HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Çocuklara slogan attırmak milliyetçilik değil

Adana’da konuşma yapan Başbakan Erdoğan, kafatası milliyetçiliğiyle ülkenin kalkınmayacağını belirterek, “Her sabah çocuklarımızı sıraya dizip soğukta slogan attırmak milliyetçilik değildir” dedi.

Çocuklara slogan attırmak milliyetçilik değil

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Bizim için milliyetçilik, millet için hizmet üretmek, milletin itibarını yüceltmek, milletin ihtiyaçlarına cevap vermektir. Her sabah çocukları sıraya dizip, yağmurun, karın, soğuğun, sıcağın altında o çocuklara 1933'lerden kalma, geri kalmış ülkeleri çağrıştıran, soğuk savaş döneminin demir perde ülkelerini hatırlatan sloganlar attırmak milliyetçilik değildir" dedi.

Erdoğan, İstasyon Meydanı'nda düzenlenen Adana Entegre Sağlık Kampüsü temel atma töreni, TOKİ anahtar teslimi ve yapımı tamamlanan tesislerin toplu açılış töreninde, vatandaşlara hitap etti. İktidar görevini devraldıklarında Merkez Bankasında 27,5 milyar dolar varken, bu rakamın bugün 6-7'ye katlandığını belirten Erdoğan, IMF'ye olan borcun bu yıl mayıs ayında bitirildiğini hatırlattı. "Şimdi buraya, Adana'ya gelip de milliyetçilikten bahsedenlere sesleniyorum, Adana'ya gelip de ulusalcılık nutukları atanlara sesleniyorum: Ülkesini, milletini sevmek hakaret dolu, öfke dolu, nefret dolu nutuklar atmakla olmaz" diyen Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bunların ülke için, millet için yaptıkları ortada, bizimki de ortada. Kıyas bile kabul etmez. Onlar ülkeyi borçlandırdı, biz ülkemizin borçlarını ödedik. Onlar bize yüksek faiz, yüksek enflasyon bıraktı, biz enflasyonu düşürdük. Benim çiftçi kardeşim sen Ziraat Bankasından bir avuç krediyi yüzde 56, yüzde 59 faizle alıyordun ama şimdi 0-7 aralığında faizle alıyorsun. Benim esnaf kardeşim sen Halk Bankasından yüzde 46 faizle bir avuç kredi alıyordun ama şimdi 5-7 arasında alıyorsun. O zamanki krediye göre 5-10 kat fazla kredi alıyorsun. Milliyetçiyim diyenler, ulusalcıyım diyenler bu ülkenin, bu milletin, bizim aziz bayrağımızın, Türk liramızın, bizim pasaportumuzun itibarını yerlerde süründürdüler. Biz geldik, ülkemizin de milletimizin de bayrağımızın, Türk liramızın, pasaportumuzun da itibarını iade ettik. O itibarı yükselttik."

"Biz slogan milliyetçisi değiliz" ifadesini kullanan Erdoğan, "Bizim için milliyetçilik, millet için hizmet üretmek, milletin itibarını yüceltmek, milletin ihtiyaçlarına cevap vermektir. Her sabah çocukları sıraya dizip, yağmurun, karın, soğuğun, sıcağın altında o çocuklara 1933'lerden kalma, geri kalmış ülkeleri çağrıştıran, soğuk savaş döneminin demir perde ülkelerini hatırlatan sloganlar attırmak milliyetçilik değildir. Milliyetçilik, o çocuklara okuyacakları okul inşa etmektir. Milliyetçilik o çocuklara insanca eğitim görecekleri sınıflar inşa etmektir. Milliyetçilik o çocuklara en modern eğitim imkanlarını sunmaktır. En önemlisi de milliyetçilik, çocuklara slogan attırmak değil, onlara bir vizyon, bir ufuk sunmaktır. Onlara güçlü bir Türkiye emanet etmektir" dedi.

