BİZE ULAŞIN
Kuala Lumpur'dan Pekin'e giderken kaybolan Malezya Havayolları'na ait yolcu uçağının akibeti hala bilinmiyor. Vietnamlı kurtarma ekipleri, okyanusta bulunan "can yeleği"nin kaybolan uçağa ait olmadığını açıkladı. Uçakta yaşamını yitirenlerin hayat hikayeleri de ortaya çıkıyor.
Malezya'nın başkenti Kuala Lumpur'dan Çin'in başkenti Pekin'e giderken geçtiğimiz Cumartesi sabaha karşı kaybolan "MH370" sefer sayılı uçakta 239 kişi bulunuyordu. Okyanus üzerinde uçarken radardan kaybolan Boeing 777-200 tipi uçakta olanların hiçbirinin kurtulamadığı tahmin ediliyor.Malezya Havayollarına ait uçakla Pekin'e giden yolcuların yaşamlarıyla ilgili detaylarda ortaya çıkıyor. Uçakta yaşamını yitirenler arasında Endonezya doğumlu Chandra Siregar da bulunuyor. Siregar'ın Pekin'de bir petrol şirketinde iş bulduğu ve onun için uçakta olduğu belirtildi.
Uçakta Norliakmar Hamid ve kocası Razahan Zamani de bulunuyordu. Çiftin akrabaları bir mucize olsun diye havalimanında bekliyor.
Cumartesi gece saat 0.41'de Kuala Lumpur'dan kalkan uçak, yerel saatle 2.41'de Taylanda Körfezi üzerinde 10 bin metre yükseklikte seyrediyordu. Uçakla Kuala Lumpur arasındaki bağlantı aniden koptu. Uçak herhangi bir yardım sinyali vermedi.
Radardaki son sinyal ise, uçağın burun kırarak geriye döndüğü şeklinde. Malezya Havayolları'na ait uçaktan bir daha da haber alınamadı.
Malezya Havayolları'na ait Boeing 777-200ER tipi uçağın parçalarının Güney Çin Denizi'nde bulunduğuna yönelik açıklamalar, Malezya Havayolları tarafından reddedildi.
Malezyalı yetkililer, bulunan parçaların 227 yolcu ve 12 mürettebatı ile Cumartesi günü ortadan kaybolan uçağa ait olduğunun kesinleşmediğini açıkladı.
Uçağa ait olabileceği düşünülen bazı parçaların Güney Çin Denizi'nin Vietnam sahillerinde bulunduğu iddiaları üzerine açıklama yapan Malezya Sivil Havacılık Teşkilatı Başkanı Azharuddin Abdurrahman, Vietnamlı yetkililerden parçaların uçağa ait olduğuna dair herhangi bir onayın gelmediğini açıkladı.
Abdurrahman "Her ihtimali araştırıyoruz. Bütün gücümüzle uçağı bulmak için uğraşıyoruz" dedi.
Rahman, "Her saat, her saniye okyanusun her santimini araştırıyoruz" şeklinde konuştu.
Uçağın kaçırılma ihtimalini göz ardı etmediklerini ve araştırdıklarını aktaran Abdurrahman, kayıp uçaktan kaybolmadan önce herhangi bir tehlike sinyali almadıklarını belirtti.
Abdurrahman, uçağın düşüş nedenleri arasında patlama, motor arızası, aşırı türbülans, pilot hatası ve hatta intihar gibi ihtimallerin bulunabileceğini söyledi.
Yolcular arasında daha önce bir İtalyan bir de Avusturyalı iki kişiye ait kayıp pasaportları kullanarak uçağa binen iki kişi bulunduğu açıklanmıştı.
Yetkililer, uçağa herhangi bir saldırının yapılıp yapılamadığını da göz önünde bulundurarak araştırmalara devam ettiklerini belirtti.
Interpol'den yapılan açıklamada, çalıntı pasaportların Interpol'ün çalıntı pasaportlar listesinde bulunmasına rağmen, bu pasaportlarla uçağa binilmesinin kaygı verici ancak uçağın ortadan kaybolması ile çalıntı pasaportlar arasında bir ilişki kurmak için henüz erken olduğu ifade edildi.
Ayrıca uçağa binmek için kayıt yaptırdıkları halde binmeyen beş kişi bulunduğu belirlendi.
Malezyalı yetkililer, bu kişilere ait bagajların havaalanı güvenliği tarafından uluslararası standartlara uygun şekilde uçaktan indirilerek taramadan geçirildiğini açıkladı.
Uçaktaki 227 yolcu arasında altı Avustralyalı ve iki Yeni Zelandalı yolcu bulunuyordu. Avustralya ve Yeni Zelanda'da kayıp yolcu yakınlarının endişeli bekleyişi sürerken, Avustralya hükümeti arama çalışmalarına katılması
için ikinci arama kurtarma uçağını da bölgeye gönderdi.
Arama çalışmalarına katılan uçaklarda mürettebat ile 36 kişilik arama kurtarma ekibi bulunuyor.
New York Times'da yer alan bir habere göre çalıntı pasaportlarla uçağa binen kişilerin biletlerinin elektronik olarak Tayland'da bir alışveriş merkezindeki seyahat acentesinden tek yön olarak alındığı belirlendi.
