HABER

CHP, Arınç ve Ergün'ü istifaya davet etti

CHP Grup Başkanvekilleri Kemal Anadol ve Hakkı Suha Okay Meclis'te basın toplantısı düzenledi.

ANKARA (İHA) - CHP Grup Başkanvekilleri Kemal Anadol ve Hakkı Suha Okay, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ile Sanayi Bakanı Nihat Ergün'ü PKK'yı aklama ve yerine başka bir örgütü ikame etme çabası içinde olmakla suçladı. Anadol, "PKK gibi bir terör örgütünü aklama peşinde olan, öncelikle hükümette yer alan Başbakan Yardımcısı ve Sanayi Bakanı'nı derhal istifaya çağırıyorum" dedi.

Anadol, dün akşam Bursa'da çok üzücü bir iş kazası yaşandığını ve 19 madencinin şehit olduğunu hatırlatarak CHP milletvekillerinden oluşan heyetin bölgedeki kurtarma çalışmalarını dakika dakika izlediklerini söyledi. Anadol, "Tüm milletimize, işçilerimize, sendikalarımıza başsağlığı, yakınlarına sabırlar diliyoruz" dedi.

Tokat'ın Reşadiye ilçesinde 7 askerin şehit olduğu terör saldırısının, PKK'nın terör saldırıları zincirinin en son halkası olduğunu ifade eden Anadol, terör örgütünün eyleminde şaşıracak birşey olmadığını söyledi. PKK'nın işinin terör, can almak ve kan dökmek olduğunu ifade eden Anadol, bunun iktidar partisi temsilcilerince ve devleti yönetenlerce yorumlanmasının ilk kez turnasol kağıdı gibi açığa çıktığını, zihniyetlerin ortaya çıktığını dile getirdi. Başbakan Erdoğan'ın ABD'de saldırının provokasyon olduğunu öne sürdüğünü ve 'Bunu PKK yapmıştır' diyemediğini kaydeden Anadol, soru işaretleri ortaya koyarak olayı başka yöne kaydırmaya çalıştığını belirtti. Olaydan iki gün sonra ise Başbakan Vekili Bülent Arınç'ın, 'asıl sorulması gereken, niçin şimdi, bunun üzerine herşey konuşulabilir' dediğini hatırlatan Anadol, "Bari şehit cenazalerinden sonra her zaman yaptığı gibi ağlamaya başlasaydı daha isabetli olurdu" diye konuştu.

Aynı gün Cumhuriyet hükümetinin Sanayi Bakanı Nihat Ergün'ün Danıştay saldırısını hatırlatarak, "Bu tür eylemlerin amacı da bu. Halkın bunların arkasında ne olduğunu görmesi gerekir" diyerek Ergenekon imasında bulunduğunu anlatan Anadol, Ergün'ün PKK'nın yerine bir başka örgütü ikame etmeye çalıştığını dile getirdi. Anadol, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik'in de 9 Aralık günü yaptığı açıklamada bir karanlık gücün devreye girerek düğmeye baştığını söylediğini belirtti.

Burada da PKK'yı gizleme ve aklama çabasını gördüklerini ifade eden Anadol, Arnavutluk'a giden Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün, saldırının zamanlaması, yeri ve şeklinin düşünülmesi gerektiğini dile getirdiğine işaret etti. Anadol şunları söyledi: "Şu anda 7 erimiz şehit, 19 madencimiz şehit. Sokaklar kan gölü. Cumhurbaşkanı yurt dışında, Başbakan yurt dışında, Meclis Başkanı yurt dışında. Bu anlayış içindeki hükümet yönetiminin ne kadar paranoya içinde olduğunu bu demeçler gösteriyor. Cumhurbaşkanı dahil, Başbakan, Başbakan Yardımcısı, Sanayi Bakanı bu olaylara paranoya ile bakarsa, içinde bulundukları paranoya halinde yorumlar getirirlerse vay halimize. Siyasetçilerin konuşmaları diş macununa benziyor. Macun tüpten çıktıktan sonra geri sokmak mümkün değil. O nedenle olaylara paranoya ile bakan, olayı böyle yanlış yerlere çekmek isteyen, PKK gibi terör örgütünü aklama peşinde olan, öncelikle hükümette yer alan Başbakan Yardımcısı ve Sanayi Bakanı'nı derhal istifaya çağırıyorum."

