BİZE ULAŞIN
ANKARA (İHA) - Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Nevruz’u ses bombalarıyla, lav silahlarıyla Türkiye için bir yangın yerine çevirmeye çalışan karanlık odakların, bu milletin yaktığı barış meşalesinin aydınlığıyla boğulacağını ifade ederek, "Barışa susamış bir millet olarak, yeni bir sayfa çevirmek anlamına gelecek olan bu seneki nevruz kutlamalarını farklı bir hasret ile bekliyoruz" dedi.
Bağış, Nevruz Bayramı dolayısıyla bir mesaj yayınladı. 21 Mart'ta Nevruz'la birlikte büyük şair Aşık Veysel'in de ölüm yıl dönümünü idrak ettiklerini belirten Bağış,şöyle devam etti:
"Aşık Veysel, 'Benim sadık yarim kara topraktır' dedi, toprağın yeniden yeşerdiği bu günde, bir Nevruz gününde, 21 Mart’ta toprakla buluştu. Ne güzel söylemişti Veysel. 'Kürt'ü Türk'ü ve Çerkes'i, Hep Adem'in oğlu kızı, Beraberce şehit gazi, Yanlış var mı ve neresi, Değil miyiz hep bir kardaş, Bizi yakar bizim ataş, Söndürmektir tek çaresi'. Bugün onun şiiriyle baharın ateşini, barışın ve huzurun ateşini yakıyor, nefretin, kinin, kavganın ateşini söndürüyoruz. Bu yıl Nevruz gününde ayrı bir ümidi, umudu ve heyecanı paylaşıyoruz" ifadelerini kullandı.
Baharın habercisi olan cemrenin düşmesi gibi, barışın habercisi olan Nevruz’u, onu çoktandır hakkıyla doyasıya yaşayamamış olan Türk halkına armağan ettiklerini belirten Bağış mesajında şöyle dedi:
"Barışa susamış bir millet olarak, yeni bir sayfa çevirmek anlamına gelecek olan bu seneki nevruz kutlamalarını farklı bir hasret ile bekliyoruz. Umarız ‘yeni gün’ anlamına gelen Nevruz, ülkemiz için de taptaze başlangıçların filizlendiği bir zaman dilimi olur.
Küçük hesaplarla kardeşliğimizi bozabileceklerini sananlara karşı tek vücut, tek yürek olma zamanıdır. Allah Teala’nın buyurduğu üzere, ‘Ey iman edenler! Hepiniz barış ve selamete girin de şeytanın adımlarına uymayın. Çünkü o sizin aranızı açan belli bir düşmandır.’ (Bakara, 208). Nevruz’un ateşini, ses bombalarıyla, lav silahlarıyla ülkemiz için bir yangın yerine çevirmeye çalışan karanlık odaklar bilmelidir ki bu milletin yaktığı barış meşalesinin aydınlığıyla boğulacaklardır. Bu menfur saldırılar, kirli emeller peşinde koşanların, kan tacirliğiyle geçinenlerin ne derece köşeye sıkıştıklarını göstermektedir. Milletin sonsuz azameti ve ufku bu vatanın her karış toprağında, her nefesinde ve akan her damla suyundadır. Bu kirli mihraklar şunu bilmelidir ki barış bu ülkeye gelecek, kök salacak ve her zerresine işleyecektir. Her ne pahasına olursa olsun barışı temin ve tesis etmek suretiyle yıllardır süren gözyaşların artık dinmesi için son derece hassas ve kritik bir dönemeçten geçiyoruz. Milletçe sırtımıza saplanan hançeri çıkarıp yaralarımızı saracağımız ve bu ülkeyi tarih sahnesinde yeniden özlemini çektiği noktalara ulaştıracağımız günler yakındır. Bu kutlu barışı kimsenin elimizden türlü bahane ve tahriklerle almasına izin vermeyeceğiz. Barış topyekûn milletimizin kazanımıdır ve ebediyen de öyle kalacaktır. Gün, tek vücut, tek yürek olma günüdür. Gün, bu yeni günü, yani Nevruz’u Türkiye için yeni baharlara dönüştürme günüdür. Nevruzun vatanımıza milletimize daimi bir huzur getirmesini, barış uçurtmalarının daima bu ülkenin semalarında dalgalanmasını diliyor ve barış adına diyoruz ki ‘Ya bir yol bulacağız ya da bir yol yapacağız."
