Çarptı, kaçtı, serbest kaldı

ADANA (İHA) - Çukurova ilçesi Öğretmenler Bulvarı'nda 2 Aralık 2009'da yaralı olarak bulunup Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesin'e kaldırılan gazeteci Seyit Ali Akgül (54), bir gün sonra öldü. Kafatasında ve kaburgaları ile vücudunun değişik yerlerinde çok sayıda kırıklar olan Akgül'ün bir aracın çarpması sonucu öldüğü anlaşıldı.

Kaçan şoförün bulunması için Cinayet Bürosu'ndan özel ekip kuruldu. Kaza yerinde, gazeteci Akgül'e çarpan aracın kırık ön plaka parçaları bulunduktan sonra bölgedeki MOBESA kamera görüntüleri saniye saniye incelendi. Coşkun Ağaçdalı'nın kullandığı 01 S 1696 plakalı minibüsün gazeteci Akgül'e çarpıp kaçtığı görüldü. Bu deliller üzerine, midibüs şoförü Ağaçdalı, 8 Aralık 2009'da yakalanıp tutuklandı.

Gazeteci Akgül'e çarpıp öldürdükten sonra kaçan ve ardından servis aracını tamir ettiren Ağaçdalı, bir süre tutuklu yargılandıktan sonra tahliye edildiği Adana 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde karar duruşmasına çıktı.

25 yıla kadar hapsi istenen Ağaçdalı, "Eve gidiyordum. Hava yağışlı ve sisliydi. Bir ses duydum. İnsana vurduğumu fark edemedim. Neye vurduğumu öğrenmek için durdum. Kaza yerindeki insanları görünce beni dövecekler korkusuyla kaçtım" dedi.

Akgül'ün avukatları da yargılama sürecinde, sanığın olaydan sonra aracı tamir ettirmeye götürüp suç unsurlarını yok etmeye çalıştığını belirterek, "Sanık 3-5 ay cezaevinde yatar, ölenin yakınları ise ömür boyu acı çeker. Böyle olmaz. Çarptıktan sonra alıp hastaneye götürseydi belki de Seyit Ali ölmeyecekti. İnsanı görevini yapmayan sanığın cezalandırılmasını istiyoruz" dedi.

Ankara Adli Tıp Kurumu'ndan aldırılan kusur raporunda ölen gazeteci Akgül'ün asli kusurlu, sanığın ise kusurunun olmadığı belirtildi.

Mahkeme heyeti, bu rapora göre, gazeteci Akgül'ün ölümüne neden olup kaçan şoför Ağaçdalı'nı kusur ve kastı olmadığı gerekçesiyle beraatine karar verdi.

Akgül ailesinin avukatları Aziz Erbek ve Ali Akıncı kararı temyiz edeceklerini belirtti. Avukat Ali Akıncı, mahkemede yaptığı savunmada bir ayrıntıyı gözler önüne serdi. Akıncı, "Sanık trafik kurallarına uymamış takip mesafesini dikkate almamıştır. Gazeteci Akgül yerine önünde seyreden araca çarpsaydı en az yüzde 70 oranında kusurlu bulunacaktı. Aynı koşullarda bir araca çarpan sürücü asli kusurlu sayılıyor ancak bir insana çarpınca suçsuz bulunuyorsa bu karara itiraz ediyoruz" diye konuştu. Akıncı, sanığın Akgül'e çarptıktan sonra olay yerinden kaçtığını ve 9 gün sonra yakalandığını hatırlatarak, "İhmalli davranışla kasten adam öldürme suçunda sanığın kusurlu olup olmamasından çok Seyit Ali Akgül'ü ölüme terk ederek olay yerinden kaçması göz önüne alınmalıdır" dedi.

Akgül'ün kızı Zehra Akgül de kararı temyiz edeceklerini söyledi. Ortada bir trafik cinayetinin olduğunu belirterek, “Babam araçla kasti olarak çarpılarak öldürülmüştür. Sanık işlediği cinayet nedeniyle kaçmıştır. Polis özel ekip kurarak sanığı yakalayabilmiştir. Çok güvendiğimiz mahkemede, katil suçsuz, öldürülen babam suçlu oldu. Bu karar nedeniyle ikinci kez yıkıldık. Bu karar katil şoförleri sevindiren emsal bir karardır. Yarın önüne gelen rahatça adam ezip öldürebilecek. Olacak iş değil. Yargıtay'ın bu kararı bozacağına inancımız var” dedi.