HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

DHA YURT BÜLTENİ-2

1)ŞEHİT NURCAN KARAKAYA' NIN KAYINPEDERİ KONUŞTU TÜRKİYE'yi yasa boğan hain terör olayında 2 yıllık gelini Nurcan (25) ve kendisiyle aynı adı taşıyan 11 aylık torunu Mustafa Bedirhan'ı yitiren kayınpeder  Mustafa Karakaya " Akıl almaz bir olay.

1)ŞEHİT NURCAN KARAKAYA' NIN KAYINPEDERİ KONUŞTU

TÜRKİYE'yi yasa boğan hain terör olayında 2 yıllık gelini Nurcan (25) ve kendisiyle aynı adı taşıyan 11 aylık torunu Mustafa Bedirhan'ı yitiren kayınpeder Mustafa Karakaya " Akıl almaz bir olay. Bunların topunun Allah belasını versin. Gelinime, daha babasının anasının öpüp koklamaya kıyamadığı bebeğimize kıydılar. Bunlar insan olamaz' Soyları kurusun" dedi. Sivas'ın Yıldızeli ilçesinden yıllar önce Kayseri'ye yerleşen Karakaya ailesinin reisi Mustafa Karakaya (43) 3 çocuğundan Serkan'ı okutup astsubay olmasını sağladı. Oğlu, gelini ve torunu en son 25 gün önce gördüğünü onlarla birlikte Kapadokya gezisi yaptıklarını söyleyeyen kayınpeder Mustafa Karakaya " Akıl almaz bir olay. Bunların topunun Allah belasını versin. Gelinime, daha babasının anasının öpüp koklamaya kıyamadığı bebeğimize kıydılar. Bunlar insan olamaz ?" diye isyan etti. Melikgazi ilçesinde kapısına Türk bayrakları asılı evin önünde taziyeleri kabul eden ve cenaze töreni için Şarkışla ilçesine gitme hazırlığı yapan kayınpeder Mustafa, 2 şehit verdikleri olayı Demirören Haber Ajansına (DHA) şöyle anlattı:"Olaydan 10 dakika önce oğlumla görüşmüştüm. Oğlum eşiyle biraz önce görüştüğünü söyledi. Gelinim ve torunumun durumlarının iyi olduğunu söyledi. Ben telefonu kapattım ve hemen sonra oğlum geri beni aradı. Ben konuşurken baskın oldu zannettim. Ben (Oğlum ne yaptın vuruldun mu?) dedim. Oğlum da olayı üs bölgesinden yeni öğrenmiş. Oğlumu, gelinimi ve torunumu en son 5 Temmuz'da görmüştüm. Uşak'tan Hakkari'ye yeni tayini çıkmıştı. Oraya gitmeden buraya gelip 5 gün kalmışlardı. Sonrasında Hakkari Yüksekova'ya ev tutmaya gittiler. Kendilerine lojman çıkmamıştı. Ardından evi orada tuttular. Eşyaları Uşak'tan Hakkari'ye gitti. Bu hainlerin Allah belasını versin. Soyları kurusun. Vatan, millet sağolsun "
Astsubay Serkan'ın küçük kardeşi ve inşaat işçiliği yapan Hasan'da, " Biz işten yeni gelmiştik. Yengemi aradık ulaşamadık. Ulaşamayınca babam "Ağabeyini arayayım da bir söyleyeyim" dedi. Ağabeyimi arayınca o da telefonu açtı. Aabeyim gündüz nöbetine geçtiğini ve çok rahat olduğunu söyledi. Babam yengem Nurcan'ın telefona neden bakmadığını sordu. O da yengemle görüştüğünü, telefonu belki çekmeyen yere koymuş olabileceğini söyledi. Biz saat 16.00 gibi görüştük. Babam hatta yengem telefonu açmayınca ona whatsapptan ses kaydı yolladı. Yengemin de whatsapptan en son görünmesi 14.12'de oluyor. Ağabeyimi ziyaret etmiş. Geri dönerken de bu olay gerçekleşmiş. Haberi duyunca biz burada panik olduk. Oradan gelecek haberi bekledik. Yengemin ailesi Şarkışlalı. Ailesi orada yaşıyor.Çok üzgünüz." şeklinde konuştu..Karakaya ailesi fertleri de Kayseri'deki taziye evinde torunları ve gelinlerinin son çektirdiği fotoğraflara ve olay yerindeki bebek Mustafa'nın fotoğraflarına bakarak,ağıt yakıp, gözyaşı döktü..

