BİZE ULAŞIN
Hem taze hem de kurutularak tüketilebilir. Kurutulmuş halinin horoz, barbunya, dermason, boncuk, şeker, karnıkara, dombay ve göbekli gibi farklı isimleri vardır.
Siyah fasulye nerede yetişir; ilk olarak 15. Yüzyılda Peru’da İspanyollar tarafından keşfedilmiş ve buradan başta Avrupa ülkeleri olmak üzere Güney Meksika, Karayip Adaları ve Orta Amerika’ya yayılmıştır. Özellikle Hindistan ve Güney Asya mutfaklarında sıklıkla kullanılan bir bakliyattır. Ülkemizde faydaları çok bilinmediği için tüketimi çok yaygın değildir. Birçok sağlık sorununa karşı etkili çözümler sunan siyah fasulye yemeklerde, salatalarda ve çorbalarda tat vermesi için de kullanılır.
Miktar: 100 gr
Kalori (kcal): 338
Yağ (g): 0.9
Karbonhidrat (mg): 63
Protein (g): 21
Rengi ve şekli bakımından diğer baklagillerden ayrılır. Vücuda sağladığı birçok fayda sayesinde hastalıklara karşı daha dirençli olunmasına yardımcı olur. İçerisinde A, B2, B6, B9, B12, C, D vitaminleri ve kalsiyum, demir, bakır, magnezyum, sodyum, potasyum, selenyum, demir, çinko minerallerini barındırır. Aynı zamanda folik asit, lif, bitkisel protein açısından da oldukça zengin bir besindir. Vücutta güçlü bir anti-bakteriyel etki oluşturur.
B6 vitamini ile kansere neden olan serbest radikallerin çoğalmasını, büyümesini önleyerek kanser oluşumunun önüne geçer. Özellikle kolon kanserine karşı etkili bir koruma geliştirir. Eğer kanserli hücreler vücutta çoğalmaya başladıysa, yapısında yüksek oranda yer alan doymuş yağ asitleri ve antioksidan sayesinde kanseri tedavi eder. Kanser hücrelerinden arınmış organ ve dokuların da tahribatının onarılmasına yardımcı olur. Zarar gören hücre DNA’sının tekrar güçlenmesine katkı sağlar.
Lif oranı yüksek bir besin olması sayesinde sindirim sistemini güçlendirir. Kabızlık, hazımsızlık, şişkinlik gibi sindirim sistemi problemlerini kısa sürede çözüme kavuşturur. Sindirime yardımcı olan bağırsaklardaki yararlı bakterilerin sayıca çoğalmasına yardımcı olur. Besinlerin sindiriminde rol alarak, faydalı besinlerin vücutta emilmesini sağlar.
İçeriğinde yer alan folik asidin en önemli faydası kalbi güçlendirmesidir. Folik asit kan akışını düzenleyerek başta kalp krizi olmak üzere damar tıkanıklığı, sertleşme gibi sağlık sorunlarının meydana gelmesini engeller. Aynı zamanda kolesterolü düşürür. Zayıflayan kalp damarlarını, işlevlerini daha rahat yapması için güçlendirir. Tüm organ ve dokulara ulaşan kanı temizler. Vücutta temiz kanın dolaşmasının sağlanması, kalbin daha fazla yorulmasını önlemek anlamına gelir.
LDL olarak ifade edilen yüksek kolesterol kanda birikerek kalp hastalıklarına neden olur. Hatta kontrol altına alınmadığı zaman kalbi çok fazla zorlayarak kalp krizine zemin hazırlar. Siyah fasulye ise içerisindeki bitkisel protein sayesinde yüksek kolesterolü ideal seviyede tutmayı başarır. Böylece yüksek kolesterolün sebep olduğu kalp ve damarlarda meydana gelen zararı onarır. Hormonların olumsuz bir şekilde etkilenmesini engeller. Bu durumdan kötü etkilenen organ ve dokuları tekrar güçlendirir.
