Türkiye'de Dersim olayları konusunda son bir haftadır yoğunlaşan tartışmalara Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da katılarak, 13 bini aşkın kişinin öldürüldüğünü söylediği olaylar için "Devlet adına özür dilemek gerekiyorsa ve böyle bir literatür varsa ben özür dilerim ve diliyorum" dedi.
Ankara'da, partisinin Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda konuşan Erdoğan, Dersim'de sayısı bilinmeyen binlerce insanın, kadın ve çocuğun katledildiğini, zorunlu göçe başvurulduğunu söyledi.
Olaylar konusunda ana muhalefet Cumhuriyet Halk Partisi'ne yüklenen Erdoğan, olaylar nedeniyle CHP'nin özür dilemesi gerektiği görüşünde.
Başbakan, ''Çünkü o dönem CHP'nin tek başına iktidar dönemidir. CHP'nin geçmişinde işte bu var, hamdolsun bizim geçmişimizde bunlar yok'' diye konuştu.
"Dersim yakın tarihimizdeki en acı, en trajik olaylardan biridir. Dersim aydınlatılmayı, cesaretle sorgulanmayı bekleyen bir faciadır. Dersim, CHP hükümetlerinin onlarca, yüzlerce faciasından en acısıdır, en kanlısıdır... Dersim faciası karşısında özür dileyecek olan, bu faciayla yüzleşecek olan, AK Parti değil, AK Parti hükümeti değil, bizzat bu facianın, bu kanlı eserin sahibi olan CHP 'dir, CHP'nin Tunceli milletvekilleridir, CHP'nin Tunceli kökenli Genel Başkanıdır." dedi.
Recep Tayyip Erdoğan kürsüden Kemal Kılıçdaroğlu'na, "Hem bir Tuncelili olarak, hem bir Dersimli olarak onur duyuyorum diyorsun ya, hadi onurunu kurtar bakalım, kurtar.'' şeklinde konuştu.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin ise Erdoğan'ın eleştirilerine yazılı açıklama ile yanıt verdi.
Açıklamasında, ''Başbakanı tebrik ediyorum. Dili, üslubu ve açıklamasıyla memleketimizin ve milletimizin birliğinin temeline dinamit koymuştur. Herkesi birbirine düşman etmeyi, birbirine düşürecek yolu açmayı başarmıştır." diyen Tekin, bu çıkış ile Başbakan'ın ne amaçladığını sorguladı.
Dersim konusundaki tartışmalar, geçen hafta olaylarda yakınlarını kaybettiğini belirten CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün'ün basın toplantısı ile başlamıştı.
Bunun ardından Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ve bazı milletvekilleri bu konuda bir meclis soruşturması açılması fikrini ortaya attı.
Bazı milletvekilleri ise operasyonlara katılan Türkiye'nin ilk kadın pilotu Sabiha Gökçen'in adının verildiği İstanbul'daki havalimanının adının değiştirilmesini önerdi.
Hava bombardımanı da yürütülen Dersim olayları ardından, kentin adı, Tunceli olarak değiştirilmişti.
Başbakan Erdoğan bugünkü açıklamaları sırasında, 8 Ağustos 1939 tarihli bir belgeye atıfta bulunarak, 1936-1939 yılları arasında 13 bin 806 kişinin öldürüldüğünü ifade etti.
Erdoğan başbakanlık arşivinden toplam dört belgeye atıfta bulunarak bu konuyla ilgili kararnameler altında İsmet İnönü'nün Cumhurbaşkanı, Celal Bayar'ın Başbakan olarak imzalarının bulunduğunu kaydetti.
Erdoğan'ın açıklaması, BDP ile gerilimin ve Kürt siyaseti konusundaki tartışmaların yoğunlaştığı bir döneme rastlıyor.
Bununla birlikte Erdoğan'ın özür açıklamasına kuşkulu yaklaşanlar da var. Bu kesim, Erdoğan'ın adımını, ana muhalefet CHP ile Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik baskı kapsamında değerlendiriyor.
İstanbul'daki BBC muhabiri Jonathan Head de, Erdoğan'ın son dönemde Kürt meselesi konusunda sertleşen bir tutum benimsediğini kaydediyor.
Erdoğan'ın özür açıklaması, aynı zamanda son haftalarda KCK operasyonlarının yoğunlaştığı bir ortamda yapıldı.
Recep Tayyip Erdoğan, KCK operasyonlarını desteklediğini vurguladı; "Zira milli birliğimiz, beraberliğimiz ve kardeşliğimiz için yapılan operasyonda işte bakın bir çok şeyler dökülüyorlar etrafa." dedi.
Zanlılara atfen, "Örgüt elemanı olarak bu ülkenin beraberliğini bozmanın gayreti içinde olmuşlar. Buna, illegal bir yapılanmaya, kalkıp da bir hukuk devletinin müsaade etmesi düşünülebilir mi?" diye konuştu.