HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Bakan Çelik'ten Demirtaş'a: Bu işi şampiyonluğa dönüştürme hevesi doğru değil

Bakan Çelik, çözüm süreci üzerinden muhalefete yüklenirken, Bu işi şampiyonluğa, siyasi ranta dönüştürme hevesi ve heyecanı doğru değildir" ifadelerini kullandı.

Bakan Çelik, çözüm süreci üzerinden muhalefete yüklenirken, "Demirtaş'ın yapılan tüm bu açıklamalardan sonra bir baş aktörlüğe soyunması şık olmamıştır. Bu işi şampiyonluğa, siyasi ranta dönüştürme hevesi ve heyecanı doğru değildir" ifadelerini kullandı.

Bakan Faruk Çelik, 1 Mayıs İşçi Bayramı hakkında, ""Taksim ısrarı geçmiş dönemlerde bir inatlaşmaya dönmüştü. Böyle bir ısrar olacak mı olmayacak mı bu konu henüz gündeme gelmiş değil. Geldiği zaman hükümet ve ilgili bakanlıklar bir değerlendirme yapar. Onlarca meydan gösteriliyor ısrarla Taksim deniyorsa, 1977 anısı adına saygı ile karşılıyorum bu teklifi" diye konuştu.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, kıdem tazminatına ilişkin Meclis'te herhangi bir düzenlemenin olmadığını belirtti.

Çelik, katıldığı televizyon programında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Merkez Bankası faizi ekseninde dönen tartışmalara ilişkin Çelik, "Faiz veya enflasyon ilişkisinde farklı görüş olduğu çok açık. Bir taraftan yatırımların artması, gelişmesi dolayısıyla istihdamı bunun pozitif yansıması açısından yüksek faizlerin dezavantaj teşkil ediyor. Merkez Bankası bu işin sorumlusu. Merkez Bankası daha az risk alarak bu işin bu şekilde kontrol edilmesini doğru olacağı şeklinde bir görüş farklılığını herkes biliyor. Ama Türkiye tüm bu tartışmaları aşa aşa geldi bu büyük yatırımları gerçekleştirdi. Faiz riskinin mimimize olması yatırımcılar için önemli" dedi.

-"100 İŞÇİNİN 85'İ KIDEM TAZMİNATINI ALAMIYOR"-

4857 Sayılı İş Kanununda kıdem tazminatının fona geçirileceğinin açıkça yer aldığını belirten Çelik, "İşçi kıdem tazminatı konusunda mağdur. İşçilerimiz kıdem tazminatını hak etmelerine rağmen alamamam durumu ile karşı karşıyayız. Yani 100 işçinin 85'i kıdem tazminatını alamaz iken 15'i ancak alabiliyor. Bu sistem sürdürülemez. İşçiler kıdem tazminatı için patrona dua ediyorlar. Aman patron ölmesin, patronun işi bozulmasın. Bu neden böyle çünkü hak ettiği kıdem tazminatı patronun cebinde. Biz diyoruz ki patrona emanet etmeyelim. Mecliste şuan böyle bir düzenleme yok. Bu tartışılır" dedi.

-"CEZALARI GETİREN BİR DÜZENLEME VAR"-

İç güvenlik paketi içinde yer alan çalışma hayatını ilgilendiren torba düzenlemenin hatırlatılması üzerine Çelik, "İş Sağlığı Güvenliği Yasası maalesef bize bol geldi. Mevzuatı siz hükümet olarak yapıyorsunuz ama uygulayan işveren ile işçi olmasa nasıl yapacaksınız? Hükümet, işveren, işçi düzeyinde birlikte ve sorunsuz bir yürüyüş sergilememiz gerekiyor. Aksi takdirde bir yerde aksama olduğu zaman sıkıntılar karşınıza geliyor. Çok çağdaş bir yasa çıkardık amam bu yasanın cezaları fazla yoktu. Şimdi bu cezaları getiren bir düzenleme var. Büyük ölçüde uzlaştığımız bir yasadır" diye konuştu.

-"KARAYOLLARI TAŞERON İŞÇİLERİNİN SORUNLARI NİHAİ NOKTAYA GELDİ"-

"Karayolları taşeron işçilerinin kadroya alınması ile ilgili bir gelişme var mı?" sorusuna Çelik, "Nihai bir noktaya gelmiş bunuyoruz. Sayın Başbakanımızın değerlendirip açıklaması daha doğru olur. Bize düşen görevi tamamladık" dedi.

-"ARKADAŞLARIN TAMAMI ÇOK ÖNEMLİ HİZMETLER YAPMIŞ"-

Üç döneme takılan AK Parti isimlerinin Cumhurbaşkanı Erdoğan'a gidip görüştükleri yönündeki haberlere de değinen Çelik, "Ben cumhurbaşkanına gidenlerden değilim. Ama müsait olsaydım giderdim. Bu arkadaşların tamamı çok önemli hizmetler yapmış. Üç dönem kuralının devamından yananıyım" ifadelerini kullandı.

