Bahar Yanıkları

Bahar geldi. Güneşin ısıtan ilk ışıkları gözümüzü almaya başladı bile. Uzun süren karlı kışın ardından geçen haftasonu hepimiz kendimizi attık sokaklara. Güneşin altında saatlerce yürüdük, koştuk, sohbet ettik. Kısacası resmen tadını çıkarttık güneşin.

Bu güneşli havada dışarı çıkmadan önce iki soru vardı aklımızda; biri ne giysem, diğeri nereye gitsem.Ne giysem diye düşündük çünkü soğuk havanın üşüten ruh halinden kendimizi bir türlü çıkartamadık. "Güneşe aldanma" sesleri kulağımızda çınlaya dursun çoğumuz ince bir ceketi yeterli gördük, iyide ettik.

Diğer soruya gelince, "Nereye gitsem" bazılarımız için yanlış seçim yaptığımızı düşündürmüş olabilir. Özellikle İstanbul'da yaşayanlar hak vereceklerdir, sanki tüm İstanbul aynı anda sahil kesiminde gibiydi. Eğer yer bulup oturabildiyseniz şanslı kesimdensiniz demektir.

Haftasonu güneşinden yararlananların ortak bir sorunu daha var; güneşin bıraktığı şekilsiz yanık izleri. Çoğumuz güneş gözlüklerimizi taktık. Malum güneş göz alıcıydı. Peki sonra eve gittiğimizde, gözlüğümüzü çıkarttığımızda nasıl bi manzara ile karşılaştık ? Göz kenarından başlayan, elmacık kemiği üzerinden geçen, kulağa kadar uzanan beyaz bir çizgi. Sıcağı iyice hissetmek isteyip ceketlerini çıkartanların kollarındada belirli çizgiler oluştu.

Bunlar baharın bize ilk göz kırpışları.
Gülümseyip tadını çıkartalım..
Kış bizi çok yıprattı !

Papatya Somer

papatyasomer@mynet.com