ABD ve Rusya tarafından önceden üzerinde anlaşılmış olan taslak metin, New York'ta BM Güvenlik Konseyi'nin oyuna sunuldu.
Oylamada Konsey üyesi 15 ülke de kabul oyu kullandı.
Bu tasarıyla birlikte Suriye'de yaklaşık iki buçuk yıldır devam eden çatışma sürecine dair Birleşmiş Milletler içinde yaşanan ve görüş ayrılıklarının neden olduğu tıkanmanın aşılması yönünde önemi bir adım atıldığı düşünülüyor.
Diplomatik çözüm vurgusu
Oylamadan sonra bir konuşma yapan BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon kararın tarihi olduğunu söyledi ve Suriye'den yükümlüklerini içtenlikle ve gecikme olmadan yerine getirmesini istedi.
ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ise konuşmasında bu sonucun, diplomasinin ne kadar güçlü olabileceğini gösterdiğini söyledi.
BM tasarısında kimyasal silah kullanımı kınanıyor ama bununla ilgili her hangi bir siyasi aktöre yönelik suçlama yapılmıyor.
Tasarıda Suriye'nin kimyasal silah stoğunu durdurması ve kimyasal silah uzmanlarının ülkedeki faaliyetlerinin tamamen serbest olması isteniyor.
Metinde Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü (OPCW) Yönetim Kurulu'nun aldığı bütün kararlara uyması da istendi.
Her ne kadar taslak metin Birleşmiş Milletler sözleşmesinin yedinci maddesinden bahsetse de bir askeri müdahalenin yapılabilmesi için buna izin veren ikinci bir karar gerekecek.
Uzlaşmanın Suriye konusunda BM'yi iki buçuk yıldır içinde bulunduğu çıkmazdan kurtardığı yorumları yapılıyor.
Konuyla ilgili BM'de ilk uzlaşma
Gözlemciler, bu metni bu ay başında ABD ile Rusya'nın Suriye'deki kimyasal silahları gelecek yıl ortasına dek temizlemeye yönelik planları dahilinde önemli bir adım olarak görüyor.
Rusya ve Çin, şimdiye dek BM Güvenlik Konseyi'nde Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad'a karşı Batılı devletlerin desteklediği üç tasarıyı veto etmişlerdi.
Washington ve Moskova daha önce taslak metin üzerinde anlaşamamıştı.
Fransa ve İngiltere'nin de desteğiyle ABD, metinde askeri müdahale tehdidinin de yer almasını zorlaşmıştı.
Rusya, saldırının muhaliflerin bir provokasyonu olabileceğini belirtirken Suriye lideri Beşar Esad da saldırıdan muhalifleri sorumlu tutmuştu.
Suriye'de 2011'da sokak gösterileriyle başlayan daha sonra silahlı bir hal alan muhalefet hareketiyle Suriye yönetimi arasındaki çatışmalarda 100,000'den fazla kişi yaşamını yitirdi.
Bu süreçte milyonlarca Suriyeli de ülkelerinden ayrılacak mülteci konumuna düştü.