ANKARA (İHA) - Kerkük'te yaşanan son gelişmeler, Ankara'nın trafiğini de artırdı. TBMM Irak-Kerkük konusunda özel gündemle toplanırken, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün gündemin ilk sırasında Kerkük konusu yer alıyor.
Kerkük'te yapılması öngörülen referandumun Türkiye ve uluslararası örgütler tarafından ertelenmesi isteğiyle başlayan tartışmalar, Ankara'nın tansiyonunu artırdı. Başbakan Erdoğan'ın 'Kerkük'te yaşananlara seyirci kalamayız' açıklamasının ardından Iraklı siyasi grup temsilcilerinin Ankara'da düzenlediği Kerkük:2007 toplantısı sonrasında Türkiye'nin Kerkük'e askeri müdahale yapıp yapmayacağı gündeme geldi.
Dışişleri Bakanı Gül'ün, Türkiye'nin Ortadoğu ülkelerindeki büyükelçilerini acil Dışişleri Bakanlığı'na çağırarak görüşmesinin ardından ABD Dışişleri Bakanlığı Siyasi
İşlerden Sorumlu Müsteşarı Nicholas Burns Ankara'ya geldi. Meclis dün Irak-Kerkük özel gündemiyle toplanırken, Başbakan Erdoğan da Başbakanlık'ta Kerkük ve terör örgütüyle mücadele konusunda iki önemli görüşme yaptı. İlk olarak MİT Müsteşarı Emre Taner ile görüşerek Kerkük ile ilgili son istihbaratları alan Başbakan Erdoğan, daha sonra ABD'li Müsteşar Burns ile biraraya geldi. Görüşmede Başbakan Erdoğan Ankara'nın Kerkük ve terör örgütü konusunda hassasiyetini dile getirirken, Burns'dan Washington yönetiminin bu konudaki mesajlarını aldı. Görüşme sonrasında Burns, ABD'nin terör örgütüyle mücadelede taahhütleri doğrultusunda Türkiye'ye katkı vermeye devam edeceğini söyledi. Mahmur Kampı'na yapılan baskının da bu kampın kapatılması yönünde bir başlangıç olduğunu kaydeden Burns, Kerkük'te referandumun Irak'ın iç işi olduğunu bildirdi. Görüşmede Erdoğan, sözde Ermeni Soykırımı Tasarısı'nın Temsilciler Meclisi'nden geçmesi halinde iki ülke ilişkilerinin büyük zarar göreceğini belirterek, Washington yönetiminden net bir tavır beklediklerinin altını çizdi. Burns da Başbakan Erdoğan'a bu konuda ellerinden geleni yapacakları sözünü verdi.
Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Gül, ABD'li Müsteşar Burns ile akşam saatlerinde biraraya gelerek Irak genelinde Kerkük konusu, bölgesel gelişmeler ve terör örgütü ile mücadele konusunda bir görüşme yapacak.
KERKÜK'TEKİ GELİŞMELER
Ankara'nın son bir haftada en önemli gündem konusu haline gelen Kerkük sorunu, Irak Anayasası'na göre 2007 yılında yapılması öngörülen referandum uygulamasına dayanıyor. Irak Anayasa'nın 140. maddesine göre, 2007 yılında Kerkük'te sırasıyla normalizasyon, nüfus sayımı ve referandum yapılacak. Normalizasyon ile Saddam Hüseyin zamanında göçe zorlanan Türkmenler'in ve Kürtler'in geri dönmeleri, Kerkük'e yerleştirilen Araplar'ın ise geldikleri yerlere tekrar gönderilmeleri ve böylece Kerkük'ün 1970'teki nüfus yapısına döndürülmesi kast ediliyor. Normalizasyon Komisyonu'na şu ana kadar 45 bin civarında başvuru yapılırken, komisyon başvuruların sadece yüzde 3'ünü çözümledi. Çünkü referandumla Kerkük'ün Kürdistan'a ait olduğu sonucunu elde etmeye çalışan Talabani-Barzani ikilisi, zorla göçe ettirilen Türkmenler'in dönüşünü engellemeye çalışıyor. Buna karşılık bölgeyle hiçbir ilgisi olmayan binlerce Kürt ise yine Talabani ve Barzani tarafından Kerkük'e yerleştiriliyor. 1970'li yıllarda Kerkük nüfusunun yüzde 45'ini oluşturan Türkmenler, 2003 yılındaki ABD müdahalesinin ardından gelen Kürtler sebebiyle azınlık durumuna düştü. Değiştirilen nüfus yapısı tekrar eski haline dönüştürülmezse Kerkük'ün kuzeydeki Kürt bölgesine bağlanması kaçınılmaz gözüküyor. Türkiye ise Kerkük-Yumurtalık boru hattının Kürtler'in eline geçmesine soğuk bakıyor. Öte yandan Uluslararı Kriz Grubu, ABD Irak Çalışma Grubu ve son olarak BM'nin hazırladığı raporlarda Irak'taki referandumun ertelenmesi tavsiye edildi. Irak Türkmenleri ve Arap grupların yanı sıra Türkiye'nin de desteklediği bu teklife Kürt gruplar ise karşı çıkıyor. ABD de Kürt gruplar gibi referandumun yapılmasını destekliyor.