Amerikalı Müslüman komedyen Hasan Minhaj, birlikte katıldıkları bir etkinlikte ABD Başkanı Donald Trump'ın damadı ve kıdemli başdanışmanı Jared Kushner'i, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'a mesaj atarak, tutuklu kadın aktivistin serbest bırakılmasını talep etmeye çağırdı.
Time dergisinin New York'ta düzenlediği etkinlikte sahneye çıkan Minhaj, seyirciler arasında oturan Kushner'a alaycı bir tonla eleştiriler yöneltti.
Konuşmasının başında, Suudi Arabistan'da tutuklu bulunan kadın aktivist Luceyn el-Hezlul'dan övgüyle bahseden Minhaj, Kushner'e hitaben şunları söyledi:
"Bu salonda birçok güçlü kişi olduğunu biliyorum. Beyaz Saray'dan üst düzey yetkili, Bin Selman'a mesaj atıp, 'Hey, belki bu kişinin (El-Hezlul) hapishaneden çıkmasına yardım edebilirsin, çünkü orada olmayı hak etmiyor' derse muhteşem olur."
Minhaj sahnedeki konuşmasının ardından Time dergisine yaptığı açıklamada da Kushner'in tepkisini göremediğini ancak yaptığı öneride samimi olduğunu vurgulayarak, "Sadece Bin Selman'a Whatsapp'tan yazmasını umuyordum." diye konuştu.
- Kushner Bin Selman hakkındaki istihbarat hakkında yorum yapmamıştı
Kushner, aynı etkinlikte verdiği mülakatta, ABD istihbaratının gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetinin emrini Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın (MBS) verdiği sonucuna ulaştığına dair haberlerin anımsatılması üzerine bu konuda yorum yapmaktan kaçınmıştı.
Cinayetten sonraki süreç hakkında MBS'ye herhangi bir tavsiyede bulunup bulunmadığına dair soruyu Kushner, "Ona mümkün olduğunca şeffaf olmalarını tavsiye ettim. Olanların hesabının sorulacağından emin olmamız gerekiyordu. Kaşıkçı olayı kesinlikle bir trajediydi, kesinlikle korkunçtu." diye yanıtlamıştı.
- Minhaj'a Suudi Arabistan sansürü
Minhaj, Netflix'teki "Patriot Act" adlı programının ocak ayında yayımlanan bir bölümünde, Suudi Arabistan'ı, gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayeti ve Yemen'deki iç savaş nedeniyle eleştiren ifadeler kullanmış, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın reformcu olduğu iddialarına karşılık da "Onun modernleştirdiği tek şey Suudi diktatörlüğü." yorumunu yapmıştı.
Programın yayımlanmasının ardından Suudi Arabistan, programın söz konusu bölümünün ülkede yayından kaldırılmasını istemiş, Netflix de bu talebi kabul etmişti.
Netflix'in, "Tüm dünyada sanatsal özgürlüğü destekliyoruz. Geçerli bir hukuki talep üzerine bu bölümü sadece Suudi Arabistan'da yayından kaldırdık." açıklaması her kesimden eleştiri çekmişti.