HABER

DHA İSTANBUL BÜLTENİ- 3

1- KARTAL'DA ÇÖKEN BİNANIN BULUNDUĞU ALANDAKİ SON DURUM HAVADAN GÖRÜNTÜLENDİ Haber-Kamera: Ali AKSOYER - Ramazan EĞRİ - Gamze ŞİMŞEK - İstanbul DHA Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Kartal Orhantepe Mahallesi'nde incelemede bulundu.

1- KARTAL'DA ÇÖKEN BİNANIN BULUNDUĞU ALANDAKİ SON DURUM HAVADAN GÖRÜNTÜLENDİ

Haber-Kamera: Ali AKSOYER - Ramazan EĞRİ - Gamze ŞİMŞEK - İstanbul DHA
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Kartal Orhantepe Mahallesi'nde incelemede bulundu. Kurum, çöken binanın bulunduğu alandaki kentsel dönüşüm çalışmalarında sona yaklaşıldığını açıkladı. Çöken apartman ve çevresindeki yıkılan riskli yapıların yerine yapılan binalardaki son durum havadan görüntülendi.

Görüntü Dökümü:
----------
-Havadan görüntülerle son durum
-Çalışmalardan görüntüler

==========================

2- TÜRKİYE TARIM ALANLARININ YÜZDE 8,3'ÜNÜ KAYBETTİ

Gül KABA-Ömer HASAR/İSTANBUL, (DHA)
TÜRKİYE son 16 yılda tarım alanlarının yüzde 8,3'ünü kaybetti. TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Ahmet Atalık, tarım alanlarının 3 milyon 400 bin hektar küçüldüğünü söyledi. Atalık, "Çiftçinin her geçen yıl alım gücü geriliyor. Bu da üretim alanlarına yansıyor. Geçimini tarımdan sağlayan insanlar para kazanamadığı ve maliyetler yüksek olduğu için üretimden çekiliyor." dedi.

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Ziraat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Ahmet Atalık, başta buğday, arpa, nohut, mercimek olmak üzere önemli ürünlerin daralan tarım alanları içindeki paylarını Türkiye İstatistik Kurumu'ndan (TÜİK) aldığı verilerle açıklayarak, alınması gereken önlemleri sıraladı.

BELÇİKA'NIN YÜZÖLÇÜMÜ 3 MİLYON HEKTAR
Tarım alanlarının son 16 yılda 41 milyon 200 bin hektardan 37 milyon 800 bin hektara gerilediğini anlatan Atalık, en fazla tarım alanı kaybının tahıllar, diğer bitkisel ürünler ve sebze alanlarında yaşandığını söyledi. Atalık, "Avrupa Birliği'nin (AB) göbeğindeki Belçika'nın yüzölçümü 3 milyon hektar. Bizden 4-5 kat fazla tarımsal ihracat geliri olan Hollanda'nın toplam yüzölçümü ise 4 milyon hektar. Çiftçinin her geçen yıl alım gücü geriliyor. Bu da üretim alanlarına yansıyor. Geçimini tarımdan sağlayan insanlar para kazanamadığı ve maliyetler yüksek olduğu için üretimden çekiliyor. Borcu artan çiftçi de bankaların tarımsal kredilerine yönleniyor ve borcu artıyor" dedi.

BUĞDAYDAKİ KÜÇÜLME 2 MİLYON HEKTAR
Tahıl grubu bitkiler içerisinde en büyük ekim alanına buğday ve arpanın sahip olduğunu belirten Atalık, "Yaklaşık yüzde 91'ini bu iki bitki oluşturuyor. Buğdaydaki küçülme 2 milyon hektar. Arpadaki küçülme ise 1 milyon hektara ulaşmış vaziyette" diye konuştu.

