BİZE ULAŞIN
Avrupa ve Amerika kökenli mağazalar, kendi ülkelerindeki zayıf ekonomilerin neden olduğu talep açığını Çin piyasalarına yönelerek giderme yolunu seçiyor.
Lüks markaların giderek yayıldığı Çin pazarına, şimdi de daha ucuz mağaza zincirleri göz dikti.
Londra merkezli Euromonitor adlı araştırma grubundan perakende satış uzmanı Ashma Kunde, "lüks markaların hedef kitlesinden çok daha farklı bir tüketici kitlesini hedefleyen bu Batılı markaların, Çinli tüketicinin gözünde her zaman bir ayrıcalığı olacaktır" diyor.
Fakat bu mağazaların asıl rakiplerinin, lüks markalardan ziyade Çinli rakipleri olması bekleniyor. Birçok mağaza zincirinin Çin'de hızlı bir şekilde yayılma peşinde olduğu düşünüldüğünde bu markaların birbiriyle çekişme halinde olması kaçınılmaz görünüyor.
Çin ekonomisinin 2012 yılında son 13 yılın en düşük büyüme oranını gerçekleştireceği beklendiğinden Çinli tüketicinin de bütün markalara aynı ölçüde kucak açmayacağı ve daha seçici olacağı düşünülüyor.
Perakende satış uzmanı Kunde, bu piyasadaki başarıyı "ürünün fiyatına ve ayırt edici özelliklerine" bağlıyor.
Halihazırda Çin'e girmiş olan birçok marka hırslı planlar uygularken, bazı markalar da bu yıl ilk kez bu piyasaya giriyor.
Çin'de geçen yıl 243 milyar dolar olarak gerçekleşen hazır giyim piyasası, büyüklük bakımından 331 milyar dolarlık ABD piyasasından çok da uzak değil.
Euromonitor, bu pazarın 2016'ya kadar yüzde 14 oranında büyüyeceğini ve on yıl içerisinde büyük alışveriş merkezi alanlarının Avrupa'daki seviyeye çıkacağını öngörüyor.
Geçen yıl Çin'de 32 mağaza açan İsveçli H&M'in bugün toplam 78 mağazası var. İspanyol Inditex'e bağlı Zara, 2011 sonunda 30 kentte 92 mağaza açmıştı. Gap ise, bu yıl sonuna kadar 45 mağaza açmayı hedefliyor.
Marks & Spencer ise halen Çin'de yaygın varlık gösteren tek İngiliz giyim firması durumunda.
Şanghay merkezli Çin Piyasa Araştırma Grubu'nun yöneticisi ve "Ucuz Çin'in Sonu" adlı kitabın yazarı Shaun Rein, H&M ve Zara gibi uygun fiyatla satış yapan markaların daha başarılı olacağını belirtiyor.
Gap, Marks & Spencer, Banana Republic gibi markaların ise, orta sınıflara yönelik olduğu, fiyatlarının daha yüksek olmasına rağmen prestijlerinin daha düşük olduğu ifade ediliyor.
Rein, "orta sınıflar ya daha üst ya da daha alt fiyat diliminde alışverişe eğilimli olduğundan, ortada olan firmalar ayakta kalma mücadelesi verecektir" diyor.
Markaların yerel zevke ve alışveriş anlayışına hitap etmesi de önemli.
American Apparel adlı hazır giyim mağazası, fazla seksi pazarlama yönteminin yerel zevke uygun olmadığını anladı ve bazı mağazalarını kapatmak zorunda kaldı.
Rein, 1969 modeli kot pantolon satan Gap mağazasının ise aynı yılın Kültür Devrimi ile bağdaştırılması nedeniyle başarılı olamadığını vurguluyor.
Avrupa kökenli markaların, Çin'de, Amerikan markalarına oranla daha başarılı olduğu belirtiliyor.
Batılı markaların akınına rağmen Metersbonwe, Belle International and Bestseller Group gibi Çinli markalar da pazar paylarını giderek artırıyor.
Perakende satış uzmanı Kunde, "Tüketicilerin ihtiyaçlarını çok daha iyi anlayan yerel markalar için her zaman bir piyasa olacaktır; Çinli kadınların giyim tarzını Avrupalı markalar tam olarak yansıtamıyor" diyor.
Shaun Rein ise, Çin'de herkesin milyoner olamayacağının anlaşılmasıyla, sosyo-ekonomik statüde orta sınıfın daha yerleşik hale geleceğini ve önümüzdeki beş-on yıl içinde orta düzeydeki markaların daha cazip olacağını belirtiyor.