Görüntü Dökümü:
------------------------
-Cenaze evinden görüntü ve detaylar
-Şehit Nurcan Karakaya'nın kayınpederi Mustafa Karakaya ile röportaj
-Şehit Nurcan Karakaya'nın kayınbiraderi Ali İhsan ile röportaj
-Taziye evinden görüntü
-Genel detay

Haber: Oktay ENSARİ Kamera: Olcay DÜZGÜN/KAYSERİ,DHA)
DV 1 Dosya 7 Dakika 02 Saniye / 847 MB

=====================================================

2)ŞIRNAK’TA SALDIRI HAZIRLIĞINDAKİ 5 PKK'LI ÖLDÜRÜLDÜ

ŞIRNAK merkeze bağlı Güneyçam üs bölgesine saldırı hazırlığında olduğu tespit edilen PKK'lı 5 terörist öldürüldü. Çatışmada 4 asker ile 3 güvenlik korucusu ise yaralandı.Güneyçam üs bölgesine saldırı hazırlığı yapan bir grup PKK'lı teröristler, güvenlik güçlerince fark edildi. Teröristlerle güvenlik güçleri arasında çatışma çıktı. Çatışma bölgesine takviye birlikler ile taarruz helikopterleri sevk edildi. 5 teröristin silahlarıyla birlikte ölü ele geçirildiği çatışmada, 4 asker ile 3 güvenlik korucusu ise yaralandı. Bölgeden helikopterle alınan yaralılar, Şırnak Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak tedaviye alındı.
Bölgede operasyonların devam ettiği belirtildi.