CHP Grup Başkanvekili Okay ise devlet adamlığının ciddiyet ve sorumluluk istediğini vurgulayarak konumlarını hala tayin edemeyenlerin, sanki hükümet yönetiminde değil muhalefette olduğunu zannedenlerin böylesine mahcup açıklamalarla yaratmak istedikleri sansasyonların Türkiye siyasetini derinden etkilediğini ifade etti. Yapılmak istenenin yargıyı etkilemek, suçluyu kayırmak, suçluyu değiştirmek ve suçu gizlemek olduğunu dile getiren Okay, iktidar sorumlularının ilk kez bunu yapmadıklarını, bir kez daha suçüstü yakalandıklarını belirttiler. Okay, "Utanmasalar son günlerde yaşanan karakol baskınını, öğretmenevi baskınını, orduevi baskınını da birilerine yükleyecekler, 'PKK'nın işi değil' diyecekler. AK Parti'nin işi PKK'yı aklama olmuştur. Artık bu sorumluluğu taşıyamayacak olan Başbakan Yardımcısı Arınç'ın ve Sanayi Bakan'ı Ergün'ün derhal görevlerinden istifa etmelerini öneriyorum" diye konuştu.

Anadol ve Okay, basın toplantısının sonunda gazetecilerin sorularını cevapladı. Cumhurbaşkanı Gül'ün bir liderler zirvesi yapmayı düşündüğünü söylediğinin hatırlatılması üzerine Anadol, Cumhurbaşkanı'nın olayın tarafı olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı'nın makamında tarafsız olması gerekirken 'fırsatı kaçırmayalım' diyerek bu açılımı başlattığını ve 'güzel günler göreceğiz' dediğini anlatan Anadol, "Güzel günler yerine Reşadiye'de 7 askerimizin şehadetiyle, Habur skandalıyla, çadır mahkemeleriyle karşı karşıya geldik. Bunların sorumluları arasında, her ne kadar Anayasal olarak sorumsuz olsa da, siyasal ve menavi olarak sayın Abdullah Gül vardır" diye konuştu. Anadol, 17 Eylül 2005 günü azan terörü gerekçe göstererek Meclis'te genel görüşme yapılmasını istediklerini hatırlatan Anadol, çoğunluğunun sağlanamaması için Gül dahil AK Parti milletvekillerinin sütunların arkasına gizlendiklerini, toplantı açıldığında ise genel görüşme önergesini oylarıyla reddettiklerini hatırlattı.

Anadol, "Ne için toplayacakmış Abdullah Gül liderleri. İktidar dışındaki liderler mi Habur'daki skandalı yarattılar. Milleti rencide eden, bir türlü unutamadığı o utanç manzaralarını Recep Tayyip Erdoğan dışındaki liderler mi yarattı?" diye konuştu.

Anadol, Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Nabi Şensoy'un istifasına ilişkin bir soru üzerine bir düzensizlik ve uyumsuzluk olduğunun ortada olduğunu ifade etti. Başbakan Erdoğan'ın kendi danışmanlarıyla iş götürdüğünü, dışişleri diplomasisini dışladığını öne süren Anadol, istifayı bunun bir arızası olarak değerlendirebileceklerini ifade etti. Şenşoy'un CHP'ye katılacağı yönündeki iddiaların hatırlatılması üzerine ise Anadol, bunu söylemenin falcılık olacağını belirtti. Okay ise Başbakan'ın yıllardır sorumluluk taşıyan kadroları by-pass ettiğini, ondan sonra bu tür sıkıntılar yaşandığında sözkonusu devlet yöneticilerinin CHP ile bağlantı kurup hedef saptırmak istediğini ifade etti.

İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın, demokratik açılıma karşı çıkanları hainlikle suçladığının hatırlatılması üzerine Okay, iktidar sözcülerinin kelime haznelerinin kıtlığından kaynaklanan hakaretamiz usluplarının Türkiye'nin bir alışkanlığı haline geldiğini söyledi. Okay, "Sayın Genel Başkanımızın 'hıyanete dönüşebilir' açıklamasından sonra İçişleri Bakanı, haddini ve denini aşarak hain ifadesini kullanmıştır. Reşadiye'de 7 askerimiz şehit edildiğinde bunların suçlarını gizleyerek suçu ve suçluyu kayırmaya çalışanların anlayışı mı hıyanet içindedir, yoksa bu açılımın sonunda böylesine bedeller ödeneceğini ifade edenlerin yaptığı mı hıyanettir?" dedi.

En Çok Aranan Haberler