"Lafla peynir gemisi yürümez"

Okullarda akıllı tahtalar kullanılmaya, çocuklara tablet bilgisayarlar verilmeye başlandığını belirten Erdoğan, "Milliyetçilik bu. Öyle kafatası milliyetçiliğiyle ülkeler kalkınmaz. Bunlar tarihleri boyunca ne yaptılar? Türküm dediler ama Türkiye'nin itibarını yerlerde süründürdüler. Doğruyum dediler, Türkiye'yi yolsuzluklara mahkum ettiler. Çalışkanım dediler, yıllarca yan gelip yattılar, Türkiye'yi faize, enflasyona, işsizliğe mahkum ettiler" diye konuştu. Başbakan Erdoğan, "Bal bal demekle ağız tatlanmaz, balı yersen ağız tatlanır. Lafla peynir gemisi yürümez. Mesele slogan atmak değil mesele iş yapmak. Biz iş yapıyoruz, biz eser üretiyoruz, hizmet üretiyoruz, Türkiye'nin ve milletin gücüne güç katıyoruz. Biz bunlara aldanıp yolumuzdan asla geri durmayacağız. Biz bunlara laf yetiştirmeye uğraşıp millete hizmetten asla geri durmayacağız" değerlendirmesinde bulundu. "Artık anamuhalefetin de yavru muhalefetin de liderlerinin ismini ağzıma almayacağım" dediğini hatırlatan Erdoğan, "Onlara asla cevap yetiştirmeyeceğim, o işleri tamamıyla genel başkan yardımcılarıma bıraktım. Onları diğer arkadaşlarıma bıraktım. Yormaya gerek yok kendimizi" dedi.

Karacaoğlan'ın "Meclis'te arif ol kelamı dinle, el iki söylerse sen birin söyle, elinden geldikçe sen iyilik eyle, hatıra dokunup yıkıcı olma" sözlerini paylaşan Erdoğan, "Biz Adanalı, Çukurovalı Karacaoğlan'a kulak verecek, iş üretecek, iyilik üretecek, yıkıcı değil yapıcı olmaya devam edeceğiz" diye konuştu.

"Adana'nın güzel insanları, gadasını aldıklarım sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum" diyerek konuşmasına başlayan Erdoğan, 14 Eylül'de Adıyaman'da 810 trilyon liralık, 21 Eylül'de Malatya'da 776 trilyon liralık ve geçen hafta da Denizli'de 876 trilyon liralık yatırımların açılışını yaptıklarını anımsatarak, Adana ve ilçelerinde de 2 gün boyunca toplam 102 eserin, yatırımın, hizmetin toplu açılışını gerçekleştireceklerini söyledi. Adana ve ilçelerindeki açılış törenleriyle 860 trilyon liralık yatırımı, eseri, hizmeti Adana'ya kazandıracaklarını, Kozan'da 13, Ceyhan'da da 9 ayrı eserin açılışını yapacaklarını belirten Başbakan Erdoğan, son bir ay içinde Adıyaman, Malatya, Denizli ve Adana'ya kazandırdıkları yatırımların toplam tutarının da 3 katrilyon 326 trilyon lira olduğunu vurguladı.

Başbakan Erdoğan, "Adeta bir hizmet hasadı gerçekleştiriyoruz. Toprağa attığmız tohumlar filiz oldu, fidan oldu, ağaç oldu, meyve vermeye başladı. Şimdi hamdolsun o meyveleri topluyoruz, hep beraber topluyoruz, Adana'da, Denizli'de, Malatya'da, Adıyaman'da topladık ve ülkemizin 81 vilayetinde topluyoruz. 'Şurada var, burada yok', hayır bizim kitabımızda bunların hiçbiri yok, 81 vilayetin tamamında var" diye konuştu. Adana ve ilçelerinde anaokul, ilkokul, ortaokul, imam hatip lisesi, Anadolu imam hatip lisesi, meslek lisesi, pansiyonlar ve spor salonları olmak üzere 38 farklı eğitim yatırımının tamamlandığına işaret eden Başbakan Erdoğan, bu yatırımların yapımında emeği geçen Milli Eğitim Bakanlığı ve hayırseverlere teşekkür etti. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığının Adana'da yapımı tamamlanan yatırımlarını hizmete aldıklarını ifade eden Başbakan Erdoğan, TOKİ'nin Sarıçam ve Yüreğir'de tamamlanan projeleriyle de 2 bin 304 konutu resmi olarak hak sahiplerine teslim ettiklerini söyledi.