ŞIRNAK, (DHA)-

======================================================

3)KENDİSİNE ÇARPAN OTOMOBİL SÜRÜCÜSÜNÜN SERBEST BIRAKILMASINA TEPKİ GÖSTERDİ

İZMİR'in Güzelbahçe ilçesinde, 21 yaşındaki Emir Can Çınar, ekmek almak için çıktığı evine motosikletiyle dönerken, otomobilin çarpması sonucu ağır yaralandı. Çınar, kazadan sonra otomobiliyle kaçan ve 4 gün sonra yakalanıp adliyeye sevk edilen otomobil sürücüsü C.G.'nin (61) serbest bırakılmasına tepki göstererek, "Beni bu hale getirip kaçanın serbest bırakılması çok üzücü" dedi.Kaza, 4 Temmuz 2018 tarihinde, İzmir Seferihisar Karayolu, Çamlı Mevkisi'nde meydana geldi. Güzelbahçe'den Seferihisar yönüne giden C.G. yönetimindeki otomobil, saat 23.00 sıralarında ekmek almak için evden çıkan Emir Can Çınar'ın kullandığı 35 UFD 37 plakalı motosiklete çarptı. Çınar, motosikletiyle birlikte yaklaşık 15 metre savrulduktan sonra durabildi. Çınar'ın ailesi, evin yakınlarında olan kazanın gürültüsünü duyunca, evden çıkıp Çınar'ın yanına gitti. Durumun bildirilmesi üzerine gelen sağlık ekiplerince, ambulansla Dokuz Eylül Hastanesi'ne kaldırıldı. Çınar, 5 gün yoğun bakımda kaldıktan sonra taburcu edilip evine gönderildi. Otomobil sürücüsü C.G., kazadan sonra olay yerinden otomobiliyle birlikte kaçtı. Güzelbahçe Jandarma Komutanlığı ekiplerinin çalışmasıyla 4 gün sonra yakalanan C.G., işlemlerinin tamamlanmasının ardından adliyeye sevk edildi. C.G., adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Kaza anında evde olduğunu bildiren baba Mehmet Çınar (51), "Emir Can eve geliyormuş, ben de pencerenin kenarında oturuyordum. Birden büyük bir gürültü koptu. Biz tüp patlattı zannettik. Sonra baktık ki motosiklet bir yerde oğlum bir yerde. Hemen evden çıkıp yanına koştuk. Oğlumu kollarımın arasına aldım. Sağlıkçı olduğunu söyleyen genç bir çocuk geldi, müdahalede bulundu. Sonra sürücüsü doktor olan bir araç durdu tesadüfen, ambulans gelene kadar o ikisi ilgilendiler. Bu bizim şansımız oldu" dedi. Otomobilin sürücüsünün serbest bırakılmasını kabullenemediğini belirten baba Çınar, "Ben gürültüyü duyup pencereden bakınca onun kaçışını gördüm. Birden gaza yüklenerek, müthiş bir hızla kaçtı. Yakalanıp, adliyeye sevk edilip serbest bırakıldıktan sonra da hiç telefon açıp 'geçmiş olsun' demedi. Böyle bir umursamazlık olamaz" dedi. Emir Can Çınar da kaza anında yolun kenarından eve doğru gelmekte olduğunu, bir otomobilin arkasından büyük bir gürültüyle çarptığını ve sonrasını hatırlamadığını söyledi. Çınar, hayatta kaldığı için şanslı olduğunu belirterek, "Belki de benim hayatıma mal olabilirdi ama şu an o dışarıda. Başkalarının hayatını tehlikeye sokmayacağının garantisini kim verebilir?" dedi.

Görüntü Dökümü
--------------------------
- Kazanın meydana geldiği yerden görüntü
- Baba Mehmet Çınar ile röp.
- Kazazede Emir Can Çınar ile röp.
- Genel ve detay görüntü
( Haber-Kamera: Davut CAN / İZMİR, (DHA)