-"YAPILAN ÇAĞRI BU SÜREÇLE İLGİLİ SON DERECE ÖNEMLİ"-

Çözüm süreci ve açıklanan 10 maddeye ilişkin ise Çelik, şöyle konuştu:

"Ne Türkü ne de Kürdü bu yaşadığımız süreçten bir şey kazanmadığı kesin. Kazananlar silah baronları. Biz cumhuriyeti beraber kurduk. Bu 30 yıllık ayrıştırma gayretlerine bir nokta koymamamız gerekiyor. Bunun yolları demokratikleşmeydi. Demokratikleşmeyle ilgili çok ciddi adımlar attık. Yatırımlarda çok büyük bir dengesizlik vardı. Güneydoğuya ve Doğuya çok ciddi yatırımlar yaptık. Yapılan çağrı bu süreçle ilgili son derece önemli bir nota olduğunu ifade etmek istiyorum. Herkes burada sınavdan geçecek. Siyaset varken silah niye konuşacak?"

-"DEMİRTAŞ'IN BAŞ AKTÖRLÜĞE SOYUNMASI HOŞ DEĞİL"-

Çözüm sürecine ilişkin muhalefetin açıklamalarına değinen Çelik, şunları kaydetti:

"Silahlar susmuş, şehit cenazeleri gelmiyor. Silah bırakılsın diye açıklama yapılıyor Anamuhalefet partisi diyor ki; 'ben barışın geleceğine inanmıyorum.' Bu gibi bir yaklaşım son derece sıkıntılı bir yaklaşım. Anamuhalefet terör konusunda silahları bırakma çağrısı yapılıyor ise burada yapılacak olan şey her şeyi geride bırakıp 'silahlar bırakılmalıdır, bakalım kim gerçekten silahları bırakmadan yana' diye bir tavır koyması gerekiyor. Sayın Bahçeli ve vekilleri Türkiye'de bir sorun yok mu? Buna bakmalı. Vatanı bölüyorlar gibi bir yaklaşımla hepimizi vatana karşı insanlar haline getirmek doğru bir şey mi? Yüzde 50'lik oy potansiyelini hiç dikkate almamak haksızlık değil mi? Demirtaş'ın ise yapılan tüm bu açıklamalardan sonra bir baş aktörlüğe soyunması da şık olmamıştır. Bu işin şampiyonluğa, siyasi ranta dönüştürme hevesi ve heyecanı doğru değildir."

-"ZORAKİ ÇELİŞKİLİ BİR NOKTAYA DÖNÜŞTÜRÜLMEYE ÇALIŞILIYOR"-

Çelik Abdullah Gül'ün başkanlık sistemi açıklamaları hakkında da şu değerlendirmeyi yaptı:

"Gül başkanlık sisteminin örnekleri var dedi. Sayın Cumhurbaşkanı 'biz Türki'yeyiz. Bir sistem kurulacaksa bize göre kurulmalı' dedi. Burada bir çelişki yok ama zoraki bir çelişkili bir noktaya dönüştürülmeye çalışılıyor. Türkiye'ye bir başkanlık sistemi gelecekse ki Anayasa değiştikten sonra gelmesi gerekiyor. Türkiye'de Gül'ün seçilmemesi için gayret edenler bugün başkanlık sistemine karşı. Gül'ü rahat seçseydik. Niye Meclis'in seçmesine engel oldunuz da, Türkiye'de anayasa değişikliğine sebebiyet verdini de bugün başbakanlık sistemine karşısınız. Bugün çelişki ile karşı karşıyalar. Eski ve yeni cumhurbaşkanı arasında zorla oluşturulmaya çalışılan bir durum olduğunun kanaatindeyim."

-"1 MAYIS İŞÇİ SORUNLARININ KONUŞULDUĞU BAYRAM ATMOSFERİNE DÖNÜŞTÜRÜLSÜN"-

"1 Mayıs'ta Taksime izin verilecek mi?" sorusuna da Bakan Çelik şöyle yanıt verdi:

"Taksim ısrarı geçmiş dönemlerde bir inatlaşmaya dönmüştü. Böyle bir ısrar olacak mı olmayacak mı bu konu henüz gündeme gelmiş değil. Geldiği zaman hükümet ve ilgili bakanlıklar bir değerlendirme yapar. Onlarca meydan gösteriliyor ısrarla Taksim deniyorsa, 1977 anısı adına saygı ile karşılıyorum bu teklifi. Ama bununla ilgili de hükümet hiçbir zaman kısıtlayıcı bir yaklaşım içerisinde olmadı. Buyurun çelengi konulsun, İstiklal Marşı okunsun, saygı duruşları yapılsın, anmalar yapılsın ama şehir merkezilerinde rahatsız edici boyutlara illegal örgütlere fırsat vermeyecek bir yaklaşım, tartışma bu. Artık 1 Mayıs, tartışılan değil, 1 Mayıs işçinin emekçinin sorunlarının konuşulduğu bir bayram atmosferine dönüştürülsün" ifadelerini kullandı.

(ANKA)

Mynet Youtube


En Çok Aranan Haberler