"BUĞDAY İTHALATINA 1.3 MİLYAR DOLAR ÖDEDİK"
2018 yılında Türkiye'nin 5.8 milyon ton buğday ithalatına 1.3 milyar dolar ödediğini hatırlatan Atalık, "Çiftçinin ekmekten vazgeçtiği 2 milyon hektarlık buğday arazisinde tekrar ekim olsa 6 milyon ton gibi ilave bir üretime kavuşuruz. İthalatı karşıladığımız gibi 200 bin ton da elimizde buğday olacak" ifadelerini kullandı.

2018'DE 655 BİN TON ARPA İTHAL EDİLDİ
Çiftçinin ekmekten vazgeçtiği tarım alanlarının yeniden ekilmesi halinde ithalatın önüne geçileceğini vurgulayan Ahmet Atalık, "655 bin ton arpa ithal ettik. Ekilmeyen 1 milyon hektarlık araziyi arpayla buluştursak 2 milyon 600 bin ton civarında arpa elde edeceğiz. 600 bin tonun ithalatı karşıladığını düşünürsek elimizde 2 milyon ton fazladan arpa kalacak. Yani çiftçinin ekmekten vazgeçtiği araziyi üretimle buluşturduğumuzda dışarıya ödediğimiz dövizler halkımızın refahı için ülke içinde kalacak" dedi.

KURU BAKLAGİLLERDEKİ DARALMA 1 MİLYON 200 BİN HEKTAR
Desteklemenin kesildiği anda tarım alanlarının küçüldüğünü söyleyen Atalık, "Kuru baklagilde ekim alanlarımız en yüksek seviyeye 1989 yılında 2 milyon 100 bin hektara ulaştı. Ancak günümüze kadar 1 milyon 200 bin hektar küçülerek 900 bin hektara kadar geriledi. 1990 yılı başlarında destekleme alımlarının sonlandırılmasını takiben kazanamayan çiftçi kuru baklagil üretiminden vazgeçmeye başladı" diye konuştu.

NOHUT EKİM ALANI YÜZDE 42 KÜÇÜLDÜ
1990'dan 2018 yılına kadar nohut ekim alanlarında 376 bin hektarlık küçülme olduğunu söyleyen Atalık, "Yani yüzde 42 daralmış. Mercimekte ise 723 bin hektar yani yüzde 72 küçülmüş, çok daha büyük. Türkiye bu ürünleri dünyaya ihraç eden bir ülkeyken özellikle 2010 yılı sonrasında ithalatçı bir konuma gelmiş vaziyette. 2018 yılında ithal ettiğimiz 93 bin ton nohuta yaklaşık 120 milyon dolar ödedik. Türkiye ekmekten vazgeçtiği 376 bin hektarlık alanda tekrar nohut ekse 460 bin ton ilave nohut üretmemiz mümkün. İthal ettiğimiz 93 bin ton bunun yanında son derece küçük bir miktar" ifadelerini kullandı.

PATATES ÜRETİM ALANI 136 BİN HEKTARA GERİLEDİ
Artan nüfusa karşın ekim alanlarının her geçen gün daraldığını söyleyen TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Ahmet Atalık, "1999 yılında en geniş haliyle 220 bin hektara ulaşan patates ekim alanımız 2018 yılı itibariyle 136 bin hektara geriledi. Nüfusumuz, ülkemize gelen göçmen ve turist sayılarıyla artıyor, buna karşı maalesef her geçen yıl ekim alanlarımızda daralmalar oluyor" dedi.

SEBZE EKİM ALANI YÜZDE 15 KÜÇÜLDÜ
Kuru soğan, pırasa ve patlıcan üretim alanında yaklaşık yüzde 35'lik daralma olduğunu söyleyen Atalık, "Sebze üretim alanlarındaki daralma da ciddi boyutlara ulaştı. 2005 yılından günümüze 930 bin hektardan 784 bin hektara inerek 146 bin hektarlık bir küçülme oldu. Yani yüzde 15'lik bir daralma olmuş. Bu ürünler içerisinde kuru soğan, pırasa ve patlıcan ekim alanları yaklaşık yüzde 35 alanında daralmış. Domates, salatalık ve sivri biber ekim alanlarımız ise yüzde 10-17 arasında küçüldüö diye konuştu.

