HABER

Akman: İstifa etmeyeceğim

Akman: İstifa etmeyeceğim

Hakkındaki iddiaları NTV'de yanıtlayan RTÜK Başkanı Zahid Akman, "Beni suçlayacak belgesi olanlara hodri meydan. İstifa etmemi gerektirecek en ufak birşey yok" diye konuştu.

İddialara karşı Başbakan'a bilgi verdiğini belirten Akman "Başbakan bana yönelik desteğini ifade etti. Görevimi sürdürmemi istedi. Devlet Bahçeli Bey, Meclis Başkanı Toptan ya da Sayın Deniz Baykal kabul ederlerse ben kendilerine bilgi vermeye de hazırım. Ama yalan haberlerle bir kurum başkanına ‘istifa et' demek olur mu?" dedi.

RTÜK Başkanı Zahid Akman NTV canlı yayınında NTV Ankara Temsilcisi Murat Akgün'ün sorularını yanıtladı:

İSTİFA ETMEYECEĞİM
İddialar karşısında onurlu her insanın yapacağı gibi, en doğru yanıt görevde kalmak olur. İstifa etmemi gerektirecek en ufak bir şey yok. Benimle ilgili gündeme getirilen iddialarla ilgili 11 tekzip kararı var. İnsanlar hakikaten ortada bir şey olduğunu düşünerek "Zahid Akman görevden çekilsin" diyorlar. Ben neyle suçlandığımı net olarak bilsem çekilirim ama bana yapılan onursuzca bir saldırı var. Bütün suçlamalar, medyada, gerçekmiş gibi yorumlanıyor. Meclis Başkanımız "Kenara çekilse, iddiaları yanıtlasa" diye düşünmüş olabilirler, saygıyla karşılarım. Sayın Toptan ve Sayın Bahçeli benimle konuştuktan sonra bu açıklamayı yapsaydılar daha iyi olurdu.

TİCARİ FAALİYETLERİM BİTMİŞTİ Benim RTÜK Başkanlığı'na geldiğim dönem içinde ticari faaliyetlerimi sonlandırdığıma ilişkin beyanlarım var. Ben 50 yaşındayım; 25 yaşından beri ticari faaliyetim vardı. Birdenbire RTÜK üyeliği ve başkanlığım söz konusu olunca ticari şirketlerden ayrılmam gerekti. Şunu net iddia ediyorum: Benim 2005 yılında, seçildiğimden sonra herhangi bir kararda ya da bir ticari faaliyette imzamı görsünler, ben gereğini yaparım. Ben 3 ay sürede çekildim diye düşünüyorum. Hisse devrini yapabilecek kişileri bulmam zaman aldı. RTÜK üyesi olarak görev aldıktan sonra ticari faaliyetlerde imzam yoktur.

TV PATRONUYLA ORTAKLIK İDDİASI Benim ne bir televizyon patronuyla ne bir başka kişiyle ticari faaliyetim var. Benim iki ortaklığım var şu anda; ikisi de yatırım ortaklığıdır. Bir gayrımenkul alınmıştır. Gayrımenkul adına şirket faaliyeti vardır. Limited şirkettir... Bir kere "Zahid Akman ticari faaliyetleri gizledi, yalan söyledi" diye utanmadan bunu gazete manşetlerine çekenlere sözüm var. Ben etik açıdan bütün ticari faaliyetlerden çekildim. Üretim yapan, alım satım yapan şirkette ortaklığım yok. Bu ortaklıklar da çok önceden kurulmuş. Benim yalan söylediğimi iddia edenler bir belge çıkarsınlar, ben ayrılırım. Böyle ahlakdışı iddia olmaz.

DAVA AÇACAĞIM Bu ididaları ortaya atanlarla ilgili dava açacağız. Benim aldırdığım 11 tekzip kararı var. Kılıçdaroğlu'na 6 tekzip kararı var. Hürriyet ile ilgili son bir haftada 2 tekzip kararı var. Bunlar yayınlanmıyor. Böyle ahlaksızlık olur mu? Bir insanın suçlu olduğu yargı kararı olmadan ilan edilemez. Bir medya terörü estiriliyor.

HODRİ MEYDAN Kılıçdaroğlu'na, Zafer Mutlu'ya, Ertuğrul Özkök'e ve Sedat Ergin'e sesleniyorum: Beni suçlayacak nitelikli belgeniz varsa hodri meydan... Yüreğiniz yetiyorsa istediğiniz TV kanalında bu iddialar için karşı karşıya geleceğim. Bir sorunuza cevap veremiyorsam ayrılacağım. İddialarınız doğru çıkmazsa aynı şeyi siz yapacak mısınız?

