NAZLI YÜZBAŞIOĞLU - Azerbaycan'ın Ankara Büyükelçisi Hazar İbrahim, 1869'da Azerbaycan'da doğan, ömrünün büyük bölümünü Türkiye'de siyaset ve düşünce dünyasına katkı sunarak geçiren siyaset adamı, hukukçu, yazar ve gazeteci Ahmet Ağaoğlu'nun, Türkiye ve Azerbaycan halklarının ortak değeri olduğunu söyledi.
Büyükelçi İbrahim, Türkiye ve Azerbaycan'ın önemli şahsiyetlerinden Ahmet Ağaoğlu'nun doğumun 150. yılı vesilesiyle, Ağaoğlu'nun iki ülke açısından önemini AA muhabirine değerlendirdi.
Ahmet Ağaoğlu'nun, Türkiye ve Azerbaycan halklarını birleştiren yönlerini sıralamanın çok zor olduğunu söyleyen İbrahim, "Ahmet Ağaoğlu tüm Türk dünyasının bir değeri, Türkiye ve Azerbaycan halklarının bir değeridir." diye konuştu.
İbrahim, Ağaoğlu'nun ülkesinde ve Türkiye'de önemli işlere imza attığına dikkati çekerek, "Hem Azerbaycan'da, hem Osmanlı'da hem de Türkiye Cumhuriyeti'nde milletvekilliği etmiş biri. Aynı zamanda Anadolu Ajansı'nın mütevelli heyetinin başkanı olmuştur." dedi.
Ahmet Ağaoğlu'nun Türk dünyasının kültür başkenti olan, "Azerbaycan'ın kalbi" Karabağ bölgesinin Şuşa kentinde doğduğunu ancak hayatının büyük bölümünü geçirdiği Türkiye'nin kuruluş felsefesine çok özel katkılar sunduğunu belirten İbrahim, "Aynı zamanda Ahmet Ağaoğlu, Mustafa Kemal Atatürk'e danışmanlık yapan, onun teklifi ile anayasanın yazılmasına iştirak eden, rol almış bir insan." ifadesini kullandı.
- "Eğitimi ve kültürüyle Türkiye'nin gücüne güç kattı"
Büyükelçi İbrahim, Ağaoğlu'nun eğitimi ve kültürüyle Türkiye'nin gücüne güç kattığının altını çizerek, "O dönem yaşamış insanların hayatları o kadar kolay olmamıştır. Ahmet Ağaoğlu da bir istisna değil. Ağaoğlu, Şuşa'dan Tiflis'e gitmiş eğitim için. O dönemin en iyi okullarından biri olan St. Petersburg Politeknik Üniversitesine gitmiş, o okulu bitirememiş ve oradan da Sorbonne'a, dünyanın en iyi üniversitelerinden birine gitmiştir." dedi.
Ağaoğlu'nun, bir yandan dönemin en iyi okullarında öğrenim gördüğünü ancak bir yandan da kendi vatanından ayrı düşmenin zorluklarını göğüslediğini anlatan Büyükelçi İbrahim, yaşadığı coğrafyada devletlerin ve politikaların değiştiği zor bir dönemde Ağaoğlu'nun ve diğer aydınların kendilerini bulmayı başardığına dikkati çekti.
Ahmet Ağaoğlu'nun, "Azerbaycan Türk'ü-Türkiye Türk'ü" gibi bir ayrım gözetmeksizin Türkiye'ye entelektüel birikimiyle ve eylemleriyle büyük katkılar sunduğunu söyleyen İbrahim, Ağaoğlu'nun ve onun gibi, o dönemin benzer aydınlarının ortaya koyduğu emeklerin Türkiye'nin ve Azerbaycan'ın inşaasında önemli rol oynadığını söyledi.
- "Ağaoğlu gibi insanlar iki ülke için, Türk tefekkürü için büyük katkı sunmuştur"
Ağaoğlu'nun doğumunun 150. yıl dönümü vesilesiyle Bakü'de Azerbaycan Devlet Filarmonisinde düzenlenen geniş katılımlı etkinliğin yanı sıra birçok faaliyetin düzenlendiğini belirten İbrahim, Ağaoğlu'nun, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde düzenlenecek bir etkinlikle de anılacağını söyledi.
