KADIN

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Mynet Soran Anne Platformu

1 Bebeğinizin cinsiyeti nedir?
2 Bebeğinizin yaşını belirtir misiniz?
3 Sizlere hangi konuda yardımcı olmamızı istersiniz?
4 Öğrenmek istediğiniz farklı detaylardan burada bahsedebilirsiniz.
    Kalan mesaj: 10

    Türkiye'de trans devrimini yapan kadın Bülent Ersoy

    Tartışmasız Türkiye'nin her dönem en çok konuşulan ismi Bülent Ersoy'dur.

    14 Nisan 1981'de Türkiye'de bir ilki gerçekleştiren Bülent Ersoy, İngiltere'de cinsiyet değiştirme operasyonu geçirerek pembe kimlik sahibi oldu.

    Dönemin koşulları göze alındığında bu kararın çok tartışma yarattığı ve Ersoy'un büyük zorluklara göğüs gerdiği tartışmasız bir gerçek.

    Bugün Bülent Ersoy'un yeni hayatının yıl dönümüne özel Bülent Ersoy dosyası hazırladık.


    İşte dünden bugüne Bülent Ersoy'un değişimi ve yaşadıkları...

    Bülent Ersoy, 1952 yılında Malatya’da dünyaya geldi. Annesi Naciye Poyraz'dır. 1960 yılına kadar Malatya’da kaldı. Daha sonra ailesiyle birlikte İstanbul'a göç etti. Esas adı Bülent Erkoç’dur. Çok küçük yaşlardan itibaren müzikle ilgilenmeye başladı. Melahat Pars, Rıdvan Aytan gibi üstadlardan ve belediye konservatuarı hocalarından özel dersler aldı. İstanbul Belediye Konservatuarı'nı bitiren değerli sanatçı, aldığı akademik terbiye vasıtasıyla hem Tanrı vergisi sesini hem de müzikal tecrübelerini geliştirme fırsatı buldu.


    Bülent Esoy 1976 yılında Gölcük'te Bahriyeli olarak askerliğini yaptı.


    Bülent Ersoy, Müzeyyen Senar'ın temsilcisi olarak başladığı sanat hayatında, akademik sanat kariyerinin de yüksek olması ve aldığı eğitiminde getirileriyle olağanüstü bir yorumcu ve büyük bir tavrın sancaktarı oldu. "Baharı Bekleyen Kumrular Gibi", "Dert Çekmeye Gidiyorum" gibi her okuduğu şarkıyla grafiği sürekli yukarı tırmandı. O yıllarda TRT için birçok Klasik Türk müziği şarkısı seslendirmiştir. Yetmişli yıllarda; o dönemdeki müzik piyasasında pop, arabesk ve fantezi vb. gibi ticari şarkılar revaçta olmasına karşın bir albümünede ismini verdiği Itrî'nin "Tut-î Mucize-I Gûyan"ı gibi eserlerden oluşan koyu klasik bir uzunçalar yaptı. Bu ilk uzunçalar çalışması müzik piyasasında satış rekoru kırdı.


    70'lerdeki siyasi çatışmaların yaşandığı dönemde henüz androjen görünümlü heteroseksüel bir erkek olarak görünen Ersoy'un Türk müziğinin saygıdeğer bir ismi olmayı başardığı, bunun yanı sıra filmlerde de rol aldı.


    YASAKLI OLDUĞU DÖNEM

    Ağustos 1980'de İzmir Fuarı'nda seyircilerden gelen tezahürat sonrası göğüslerini açınca İzmir Cumhuriyet Savcılığı, hakkında soruşturma açtı. Eylül 1980'de Kordon'daki evinde bir hâkime hakaret edince tutuklanarak Buca Cezaevi'nde tutuklu kaldı. 12 Eylül darbesi sonrası Haziran 1981'de diğer travesti ve transseksüel sanatçılarla birlikte sahne yasağı aldı. 8 yıl süren sahne yasağı 8 Ocak 1988 tarihinde kaldırıldı.


    14 Nisan 1981'de Londra'da geçirdiği cinsiyet değiştirme ameliyatıyla kadın oldu, ancak Türkiye cinsiyet değişikliğini tanımıyordu. 1981'de (İngiltere'deki) Charring Cross Hastanesi'nde tamamlandı ve Türkiye'ye, Evren'in baskıcı yönetiminin ortasında döndü. Bir dizi acı verici fiziksel muayenenin ardından ve cinsiyet değişiminin arkasındaki motivasyonun kanun dışı bir cinsiyet olmak istememesi olduğunu vurgularken, yeni rejimin mahkemelerince sapkın olarak damgalandı. Askeri yönetim cinsiyet değiştirenlerin genelevlerini kapattı ve trans göstericilerin tüm (sahne) performanslarını yasakladı. 1983'te Danıştay, Bülent Ersoy'un hukuken erkek olduğuna ve gazinolarda ancak erkek kıyafeti ile sahneye çıkabileceğine karar verdi.


    Bülent'in de, kadınların polis izniyle sahne almasını öngören yasa gereğince, yeni cinsiyeti tanınan sanatçının halk içinde performans sergilemesi yasaklandı. 1983'e kadar mahkemede savaşan Diva, dilekçesi son kez reddedilince başarısız bir intihar girişiminde bulundu. Aynı yıl Türkiye'yi terk etti.


    Kariyerine Almanya'da devam eden sanatçı orada Türk filmlerinde oynamaya devam etti, bir müddet de Avustralya'da yaşadı. Ünü, sürgünde olduğu yıllarda arttı ve 1988'de sevgili Türkiye'sine güvenli bir biçimde dönebildi.


    'Pembe nüfus kağıdı' alması yıllar sonra, sahne yasağını da kaldıran dönemin başbakanı Turgut Özal'ın öncülüğünde 1988'de çıkartılan, cinsiyet değiştirmeye izin veren kanun sayesinde oldu.


    1990 VE SONRASI

    Bülent Ersoy yasaklı olduğu yıllarda çeşitli Avrupa ülkelerinden vatandaşlık teklifi aldı. 1989 yılında Adana'da verdiği bir konser sırasında bir seyirciden gelen "Çırpınırdı Karadeniz" adlı isteği okumadığı için kurşunlanarak bir böbreğini kaybetti.


    Otuz yıla yaklaşan sanat yaşamında pek çok ilke imza atan Bülent Ersoy, dünyaca ünlü yıldızların sahne aldığı salonlarda konserler vermiştir. 1980 yılında London Palladium'da ve 1983 yılında Madison Square Garden'da sahne alan ilk Türk sanatçısı olmuştur.


    30 Mart 1997'te ise Ümmü Gülsüm'den sonra, etnik müzik sazlarıyla Olympia müzikholünde sahne alan ilk Türk sanatçı olmuştur.


    Bülent Ersoy ayrıca Ajda Pekkan ve Dario Moreno'dan sonra Olympia'da konser veren ilk Türk sanatçısı olmuş, sahnede elli kişiden oluşan orkestrasıyla dört saat süren bir program sunmuştur.


    1990'larda Bülent Ersoy kariyerinde ilerledi. Kendi televizyon programını sunmaya başlayan sanatçı, halkın "ablası" olarak anılır oldu. Kendini 'Müslüman, milliyetçi ve yüksek sınıftan bir kadın' olarak tanımlıyordu.


    Verdiği uzun mücadelenin ardından Bülent Ersoy, Türkiye'nin en güçlü kadınları arasında yer aldı.

    Vitrin


    En Çok Aranan Haberler