KADIN

Bizim Neslin Zaferi

İnsan Kız'in kaleminden...

Bizim Neslin Zaferi

Ülkemdeki olayları, sosyal medyadan, gazetelerden, yanlı yansız televizyon kanallarından takip ediyorum. Olan biten karşısında yüreğim sıkışıyor; ağlamaklı oluyorum.

Politikacıların söylemleri parti görüşleri doğrultusunda ve işleri zaten bu. Münazara yarışmasına benzettiğim hükümet-muhalefet ilişkisinde söylemler o kadar da canımı acıtmıyor. Onlar nasıl olsa geçici. Ancak halkın kullandığı dil -özellikle sosyal medyada-beni derinden üzdü ve korkuttu. Kullanılan dil öyle kırıcı, öylesine öfke dolu ki taraflar birbirlerine kullaklarını tıkamış sadece bağırıyor. Kinle içindekileri kusuyor: "Benim dediğim doğru." Daha dediği anlaşılmadan tükürükler içinde küfürlere, aşağılamalara, kinlenmelere başlıyor...

"Benim görüşüme katılmayan beni sanal arkadaşlıktan silsin."diyen mesajlar gördüm. Ben Mevlana değilim; ama insanım. Senin görüşünü de sana kızmadan, seni kırmadan dinleyebilir ve karşı firkirlermi sana söyleyebilirim. Bu tartışmadan kendime yeni ufuklar açabilirim. Sen de yap bunu e mi? Çünkü ikimiz de bu vatanın insanlarıyız.

Bütün bu zıt kutupları karşılaştırarak takip ederken yüreğimin sıkışmasına sebep olan cümleleri duydum,Karşıt iki görüşün insanları aynı veriden yola çıkıyorlardı: "Biz Çanakkale Savaşı'nı yapmış bir milletin evlatlarıyız." Hepinizin bildiği bir gerçeği bir kere de ben size hatırlatayım: Biz, Kurtuluş Mücadelesi'ni de omuz omuza vermiş bir milletin torunlarıyız. İşgal karşısında düşmana karşı birleşmeyi başaran bir milletin çocukları ne oldu da birbirlerine tahammül edemeyecek hale geldi? İşte herkes bu soruyu kendine sormalı, vicdanıyla beraber. Unutmayın nakış nakış kültürüyle bu vatan hepimizin.
Birbirimizi silmemek için en büyük neden.

Birbirimizi dinlemek ve anlamak için en büyük tarih.

Sosyal medyada ve televizyonda konuşulanlar sadece benim değil bütün milletin
canını acıttı sanıyorum. Var olma sebebimizi ve değerlerimizi seviyesiz bir tartışma konusu yapmayalım.

Mustafa Kemal için sayfalar dolusu yazabilirim.Ama Mustafa Kemal'in yaptıklarının özeti, benim ve senin yani bizim için "Bağımsızlıktır."Kimse laf söylemesin. Mustafa Kemal'e olumsuz konuşan bir kimse benim için İttifak Devletleri ile işbirliği yapmış vatan haindir. Ata'ma dokunmayın ve laf söylemeyin.

Başörtüyü ve başörtülüyü kimse aşağılamasın gerici, muhafazakar diye. Çünkü her şeyden önce benim annem başörtülü. Kendi halinde yaşayan ve bu vatana altı evlat yetiştirmiş bir anneyi- hiç kabahati yokken-hiç kimse, hiçbir şekilde aşağılayamaz.Hakkı yok buna.
Başım açık diye hiç kimse beni dinsiz ilan etmesin. Kıblenin yolunu bilmeyen kafir diye itham etmesin. Çünkü ben, hayrın ve şerrin Allah'tan geldiğini bilen; hayırlar için Allah'a hamdeden şerlerden Allah'a sığınan bir kulum.

Ellerimi Allah'a yakarış için açtığımda bunu meydanlarda ve sokaklarda yapmıyorum, yapmayacağım da. Kulluğum Allah'adır. Kulluğum kula gösteriş yapmak için değildir. Hem ehil müslümanlar çok iyi bilirler ki bir kimsenin imanı ile ilgili yorum yapmak diğer müslümana düşmez. Gönüldekini ancak her şeyin yaratıcısı olan Allah bilir.

Kıyafetinin ne olacağı konusunda kadınlara baskı yapmayın.Kadınları kıyafetleriyle değerlendirmeyin.
Yıllardır biz başörtüsünü ortaya koymuş çekiştirirken; elalem aldı başını gitti. Biz ise bir arpa boyu yol bile gidemedik. Erkekler bırakın kadınlarla uğraşmayı. Bilimle uğraşın biraz da.

Siz yıllardır kadınlar başını örtsün mü açsın mı diye tartışırken dünyada hangi gelişmeler oldu farkında mısınız? Uzaya mekikler gönderildi. Genetik mühendisliği gelişti. Tohum vermeyen bitkiler yetiştirilip dünyaya dağıtıldı. Ülkemiz önceleri kendi kendini doyurabilirken şimdi tarım alanında başka ülkelere muhtaç oldu. Ne oldu da ülkemiz bu hale düştü? Bazı bitkilerin genleri ile oynandı. Hormon bulunup gıdalara bilinçsizce enjekte edildi. Kuantum teorisi, bing bank deneyi, bilişim teknolojisi, küresel ısınma, bilgi çağı... Dünyada bir çok gelişme ve değişme olurken biz saplantı halinde başörtüyü ortaya koyup çekiştiriyoruz yıllardır. Sonuç olarak el birliği ile ülkemizi teknoloji çöplüğüne çevirdik. Beyin göçünü hala önleyemedik.

Biz kadınlar başımızı örtersek sizin ibadetleriniz daha mı makbul olacak; biz başımızı açarsak siz daha mı muassır medeniyete ulaşacaksınız? Beyler, hanımlar, bırakın şekilciliği, bırakın elinizdeki oyuncağı. Sadede gelin; başörtülü ya da başörtüsüz bilim ve teknikte ilermenin yolunu bulmalıyız. Başka türlü teknoloji çöplüğü olmaktan kurtulamayız.

Uyanın ve kavga etmeyin. Tartışın ama aşağılamayın. Kendi bildiğinizi yaşayın ama başkalarının alanlarına müdahale etmeyin. Değerlerime, değerlerimize küfür etmeyin. Hangi görüşten olursa olsun, hakir görmeyin, dışlamayın, yafta vurmayın.

Sizin de dediğiniz gibi biz; Çanakkale Savaşı'nda omuz omuza şehit düşmüş bir milletin çocuklarıyız?
Bütün güzellikleri bir araya getirip yepyeni bir güzellik ortaya koymak, farklılıklarımızdan ortak payda elde etmek, omuz omuza bu ülkeyi kalkındırmak ve dünyayı bir kez daha kendimize hayran bırakmak zorundayız. Bizim neslin zaferi de bu olmalı.
İNSAN KIZ

YORUMLARI GÖR ( 0 )

En Çok Aranan Haberler