Özel sektörün de Adana ve ilçelerindeki 596 trilyon liralık yatırımının açılışının yapılacağını belirten Başbakan Erdoğan, iş adamı Mehmet Başpınar'a özellikle teşekkür ettiğini belirterek, "Mehmet Başpınar kardeşimiz, 525 trilyonluk yatırımla Adana'ya 350 iş yeri kapasiteli sanayi sitesi kazandırdı, bu orta ölçekli sanayi sitesinin de Adanamıza hayırlı olmasını diliyorum" dedi. Kısacıkzade Konağı olarak bilinen tarihi binanın da Adana Ticaret Odası tarafından restore edildiğini, bugün kültür merkezi olarak açılışının yapılacağını dile getiren Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Adana Ticaret Odasına, başkan ve yönetim kuruluna özellikle teşekkür ediyorum. Bu konağın Adana ve Türkiye tarihinde çok önemli bir anlamı var, yeri var. Bu konak Kurtuluş Savaşımıza kadar Adana'da Düyun-u Umumiye binası olarak kullanıyordu. Düyun-u Umumiye neydi? Osmanlı Devleti'nin dış borçlarıydı. 1854'te Osmanlı Devleti hem dışarıdan hem de içerden, başta Galata bankerleri olmak üzere hani benim hep söyledim bir söz var ya faiz lobisi diyorum ya o günde vardı, sermaye sahiplerinden borç almaya başladı. Osmanlı'nın borçları arttı, faizleri arttı, devlet bu borçları ödeyemez hale geldi. Bu borç verenler, borçlarını tahsil üzere Düyun-u Umumiye kurumu oluşturdular. Osmanlı'nın içişlerine, bütçesine, tüm gelirlerine müdahale ederek, borçları tahsil etmeye başladılar. İşte Adana, İstanbul gibi dönemin büyük şehirlerine böyle merkezler oluşturuldu. Çoğu yabancı olan temsilciler bizim halkımıza malesef çok zulmettiler, halktan vergi topladılar, vergisini vermeyenin malına el koydular, tarlalarını yaktılar, adeta milletin alın terini yağmaladılar."

"Osmanlı'nın dış borçlarının son taksidini Menderes ödedi"

Başbakan Erdoğan, 1923'te Cumhuriyet kurulduğunda Osmanlı'nın borçlarının Cumhuriyet'e devredildiğini, 1954'e kadar devletin bu borçları ödemek zorunda kaldığını belirterek, merhum Başbakan Adnan Menderes'in 1954'te bu dış borçların son taksidini ödediğini anımsattı. Osmanlı Devleti'nden kalan dış borçların ardından bu sefer de Cumhuriyet döneminin dış borçlarının başladığına dikkati çeken Başbakan Erdoğan, "Cumhuriyet döneminde dış borçlanma başladı. Türkiye başı sıkıştıkça Uluslararası Para Fonundan, diğer kaynaklardan borçlanmaya başladı. Yani bugünün Düyun-u Umumiyesi nedir? IMF. Biz göreve geldiğimizde oraya olan borç neydi? 23 milyar dolar. Kim borçlanmıştı? Bizden önceki, yani MHP, DSP, ANAP üçlüsü borçlanmıştı" diye konuştu.

MHP, DSP ve ANAP'ın çok büyük miktarda borçlandığını ve borçları ödeyemez hale geldiğini anlatan Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bizi delikli paralara muhtaç ettiler. Türkiye'nin dış borçlarıyla ilgili olarak çok yanıltıcısı bilgiler veriliyor. Buraya, Adana'ya da geliyor yalan, yanlış rakamlarla, göstergelerle Türkiye'nin dış borçlarını çarpıtmaya çalışıyorlar. Manzarayı çok net şekilde anlatmak istiyorum. Halep oradaysa arşın Adana'da. Biz, 2002'nin sonunda görevi devraldığımızda kamu net borç stokunun milli gelire oranı neydi biliyor musunuz? Yüzde 61,5'ti. Yani bu ne demek? Türkiye'nin her 100 lirasının 61,5 lirası borçtu. Şimdi ne oldu? Biz, bu oranı yüzde 17'ye kadar düşürdük. Şimdi 100 liranın, 17 lirası borç. 61,5 liradan 17 liraya. Eğer bunu Avrupa Birliği tanımlı olarak ele alırsan, o zaman ne oluyor? 2002 yılı sonu itibarıyla milli gelire oran yüzde 74'tü, yani 100 liranın 74 lirası borçtu. Biz bunu nereye çektik? 36 liraya çektik. 2002'de Türkiye dünya piyasasından, iç piyasadan borçlanırken, yüzde 63 faizle borçlanıyordu. Bizden önceki iktidar MHP, DSP, ANAP iktidarında 100 lira borçlanırken bunun 63 lirası faizdi. Şimdi nereye düştü? Yüzde 7'ye düştü. Yani aradaki fark 56 puan. Şimdi bu 56 kimin cebinde kalıyor, benim Adanalı çiftçimin, memurumun, işçimin, vatandaşımın cebinde kalıyor. İşte farkımız bu. Bu çarpıcı rakamı çok iyi tahlil etmemiz lazım, yalan yanlış konuşanların yüzüne bunu çarpmamız lazım."

