HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Demirel'den üniversitelilere ilk ders

Ege'nin ilk vakıf üniversitesi olarak geçen sene faaliyete geçen İzmir Ekonomi Üniversitesi, 2. akademik yılı açılışını, 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in katılımıyla gerçekleştirdi.

Demirel'den üniversitelilere ilk ders

Açılış töreninde yılın ilk dersini veren Demirel, "İyi şeyleri mucize insanlarda aramayın; dahiler, kahramanlar bulmaya çalışmayın, onlar halkın içinde var; onları siz çıkaracaksınız. Haydi sandık başına" dedi.

İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) Toplantı Salonu'nda yapılan açılış töreninde, ilk olarak sözü İEÜ Rektörü Prof. Dr. Atilla Sezgin aldı. Geçen yıl faaliyete geçen üniversitelerinin, kısa zamanda çok işler başardığına dikkat çeken Prof. Dr. Atilla Sezgin, "Geçtiğimiz yıl iki fakülte, bir yüksekokul ve bir enstitü ile öğretim faaliyetine başlayan üniversitemiz, 290'ı lisans ve 20'si yüksek lisans olmak üzere toplam 310 öğrenciye çağdaş bir eğitim ve öğretim hizmeti vermiştir. Burada gururla ifade etmek isterim ki, 2002-2003 ÖSS sonuçlarına göre, üniversitemiz hemen her alanda vakıf üniversiteleri ortalamasının bir hayli üstünde özellikle Bilgisayar Bilimleri, Matematik, İktisat ve İşletme gibi kimi alanlarda ise kuruluşlarını çok önceden tamamlamış seçkin vakıf üniversitelerinin hemen yanında yer almıştır" dedi.

Sezgin, geçen yıldan farklı olarak bu yıl Fen Edebiyat Fakültesi'nin bünyesinde Bilgisayar Bilimleri adı altında yeni bir bölümü öğretime açtıklarını söyleyerek, "Üniversitemiz, 2002-2003 ders yılında, 341 önlisans, 637 lisans ve 73 yüksek lisans olmak üzere toplam bin 51 öğrenciye eğitim ve öğretim hizmeti verecektir.
Öğrencilerimize, Almanca, Fransızca ve İtalyanca dillerinden herhangi birini seçme olanağı vereceğiz" diye konuştu.

Daha sonra söz alan İEÜ Mütevelli Heyet Başkanı Ekrem Demirtaş, vakıf üniversitelerinin haksız yere eleştirildiğine dikkat çekerek, "Üniversiteye girmek isteyen çocuklarımızın sadece yüzde 19.7'si okuyabilecek, devlet bütçesinden GSMH'nın binde 8'ini ayırabileceğiz, bu tabloya rağmen vakıf üniversitelerini kötüleyen, devletten aldığı yardımlarla arsalarla eğitim yapan üniversite enflasyonu yaratan kurumlar olarak bir ağız dolusu hiddetle, aşağılayarak eleştireceğiz. Tüm vakıf üniversitelerini karalayan bu zihniyeti anlamak mümkün değil. Biz şu ana kadar 980 milyar lira KDV, 2.3 trilyon lira kira ödedik. 6.5 trilyon lira yatırım yaptık. Hepsinden önemlisi 143 burslu öğrenci okutuyoruz. Bin 51 kişiyi biz okutarak devletin yükünü azaltıyoruz, üstelik 1 lira devletten almadık" ifadelerini kullandı.

DEMİREL'DEN VAKIF ÜNİVERSİTELERİNE DESTEK 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ise, Ekrem Demitaş'ın vakıf üniversitelerinin aşağılandığı şeklindeki sözleriyle ilgili olarak, "Devlet ya da vakıf üniversitesi ayrımı yapmaya gerek yoktur. Önemli olan bu ülkenin çocuklarını okutmaktır. Kalkınmış bir ülke olmak istiyorsanız, 100 çocuktan 40'ının üniversitede okuyor olması gerekir. Sayın Demirtaş'ın vakıf üniversitelerine yönlendirilen eleştirilerden alındığını görüyorum, alınmayın. Altın kaseyi taşlarlarmış. 'Taş altın kaseye deyse kase ne kaybeder, taş ne kazanır?' derler. Bu kurum 21. yüzyılın insanlarını yetiştirecek bir kapıyı açmıştır. Ben görevlerim boyunca eğitimi destekledim. Bunu devlet yapmış, vatandaş yapmış farketmez" dedi.