4)EŞİNİN PARKİNSON HASTALIĞI ONU MUCİT YAPTI

MANİSA'da yaşayan 70 yaşındaki Şevket Kaykı, Parkinson hastalığı nedeniyle yüzde 97 engelli olan ve uzuvlarını kontrol edemeyen eşi 63 yaşındaki Emmiser Kaykı'ya 18 yıldır bebek gibi bakıyor. Evine yerleştirdiği 9 kamerayla işinde de sürekli eşini takip eden Kaykı, evine çeşitli elektronik düzenekler kurup, eşinin yerinden kalkmadan hayatını sürdürmesini olanak sağladı, eski dikiş makinesini de elektrikli egzersiz düzeneğine çevirmesi dikkat çekti.
Şehzadeler ilçesinde yaşayan Şevket Kaykı, 18 yıl önce felç geçiren ayrıca Parkinson hastalığı nedeniyle yüzde 97 engelli olan eşi Emmiser Kaykı'ya bebek gibi bakıyor. Eşi için eve 9 kamera yerleştiren Şevket Kaykı, işteyken cep telefonuna kurduğu sistemle sürekli eşini izliyor. Eşinin rahatsızlandığı anda 16 kilometrelik yoldan gelip müdahale ediyor. Eşiyle 47 yıldır evli olduğunu anlatan Şevket Kaykı, egzoz tamir dükkanı işlettiğini belirterek, çalışmayı çok sevdiği için işinden de eşinden de vazgeçmediğini ifade etti. Her gün evinden 16 kilometre uzaktaki Aşağıçobanisa Mahallesi'ndeki dükkanına giden Şevket Kaykı, burada bir yandan çalışırken, diğer yandan evdeki kameralar sayesinde eşini cep telefonundan takip ettiğini söyledi. Eşinin her ihtiyacını gideren Şevket Kaykı, "18 yıl önce eşim beyin kanaması nedeniyle felç geçirdi. Ardından 3 yıl sonra Parkinson hastalığı başladı. Yüzde 97 engelli raporu var. Felçli olduğu dönem, kolları ve bacakları tutmuyordu. Zamanla düzeldi ancak Parkinson hastalığı nedeniyle uzuvlarını kontrol edemiyor. Ben ona seve seve bakıyorum. Bu zamana kadar hiç isyan etmedim. Bir dediğini iki etmem. Evin her odasında, bahçede ve evin dışında 9 kamera var. İşe gittiğimde telefon elimde kameraları seyrediyorum. Bazen yürürken düşüyor, düştüğü zaman kalkamıyor. Kalkamadığı zaman dükkanı kapatıyorum. 6-7 dakikada eve geliyorum. Hemen imdadına yetişiyorum" diye konuştu.
ESKİ DİKİŞ MAKİNESİNDEN ELEKTRİKLİ EGZERSİZ ALETİ YAPTI
Eve kendi imkanlarıyla otomatik sistem kuran Kaykı, eşinin yerinden kalkmadan hem apartman kapısını hem de ev kapısını açabilmesini sağladı. Ayrıca yattığı yerden kalkmakta zorlanan Emmiser Kaykı'nın kolayca kalkabilmesi için yatağa kaldıraç düzeneği yapan Kaykı, evin her yerini çeşitli düzeneklerle donatıp, eşinin hayatını kolaylaştırdı. Parkinson hastalığı ve felç yüzünden hareket etmekte zorlanan Emmiser Kaykı için eski dikiş makinesini de elektrikli egzersiz düzeneğine çeviren Şevket Kaykı, "Her şey eşim için. Onun için masaj aletleri yaptım. Evin her yerine düzenekler kurdum. 47 yıllık evliyiz, birbirimizi incitecek bir söz bile söylemedik" dedi. Eşinden çok memnun olduğunu dile getiren Emmiser Kaykı ise "Birbirimize çok bağlıyız. Bana teselli veriyor. Allah ondan razı olsun. Beni sürekli kameralarla izliyor, kendimi güvende hissediyorum. Eşim oturduğum koltuğa düğmeler yaptı. Kapı çaldığında tanıdık olduğu zaman düğmelere basıp açıyorum" diye konuştu.

Görüntü Dökümü
--------------------------
- Şevket Kaykı'nın iş yerinde çalışırken görüntüsü
- Engelli eşini cep telefonundan izlerken görüntüsü
- Şevket Kaykı'nın engelli eşiyle ilgilenmesi
- Evdeki kameralardan ve elektronik düzeneklerden görüntü
- Şevket Kaykı'nın konuşması ve eşi Emmiser Kaykı'nın konuşması
- Genel ve Detay görüntü

Haber- Kamera: İlker KILIÇASLAN- Nermin UÇTU / MANİSA, (DHA)