KOOPERATİF ÜYESİ OLMAYAN ÇİFTÇİ KALMAMALI
Tarım alanlarını korumak ve toprağa küsen çiftçiyi tekrar üretimle buluşturmak için önerilerde bulunan Atalık, "Ülkemizde kooperatifleşme sorunu var. Kooperatif üyesi olmayan bir tane çiftçi kalmamalıdır. Kooperatiflerin sayıları çok olmakla birlikte Avrupa Birliği (AB) ile kıyasladığımız zaman verim ve etkinlik düzeyleri çok düşükö ifadelerini kullandı.

TARIMSAL KİT'LER YENİDEN OLUŞTURULSUN
Atalık, "Kamu İktisadi Teşebbüsü'nün (KİT) özelleştiği her alanda tarımsal üretimimiz gerilemiştir. Bunların önemini düşünerek tekrar tarımın sorun yaşanılan alanlarında tarımsal KİT'lerin oluşturulması hem üretici hem tüketici hem de bu alandan geçimini sağlayan özel sektör için çok önemli ve verimli bir adım olacaktırö dedi.

ARAZİ TOPLULAŞTIRMA VE SULAMA SORUNU
Verim ve kaliteyi artırmak için tarımsal altyapı eksiklerini tamamlamak gerektiğini vurgulayan Atalık, "Arazi toplulaştırma ve sulama gibi altyapı eksikliklerimiz hala var. Bunların en kısa sürede çözülmesi gerekiyor. Çünkü parçalı arazi yapısı çiftçiye fazladan mazot yaktırıyor. Daha uzun süre o işe vakit ayırmasına neden oluyor. Sulama doğrudan verimi artırıyor, kaliteye çok önemli bir etkisi var. Dolayısıyla ülkemizin daha düşük maliyetle üretim yapabilmesi, verimi ve kaliteyi artırabilmesi için bu altyapıları artık tamamlamalıyızö diye konuştu.

Görüntü dökümü:
---------------------
-Ahmet Atalık röp.
-Tarım alanlarından detay görüntüler
-Çiftçi görüntüsü
-Detaylar

======================

3- BAKAN SOYLU: İSTANBUL'A ZAMAN KAYBETTİRMEMELİYİZ

İdris TİFTİKCİ / İSTANBUL, ( DHA) İÇİŞLERİ Bakanı Süleyman soylu Zeytinburnu'nda Belgradkapı sosyal tesislerinde muhtarlarla bir araya geldi.
Bakan Soylu burada yaptığı konuşmada, 23 Haziran'da yenilenecek İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerine değinerek "Toplam seçimde 2 sandığa itiraz var , İstanbul'da toplamda 4 ilçeye itiraz var Ataşehir, Maltepe, Büyükçekmece ve Sancaktepe'de itiraz yok çünkü çetele aynı, sandık sonuç tutanağı aynı ve oylar aynı. Büyükşehir'de ise oylar farklı, çetele farklı, sonuç farklı. Biz buna itiraz etmeyelim mi? Kanun talimat vermesine karşın eksik yapıldı" dedi.
"Biz mücadele ediyoruz. S-400'le ilgili hukukla olan mücadelemizi görüyorsunuz" diyen Bakan Soylu, "Terör örgütleri ile olan mücadelemizi görüyorsunuz. Biz sesimizi çıkarmayalım m? İstanbul'u herkes kazanabilir ama İstanbul zaman kaybedemez. İstanbul'a zaman kaybettirmemeliyiz. İstanbul hızla büyüyen bir şehir. Geçmiş dönemde yaşananlar tekrar yaşanırsa bunun maliyeti hepimizin üzerine gelir" diye konuştu.

