Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Coğrafya Bölüm Başkanı ve İklimbilimci Prof. Dr. Murat Türkeş, son yıllarda giderek etkileri ve olumsuz sonuçları daha kuvvetli hissedilen insan kaynaklı iklim değişiklikleri yaşandığını hatırlattı.
Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO) ve Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli'nde 2100 yılına kadar küresel ortalama yüzey sıcaklıklarındaki artışın, yaklaşık 3 santigrat derece olacağının öngörüldüğünü anlatan Türkeş, ''Sera gazı salım senaryolarına göre, Türkiye ve bölgesi için gelecek 50, 70 ve 100 yıllık dönemlerde orta düzeyde bir sıcaklık artışı ve özellikle Türkiye açısından önemli olan kış yağışlarında belirgin bir azalma öngörülüyor'' dedi.
Bu durumun endişe verici olduğuna dikkati çeken Türkeş, şöyle konuştu:
''Özellikle küresel iklim sisteminin korunması ve insanın olumsuz etkilerini en aza indirmek için gerekli olan küresel düzeydeki sera gazı salımlarının azaltılması yükümlülüklerinin çok zayıf olması ve yeterince yerine getirilmemesi nedeniyle bu konudaki küresel ve bölgesel kaygılar her gün daha da artmaktadır.
Sera gazı salımlarının bugünkü düzeyinde ya da üzerinde sürmesi halinde daha fazla ısınma ve iklim sisteminde birçok değişiklik olacak.''
Öngörülen ısınma oranlarının, 20. yüzyılda gözlenen değişikliklerden daha büyük ve yüksek bir olasılıkla son 10 bin yıl boyunca bir benzerinin gerçekleşmediğini dile getiren Prof. Dr. Murat Türkeş, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Çok sayıda senaryoya dayanarak geliştirilen küresel model benzeştirmeleri, daha sıcak iklim koşulları altında, buharlaşmanın artacağını, küresel ortalama yağış tutarında ve şiddetli yağış olaylarının sıklığında bir artış olacağını gösteriyor. Buna karşılık, bazı alanlarda yağış artışı olurken, başka alanlarda yağış azalışları yaşanacağı, hatta yağışlarda artış olan kara alanlarında artan buharlaşma yüzünden toprak neminde azalışlar olabileceği öngörülüyor.''
Türkeş, kuzey yarımküredeki kar örtüsü ve deniz buzu yayılışının daha da azalacağının öngörüldüğünü, buzulların erimesinin ve geniş ölçekli geri çekilmesinin 21. yüzyılda da sürmesinin beklendiğini dile getirdi. Prof. Dr. Türkeş, ''Tüm senaryolara göre, küresel ortalama deniz seviyesinin 1990 ve 2100 arasında 0.09 ile 0.88 metre kadar yükseleceği, bu yükselmenin temel olarak, okyanusların termal genleşmesi ile buzullar, buz şapkaları, buz kalkanları (Grönland ve Antarktika) ve deniz buzlarından olan kütle kayıplarıyla (erime) bağlantılı olacaktır'' diye konuştu.