HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

DHA YURT BÜLTENİ 19

TBMM BAŞKANVEKİLİ ŞENTOP'TAN YEREL SEÇİMDE İTTİFAK DEĞERLENDİRMESİ TBMM Başkanvekili Mustafa Şentop, yerel seçimde ittifakla ilgili, "Bir kişiyi birden fazla partinin aday olarak destekleyebilmesi yönünde bir önerimiz oldu" dedi.

TBMM BAŞKANVEKİLİ ŞENTOP'TAN YEREL SEÇİMDE İTTİFAK DEĞERLENDİRMESİ

TBMM Başkanvekili Mustafa Şentop, yerel seçimde ittifakla ilgili, "Bir kişiyi birden fazla partinin aday olarak destekleyebilmesi yönünde bir önerimiz oldu" dedi.

Avrasya Meclis Başkanları Toplantısı için Antalya'da bulunan TBMM Başkanvekili Mustafa Şentop, Serik Belediye Başkanı Ak Partili Ramazan Çalık'ı makamında ziyaret etti. Ziyarette Kaymakam Haluk Şimşek, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve belediye başkan yardımcıları da hazır bulundu.

TBMM Başkanvekili Mustafa Şentop, yerel seçimlerde ittifakla ilgili değerlendirme yaptı. Cumhurbaşkanlığı seçimi sırasında yerel seçimlerde ittifakla ilgili de bir şeyler yapıldığını ancak alt yapısının hazırlanması gerektiğini söyleyen Şentop, isteyen partilerin ittifak yapabileceğini kaydetti. Şentop, "Bir kişiyi birden fazla partinin aday olarak destekleyebilmesi yönünde bir önerimiz oldu. Bir belediye başkanı üzerinde anlaşılırsa bunun şöyle bir faydası var. Bir parti seçime girmezse oy pusulasında yer almıyor. Oy pusulaları her seçim bölgesinde ayrı ayrı basılıyor. Seçime katılan oy pusulasında yer alıyor. Seçime katılmayan oy pusulasında yer almıyor" dedi.

Ziyarette Belediye Başkanı Ramazan Çalık, Mustafa Şentop'a belediyenin çalışmaları hakkında bilgi verdi. Ziyaret sonrasında TBMM Başkanvekili Mustafa Şentop'a Başkan Ramazan Çalık tarafından Serik bıçağı ve Serik Belediyespor atkısı hediye edildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
--------------
- Mustafa Şentop'un belediyeye gelişi ve karşılanması
- Mustafa Şentop'un açıklamaları
- Belediye Başkanı Ramazan Çalık'ın hediye vermesi

HABER: Namık Kemal KILINÇ- KAMERA: SERİK (Antalya), (DHA)

===========================

ÇEYİZİNDEN KALAN ALTINLARI DOLANDIRICILARA KAPTIRDI

BALIKESİR'in Edremit ilçesinde yaşayan Bedriye Şimşek (75), çeyizinden kalan ve 50 yıldır sakladığı 100 bin TL değerindeki altınlarıyla 7 bin TL'sini telefon dolandırıcılarına kaptırdı.

Edremit'te Turhan Bey Mahallesi'ndeki tek katlı evinde hasta oğlu ile birlikte yaşayan Bedriye Şimşek'i ev telefonundan arayıp kendilerini polis, hakim ve savcı diye tanıtan kişiler, bankadaki hesabından bir miktar paranın teröristler tarafından alındığını söyledi. Telefondaki kişiler, Şimşek'e, güvende olması için para ve altınlarını kendilerine vermesini istedi. Bedriye Şimşek karşı çıkınca tutuklanmakla tehdit edildi. Bunun üzerine Şimşek, köstek tabir edilen 2 metre altın zincir, ucunda küçük altın bulunan kelepçe şeklinde 2 bilezik, 2'si Adana burması olmak üzere toplam 7 bilezik, oğluna ait zincir, 1 bileklik, 1 yüzük ile 7 bin TL'yi poşete doldurdu.

