LEFKOŞA (İHA) - KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, halktan asıl özür dilemesi gereken kişinin kendisi değil, Başbakan Mehmet Ali Talat olduğunu söyledi.
Denktaş, Talat'ın Kıbrıs Cumhuriyeti pasaportlarıyla ilgili söylemlerini değerlendirirken, kendisinin "Halktan özür dilemesi gerektiğini" söylediğini anımsatarak, "Biraz ayıp etti, çünkü siyaset adamı olarak değişen şartları kıymetlendirmek görevimizdir" dedi.
Kıbrıs Türkleri'nin ferdi çıkarları için Rum pasaportu tedarik ettiği dönemde Rum tarafının "İşte KKTC'yi istemiyorlar, Kıbrıs Cumhuriyeti'ni tanıyorlar" diye propagandaya başladığını söyleyen Denktaş, bunun hazmedilemeyeceğini belirterek, insanlardan Rumlara bu fırsatı vermemelerini istediğini anlattı.
Denktaş, "Referandumdan sonra yeni bir durum hasıl olmuştur. Her politikacı yeni durumu halkın lehine değerlendirmek mecburiyetindedir" dedi.
Cumhurbaşkanı Denktaş, Kıbrıs Türk'ünün AB'ye girme hakkını eline alan Rum idaresine boyun eğme mecburiyetinin olmadığına dikkat çekerek, "Dolayısıyla, Kıbrıs Cumhuriyeti hükümetinin -zamanındaki müşterek hükümetin- pasaportunu, vatandaşlığını hak etmiş olan insanlarımızın, o hakkını kullanması ve o yol ile AB'den istifade etmesi, değişen durum içerisinde bir hak olarak ortaya çıkmıştır" dedi.
Bu hakkın; Kıbrıs Cumhuriyeti'ni tanıma hakkı değil, Rumlar'ın 1963'te yıkmış olduğu Kıbrıs Cumhuriyeti'nde 63'e kadar meydana gelen hakları gasp ettirmemek için AB'ye girme hakkı olduğunu vurgulayan Denktaş, bu hakkın tanındığını ve halka bu kapının açıldığını belirtti.
Cumhurbaşkanı Denktaş, bütün halka açık olan bu kapıdan kendi torununun da girdiğini, ancak bunu kasıtlı olarak "büyük bir skandal", "büyük bir olay" diye niteleyenlerin "Denktaş'ın torunu da Kıbrıs Cumhuriyeti'ni tanıdı" gibi yaklaşımlar sergilediğini anlattı. Denktaş "çok ayıp" olarak nitelediği bu propagandanın başlaması üzerine tekrar konuştuğunu ve durumu anlattığını ifade etti.
"ÖZÜR DİLEMESİ GEREKEN TALAT'TIR"
Denktaş, "Sayın Başbakan, halkımızın evet demesi için yapmış olduğu kampanya neticesinde halkımızın evet demesiyle AB'ye giremediğini görmeli ve değerlendirmelidir" şeklinde konuştu.
Rum tarafının hayır dediği için Kıbrıs Türkleri'nin AB'ye giremediğine işaret eden Denktaş, "Dolayısıyla şimdi, sanki Rum da evet demiş gibi Rum'un kapısının önünde diz çökerek 'Aman, ambargoları kaldır, izolasyonu kaldır' diye yalvarırken bir şeye dikkat etmesi lazımdır. Ambargoların kalkması için bize söz verenler, 'izolasyon kalkacaktır", hatta 'tanınacaksınız' diyenler vardır. Hatta 'Evet derseniz KKTC tanınacaktır' diyen kendisidir. Bunun kabul edilmediğini görüyor" dedi.
Cumhurbaşkanı Denktaş, Weston ile De Soto'nun "Egemenlik, tanınma istememek kaydıyla biz size yardım yapacağız" dediklerini anlatarak, "Sayın Başbakan bugüne kadar bu şartların kabul edilmediğini kendilerine söylemişse, -ben bilmiyorum- söylemesi lazımdır" şeklinde konuştu.
Denktaş, "KKTC'nin Başbakanı olarak 'tanınma istemiyoruz' yoluna devam edecekse, esas olarak halkımızdan özür dilemesi gereken kendisidir" dedi.
Şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da halkın refahı için yapılacak girişimleri destekleyeceğini belirten Denktaş, "Dolayısıyla benimle uğraşması hiç doğru değildir. Kendisine bu sözleri söylemek mecburiyetinde bırakıldığım için üzgünüm" ifadesini kullandı.