======================================================

5)EŞİNİN PARKİNSON HASTALIĞI ONU MUCİT YAPTI

MANİSA'da yaşayan 70 yaşındaki Şevket Kaykı, Parkinson hastalığı nedeniyle yüzde 97 engelli olan ve uzuvlarını kontrol edemeyen eşi 63 yaşındaki Emmiser Kaykı'ya 18 yıldır bebek gibi bakıyor. Evine yerleştirdiği 9 kamerayla işinde de sürekli eşini takip eden Kaykı, evine çeşitli elektronik düzenekler kurup, eşinin yerinden kalkmadan hayatını sürdürmesini olanak sağladı, eski dikiş makinesini de elektrikli egzersiz düzeneğine çevirmesi dikkat çekti.
Şehzadeler ilçesinde yaşayan Şevket Kaykı, 18 yıl önce felç geçiren ayrıca Parkinson hastalığı nedeniyle yüzde 97 engelli olan eşi Emmiser Kaykı'ya bebek gibi bakıyor. Eşi için eve 9 kamera yerleştiren Şevket Kaykı, işteyken cep telefonuna kurduğu sistemle sürekli eşini izliyor. Eşinin rahatsızlandığı anda 16 kilometrelik yoldan gelip müdahale ediyor. Eşiyle 47 yıldır evli olduğunu anlatan Şevket Kaykı, egzoz tamir dükkanı işlettiğini belirterek, çalışmayı çok sevdiği için işinden de eşinden de vazgeçmediğini ifade etti. Her gün evinden 16 kilometre uzaktaki Aşağıçobanisa Mahallesi'ndeki dükkanına giden Şevket Kaykı, burada bir yandan çalışırken, diğer yandan evdeki kameralar sayesinde eşini cep telefonundan takip ettiğini söyledi. Eşinin her ihtiyacını gideren Şevket Kaykı, "18 yıl önce eşim beyin kanaması nedeniyle felç geçirdi. Ardından 3 yıl sonra Parkinson hastalığı başladı. Yüzde 97 engelli raporu var. Felçli olduğu dönem, kolları ve bacakları tutmuyordu. Zamanla düzeldi ancak Parkinson hastalığı nedeniyle uzuvlarını kontrol edemiyor. Ben ona seve seve bakıyorum. Bu zamana kadar hiç isyan etmedim. Bir dediğini iki etmem. Evin her odasında, bahçede ve evin dışında 9 kamera var. İşe gittiğimde telefon elimde kameraları seyrediyorum. Bazen yürürken düşüyor, düştüğü zaman kalkamıyor. Kalkamadığı zaman dükkanı kapatıyorum. 6-7 dakikada eve geliyorum. Hemen imdadına yetişiyorum" diye konuştu.
ESKİ DİKİŞ MAKİNESİNDEN ELEKTRİKLİ EGZERSİZ ALETİ YAPTI
Eve kendi imkanlarıyla otomatik sistem kuran Kaykı, eşinin yerinden kalkmadan hem apartman kapısını hem de ev kapısını açabilmesini sağladı. Ayrıca yattığı yerden kalkmakta zorlanan Emmiser Kaykı'nın kolayca kalkabilmesi için yatağa kaldıraç düzeneği yapan Kaykı, evin her yerini çeşitli düzeneklerle donatıp, eşinin hayatını kolaylaştırdı. Parkinson hastalığı ve felç yüzünden hareket etmekte zorlanan Emmiser Kaykı için eski dikiş makinesini de elektrikli egzersiz düzeneğine çeviren Şevket Kaykı, "Her şey eşim için. Onun için masaj aletleri yaptım. Evin her yerine düzenekler kurdum. 47 yıllık evliyiz, birbirimizi incitecek bir söz bile söylemedik" dedi. Eşinden çok memnun olduğunu dile getiren Emmiser Kaykı ise "Birbirimize çok bağlıyız. Bana teselli veriyor. Allah ondan razı olsun. Beni sürekli kameralarla izliyor, kendimi güvende hissediyorum. Eşim oturduğum koltuğa düğmeler yaptı. Kapı çaldığında tanıdık olduğu zaman düğmelere basıp açıyorum" diye konuştu.

Görüntü Dökümü
--------------------------
- Şevket Kaykı'nın iş yerinde çalışırken görüntüsü
- Engelli eşini cep telefonundan izlerken görüntüsü
- Şevket Kaykı'nın engelli eşiyle ilgilenmesi
- Evdeki kameralardan ve elektronik düzeneklerden görüntü
- Şevket Kaykı'nın konuşması ve eşi Emmiser Kaykı'nın konuşması
- Genel ve Detay görüntü

(Haber- Kamera: İlker KILIÇASLAN- Nermin UÇTU / MANİSA, (DHA)