Görüntü Dökümü:
------------
-Soylu'nun açıklamaları

================================

4- ADNAN MENDERES VE ARKADAŞLARI ANILIYOR

Cemil ÖZDEMİR-Murat SOLAK/İSTANBUL (DHA)
27 Mayıs 1960 darbesinin ardından idam edilen eski başbakanlardan Adnan Menderes, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal ve partililer tarafından Topkapı'da bulunan mezarları başında dualarla anıldı. Uysal, "27 Mayıs'ta Yassıada'da yargılananlar demokratlar değildi, demokratların bedeninde ve elbisesinde aziz Türk milletinin tercihleriydi" dedi.

Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal burada yaptığı konuşmada "Şehit başvekilimiz Adnan Menderes onun kader ve kabir arkadaşları bakanlarımız Polatkan ve Zorlu'nun manevi huzurlarındayız" dedi. Uysal, " Darbelerin anası diyebileceğimiz 27 Mayısla beraber açılan ve arkasından 12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat ve en nihayetinde 15 Temmuz FETÖ teşebbüsüyle kara ayların, kara yılların bir daha yaşanmamasını temenni etmiş olmamıza rağmen, her defasında milletimizin bu tür habis düşüncelerle müdahalelere muhatap olmasının da üzüntüsü içerisindeyiz. 27 Mayıs'ta Yassıada'da yargılananlar demokratlar değildi, demokratların bedeninde ve elbisesinde aziz Türk milletinin tercihleriydi" diye konuştu.

Görüntü dökümü:
-----------------
-Saygı duruşu
-Mezarların ziyaret edilmesi
-Dua edenler
-Uysal'ın açıklamaları
-Genel ve detaylar

======================

5- TEKERLEKLİ SANDALYESİ İLE TAKSİM'E GELDİ, KOLLARINI AÇIP 'SARIL BANA' DEDİ

İhsan DÖRTKARDEŞ/İSTANBUL, (DHA)
Yakınları ile gittikleri tatilde sığ suya yaptığı atlayış sonucu 16 yaşındayken duran kalbi suni teneffüs ile çalıştırılan, omurilik felci nedeniyle tekerlekli sandalye kullanmak zorunda kalan Serhat Erönal, farkındalık yaratmak amacıyla Taksim Meydanı'nda sosyal deney yaptı. Erönal, gözlerini kapatıp kollarını açarak meydandan geçen herkese, Türkçe ve İngilizce "Ön yargıları bırak, sarıl banaö çağrısında bulundu.
Sımsıkı sarıldığı yaşam azmi ile dikkatleri çeken Serhat Erönal, 23 yıl önce yaptığı atlayış sonucu suni teneffüs ile yaşama döndürüldü. 10 yıllık tedavi ile 20'ye yakın adım atabilir hale gelen Serhat Erönal, başarısız kök hücre ameliyatı geçirince ikinci kez felç geçirdi. Serhat Erönal, tüm olumsuzluklara rağmen 'Asla Pes Etme' sloganını yaşam felsefesi haline getirerek, 'Yapamaz' denilen birçok aktiviteyi gerçekleştirdi. 6 yıl önce Bodrum'da tanıştığı akademisyen Yeşim ile yaşamını birleştiren, sosyal medyayı çok iyi kullanan, ödüllü YouTuber, aynı zamanda iki şirketi bulunan Serhat Erönal, tekerlekli sandalye ile aikido yaptı. 1996 yılından bu yana omurilik felçlisi olmasına rağmen iş yaşamını sürdüren, kendisini 'iyi bir sürücü, yaramaz, ilham verici ve asla pes edilmemesi gerektiğini hatırlatan biri' olarak tanımlayan Serhat Erönal, şimdiye kadar go-kart, jet-skiye de bindi. Yaptırdığı özel aparatlar ile şimdiye kadar 3 ayrı otomobil kullanan, ticaretle uğraşan Serhat Erönal, digital medya danışmanlığı, üniversitelerde, okul ve çeşitli kurumlarda motivasyon konuşmacılığı yaptı.