Büyükelçi İbrahim, Ağaoğlu gibi değerlerin yeni nesillere de anlatılması gerektiğini vurgulayarak, "Biz bildirmeliyiz, göstermeliyiz ki, Ahmet Ağaoğlu gibi insanlar sadece Azerbaycan ya da Türkiye için değil, bu kardeşlik için ve genelde Türk tefekkürü için çok büyük katkıda bulunmuş insanlardır." diye konuştu.
- Ahmet Ağaoğlu kimdir?
Ağaoğlu, 1869'da Azerbaycan'ın Karabağ bölgesinin Şuşa kentinde doğdu.
İlk eğitimini doğduğu kentte, daha sonra ise Tiflis'teki Rus Gimnazyumu'nda tamamlayan Ağaoğlu, 1888'de Petersburg'a giderek Mühendislik Fakültesine kaydoldu ancak sağlık sorunları nedeniyle ülkesine geri döndü.
Daha sonra Ağaoğlu, 1889'da Paris'te Sorbonne Üniversitesi Hukuk Fakültesine girdi ve Azerbaycan'dan Avrupa'ya eğitim almaya giden ilk kişi oldu.
Paris'teki eğitimini 1894'de tamamlayan Ağaoğlu, önce İstanbul'a, daha sonra memleketi Şuşa'ya ve Bakü'ye taşındı. Bakü'de bazı gazetelerde çalıştı ve çeşitli okullarda Fransızca dersleri verdi.
Azerbaycan'da Hayat, İrşat ve Terakki gazetelerini çıkartan Ağaoğlu, Kafkasya'da 1905'te Ermeni-Türk çatışması çıkınca Türk ahalinin silahlı düşmandan savunmasını üstlenen Difai Partisini kurdu.
Rusya'da Türk aydınlarına baskı ve takiplerinin artması üzerine Bakü'yü terk eden Ağaoğlu, 1909'da İstanbul'a gitmek zorunda kaldı.
İstanbul'da Türk milliyetçiliği hareketinin önderleri arasında yer alan Ağaoğlu, bir süre tarih öğretmenliği ile Maarif müfettişliği yaptı, Süleymaniye Kütüphanesi Müdürü oldu.
1912'de Afyonkarahisar milletvekili ve İttihat ve Terakki Cemiyeti merkez heyeti üyesi olan Ağaoğlu, 1918'de Azerbaycan'a gönderilen Kafkas İslam Ordusu'nda komutan müşavirliği yaptı, Azerbaycan parlamentosuna üye seçilerek bir süre orada kaldı.
Ağaoğlu, 1918'de Paris Konferansına giderken İngilizler tarafından tutuklandı ve Malta'ya sürgüne gönderildi.
1921'de sürgünden kurtulduktan sonra Ankara'ya dönen Ağaoğlu, Milli Mücadele'ye katıldı ve Atatürk'ün başkanlığındaki Ankara hükümeti tarafından Matbuat ve İstihbarat Umum Müdürü (Basın Yayın Genel Müdürü) olarak atandı.
Hakimiyet-i Milliye gazetesinde baş yazar olarak yazılar yazan Ağaoğlu, Kars'tan ikinci ve üçüncü dönem milletvekili olarak TBMM'ye seçildi. Siyasetin yanı sıra eğitim alanını da bırakmayan Ağaoğlu, Ankara Hukuk Mektebinde anayasa dersleri verdi.
Ağaoğlu bu dönemde, Atatürk tarafından Ziya Gökalp ile 1924 Teşkilat-ı Esasiye Kanunu'nun (anayasanın) hazırlanması için görevlendirildi.
Ağaoğlu daha sonra Kurtuluş Savaşı'nı duyurmak amacıyla 6 Nisan 1920'de kurulan Anadolu Ajansı'nın (AA) anonim şirket haline getirilmesinin ardından, 1925'te AA Yönetim Kurulu Başkanı seçildi.
Ahmet Ağaoğlu, 1930'da Atatürk'ün isteği üzerine Serbest Cumhuriyet Fırkası'nın kuruluşuna katıldı, partinin program ve tüzüğünü yazdı.
Serbest Fırka feshedilince Ağaoğlu, aktif politikadan uzaklaşarak İstanbul'daki Darülfünun'da hukuk tarihi profesörü oldu.
Darülfünun'un 1933'te üniversiteye çevrilmesiyle emekli olan Ağaoğlu, 19 Mayıs 1939'da İstanbul'da vefat etti.