========================================================

6)KÖYLÜ KADINLAR ÜRETİYOR, YOL KENARINDAKİ PAZARDA SATIYOR

EDİRNE'nin Keşan ilçesine bağlı Kılıçköy'de yaşayan kadınlar, ev ekonomisine katkı sağlamak amacıyla evde yaptıkları yöresel ürünleri ve ürettikleri sebze, meyveleri yol kenarında oluşturdukları pazarda satıyor.Keşan'a bağlı Kılıçköy'de kadınlar, tatilcilerin yoğun olarak kullandığı Keşan-Enez karayolu üzerinde oluşturdukları pazarda evde yaptıkları yöresel ürünler ile tarlalarında ürettikleri sebze ve meyveleri satarak, ev ekonomisine katkıda bulunuyor. Köyde erkekler sabah erken saatlerde tarlalardan topladıkları sebze ve meyveleri pazara getirirken, kadınlar tezgahlarda sergiledikleri ürünleri satarak geçimlerine katkı sağlıyor. Kadınlar, tezgahlarında olmayan ürünleri de birbirleriyle takas ederek, örnek bir dayanışma sergiliyor.

ÜMMİYE GÜRKAN: 'EDİRNE'NİN KADINI ÇALIŞKAN, ZEKİ'

Kılıçköy tezgah açan Ümmiye Gürkan, pazarda kendi yetiştirdikleri ve imal ettikleri ürünleri sattıklarını belirterek, "Evde yaptığımız makarna, kuskus, tarhananın yanı sıra kendi üretimimiz patlıcan, taze fasulye ve bamyamız da kendi üretimimiz. Bizde olmadığı zaman komşum bana da verir. Evimizi geçindiriyoruz. Sezon 3 ay ama onunla geçinmeye çalışıyoruz. Her gün, tatilsiz burası açık. Edirne'nin kadını çalışkan, zeki. Çalışmayı, evine katkı sağlamayı sever. Bilgili ve özgürdür. Para, özgürlüğü de getiriyor" dedi.

23 AİLE GEÇİMİNİ SAĞLIYOR

Edirne'de, Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü'nce düzenlenen ‘Çiftçi Kadınlar Bilgi Yarışması’nda 2 yıl üst üste derece aldığını ifade eden Gürkan, şunları söyledi: "Ben 2 yıl üst üste Edirne'de, çiftçi kadınlar bilgi yarışmasını kazandım. Yeterli bilgim var. Burada 23 aileyiz. Erkekler de tarladan topladıklarını getirir"

FATMA ÇELİK: 'HEPSİ EL EMEĞİ'

Fatma Çelik, erkeklerin bahçe ve tarlalarda çalıştığını, kendilerinin ise 3 aylık yaz sezonu boyunca yol kenarındaki tezgahlarda satış yaptığını dile getirerek, "Tüm ürünlerimiz kendi bahçelerimizden. Müşteri beğensin diye her gün tezgahımıza taze getiriyoruz. Hepsi el emeği. Köy yumurtamız, ekmeğimiz de var" diye konuştu.
FEVZİYE ERTAŞ: 'DAYANIŞMA İÇERİSİNDEYİZ'
Fevziye Ertaş, köyde kadın dayanışması içerisinde olduklarını belirterek, "Eğer bende ürün yetmezse komşudan alabiliyorum. Ben ondan domates alıyorum, o benden başka bir şeyler alıyor. Dayanışma içerisindeyiz. Müşterilerimizde bazen şaşırıyor. 'Burasını hep kadınlar mı çalıştırıyor?' diye soruyor. Erkeklerimiz tarlada, getiriyorlar, bizde burada satışımızı yapıyoruz" dedi.
FATMA DEMİRTAŞ: 'EVDE OTURACAĞIMIZA, EVİMİZE KATKI SAĞLIYORUZ'
Fatma Demirtaş ise sabah saat 06.00'dan, akşam saat 21.00'e kadar tezgahlarda satış yaptıklarını ifade ederek, şöyle konuştu: "Müşterilerimiz ürünlerini çok beğeniyorlar, seneye yine gelip alıyorlar. Burada hepimiz kadınız. Tezgahlarda erkek olmaz. Evde oturacağımıza, evimize katkı sağlıyoruz. Çocuklarımızı okutuyoruz"
Cemile Kaya da, bu yıl işlerin daha iyi olduğunu ve müşterilerin kendilerinden memnun kaldığını söyledi. Pazardan alışveriş yapanlar ise kadınları, çalışma azimleri ve dayanışmalarından dolayı takdir ettiklerini söyledi.