Yaşamını haftada 1 gün tiyatro sahnesinde anlatan, öğrenciliğinde kazanamadığı üniversitelerden peş peşe davetler alarak üniversitelilere ve öğretim görevlilerine yaşamından kesitleri anlatarak herkese "Asla Pes Etmeö dedirten Serhat Erönal, son olarak 'Sosyal deney' yapmaya karar verdi. Erönal, insanların ön yargıdan uzaklaşarak tanımadıkları engelli birey ile sarılma çağrısına nasıl tepki vereceğini göstermek istedi.

TAKSİM'DE GÖZLERİNİ KAPATTI, KOLLARINI AÇTI
Tekerlekli sandalyesi ile geldiği Taksim'de gözünü bant ile kapatarak bacaklarının önünde Türkçe ve İngilizce "Ön yargıları bırak, sarıl banaö yazılı karton bırakan Serhat Erönal'ı ve çağrısını görenlerden bir bölümü kayıtsız kaldı. Ancak, aralarında turistlerin de bulunduğu çok sayıda kişi, tekerlekli sandalyedeki adamın çağrısını çevirmeyerek Serhat Erönal'a sarıldı. Bazıları gözleri bantlı Erönal'a sarıldıktan sonra birlikte fotoğraf çektirmeyi de ihmal etmedi. Serhat Erönal, DHA muhabirine şunları söyledi:

"Taksim'in göbeğinde kollarımı açtım ve 'Sarıl bana, ön yargılarını bırak' dedim. Pek çok insan hiç ayrıştırmadan, ben, sen, o demeden, dil, din, ırk ayırmadan geldi, sarıldı, sımsıcak kucakladı. İnanılmaz mutlu oldum. Açıkçası, bu kadar çok insanın gelip, sarılmasını beklemiyordum. Sarılmayanlar da oldu tabii. Onlar şu an için farkındalık çalışmamızın biraz uzağında kaldılar. Ama benim sloganım; 'Asla pes etme.' İsterse yıllar sürsün, herkesi bu farklılık projesi içerisinde kucaklayana kadar çalışmaya devam edeceğim. Her an bir yerde kollarını açmış halde, 'Sarıl bana' diyen ya da farklı farkındalık, sosyal deney videoları ile karşınızda olabilirim. Benim için önemli olan hepimizin eşit olduğu ve herkese eşit bir şekilde yaklaşılması gerektiği. Klasik olarak 'Hepimiz engelli adayıyız, birbirimiz için bir şeyler yapmalıyız' diyoruz. O gün gelene kadar beklemek zorunda değiliz. Hepimiz insanız ve birbirimiz için çaba sarf edersek çalışırsak çok güzel yarınlar eminim bizim olacak."

Görüntü Dökümü:
----------------------
-Serhat Erönal, Taksim'de sosyal deneye başlamadan önce tekerlekli sandalyesi ve 'Sarıl bana' yazılı kartonu ile
-Yoldan geçerken gördükleri Erönal'a sarılanların görüntüleri
-Yoldan geçerken, Erönal'a bakıp gidenler
-Serhat Erönal ile görüşen yoldan geçenler
-Serhat Erönal, sosyal deneyin amacını anlatırken
-Serhat Erönal'ın bugüne kadar yaptıklarından (Yüzme, alkido, jet-ski, araba kullanma, tiyatro ve yaşam koçluğu) görüntüler