"Rabia'yı unutmuyoruz, unutturmuyoruz"

Başbakan Erdoğan, konuşması sırasında kendisine Rabia selamı verenlere de seslenerek, "Rabia'yı unutmuyoruz, unutturmuyoruz" dedi. Erdoğan, 2003'te bütçenin yüzde 43'ünün faiz ödemelerine gittiğini, şu anda bu rakamın yüzde 13'e düştüğünü belirterek, "Türkiye'nin bu düşüşten elde ettiği rakam ne biliyor musun? 642 milyar lira. Eski parayla 642 katrilyon lira. Yani faizleri düşürdüğümüz için Türkiye 642 katrilyon tasarruf etti. Reel olarak baktığınızda bu rakam bugünün parasıyla yaklaşık 900 milyar lira, yani 900 katrilyon liraya karşılık geliyor. Milletimin 900 katrilyon lirasını biz tasarruf ettik. Millete, Adana'ya, ülkeye, 81 villayete kazandırdık" diye konuştu.

Erdoğan, önceki hafta İstanbul'da bir tören yapıldığını hatırlatarak, Türkiye'nin tersanelerinde, yerli imkanlarla inşa edilen ikinci savaş gemisinin Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'na teslim edildiğini söyledi. Başbakan Erdoğan, 2002'de "MİLGEM Projesi"ni başlattıklarını, 2004'te ilk gemiyi aldıklarını ve denize uğurladıklarını belirtti. İkinci gemiyi de denize indirdiklerini ve şimdi iki geminin daha inşasına başlandığını bildiren Erdoğan, "Türkiye, dünyada kendi savaş gemisini inşa edebilen 10 ülkeden biri konumuna yükseldi" diye konuştu. Erdoğan, 2003 yılından önce ordunun ihtiyaçlarının yüzde 75'inin ithalatla sağlandığını ifade ederek, şimdiyse bunun yüzde 50'den fazlasının yerli imkanlarla üretildiğini vurguladı. Başbakan Erdoğan, "Hayalleri hedefe, hedefleri tek tek gerçeğe dönüştürüyoruz. Hem ekonomiyi büyütüyoruz hem de demokrasiyi tahkim ediyoruz. Türkiye'yi güçlü bir ekonomi, güçlü bir demorasi üzerinde geleceğe taşıyoruz" değerlendirmesinde bulundu.

Konuşmasında, Mısır'da hayatını kaybeden 17 yaşındaki Esma'nın unutulmaması gerektiğini de belirten Erdoğan, "Biz, Adana'nın İstasyon Meydanı'nda neysek, bizim bir kulağımız da Rabia'dadır. Orada olanları da unutmayız. Çünkü biz biriz, bütünüz. Nerede zulüm varsa biz onların karşısındayız. Zira, zulme rıza zulümdür. Onun için de biz, zalimlerle asla beraber olamayız" ifadesini kullandı.

