BİZE ULAŞIN
BM verilerine göre, bulaşıcı hastalık veremden, yılda yaklaşık üç milyon kişi hayatını kaybediyor. Bu rakam, AIDS ve sıtmadan ölenlerin toplamından fazla. Veremin en etkili olduğu ülkeler ise Hindistan, Çin ve Güney Afrika. Verem hastalarının sayısı, özellikle Avrupa'nın doğusunda artış gösteriyor. Avrupa Birliği'nin genişlemesi ile hastalığın batıya taşınması ihtimali ortaya çıkıyor.
Verem, antibiyotikle iyileştirilebilen bir hastalık. Ama hastalıkla mücadelede sadece ilaç vermek yetmiyor. Bu ilaçların, altı ay boyunca belli düzende alınması gerekiyor. Aksi takdirde hastalık tekrarlıyor, tedavi uzuyor ve masraflar artıyor.
Doktorların bir uyarısı da, hastalığı daha çabuk iyileştirecek ilaçların geliştirilmesi. Sınırsız Doktorlar Örgütü, altı aylık tedavinin çok uzun olduğunu, kalkınmakta olan ülkelerde çoğu hastanın bu kadar uzun tedaviye dayanamadığını belirterek, daha etkili ilaçlar geliştirilmesini istiyor.
Veremle mücadelede sorun, hastalık virüsünün yıllarca fark edilmeden vücutta kalması ve ancak kişinin direncinin düştüğü zamanda ortaya çıkması. Bu yüzden, verem virüsünü taşıyan herkes hasta olmuyor, sadece on kişiden birinde hastalık ortaya çıkıyor, ama taşıyıcı aynı zamanda bulaştırma potansiyeline sahip kişi. Bir hastanın vereme yakalandığının uzun süre fark edilmemesi, bulaşma riskini arttırıyor. Ayrıca doktorlar, sık rastlanmayan bir hastalığın teşhisini koymakta zorlanıyor. Bu da hastalığın tedavisini güçleştiriyor.
Uzmanlar, veremin aslında bir yoksulluk hastalığı olduğunu ifade ederek, "İnsanların dar bir alanda birlikte yaşamak zorunda kaldıkları yerlerde, örneğin gecekondu semtlerinde kolaylıkla yayılıyor. Bur tür yerlerde yeterli su olmadığı için hijyenik şartlara da dikkat edilemiyor" diyorlar.
İSTANBUL (İHA) -