"Deniz Feneri iddianamesinde adınız geçiyor" diyorlar. Mahkeme bitti, ne var ortada benimle ilgili? Bir insanın bir iddianamede adının geçmesi suçlanması mıdır? Baykal'ın da CHP'nin de, Ergenekon iddianamesinde adı geçiyor. Benim kurul üyelerimin adı geçiyor. İddianamede adının geçmesi suçlu olduğun anlamına gelmiyor. Yalan söylüyor, haksızlık ediyorlar. Ayrıca Almanya'ya girememem diye bir şey de yok. Haysiyetli bir yayın kuruluşu tekzip kararlarını yayınlar. Böyle medya etiği olur mu?

KİRA GELİRİ ALMAK TİCARİ BİR FAALİYET MİDİR? Armada'da bir gayrımenkul ortaklığım var. Binanızdan kira geliri almak ticari bir faaliyet midir? Kira alıyor olmak ticari faaliyet midir? Bunu böyle yazıyorlar. Bu gayrımenkul yatırımı çocuklarımın geleceği. Almanya'da kooperatifte yöneticilik iddiasına gelince; ben Almanya'da yatırımlar söz konusu olunca oturma izni de aldım. Bir daire almam gerekliliği ortaya çıktı. Bu kooperatiften söz ettiler, üye oldum. Beni yönetim kuruluna aldılar. 2003'te üye oldum. 2005'e doğru da ayrıldım. Bir buçuk yıl yöneticiliğim var; doğru... Kılıçdaroğlu "ZahidAkman'ın önerisiyle insanlar üye oldular, dolandırıldılar" diyor. 2002'de üye olmuş onlar. Ben 2003'te üye oldum. Adam da "Zahid Akman yüzünden" diyor. Üye olma tarihleri benden önce. Avukatım bu iddialara bakıyor. Ben gidip Almanya'da tüm bunları inceleyeceğim.

4 yıllık dönemde Zahid Akman'ın RTÜK'te faaliyetleri var. Bu 4 yıllık dönemde Sayıştay denetledi, Meclis'e hesap veriyoruz. Bir satır söyleyebiliyorlar mı? Ben eskiden Kanal 7'de çalışıyordum. Temsilcilikler yaptım; bunlar arkadaşım... Birlikte olduğum insanlar, inkar etmiyorum... Ama ticari faaliyetim yok. Bir tek televizyoncu Zahid Akman'ın RTÜK döneminde televizyonlara ayrımcılık yaptı diyebilir mi sorsunlar.

DENİZ FENERİ'NDE KURYELİK İDDİASI Bu kuryelik ahlaksızca bir iftiradır. Bir insanın suçlanması için hüküm olması lazım. Burada Alman Komiser "Zahid Akman'ın Deniz Feneri e.V. ile ilgisi yoktur" dedi. Kılıçdaroğlu ne tür bir belge buldu? Mahkemeyi izledi, sadece şahsi yorumlarını yaptı. Delillerle konuşması lazım. Ne suçlama var? Kuryeliği kim söylemiş; bir itirafçı sanık. Onun da suçlamadığı kimse yok. Bir an önce tahliye olacağı ifadesiyle bunları söyledi. Mahkeme Başkanı da o itirafçıdan tatmin olmadı ve onu tahliye etmedi.

TÜM BUNLARIN ARKASINDA NE VAR? Benim savunmamı dikkate almadan suçlu gösteriyor olmaları ahlaksızlık. Niye? Birincisi RTÜK olarak 4 yıllık sürede bir takım hizmetler gerçekleştirdik. Önemli faaliyetler yaptık. Benim aklıma şu geliyor: Yabancı bir takım istihbarat örgütlerinin faaliyetleri gibi geliyor. Bu ülkenin çocuklarına, gençlerine sahip olma çabamız birilerini rahatsız etti. Birçok insanın ticari faaliyetini engelliyoruz. Bazı kimselerin doymaz iştahları var. Bu insanları sınırladık çalışmalarımızla. Bir yayın tekeli oluşmasın diye bazı konularda derin araştırmalar yaptık. Karar aşamasına gelmişken iddiaları anlamlı buluyorum. Yani "Benim yayın grubumun daha fazla karasal yayını olsun" diyen bir grubun beni istifaya zorlamasını anlamlı buluyorum. Niye ben onların isteklerini yerine getireyim? Zahid Akman'ın bütün faaliyetleri ortada. Sahte bir takım belgelerle, uzaktan kağıt göstererek "Zahid Akman istifa etsin" demekle olmaz... Niye etsin?

BAŞBAKAN DESTEKLEDİ İddialara karşı ilk günlerde Sayın Başbakan'a bilgi arz ettik. Müsteşara bilgi verdik. Başbakan bana yönelik desteğini ifade etti. Görevimi sürdürmemi istedi. Devlet Bahçeli Bey ya da Meclis Başkanı, Deniz Baykal kabul ederlerse ben kendilerine bilgi vermeye de hazırım. Ama yalan haberlerle bir kurum başkanına "İstifa et" demek olur mu?

Benle ilgili karar getirsinler, ben istifa edeceğim. Şerefli insanların şerefiyle oynamasınlar. Benim dokunulmazlığım yok. Savcılar var. Yargıya güveniyorum.

En Çok Aranan Haberler