkin olduğunu söyledim. Onun karşılığında bana söylediği sözleri ona aynen iade ediyorum. Bizim söyleyeceğimiz budur. Biz siyaseti dürüst ve ahlaklı yapmaya çalışıyoruz. Bu ülkenin askerine polisine el kaldırana biz hiçbir zaman güler yüzle bakmayız. Yanlış iş yaparlar, bunları da her zaman söyleriz. Yani bu manzarayı gördüğümüz zaman kanımız donmuştu, üzülmüştük. Bereket ki; o polisimiz aynı hareketi kendisine yapmadı. Aslında istedikleri belki de buydu. Ama polisimiz soğukkanlı davrandı, edepli davrandı ve o hakareti yapan insanı da bütün Türkiye eleştirdi ve hatta başka şeyler de söyledi.''

Arınç, bir gazetecinin, ''(Çok milletvekili çıkaracağız) dediniz. Bursa'da hedefiniz nedir?'' sorusunu ise ''Hedefimiz en çok. Mümkünse 18. Halk arasında bir tabir var, 'ağanın eli tutulmaz' diye. Cenabı Allah ne verirse kabulümüz ama hepsine talibiz inşallah'' diye yanıtladı.

En Çok Aranan Haberler