Türkiye'nin dünyanın en iyi memleketi olmadığı gibi en fakir memleketi de olmadığını söyleyen Demirel, "Moral çöküklüğü içinde olursak önümüzdeki yılları da değerlendiremeyiz. Şu an bize lazım olan ne mal ne de paradır, sadece moraldir.

Kendimize olan güveni gelecekten değil, geçmişten alacağız. Böylece yakaladığımız Avrupa Birliği treninde o vagonlardan biri olabiliriz. Dünya barış içinde yaşayamazsa, insanları zenginliğe götüren yol kapalıdır. Barış uygarlığın işaretidir. İnsanlar bunun için Birleşmiş Milletler'i kurmuştur. BM geçen yıl zarfında önemli hizmetler yapmıştır. Ancak BM düzeni bugünlerde sallanıyor. Umarım ki sağduyu BM'yi korumayı başarır" diye konuştu.

"HAYDİ SANDIK BAŞINA" Türkiye'nin AB'ye tam üyeliği hakkında da görüşlerini dile getiren Demirel, "AB'ye üye olan 15 ülkenin gelir seviyesi 20 bin dolar üzerindedir. Bu sene 10 ülke daha girecek. Türkiye en geridedir ve henüz müzakere tarihini beklemektedir. Bundan dolayı hiç telaşlı değilim. Türkiye'nin Avrupa ile olan beraberliği bugün başlayan bir olay değildir. Türkiye'nin yüzde 77'si AB'ye üye olmak istiyor. Bildiği için mi söylüyor hayır sadece iyi bir şey olarak görüyor. Türkiye, AB'ye üye olabilirse, Türk halkı, Türk ve Müslüman olarak kalmak istiyor buna kimsenin itirazı yok ama Avrupalı olmak istiyor. Avrupalı olmak sadece maddi zenginlik demek değildir. Diğer kültür ve değerleri de kucaklamak demektir. İnsan hakları, demokrasi, piyasa ekonomisi ve daha iyi yönetim alanlarında insani değerleri kucaklamaktır" dedi.
Sözlerinde 3 Kasım'ı konuşmadığını, sadece kitaptan konuştuğunu belirten Demirel, "Bu ülkede iyi şeyler oluyorsa, iyi yönetiliyordur, kötü şeyler oluyorsa kötü yönetiliyordur. İyi şeyleri mucize insanlarda aramayacaksınız. Bu ülkenin sağlık sorunu, eğitim sorunu, iş sorunu umurunuzda değilse siz nasıl vatandaşsınız. Gelin bu ülkeye sahip çıkın ve bu ülkenin sahibi olun. Kimsenin sizi misafir olarak görmesine izin vermeyin ve böyle görmek isteyenler varsa ona karşı çıkın. Ülkedeki kriz geçicidir, bu ülkede herkese yetecek kadar ekmek vardır" şeklinde konuştu.

"İSMET SEZGİN DENGELİ HAREKET EDER" Sözlerinin sonunda hiç kimseyle bir hesabının kalmadığına dikkat çeken Demirel, "Ülkede siyasi ve ekonomik istikrar olmalıdır. Türkiye yönetilebilir olmalıdır. Hiç kimseyle meselem yok. Çünkü ben o meseleleri geçmişte hallettim. Türkiye iyi bir şekilde yönetilebilmeli. Dahiler, kahramanlar aramayın. Onlar halkın içinde var; onları siz bulup çıkaracaksınız, haydi sandık başına" dedi.

Demirel, İsmet Sezgin'in bir gazetede yer alan, DYP'nin 1993 kongresinde, Tansu Çiller'e karşı mağlup çıkmasının sorumlusu olarak kendisini gösterdiğinin hatırlatılması üzerine ise, "Sayın Sezgin o zamanki olanları bana göre çok dürüstçe ve kendi yorumuyla söylemiş. İsmet Sezgin benim 40 yıllık siyaset arkadaşımdır. Hiç bir meselede benimle ters düşmemiştir. Kendisinin de söylediği gibi biz çok zamanları birlikte aştık. Siyasette zor zamanlar sabır isteyen bir iştir. Şaşalı zamanlar kolaydır da mesele herşeyin dağıldığı zamanlardadır. Sayın Sezgin, kendisini üzen herhangi bir olay hakkında bile dengeli hareket ediyor. Onun için söylediklerine hiçbir şey ilave edecek değilim" diye konuştu.

Daha sonra Demirel ve beraberindekiler, İEÜ'nün bahçesinde yaptırılan Atatürk büstünün açılışını gerçekleştirerek, yemekhanede yemek yedi.

Mynet Youtube


En Çok Aranan Haberler