BİZE ULAŞIN
HATAY (İHA) Antakya Otoman Palace Otelde düzenlenen iftar yemeğinde bir konuşma yapan Bakan Ergin, Suriye’deki gelişmeler ve Türkiye’nin Suriye konusundaki tutumu hakkında açıklamalarda bulundu.
Türkiye’nin Suriye konusunda tutumunu eleştirenlere “Türkiye, 2002 yılında Suriye’yi yalnızlaştırma, ötekileştirme ve farklı bir noktaya itebilmek için batıda başlatılan kampanyalar döneminde Suriye’yi asla yalnız bırakmadı. O dönemde de şimdiki yönetim vardı” dedi.
Bakan Ergin “kendi coğrafyamız, Türkiye’nin komşusu, Hatay’ın hemen yanı başında komşumuz, kardeşlerimiz ve akrabalarımızın yaşadığı Suriye. Geçmişten gelen ve o coğrafyada kardeşlerimizin yaşadığı Suriye. Orada yaşayanlar bizim kardeşlerimiz. O coğrafyada en ufak bir acı yaşansa biz onu yüreğimizde hissediyoruz, o acıyı dindirmek için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. 2002'de AK Parti iktidara geldiğinde Suriye Arap Cumhuriyeti'nin aleyhinde batıda büyük kampanyalar yapılıyordu. Suriye’yi yalnızlaştırma, Suriye’yi ötekileştirme ve Suriye’yi farklı bir noktaya itebilmek için bir kampanya vardı. 2002 ile 2011 yılları arasında tam 9 yıl Suriye’nin iyiliği ve mutluluğu için Suriye'de yaşayan kardeşlerimizin huzuru için Türkiye adeta seferber oldu. Suriye ile en üst düzeyde stratejik ortaklıklar kuruldu. 9 yıl boyunca Suriye’nin ayağına taş değmesin diye Türkiye büyük fedakarlıklar yaptı. Ne zaman ki; 2011 yılında Suriye'de sivil vatandaşlara dönük olarak başlatılan öldürme hareketleri, Suriyelilere karşı girişilen insanlık suçu ve insanlık trajedisi yaşatan manzaralar; elbette ki seyirci kalacağımız manzaralar değildi. Türkiye kardeşlik vazifesinin gereği olarak 8 ay boyunca Suriye yönetimiyle çok yakın temaslar kurdu ve bugünlere gelinmemesi için olağanüstü gayret sarf etti. Suriye’de reformların barış süreci içerisinde yapılabilmesi için bütün imkanlarını seferber eden Türkiye, bu iyi niyetli girişimlerine aynı ölçüde karşılık alamadı. Elbette ki o coğrafyada yaşanan insanlık dramlarına sessiz kalma şansımız yoktu. Orada işlenen insanlık suçuna ve cinayetlere ortak olma lüksümüz, hakkımız yoktu” diye konuştu.
Türkiye’nin her zaman mazlumların yanında olduğuna değinen Bakan Ergin “biz sürekli mazlumdan ve mağdurdan yana olduk; haklıdan yana olmaya çalıştık. Dünyanın en ücrasında, Haiti bölgesinde deprem oldu; Türkiye Haiti oldu, Haiti’ye koştu, onları kucakladı, onlara yardım götürdü. Endonezya’da felaket oldu, Türkiye Endonezya’ya aktı, oradaki insanları kucakladı. Pakistan’da deprem oldu Türkiye oraya yetişti. Filistin’de savaş oldu, Türkiye Filistin’e, Gazze’ye insanlık götürmeye, merhamet götürmeye, sevgi ve barışı taşımaya gayret etti. Dünyanın neresinde olursa olsun, dini, milliyeti, mezhebi ne olursa olsun akan gözyaşını, akan kanı dindirmek için insanlık örneği sergiledi Türkiye. Suriye’de yapmış olduğumuz farklı bir şey değil” dedi.