Bedriye Şimşek tüm gün açık tuttuğu telefonu, kendisine söylenmesi üzerine akşam üzeri kapatır kapatmaz evinin kapısı çaldı. Şimşek, kapıya gelen kişiyi içeri aldı. Durumdan şüphelenen Bedriye Şimşek karşısındaki kişiye bir süre direndikten sonra yere yığılarak kafasını salondaki kanepeye çarptı. Çarpma nedeniyle baygınlık geçiren Şimşek'e su içiren dolandırıcı, poşetteki altınlarla parayı alarak kaçtı.

Çeyizinden kalan ve 50 yıldır sakladığı 100 bin TL değerindeki altınlarıyla 7 bin TL'sini dolandırıcılara kaptıran Bedriye Şimşek, durumu polise bildirdi.

'OĞLUNLA SENİ TUTUKLATACAĞIM'

Başından geçenleri anlatan Şimşek, altınları vermek istemediğini söylemesi üzerine arayan kişinin sert bir ifade ile telefonu hiç kapatmamasını istediğini aktararak şunları söyledi:

"Telefondaki kişi bana 'Telefon hep açık kalsın. 5 dakika arayla bana 'Alo' diyeceksin. Ben söyleyince kapatacaksın' dedi. Bunun üzerine telefon akşama kadar açık durdu. Kapattırmadı bana telefonu. Daha sonra telefondaki kişi bana, 'Şimdi savcılar gelecek. Adresini verdik. Arabayla gelen kişilere kapıyı açacaksın, içeri girecekler parayı almaya. Paralarını, altınlarını vereceksin. Biz burada milletin malını koruyoruz. Sana biz iyilik yapıyoruz' dedi. Ben de altınlarımı vermeyeceğimi söyleyince bana hakaret ederek, 'Şimdi polis arabasını gönderiyorum. Oğlunla seni tutuklatarak Balıkesir Cezaevi'ne göndereceğim' dedi. Ben bunun üzerine korkudan sersemledim ve yere düşüp başımı koltuğun kenarına vurmuşum. Bu arada arayan kişinin gönderdiği kişi de evde. Ben sersemleyince, hasta olan oğlumdan su isteyerek sözde bana yardım etti. Bu arada altınlarla paranın olduğu torba bende. Bana su içirdikten sonra bardağı oğluma vererek altınları aldı ve kapıdan çıktı gitti."

Polisin, dolandırıcıları yakalamak için çalışmalarını sürdürdüğü, soruşturma başlatıldığı öğrenildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
- Bedriye Şimşek’in olayı anlatması.
- Şimşek’in telefonla konuşması ve ağlaması

Haber-Kamera: BALIKESİR, (DHA)
Süresi: 8 Dakika 5 Saniye, Boyutu: 570 MB.

==============================

İzmir Adliyesi'nde gaz sızıntısı; zehirlenen 22 kişi tedaviye alındı (5)
SAĞLIK DURUMLARI HAKKINDA BİLGİ VERİLDİ

İzmir Adliyesi'nde, karbondioksit gazından zehirlenenlerden 22'si Ege Üniversitesi Hastanesi'nde, 7'si de Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde tedaviye alındı. Ege Üniversitesi Hastanesi Başhekim Vekili Prof. Dr. Tuncay Göksel, hastanelerinde tedavi altında tutulan 22 kişinin sağlık durumu ile ilgili bilgi verdi. Hastanenin acil servisine getirilen 22 kişiden birini durumunun ağır olduğunu anımsatan Tuncay Göksel, "Acile getirilenlerden birinin kalbi durmuştu. Solunumu durmuştu. Canlandırma işlemi kapsamında yoğun bakıma alındı. Kalbi çalışır hale geldi ama solunumu hala bozuk ve durumu kritikliğini koruyor. Şu an Anestezi Yoğun Bakım Ünitesi'nde tedavi altında" dedi. Diğerlerinin durumunun hafif olduğunu belirten Tuncay Göksel, sağlık durumu iyi olanların, taburcu olma aşamasına geldiğini söyledi. 112 Acil Sağlık ekiplerinin, yaralılara hızlı bir şekilde müdahale ettiğine dikkat çeken Göksel, "Durumu kötü olan kişiyi, sağlık görevlileri baygın halde bulmuş ve hemen olay yerinde müdahale edilmiş" dedi.

Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne götürülen 7 kişiden 5'inin, ayakta tedavi edildikten sonra taburcu oldukları öğrenildi. 2 kişinin ise tedbir olarak hastanede gözlem altında tutulduğu kaydedildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-EÜ Başhekim Vekili Tuncay Göksel'in açıklaması
-Genel ve detay görüntü

Haber-kamera: Umut KARAKOYUN/ Melis KARAKUZULU/ İZMİR, (DHA)

=============================

O HASTAYLA İLGİLİ REKTÖR YARDIMCISINDAN AÇIKLAMA: TEDAVİDE HATA YOK

ERZURUM Atatürk Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Fuat Gündoğdu, üniversite hastanesinde, soğuk algınlığı olan hastaya kanser teşhisi koyulduğunun ortaya çıkmasıyla ilgili, "Hastaya yapılan tedavide bir hata olmadığı açıktır. Hasta şifa ile hastanemizden taburcu edilmiştir" dedi.

Erzurum'da, 2015 yılında halsizlik şikayeti ile gittiği Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Yakutiye Araştırma Hastanesinde 'lenf bezi kanseri' teşhisi koyulan ve 4 kez kemoterapi alan Yılmaz Kızıloğlu'nun (48) Ankara'dan gelen raporlarında kanser olmadığı, soğuk algınlığı geçirdiği ortaya çıktı. Aldığı kemoterapi yüzünden saçları dökülen ve yaklaşık 10 kilo veren Kızıloğlu, yanlış teşhisi koyan doktor ve sağlık çalışanları için 3 yıldır soruşturma izni verilmemesine tepki gösterdi. Rektörlüğün soruşturma izni vermemesi üzerine Danıştay'a başvurduklarını ve buradan gelen sonucu beklediklerini belirten Kızıloğlu, sorumluların cezalandırılmasını istedi.

'PATOLOJİ RAPORUYLA ÖRTÜŞEN İFADELERE YER VERİLDİ'

Atatürk Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Gündoğdu, konuyla ilgili açıklamalarda bulundu. Yılmaz Kızıloğlu'nun 10 Ocak 2015 tarihinde yüksek ateş, iştahsızlık, kilo kaybı şikayetiyle hastaneye başvurduğunu belirten Gündoğdu, konsültasyonlar ve diğer tetkikler sonucu kan değerlerindeki anormallik nedeniyle hastaya biyopsi yapıldığını söyledi. Biyopsinin, Ankara Üniversitesi Patoloji Ana Bilim Dalı'na, alt tip tayini için hastane tarafından gönderildiğini kaydeden Gündoğdu, şunları söyledi:

"Daha sonra PET raporunda çeşitli lenf bezlerinde tutulum olduğu rapor edilmiştir. Hasta 20 Mayıs 2015'te yine yüksek ateş, halsizlik, koltuk altı ve boyun bölgesinde şişlik şikayetleriyle hematoloji polikliniğine müracaat etmiş ve aynı servise yatırılmıştır. Hastanın 5 aydır devam eden hastalık hikayesi, fizik muayene bulguları, laboratuvar, radyoloji ve PET raporu ile patoloji raporu sonuçlarının değerlendirilmesi sonucunda hasta konu hakkında bilgilendirilerek bizzat kendisinin yazılı onayı alınmış ve tedaviye başlanmıştır. Hastanın genel durumunun da bozuk olması nedeniyle hastaya lenfoma ve vaskülit ile seyreden immünolojik- romatolojik hastalıkların tedavisinde kullanılan medikal tedavi uygulanmıştır. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Ana Bilim Dalı'na gönderilen biyopsi sonucu üniversite hastanemize rapor halinde iletilmiştir. Söz konusu raporda tüm bulgular öncelikle 'Vaskülitle seyreden immünolojik- romatolojik kökenli hastalıkların lenf nodülünde gözlenen ikincil değişiklikler olduğunu desteklemektedir' denilerek üniversite hastanemiz patoloji raporuyla örtüşen ifadelere yer verilmiştir. Hastaya verilen kemoterapi ilaçları lenfoma hastalarında kullanıldığı gibi vaskülitle seyreden romatolojik ve immünolojik hastalıklarda da kullanılmaktadır. Bu tedavi ile hastanın şikayetleri düzelmiş ve hastalığı iyileşmiştir. Tedavi sürecinde kullanılan ilaçların yan etkisi olarak ortaya çıkan saç dökülmesi, bulantı, kusma gibi durumlar geçici olup tedavi sonrasında tamamen düzelmektedir. Kalıcı olumsuz bir etkiye yol açmadığı tıbben bilinmektedir. Hastaya yapılan tedavide bir hata olmadığı açıktır. Hasta şifa ile hastanemizden taburcu edilmiştir. Tedavi sonrası çekilen PET raporu, hastanın tedavi öncesinde çeşitli organlarında gözlemlenen büyüme ve bozulmanın düzeldiğini göstermiştir."

'GRİBAL ENFEKSİYON İBARESİ YER ALMAMAKTADIR'

Cumhuriyet Başsavcılığı'na yapılan şikayet sonrası hastane olarak soruşturmaya başlanıldığını belirten Prof. Dr. Gündoğdu, şöyle devam etti:

"Şikayetçinin sağlığına kavuşmasının akabinde farklı nedenlerle olsa gerek bir suçlu arayışına girmiş ve Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığı'na hastanemiz çalışanları hakkında suç duyurusunda bulunmuştur. Dosya, üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması amacıyla Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne gönderilmiş ve elde edilen tüm bilgi ve belgeler ışığında 'hastanın yatışından sonra klinik, laboratuvar ve patolojik bulgularla ilgili hekimler tarafından yapılan işlemlerde ve hastanın takip/tedavisinde görevi kötüye kullanma ile ilgili bir durumun söz konusunu olmadığı' belirtilmiştir. Atatürk Üniversitesi 61 yıllık köklü bir üniversitedir. Üniversite hastanemizde ise yılda yaklaşık 1 milyon kişiye tanı ve tedavi hizmeti verilmektedir. Bu konumuyla bölgesinin ve komşu ülkelerin referans hastanesi niteliğindedir. Dolayısıyla söz konusu haberde iddia edilenin aksine gribal bir enfeksiyonun kanser diye nitelendirilerek buna yönelik bir tedavinin uygulanması söz konusu değildir. Ayrıca hem üniversite hastanemiz hem de diğer hastanelerde yapılan tetkiklerde hiçbir şekilde 'gribal enfeksiyon' ibaresi yer almamaktadır. Sonuç olarak bu olayda herhangi bir ihmal, dikkatsizlik veya usul hatası olmayıp, tıbbi açıdan hastaya son derece dikkatli ve özenle yaklaşılmış, tüm işlemler tıbbın gereklerine uygun şekilde yerine getirilmiştir. Gerçeklerle örtüşmeyen bu asılsız iddialarda bulunanlar hakkında üniversitemizin gerekli yasal haklarını kullanacağını kamuoyuna arz ederiz."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-Basın toplantısından detay
-Prof. Dr. Fuat Gündoğdu'nun açıklama yapması

Haber-Kamera: Zafer KUMRU / ERZURUM,(DHA)

SÜRE: 04.38 BOYUT: 519 MB

===================================

Mynet Youtube


En Çok Aranan Haberler