"Kamuoyuna duyurduğmuz demokratikleşme paketi inşallah Türkiye'de hem demokrasiye hem ekonomiye hem de kardeşliğimize güç katacak. Biz, sağdan, soldan ne denildiğine değil, sizin ne dediğinize bakarız. Milletim ne diyor, Adana ne diyor, biz buna bakarız. Milletimiz bize yetki verdi, görev verdi, milletimiz bize bir emanet yükledi. Biz, şu anda o emanetin hakkını veriyor, görevimizi yapıyoruz. Sizin istemediğinizi bilinki biz de istemeyiz. Sizin onaylamadığnızı biz onaylamayız. Biz, milletin hakkını, hukukunu, temel hak ve özgürlüklerini pazarlık konusu yapmayız, kimseyle pazarlık etmeyiz. Parti programımızda, hükümet programlarımızda, seçim beyannamemizde ne dediysek, kongrelerimizde ne söylediysek bugün de sadece onu yapıyoruz. 11 yıl boyunca yaptığımız her reforma karşı çıkanlar, yaptığımız her reformdan korku senaryosu üretenler bugün de aynısını yapıyorlar. Göreceksiniz onlar kaybedecek. Ama şunu da bilinki Türkiye kazanacak. Değişime direnenler, statükoyu savunanlar, Türkiye'yi haklarından mahrum edenler, kardeşliğin önünü tıkayanlar kaybedecek ama Türkiye kazanacak, ekonomi kazanacak, demokrasi ve kardeşlik kazanacak. Bu yeni reform paketinin de bir kez daha milletimize, ülkemize hayırlı olmasını diliyorum."
Adana'ya yatırımlar

Adana'ya 4 Haziran 2011'de geldiğini hatırlatan Erdoğan, o zaman bazı yatırımlardan bahsettiğini söyledi.

"Biz, geçmişteki siyasetçiler gibi söyleyip unutanlardan ve unutturulanlardan değiliz. Biz, neyi söylediysek onun peşine düşeriz, yerini buluncaya kadar da peşini bırakmayız" diyen Erdoğan, 2011'de Adana'ya güney çevre yolu ve demiryolu ağından söz ettiğini belirterek, aynı yıl projenin çalışmalarını başlattıklarını bildirdi. Erdoğan, aralık ayında proje çalışmalarını bitireceklerini, kamulaştırmanın ardından ihaleyi yapacaklarını dile getirerek, 2015'te 28 kilometrelik güney çevre yolunu Adana'ya kazandıracaklarını aktardı.

Adana'ya bir başka yatırımlarının ise metro olduğunu anlatan Erdoğan, metronun Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı'na devredileceğini, hızla inşa edileceğini söylediklerini hatırlattı. Erdoğan, "Bunu gerçekleştirmek için ben yine bugün burada söylüyorum. Adana Büyükşehir Belediyesi'nin bakanlığımıza uygulama projesini hazırlayıp vermesi gerekiyor. Bu projeyi henüz belediyemiz maalesef hazırlayamadı. İnşallah 30 Mart 2014'te yerel seçimlerin ardından Adana'nın belediyecilikteki talihini de değiştirecek, bu sorunları tek tek ortadan kaldıracak, metroyu da tamamlayacağız, hiç endişeniz olmasın" dedi. Bir diğer yatırımın Yüreğir Kültür Merkezi olduğunu dile getiren Erdoğan, 360 kişilik salonuyla toplantı salonları, kütüphane, sergi salonları, atölyeleri ile Adana ve Yüreğir'e modern bir kültür merkezi kazandırdıklarını ve bugün de açılışını yaptıklarını ifade etti.

Erdoğan, Adana'ya 33 bin kişilik bir stadyum da yapacaklarını söylediğini belirterek, sözlerinin arkasında durduklarını ve stadın sözleşmesini 19 Eylül 2013'te, yer teslimini ise 23 Eylül 2013'te gerçekleştirdiklerini söyledi. Erdoğan, TOKİ'nin yaptığı stadyumun toplam maliyetinin 140 milyon lira olduğunu ifade ederek, 2015 Aralık ayında tesisin tamamlanmasını hedeflediklerini belirtti. Çukorova Bölgesel Havalimanı'nı da söylediklerini anlatan Erdoğan, havalimanın yer teslimini 15 Mart 2013'te gerçekleştirdiklerini, yatırım süresinin ise 36 ay olduğunu dile getirdi. Erdoğan, "Bölgesel havalimanın 2016 yılında tamamlamayı hedefliyoruz. Toplam yatırım bedeli ne biliyor musunuz? 357 trilyon. Bu havalimanı Adana'ya hitap edecek, Mersin'e hitap edecek, Çukurova'ya hitap edecek" diye konuştu. Havalimanı yapımı için 8 milyon metrekarenin üzerinde bir alanı kamulaştırdıklarını bildiren Erdoğan, söz konusu tesisin yılda 15 milyon yolcu kapasitesine sahip olduğunu söyledi. Erdoğan, hem iç hem dış hat trafiğine açık ve büyüyebilir şekilde yapılacak havalimanın kapasitesinin istendiğinde yılda 30 milyon yolcuya çıkarılabileceğini vurguladı.Adana'ya bir büyükşehir hastanesi kazandıracakları müjdesini veren Erdoğan, İstanbul'da müteahhit firmalarla sözleşmelerin imzalandığını aktardı.

Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:

"Adana Şehir Hastanesinin temelini, işte bugün buradan atıyoruz. İlk etapta bin 320 yataklı olarak planladığımız Şehir Hastanesinin kapasitesini bin 550'ye çıkardık. Bin 550 yataklı bu hastane tamamlandığında içinde 584 yataklı genel hastane, 349 yataklı kadın doğum hastanesi, 189 yataklı kalp ve damar cerrahisi hastanesi, 182 yataklı onkoloji hastanesi, 150 yataklı fizik tedavi ve rehabilitasyon hastanesi, 100 yataklı yüksek güvenlikli adli psikiyatri hastanesi bunun içinde yer alacak. İnşaatı ortalama olarak 30 ay olarak belirledik. İnşallah en kısa sürede tamamlayıp Adana'ya çok büyük, çok modern ve sadece Adana'nın değil bölge illerin de ihtiyacına cevap verecek bir hizmet kazandırmış olacağız. Bunun da şimdiden hayırlı olmasını diliyorum."

Adana'da iki gün misafir olacaklarını, yarın Kozan ve Ceyhan'da açılışlara devam edeceklerini anlatan Erdoğan, bugün yaptıkları açılışların hayırlı olmasını diledi. Temelini atacakları hastanenin bir an önce tamamlanmasını temenni ettiğini belirten Erdoğan, "Bakanlarımızı, bakanlıklarımızı, kurumlarımızı, özel sektörümüzü, hayırseverlerimizi, belediye başkanlarımızı, belediyelerimizi bu yatırımlardan dolayı özellikle tebrik ediyorum" ifadesini kullandı. Alandakilerin Kurban Bayramı'nı da tebrik eden Başbakan Erdoğan, "Beraber yürüdük biz bu yollarda" şarkısının sözlerini de vatandaşlarla söyledi.

Başbakan Erdoğan, konuşması sırasında, ağlayarak "Hastanede tedavi istiyorum" pankartı açan bir kadının rahatsızlığı hakkında, danışmanlarını yönlendirerek bilgi aldı. Erdoğan, hasta kadının durumunu Sağlık Bakanlığı yetkililerine iletti.
Açılışın ardından Adana Entegre Sağlık Kampüsü temel atma törenine canlı bağlantı kuruldu. Erdoğan, burada hazır bekleyen Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu ile TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı Necdet Ünüvar'a seslenerek, hastanenin temelini attırdı.
Diğer yapımı tamamlanan hizmet, eser ve yatırımların toplu açılışını da eşi Emine Erdoğan, beraberindeki bakan, milletvekilleri ve bürokratlarla gerçekleştiren Başbakan Erdoğan, daha sonra TOKİ tarafından inşa ettirilen konutlardan bazılarının anahtarlarını hak sahiplerine teslim etti.
Bu sırada bazı hak sahiplerine çocuk sayılarını soran Erdoğan, bir vatandaşın 2 çocuk sahibi olduğunu söylemesi üzerine, "2 tane mi? Neden? Biz ne diyorduk, en az 3 demedik mi? İnşallah torunlarınız çok olur" diye konuştu. Kurada 7. kattan ev hakkı kazanan ve 4 çocuğu bulunduğunu ifade eden bir vatandaşa da Erdoğan, "Tepeden bakacaksın. Maşallah, 4 de çocuk varmış" dedi. Erdoğan, törenin ardından alanda görevli 112 Sağlık Hizmetleri personelini de ziyaret etti. Başbakan Erdoğan, daha sonra AK Parti seçim otobüsüne bindi. Çocuklara oyuncak dağıtan Erdoğan, Adana AK Parti İl Başkanlığına geçti.

Mynet Youtube


En Çok Aranan Haberler