Buradan çok açık net ilan ediyorum. Dezenformasyonlara, toplumu yanlış bilgilendirmeye çalışanlara buradan sesleniyorum. Lütfen bu yanlış enformasyonlara tenezzül etmeyiniz. Neymiş ‘Suriye’de Nusayri bir yönetim var diye Türkiye Suriye’ye cephe almışmış’. Peki, 2002’den 2011’e kadar Suriye’de başka bir yönetimi varmışmış. 2002 ile 2011 arasında Amerika’sı, Avrupa’sı, batısı, doğusu Suriye’yi boğmak isterken Suriyeli kardeşlerinin yanında, Suriye Arap Cumhuriyetinin yanında kim durmuş? Hiç kimse şu an yaşanan hadiseleri başka yerlere çekmeye çalışmasın. Bu mesele üzerinden bu coğrafyada nifak çıkarmaya tenezzül etmesin. Kimse bu ucuzluklara tenezzül etmesin. Biz 9 yıl boyunca Suriye halkının ve Suriye yönetiminin selameti için kollarımızı kanatlarımızı gerdik, onarla ellerimizi uzattık ve kardeşçe 9 sene dayanışma içerisinde hem ticaretimizi geliştirdik, hem sosyal ilişkilerimizi geliştirdik. Suriye’nin ayağına taş batsa Türkiye koştu. Hiç kimse bunu göz ardı etmesin” şeklinde konuştu.
Suriye’de durumu ekonomik boyutu üzerinden eleştirenlere de seslenen Ergin “bugün itibariyle ‘Türkiye ile Suriye arasında ticaret durmuş, ilişkiler askıya alınmış ve kapılar kapanmış’ diye burada serzenen hemşerilerimiz var. Evet, bunlar doğru şeyler, fakta bunlar yaşanmış ise bundan Türkiye’mi sorumludur. Aynı şekilde Suriye’nin Türkiye ile ilişkileri böyleyken, Ürdün’le, Lübnan’la, Irak’la daha mı iyidir. Bölgesindeki diğer ülkelerle de aynı pozisyonda. Çünkü orada huzur kaybolmuştur. Şuanda fiilen bir çatışma ve savaş ortamı var. Allah biran önce oraya da huzur ve sükun tesis etsin. Oradaki kardeşlerimizin de gözyaşı ve akan kanı dursun diye dua ediyoruz. Bunun için gayret ediyoruz ve bunun için çabalıyoruz. Başka bir arzumuz ve başka bir niyetimiz olamaz. Ama bugün Suriye ile ticari ilişkiler zorunlu olarak kesintiye uğramış ise burada Türkiye’ye atfedilecek bir eksiklik ve bir yanlışlık bulunmamaktadır. Bölgedeki olağanüstü şartlardan kaynaklı gümrük kapılarında kontrol kaybolmuştur, oradaki çatışmalardan dolayı zarara görmüş ve işlev yapamaz hale gelmiştir. Taşıma işi yapan şoförlerimizin can ve mal güvenliği kalmamıştır. Bundan dolayı ticaret durmuş ve ilişkiler askıya alınmıştır. Bundan bahsederek Türkiye’de farklı bir anlam oluşturmaya çalışanlara da buradan, lütfen bu tür ucuz polemiklere tenezzül etmemeleri noktasında çağrıda bulunmak istiyorum” diye konuştu.
Türkiye’nin Suriyeli kardeşleri ile sorununun olmadığına da değinen Bakan Ergin “Türkiye, Suriye’nin ve Suriyeli kardeşlerinin dostudur. 2002 ile 2011 arasında bunun en güzel örneklerini ortaya koymuştur. Ama dünyanın herhangi bir köşesinde olduğu gibi, Suriye’de de insanlığa karşı bir yanlış hareket olursa, Türkiye burada insanlığın yanında yer almak durumundadır. Kardeşliğin gereği, inancının gereği, komşuluğun gereği yapması gerekenleri yapmıştır ve bundan sonra da yapacaktır” dedi.