============================

6- ÇEVRE DOSTLARI KADIKÖY'DE BULUŞTU

İSTANBUL, (DHA) - Bu yıl üçüncüsü gerçekleştirilen Kadıköy Çevre Festivali, Türkiye'deki çevre dostlarını bir araya getirdi. 3 gün düzenlenen festival ziyaretçi akınına uğradı.
Selamiçeşme Özgürlük Parkı'nda "Betonu Kırmak! Toprakla Buluşmak!" sloganıyla düzenlenen festival 3 gün boyunca binlerce çevre dostunu ağırladı. İklim değişikliği başta olmak üzere tüm çevre sorunlarına bireysel veya topluluk olarak farklı çerçevelerden gelen bileşenlerle, çözümler üretmeyi, ekolojik yaşama dair başarılı örnekler sunmayı amaçlayan, ilk iki yılda 50 bin ziyaretçiyi ağırlayan festival, bu yıl da ziyaretçi akınına uğradı.
Ekolojinin ruhuna uygun katılımcı ve şeffaf bir anlayışla programı oluşturulan, doğaya emek veren tüm sivil toplum kuruluşlarının, vakıf ve toplulukların stantları ile yer aldığı, çalışmalarını ve deneyimlerini paylaştığı festivalde; atölyeler, paneller, söyleşiler, doğa gözlemleri, konserler, film gösterimleri ve tiyatrolar gibi birçok etkinlik yer aldı. Vatandaşlar 24-25-26 Mayıs tarihleri arasında düzenlenen festivalde keyifli vakit geçirdi.

"ÇEVRE, ÇOCUKLARIMIZA MİRAS BIRAKACAĞIMIZ BİR DEĞERDİR"
Çevre dostu Semih Bilgin, "Çevre, çocuklarımıza miras bırakacağımız bir değerdir. Her geçen gün de kirlenmektedir. Kadıköy'de yer alan çayır, park, kıyı gibi pek çok alan giderek yok oluyor. Bizim bu değerlerimize sahip çıkmamız lazım" diye konuştu.
Kendisini çevreci aktivist olarak tanımlayan Ayla Aydın, "Çevre en önemli mesajımızdır. Kadıköy'ün sorunlarını dile getirmek için buraya geldik. Belediyemize böyle bir etkinlik düzenlediği için çok teşekkür ediyoruz. Çevre dernekleri olarak buraya geldik. Çok güzel bir etkinlik" dedi.

"ATMADAN ÖNCE DÜŞÜNELİM, DEVİR EKONOMİ DEVRİ"
Atık maddelerden çeşitli ürünler yaptıklarını kaydeden Sanatçı Zeliha Sunal, üzerindeki tişörtte bulunan süslemeleri atık açma halkalarından yaptıklarını ifade etti. Çevre mesajı veren Sunal, "Atıksız Yaşam Stantında 'Atmadan önce düşünelim, devir ekonomi devri' diyerek yola çıktık. Bu atıkların tekrar tekrar kullanılabileceğini göstermek için çeşitli objeler yaptık" şeklinde konuştu.

Görüntü dökümü:
---------------------
-Havadan görüntüler
-Vatandaşlarla röportaj
-Etkinlik alanı detay
-Standlardan detaylar

==============================

7- PARKIN TEL ÖRGÜLERİNİ ÇALMAYA KALKTILAR

İhsan DÖRTKARDEŞ/İSTANBUL, (DHA)
Avcılar'daki Tahtakale Mahallesi'nde bulunan parktaki çit ve tel örgüler, gündüz saatlerinde çalınmak istendi. Çevrede oturanların ihbarı üzerine iki şüpheli yakalandı.
Tahtakale Mahallesi Kanuni Sultan Süleyman Caddesi'nde bulunan Cumhuriyet Parkı'ndaki çit ve metal tel örgülerin gündüz saatlerinde tek tek sökülerek yolun karşı tarafına taşındığını görenler polisi aradı. İdari yönden Avcılar'a bağlı olmasına rağmen güvenlik açısından Başakşehir Emniyet Müdürlüğü sorumluluk alanında bulunan mahalleye kısa sürede polis ekibi gönderildi. Gönderilen ekipler, iki şüpheliyi suçüstü yakaladı.
Görüntü dökümü:
-------------------
-Tel örgü ve çitler sökülerek, yolun karşı tarafına taşınırken
-Polis ekibi iki şüphelinin yanında kimlik kontrolü yaparken
-Genel görüntüler

En Çok Aranan Haberler