DUYGU YENER - "Kunduracı göğsü" olarak bilinen çökük göğüs rahatsızlığı nedeniyle sağlık sorunları yaşayan 7 yaşındaki Taha Seyman, geçirdiği operasyonun ardından yaşıtları gibi normal bir göğüs yapısına sahip oldu.
Ankara'da yaşayan Leyla ve Kemal çiftinin tek çocukları Muhammed Taha, doğuştan çökük göğüs rahatsızlığıyla dünyaya geldi. "Kunduracı göğüs" olarak da bilinen rahatsızlığı nedeniyle çabuk yorulma, kusma gibi sağlık sorunları yaşayan Muhammed Taha, geçirdiği operasyon sonrasında vücudundaki şekil bozukluğundan kurtularak sağlığına kavuştu.
Anne Leyla Seyman, oğlunun yaşadığı sağlık sorunu ve ameliyat sürecini AA muhabirine anlattı. Oğlu Taha'nın büyüme sürecinde göğsündeki çukurluğun da ilerlediğini ifade eden Seyman, "İlk doğduğu zaman çukurluk çok belirgin değildi ama büyüdükçe çukurluk da daha çok içeri gitmeye başladı. Bu durumdan en çok ben rahatsız olmaya başladım. Hem görüntüsüne çok üzülüyordum hem de sürekli hastalanıyordu." dedi.
Taha'nın rahatsızlığı nedeniyle okulda çabuk yorulduğunu, arkadaşlarıyla birlikte koşamadığını anlatan Seyman, bugüne kadar çok hastane dolaştıklarını ve ameliyatı için yüksek ücretler talep edildiğini söyledi.
Oğlunun göğüs kafesindeki çökmenin zamanla kalbine de baskı yaptığını ifade eden Seyman, "Koşamıyordu, çabuk yoruluyordu. Bebeklik döneminde hastaneye götürdüğümde 'bu çocuğun göğsünü göster' diyorlardı. Akciğere baskı yaptığı için öksürüyor, balgam atamıyordu. Çok sık hasta oluyordu. Yemek yediği zaman biraz fazla kaçırdı mı kusuyordu. Elimle ölçüyordum her banyo yaptırdığımda, 'bu böyle olmayacak' dedim." diye konuştu.
Ameliyat sonrasında hızlı bir iyileşme süreci yaşadıklarını da aktaran anne Seyman, "Çok şükür şu an iyi. Kusması da şu aralar geçti. Özlediği şeyleri yemeye başladı, kilo aldı. Bazen doymuyor, geceleri de yemek istiyor." sözleriyle duygularını aktardı.
- "Yumruğu göğsünün içine girecek kadar fazlaydı"
Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Atatürk Göğüs Hastalıkları Hastanesi Göğüs Cerrahisi Kliniği Eğitim Sorumlusu Prof. Dr. Göktürk Fındık, operasyona ilişkin şu bilgileri verdi:
"Normalde göğüs yapısı düz bir şekilde olması gerekirken kunduracı göğsünde gözle görülebilir tarzda içeriye doğru çöküklük oluyor. Bizim çocuğumuzda da kunduracı göğsü vardı içeriye doğru bir çöküklük vardı. Hastamızın neredeyse yumruğu göğsünün içerisine girecek tarzda fazlaydı. Buraya geldiğinde çocuğumuzu 'kapalı ameliyat' dediğimiz bir metotla göğüs kafesini yukarıya doğru düzelttik."
Taha'nın ameliyat olmaması durumunda ilerleyen yaşlarında çöküklüğün artabileceğini belirten Fındık, "Çöküklük artarsa kalbe yönelik semptomlar daha da fazla olacaktı. Belki solunumsal sıkıntısı olacaktı. Bu tür hastalıklarda erken yaşta tedavinin hasta için konforu daha fazladır. Erken yaşta tedavi olduğu zaman ameliyat sonrası komplikasyonları daha az oluyor çocuklar da çabuk iyileşebiliyor." dedi.
- "30 bin doğumda bir görülüyor"
7 yaşındaki Taha'nın operasyonu sırasında erişkinler için de kullanılan çelik bar kullandıklarını ifade eden Fındık, "Özel aletlerle yapılan bu operasyonda, normalde göğüs, olması gereken kavisli haline getiriliyor. Bu kavisle beraber ameliyatla içeriye yerleştiriliyor. Yan taraflar eğilerek kelebek yardımıyla vücuda sabitleniyor. Vücut içerisinde yaklaşık 3 yıl kadar kalıyor. 3 yıl sonra da bunu çıkartıyoruz sonrasında da herhangi bir çöküklük olmuyor. Hasta gayet memnun." sözleriyle operasyon sürecini anlattı.
Prof. Dr. Fındık, Taha'nın bundan sonra yaşıtları gibi bir hayat sürebileceğini belirterek, "Çocuk kilo almış, bulantıları geçmiş, yorgunlukları azalmış, daha rahat kilo alabilir olmuş, daha rahat hareket edebilir. Bu nedenle iki yıl sonra da bunların tekrarlamayacağını düşünüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Kunduracı göğsünün genellikle doğuştan olduğunu, yaklaşık 30 binde bir doğumda görüldüğünü bildiren Fındık, "Doğumdan itibaren yavaş yavaş kaburgaların gelişimiyle beraber, doğumda hasta yakınları çok fark etmiyor hasta büyüdükçe göğüs kafesini içeriye doğru itiyor. Aslında burada kaburgaların fazla büyümesi sorunlu, çocuğun normal büyümesine göre kaburgalar biraz daha fazla uzayınca iman tahtası kemiğini ya dışarıya doğru itiyor ya içeriye doğru çekiyor. Muhammed de içeriye doğru çekmişti." bilgisini verdi.