Bugün, İngiltere'deki gazetelerin hemen hemen tamamının manşetlerinde, İşçi Partisi'ndeki anti-semitizm tartışması var.
Hafta içinde, milletvekili Naz Şah'ın parti üyeliği, sosyal medyada yaptığı bir paylaşım nedeniyle askıya alınmıştı.
Dün ise eski Londra belediye başkanı, 'Kızıl Ken' lakaplı, partinin sol kanadından Ken Livingston'ın sözleri tartışma yarattı.
İşçi Partisi'nde Naz Şah dahil hiç kimsenin Yahudi karşıtlığı yapmadığını belirten Livingston şunları söyledi:
"Şunu da hatırlayalım: Hitler 1932'de seçimi kazandığında, o dönemki politikası 'Yahudilerin İsrail'e taşınmaları gerektiği' şeklindeydi. Hitler, çıldırıp sonunda 6 milyon Yahudiyi öldürmeden önce Siyonizmi destekliyordu."
Bu sözler üzerine Livingston'ın parti üyeliği de askıya alındı.
Bu arada İşçi Partisi milletvekili John Mann yüz yüze karşılaştığıLivingston'ı bağırarak sert bir dille eleştirdi.
'İşçi Partisi'nde savaş'Guardian manşetinde 'İşçi Partisi'nin üst üste gelen bu gelişmeleree bir krizin içine girdiğini' yazıyor.
Gazetenin editoryal görüşlerinin aktarıldığı sayfada da tartışma ele alınmış.
Gazete, Livingston'ın dünkü açıklamasının, partiye yönelik anti-semitizm suçlamalarını daha da cesaretlendirici bir adım olduğunu belirtiyor.
Guardian, 'İşçi Partisi, Livingstone fiyaskosundan sonra dikkatli' olmalı diyor.
Times'ın manşetinde bazı milletvekillerinin Livingston'a tepkisine değinilmiş: 'Milletvekillerinin talebi: Livingston'ı partiden atın'.
Times yazarı Daniel Finkelstein, tartışmalarla ilgili yazısında solu, İsrail ve Yahudiler konusunda komplo teorilerinin peşinden koşmakla suçlamış.
Finkelstein, "Yahudiler için İsrail, Galler boyutunda ufacık bir ülke.Çok büyük komşuları tarafından cüceleştirilmiş bir ülke. Her şeyin kötü gitmesi durumunda dünyada bizi içeri alabilecek son yer. Sol içinse İsrail, muazzam bir dev yaratık ve dünya hâkimiyetinin bir ordusu" diyor.
Finkelstein, 'İsrail'e yönelik eleştirilerin bir tartışma konusu olabileceğini ancak şu anda tartışmanın bunun çok ötesine gittiğini' yazıyor.
Daily Telegraph, John Mann'ın Livingston'a parmak sallayan fotoğrafını yayımlamış ve 'İğrenç bir Nazi savunucususun' manşetini atmış.
Telegraph'ın editoryal sayfasında da tartışma ele alınmış.
Gazete, 'İşçi Partisi'nin ılımlı milletvekilleri harekete geçmeliler' diye yazıyor.
I gazetesi 'İşçi Partisi savaşta' başlığını atıyor.
Financial Times'ta ise parti içinde bir kaynağın, ortadakinin bir vesayet savaşı olduğuna dair görüşü aktarılıyor.
Haberde özetle şu görüşler aktarılıyor:
"Corbyn'in yandaşları, Livingston ile Mann arasındaki gerilimin partinin sağ kanadı tarafından, parti liderini, sol kanat destekçilere karşı hareket etmeye zorlamak için kullanıldığından endişe duyuyor.
"Parti içinden bir kişi, ortadaki tartışmanın partideki sağ-sol bölünmesinin bir vesayet mücadelesi olduğunu söylüyor.
"Bu kişi şunları söylüyor: Parti konferansına gittiğinizde, tüm sol kanat mensupları Filistin'in Dostları Grubu etkinliğindedir, tüm sağ kanattakiler ise İsrail'in Dostları Grubu etkinliğinde. Normalde bu,aşağı seviyede tutulur ama şimdi yüzeye doğru yayılıyor."
"FT'ye konuşan üst düzey bir sendika yöneticisi ise Livingston'asoruşturulma açılması için çağrı yapan milletvekillerinin çoğunun partinin sağından olmasının tesadüf olmadığını belirtmiş: 'Bunun Blairci bir komplo olduğundan şüphe duydum'.
'Milletvekillerinin kavgası vize anlaşması sürecini geciktirecek'Guardian gazetesi, TBMM'de AKP ve HDP'li milletvekilleri arasında yaşanan kavganın Türkiye ile AB arasındaki vize serbestliği konusundaki anlaşmanın sonuçlanmasını uzatacağını yazıyor.
Guardian, kavga nedeniyle meclisin Pazartesi gününe kadar anayasa değişikliği teklifine ilişkin görüşmelere ara verdiğini, bunun vize anlaşması konusunda son tarihin kaçmasına neden olacağını belirtiyor.
Gazete, Türk tarafının bu konuda yükümlülüklerinin büyük bölümünü yerine getirdiğini söylediğini ancak AB tarafının böyle düşünmediğini aktarıyor.
Guardian, Avrupa Birliği Komisyonu Birinci Başkan YardımcısıFrans Timmermans'ın dünkü sözlerinin de anlaşmaya varılmasını geciktireceğinin işareti olduğunu belirtiyor.
Timmermans dünkü açıklamada vize serbestliği konusunda Türkiye'den istedikleri şartların yumuşatılmayacağını belirtmiş ve "Sorumluluk Türkiye'nin üzerinde" demişti.