KADIN

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Mynet Soran Anne Platformu

1 Bebeğinizin cinsiyeti nedir?
2 Bebeğinizin yaşını belirtir misiniz?
3 Sizlere hangi konuda yardımcı olmamızı istersiniz?
4 Öğrenmek istediğiniz farklı detaylardan burada bahsedebilirsiniz.
    Kalan mesaj: 10

    Çocuğa doğru okul seçimi nasıl yapılır? (Anaokulu)

    Çocuk için hangi anaokulunu seçmeli? Uzman Psikolog Yegan Sasık öneriyor.

    Okul öncesi dönemde çocuğu olan anne babalar için zor karar: Oyun grubuna mı başlatsam, okula mı versem? Okul öncesi çocuğunuzu anaokuluna gönderirken nelere dikkat etmelisiniz? Hangi yaşta çocuğu anaokuluna göndermek doğru olur? Öğretmen mi, okul mu seçmeli?

    Tüm bu önemli soruları Uzman Psikolog Yegan Sasık yanıtlıyor.

    Bir okul öncesi eğitim kurumunun Sosyal Hizmetler veya MEB'e bağlı olmasının farkı nedir? Okul tercihinde etkili olmalı mı?

    Okullar, resmi internet sitelerinde veya okul tanıtım görüşmelerinde hangi resmi kuruma bağlı oldukları bilgisini genellikle velilere verir. Aslına bakarsanız veli ve öğrenci için bağlayıcı bir etkililiği yoktur bu durumun. Pratikte her iki tür kurum da eğitim-öğretim vermekle yükümlüdür.

    Sadece sosyal hizmetlere bağlı kurumlar tercih ederse gündüz bakım evi olarak da hizmet verebilir ve yasal olarak 3 yaş altı sınıf açabilme yetkisine sahip olur. Ancak yaş gruplarına dair eğitim müfredatında bir farklılık söz konusu olmadığı için, veliler adına herhangi bir ayırt edici özelliği olduğunu düşünmüyorum bu durumun.

    Okul öncesi eğitim yaş aralığı nedir?

    Ülkemizde gelişen bilinç ve aslında değişen sistemin (4+4+4) de zorunlu bir getirisi olarak okul öncesi eğitime başlama yaşı düşüyor. Bu sistemin tüm eksiklerine rağmen, okul öncesine başlama yaşının aşağı çekilme gerekliliğini doğurması bence olumlu bir süreç.

    Toplumda genel algı 1. sınıf öncesi gidilen, 'anasınıfı' olarak adlandırılan sınıflarda eğitim verilir, alt yaş gruplarında da 'oyun oynanır' idi. Küçük yaş çocukları ile çalışırken her yeni bilgiyi, onların dayanıklılık ölçütleri baz alınarak, keyifli bir ortamda, neşe içerisinde, yani oyunla vermek gerekir. Bu, okul öncesi uzmanlarının işlerinin temelini oluşturur. Çünkü okul öncesinde amaç, öncelikle çocuklara öğrenmeyi sevdirmektir. Yani sadece 'oyun' diye bir şey yok! Eğitimin ana aracı oyun!

    Okul öncesi yaş aralığı MEB'e bağlı okullarda 3-6 yaş olarak belirtilir. Sosyal Hizmetler'de ise eğitim sınıfları 2 yaş itibari ile açılır.

    Çoğu Avrupa ülkesinde okul öncesi 2 yaş ile başlar ve ilkokul yaşına kadar da devam eder. Elbette okulda kalma saatleri ve eğitim-öğretim içeriği yaşa göre farklılık gösterir. Örneğin 2 yaş çocuğu okulda 09.00-12.30 arası kalırken 5 yaş çocuğu tam gün eğitim görebilir.

    Çocuğun okul öncesi eğitime kaç yaşında başlaması daha doğru?

    Bu tamamen çocuğun gelişimi, yapısı, ebeveyni ile ilişkisi ve ailevi koşullara göre farklılık gösterir. Ancak kişisel görüşüm, ailenin koşulları elveriyorsa, çocukların evde bakıcılar veya aile bireyleri ile televizyon karşısında vakit geçirmelerindense 2 yaş itibari ile kısa süreli oyun grupları ile başlanması ve ilerleyen senelerde 3, 4 ve 5 yaş sınıflarında eğitimlerine devam etmeleri yönündedir.

    Ailelerin sık sorduğu sorulardan biri, "Her sene giderse okuldan sıkılır mı?" oluyor. Genellikle şu cevabı veriyorum: "Hangimiz okula gitmekten sıkılmadık ki?" Evde kuralsız, oyuncaklarımızı toplamadan, birilerinin bizi beslediği bir hayat varken, eğlenceli bile olsa okula gitmek istememe olasılığımız elbette daha yüksek. Ancak eğitim kurumlarının ileriye dönük faydalarını göz ardı etmemek gerekir. Ayrıca okul öncesi kurumların her yaş için ayrı müfredatları vardır. Çocuklar her farklı yaş grubunda farklı, daha doğrusu yeni bilgileri farklı yollar ile öğrenir, varsa eksiklerini pekiştirirler. Yani sınıf içinde sıkılacak pek vakit kalmıyor da diyebiliriz.

