BİZE ULAŞIN
Çanakkale Zaferi'nin bugün 107. yıldönümü kutlanıyor. 107 yıl önce tam da bugün vatanına aşık binlerce kişi, işgalci kuvvetlere karşı büyük bir zafer elde etti. Bu anlamlı günde Çanakkale'de verilen on binlerce şehit bir kez daha anılıyor. 18 Mart ruhunu yaşayan herkes Çanakkale Savaşı'nın tarihi ile ilgili ayrıntıları merak edip araştırıyor. Günün en önemli konularından biri olan Çanakkale Savaşı'na dair pek çok soru sorulmaya başlandı. Çanakkale Savaşı ya da Çanakkale Muharebesi olarak bilinen bu tarihi ve şanlı olay ne zaman ve neden gerçekleştiğine dair detaylara haberimizden ulaşabilirsiniz....
Çanakkale Savaşı I. Dünya Savaşı sırasında 1915 ile 1916 yılları arasında Gelibolu Yarımadası'nda Osmanlı İmparatorluğu ile İtilaf Devletleri arasında yapılan deniz ve kara savaşıdır. İtilaf Devletleri; Osmanlı İmparatorluğu'nun başkenti İstanbul'u alarak İstanbul ve Çanakkale boğazlarının kontrolünü ele geçirmek, Rusya ile arasında güvenli bir geçiş yolu kurmak, başkent İstanbul'u kontrol etmek amacı ile Almanya'nın müttefiklerinden birini savaş dışı bırakarak İttifak Devletleri'ni zayıflatma amaçları ile ilk hedef olarak Çanakkale Boğazı'nı seçmişlerdir. Ancak saldırıları başarısız olmuş ve geri çekilmek zorunda kalmışlardır. Kara ve deniz muharebelerinde sonucunda iki taraf da çok ağır kayıplar vermiştir.
Osmanlı İmparatorluğu, Almanya'nın Rusya'ya savaş ilan ettiği 1 Ağustos 1914'ün hemen ertesi günü, Almanya'nın yanında savaşa girdiğini beyan etmiştir. Enver Paşa, fiilen savaşa girmeyi, seferberliğin tamamlanmamış olması ve Çanakkale Boğazı savunmasının tamamlanmaması gibi gerekçelerle ertelemeye çalışmıştır. Ancak Almanya, bir an önce savaşa fiilen girilmesi için baskıda bulunuyordu. Bu baskılar, Akdeniz'de Britanya donanması önünden çekilen Goeben ve Breslau savaş gemilerinin İstanbul'a gelmesiyle bir Osmanlı savaşa girmiş oldu. Osmanlı Donanması'na bağlı bir grup gemi ile Karadeniz'e açılan bu gemiler 27 Ekim 1914 yılında Rus limanlarını bombalayınca Rusya, Osmanlı İmparatorluğu'na savaş ilan etmiştir.
Albay Hankey Winston Churchill'in de desteğiyle, 1914 yılında Çanakkale Boğazı'nın donanmayla geçilerek İstanbul'un işgalini öngören bir planı savaş konseyine sunmuştur. Plan, çeşitli evrelerden geçerek uygulamaya kondu ve Birleşik Krallık ve Fransa gemilerinden oluşan bir donanmanın Boğaz'a geniş çaplı saldırıları 1915 Şubat ayında başladı. En güçlü saldırı ise 18 Mart 1915 günü yapılmaya başlandı. Saldırı sonucu Birleşik Donanma ağır kayıplara uğradı ve deniz harekatından vazgeçmek zorunda kaldı.
Deniz harekatıyla İstanbul'a ulaşılamayacağı anlaşılınca bir kara harekatına geçildi. Böylece Çanakkale Boğazı'ndaki Osmanlı sahil topçu bataryalarını ele geçirmek planı devreye sokuldu. Bu plan dahilinde Britanya ve Fransa kuvvetleri 25 Nisan 1915 yılında gün ağarırken Gelibolu Yarımadası'nın güneyinde beş noktada karaya çıkmaya çalıştı. Britanya ve Fransa çıkarma kuvvetleri Seddülbahir ve Arıburnu sahillerinde köprübaşları oluştursalar da Osmanlı kuvvetlerinin inatçı savunmaları ve zaman zaman giriştikleri karşı taarruzlar sonucunda Gelibolu Yarımadası'nı işgalde başarılı olamadılar. Bunun üzerine sahildeki kuvvetler takviye edilmek için Arıburnu'nun kuzeyinde Suvla Koyu'na 6 Ağustos 1915 tarihinde yeni kuvvetlerle bir üçüncü çıkarma yapılmıştır. Ancak 9 Ağustos'ta Kurmay Albay Mustafa Kemal'in Birinci Anafartalar Muharebesi olarak bilinen karşı taarruzunda İngiliz Komutanlığı ihtiyat tümenini ateş hattına sürerek sahilde tutunmayı ancak başarabilmiştir. Mustafa Kemal ertesi gün Kocaçimentepe-Conk Bayırı hattında yeni bir karşı taarruz gerçekleşti, bu hattaki Anzak birliklerini de geri püskürtüldü. Tüm bu gelişmelerin sonrasında İngiliz, Anzak ve Fransız kuvvetleri Gelibolu Yarımadasını 1915 yılı Aralık ayında geldikleri gibi yarımadadan ayrıldı.
Osmanlı devleti, I.Dünya savaşında İttifak Devletleri'nin arasında katıldı. Bu durummda İtilaf Devletleri savaşta zayıf konuma düştü. Çanakkale Savaşı'nın en önemli nedeni İtilaf Devletleri'nin Çanakkale Boğazı'nı ele geçirmek istemesiydi. İtilaf Devletleri boğazların kendi kontrolleri altında olmasını istiyorlardı.
Balkan Devletleri'ni kendi yanlarında Birinci Dünya Savaşı'na sokmak isteyen İtilaf Devletleri Çanakkale Savaşı'nı kazanmaları sonucunda Balkan Devletleri'nin İtilaf Devletleri ile birlikte savaşa gireceğine de inançları tamdı.
