BİZE ULAŞIN
Önceki yıllara göre katılımın daha çok fazla olduğu eyleme; KESK'li kadınlar, DİSK'li kadınlar, TTB'li kadınlar, Halkevli kadınlar, TMMOB'li kadınlar, BDP'li kadınlar, ÖDP'li kadınlar, Hacettepeli kadınlar, ODTÜ'lü kadınlar, Üniversiteli Kadın Kolektifi ile feministler, anarşistler, Kızıl Davul, KAOS-GL, DEV-LİS'li ve Genç Umutçu Liseli Kadınlar'ın da aralarında bulunduğu çok sayıda sivil toplum örgütü katıldı.
Kadınlar eylemde "Dünya yerinden oynar kadınlar özgür olsa", "Yaşasın kadın dayanışması", "Bedenimiz emeğimiz kimliğimiz bizimdir", "Erkek adalet değil gerçek adalet", "Susma haykır, eşcinseller vardır", "Cinsel, ulusal, sınıfsal sömürüye son", "Yaşasın örgütlü mücadelemiz", "Kadınlar yürüyor, mücadele sürüyor" şeklinde sloganlar attı. "Tacize, kadın katliamlarına, tecavüze, erkek egemenliğine karşı özgürlük ve barış için yürüyoruz" yazılı büyük pankartın arkasında yürüyen kadınlar, "Devlet sussun, kadınlar konuşsun", "Kadın cinayetlerine son", "Özgürlüğe yürüyoruz", "Tecavüzü aklama, sabrımızı taşırma", "AKP'den hesabı kadınlar soracak", "Yeni bir dünya için kadınlar ayakta", "Gerici, kadın düşmanı AKP'ye karşı sokaktayız" yazılı pankartlar açtı. TMMOB'li kadınlar eyleme beyaz baretleriyle katılırken, KESK'li kadınlar tutuklu arkadaşlarının fotoğraflarını taşıdı. Mor sprey boyayla caddeye "Yaşasın 8 Mart" yazılan eylemde, Türkçe ve Kürtçe şarkılar eşliğinde halay çekildi.
-"İSTEDİĞİMİZ DÜNYAYI ELLERİMİZLE KURMAK İÇİN KADIN DAYANIŞMASINI BÜYÜTÜYORUZ"-
Eylemde, Ankara Kadın Platformu adına yapılan ortak basın açıklaması Türkçe ve Kürtçe okundu. Açıklamayı okuyan Tuğba Özcan, bugün kadınların özgürlükleri için yine sokaklarda olduğunu söyledi. Kadınlara dönük saldırıların her alanda yoğunlaşarak devam ettiğini dile getiren Özcan, bu şiddetin kadınlar üzerinde sürdürülmek istenen egemenliğin devamı için iktidarın elinde bir araca dönüştüğünü belirtti. Barış mücadelesinin, kadınların yaşam hakkı mücadelesinin vazgeçilmez bir parçası olduğunu vurgulayan Özcan, şunları söyledi:
"Biz kadınların varlığını yok sayan, kadınların tüm karar ve yaşam hakkına saldıran iktidar düzeni AKP'nin kadın düşmanlığında cisimleşti. Bizlere dayatılan bu karanlığı reddediyor, istediğimiz dünyayı kendi ellerimizle kurmak için kadın dayanışmasını büyütüyoruz. Biz kadınları yaşamın her alanında yok saymaya çalışan zihniyete "Artık yeter' diyoruz. Gökkuşağını ilmek ilmek ören biz kadınlar, yaşamın her alanında "Biz de varız' demeye devam edeceğiz. Düşlediğimiz özgür günler gelinceye kadar ve kardelenlerimiz özgürce aşka duracakları güne değin sokaklarda, fabrikalarda, okullarda, hastanelerde kısaca yaşamın her alanında olmaya devam edeceğiz. Yılmadık, yılmayacağız."
-"AKP'YE MEYDAN OKUYORUZ"-
Eylemin ardından gruplar dağılırken, Üniversiteli Kadın Kolektifi üyeleri, "Tacizci polis hesap verecek", "AKP'ye meydan okuyoruz", "Polis elini bedenimden çek", "AKP'den hesabı kadınlar soracak", "Kadınlar burada, Fatma Şahin nerede?' şeklinde sloganlar atarak polis barikatına doğru yürüyüşe geçti. Burada bir basın açıklaması yapan grup, Üniversiteli Kadın Kolektifi üyesi arkadaşlarının "İstanbul Cağaloğlu'ndaki Aile ve Sosyal Politikalar Müdürlüğü'nü kadına yönelik şiddete karşı işgal ettiklerini, polisin de sert müdahalede bulunarak kadınları gözaltına aldığını ve polis şiddetinin karakolda da devam ettiğini" hatırlatarak, "Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, şiddete çözüm olamayacağını, tam tersine şiddetin bizzat uygulayıcısı olduğunu bizlere göstermiştir. Bizler bugün burada tacize, tecavüze, şiddete, kadın düşmanlığına, AKP'ye meydan okuyoruz" dedi.
ANKA