    Küçük yaş sınıflarında eğitim var mı yoksa sadece oyun mu oynanır?

    Okul öncesi tüm sınıflar oyun, oyuncak ve eğlenceli materyallerle dolu. Elbette oyun var. Ancak 'oyun'u öğretim yok anlamında kullanıyorsak, o zaman hata yapıyoruz demektir. Aslında hatayı dili kullanırken yapıyoruz. Çünkü zaten 'oyun' başlı başına bir öğretim aracıdır. Oyun yolu ile gerçek hayatın provasını yapmaz mı çocuklar?

    Şöyle küçük bir örnekle 2 yaş ve 5 yaş sınıf etkinlikleri arasındaki farkı kısaca belirtmeye çalışacağım:

    Bir sonraki sene ilkokula başlayacak olgunlukta olan bir öğrenci ile de okuma yazma çalışması yaparsınız, altı hala bezli olan 2 yaş öğrencisi ile de. Ancak fark şuradadır: 5 yaş öğrencisine üzerinde kesik çizgiler olan bir kağıt, kalem ve silgi verir, nasıl yapacağını gösterir ve yapmasını istersiniz. Alın size okuma-yazmaya hazırlık çalışması. 2 yaş öğrencisi ile ise fasulye ayıklarsınız, boncuklardan kolye yaparsınız, kesme, yırtma çalışırsınız. İşte bu da 2 yaş öğrencisinin okuma yazmaya hazırlık çalışması. Şimdi, sizce 2 yaş sınıfında eğitim verilmiyor mu?

    Çocuğu oyun grubuna mı başlatmalı, okula mı vermeli?

    Çocuğunuz küçükse ve siz bu yola yavaş yavaş başlamak istiyorsanız bence oyun grupları ile başlanması harika bir fikir. Hatta birçok okul kapılarını haftanın belirli gün ve saatlerinde yabancı veli ve öğrencilere açıyor. Bu sayede o okulla ilgili de bilgi edinmiş olabiliyorsunuz. Araştırın derim.

    Bir okulun iyi olup olmadığına nasıl karar verilir?

    Bir okul ve ekibi, siz anne babanın içine sindiyse o okul iyi okuldur.

    Benim değerlendirme kriterlerim ise;

    . Ekip güler yüzlüyse,

    . Ekip işinden ve kendinden eminse,

    . Sistemli çalışılıyorsa,

    . Sınıflar düzenli bir şekilde yaş gruplarına ayrılmışsa,

    . Eleştiriye açık fakat veli memnuniyeti için her istenileni yapmıyorlarsa,

    . Oryantasyon konusunda yetkin ve açıklayıcılarsa,

    . Temizse,

    . Okul menüsü sağlıklı gıdalar içeriyorsa,

    . Benim hayat görüşümle örtüşüyorsa,

    . En önemlisi okula girdiğimde etrafımda gördüğüm etkinlikler (süslemeler, sanat dersi etkinlikleri, vb.) çocuk elinden çıkmışsa... Yani yapılan işi tüm doğallığı ile sergileyebilecek kadar tecrübeli ve donanımlı eğitimciler varsa,

    . Tanışmaya gelen öğrenciye "Okulumuzu beğendin mi? Bir daha gelecek misin?" demiyorlarsa (Bu cümlelerle okul-öğretmen-öğrenci ilişkisinin yıkıldığını düşünüyorum). "Seni bir daha görmek çok isterim, kendine iyi bak" bence çok daha etik kapsamında ve şefkat içerikli bir söylem çünkü.

    Okulun ve okuldaki eğitim yapısının çocuğa uygun olup olmadığı nasıl anlaşılır?

    Kurum çok iyi olabilir. Mezunları veya halihazırdaki velilerden olan arkadaşlarınız harika yorumlar yapıyor olabilirler okul hakkında, ama evet, acaba okul sizin çocuğunuza göre mi?

    Önce dikkat etmeniz gereken, eğitim dilinin ne olduğu ve çocuğunuzun erken yaşta anadile ek bir dil eğitimine de hazır ya da yatkın olup olmadığıdır.

    Okulun disiplin anlayışı da öğrenciye göre farklılık gösterir. Ancak bunu anlayabilmenizin en kestirme yolunun, disiplin anlayışının size nasıl geldiğini düşünmeniz olabilir. Çünkü sizin içinize siniyorsa, zaten çocuğunuz bu sisteme alışık demektir.

    Tüm bunlardan sonra okulların rehberlik servisleri de sizleri yönlendiriyor olacaktır.

    Okul mu seçmeli, öğretmen mi?

    İşinin ehli eğitim kurumlarının bu tercihi veliye bırakmayacaklarını, uygun bir üslupla zaten değerli öğrencileri adına, yaş grubunda yeterli tecrübe ve donanıma sahip öğretmenlerin uygun sınıflara atandıkları bilgisini vereceklerini düşünüyorum.

    Bence temel olan, sıcakkanlı ve kapısı herkese açık olmak koşulu altında, işini bilen, eleştirilere açık, hatasını kabul eden, fakat doğru yaptığını düşündüğü her bir adımının da arkasında duran tüm kurumlar iyi ve güvenilirdir.

    Vitrin


    En Çok Aranan Haberler