Siyah fasulyeden alınan yüksek lif, vücutta uzun süre kalır. Yavaş bir şekilde sindirildikten sonra, lifin emilimi gerçekleşir. Sindirim sırasında vücutta şekere dönüşmez. Hem bu sebeple hem de içerisindeki şeker oranının az olmasıyla, şeker hastalarının güvenle tüketebileceği bir besindir.
İçerisinde yüksek oranda bulunan lif sayesinde vücudun uzun süre tok kalmasını sağlar. Sık sık acıkmayı ve gereksiz besin tüketimini engeller. Vücuttaki fazla kiloya neden olan yağların yakımını hızlandırır. Vücuda zarar veren ve kilo verme sürecini yavaşlatan toksinlerin vücuttan atılmasını sağlar. Vücuda belirli bir oranda enerji vererek, daha çok hareket etmeye teşvik eder.
Selenyum ve potasyum mineralleri sayesinde birçok işleve sahip olan karaciğeri temizler. Karaciğerin yapısında yer alan hücrelerin çoğalmasını sağlayarak, gücünü artırır. Bu sayede kanda bulunan toksinler daha kısa sürede temizlenir. Sigara, alkol ve zararlı besinlerin karaciğere verdiği zararı onarır. Lifli yapısı ile karaciğerde ortaya çıkan yağlanmayı engeller.
Vücut belirli bir oranda kan üretemediği zaman, damarlardaki kan oranı yeterli olmamaya başlar. Özellikle önemli bir demir kaynağı olan siyah fasulye, alyuvarların sayıca artmasını sağlar. Böylece tüm organ ve dokulara ideal oranda kan ulaşır. Kansızlık nedeniyle ortaya çıkan hastalıklar gerilemeye ve ilerleyen zamanlarda vücudu terk etmeye başlar.
İnsan vücudunun ihtiyaç duyduğu kalsiyum ve fosfor ihtiyacını karşılar. Bu sayede kemiklerin güçlenmesine yardımcı olur. Aynı zamanda eklemlerde meydana gelen iltihaplı eklem hastalıklarını, kireçlenmeyi ve kemik erimesini tedavi eder. Gut hastalığını önler. Özellikle hamilelik ve menopoz dönemlerinde vücutta azalan kalsiyum mineralini takviye eder.
Siyah fasulyenin sahip olduğu vitaminlerin çoğu kozmetik ürünlerinde kullanılır. Bu vitaminler ciltteki kan akışının hızlanmasını sağlayarak cildi canlandırır. Cilt yüzeyinde meydana gelen dökülme, akne gibi sorunları inflamasyon özelliği ile tedavi eder. Aynı zamanda darbe sonucu deri yüzeyinde oluşan yaraları hızlı bir şekilde onarır.
Beyin dokusunun zarar görmesi sonucunda alzheimer hastalığı ortaya çıkar. Folik asit ve bitkisel protein sayesinde beyin fonksiyonlarında meydana gelen tahribatı azaltır. Beyin fonksiyonlarının tekrar güçlenmesine yardımcı olarak, hastalığın ilk aşamada oluşan unutma sorununu belirli bir oranda giderir.
İçerisindeki folik asit sayesinde beynin merkezi sinir sistemine etki eder. Merkezi sinir sistemini yatıştırarak, daha önceden meydana gelen hastalıkları tedavi eder. Sinir sisteminde uzun süreli rahatlama sağlar. Stresi yok eder. Vücuda olumlu komutlar göndererek, pozitif düşüncelere sahip olmayı sağlar.
İçerisinde yüksek oranda yer alan molibden maddesi erkekler için kurtarıcı bir özelliğe sahiptir. Erkeklerde fonksiyon bozukluğu ya da psikolojik sebeplere bağlı olarak ortaya çıkan cinsel iktidarsızlık sorununu ortadan kaldırır. Penisin sertleşmesini sağlayarak, sağlıklı bir cinsel ilişkiye olanak sağlar. Düzenli tüketimi cinsel gücün sürekliliğini sağlar.
Yapılan araştırmalar sonucunda siyah fasulyenin kanıtlanan herhangi bir zararı bulunamamıştır.