Görüntü Dökümü
----------------------
-Pazar yeri ve köy havadan görüntü
-Pazar tezgahları havadan görüntü
-Tarlalar havadan görüntü
-Pazar yeri genel görüntü
-Tezgahtan alışveriş yapanlar
-Köylü kadınların müşterilerle ilgilenmesi
-Tezgahlarda satılan ürünler
-Müşterilerle röportaj
-Ümmiye Gürkan röportaj
-Fatma Çelik röportaj
-Fevziye Ertaş röportaj
-Fatma Demirtaş röportaj
-Cemile Kaya röportaj
-Detaylar

Haber-Kamera: Ünsal YÜCEL/KEŞAN(Edirne),(DHA)-

===================================================

7)SICAKTAN BUNALAN TATİLCİLERİN SULU EĞLENCESİ

İzmir'de tatile çıkamayan ve sıcaktan bunalan vatandaşların tercihi her yaz olduğu gibi yine su parkları oldu. Kentteki ilk ve tek su parkı olan tesise içinde barındırdığı su eğlenceleriyle İzmirliler serinlemek için akın etti. Hafta sonu günlük 3 bin kişiye hizmet veren tesiste özellikle dalga havuzu ve uzay kasesi adı verilen kaydırak vatandaşlardan büyük ilgi gördü.
Yaz sıcaklığının arttığı bu günlerde tatile çıkamayanlar kent içindeki su parklarında serinliyor. Serinliğin yanı sıra eğlence de vaat eden su parkları İzmir'de de ilgi odağı oldu. Balçova ilçesinde faaliyet tesisin Genel Müdürü Hüseyin Karaman, amaçlarının yerli ve yabancı turistlere daha iyi hizmet vermek olduğunu belirterek, şunları söyledi:
"Su parkımız 40 bin metrekare alanda yer alanda, farklı türlerdeki 22 su kaydırağı ve bone kullanımının zorunlu olduğu biri yarı olimpik olan üç yüzme havuzuyla, yerli ve yabancı misafirlerine farklı bir tatil ve eğlence konsepti sunuyor. Sınır tanımayan eğlence, bitmeyen macera, en hızlı ve heyecanlı kaydıraklar, adrenalin yüklü aktiviteler, renkli ve eğlenceli gösteriler, hepsi yeşil cennetin ortasındaki bu dev su parkında. Kısa sürede en çok tercih edilen su parkı haline geldik. Aynı anda yaklaşık 3 bin kişiye hizmet verebiliyoruz. Zengin çeşit ve uygun fiyatlı menü seçeneklerinin yer aldığı fast-food restoranı, tesisimizi daha cazip kılıyor. Çocuk kaydırakları, ailece kayılabilen aile kaydırağı ve uzay kasesi birbirinden ilginç ve eğlenceli etkinlik alanlarından sadece birkaçı. Su voleybolu, dart, mini golf, okçuluk, boccia, aqua zumba, ayak bilardosu, ayak bowlingi, ayak dartı, dalga havuzu, yağmur dansı ve profesyonel dans ekibimizle etkileyici dans şovları, dans yarışmaları ve bir çok eğlenceli etkinliklerle sizlere doyumsuz bir gün yaşatıyor."
Su parkında eglenerek serinleyen Miray Esmer, "Burayı tercih edilecek temiz ve güvenli bir mekan. Buraya geldiğim için mutluyum. Herkes burayı tercih edebilirö dedi. Tesise kente yakın olduğu için geldiğini vurgulayan Yağmur Akkaya ise "Burada yakınlarda oturuyorum ve burayı çok beğeniyorum. Doğa ortamında bir yer. İzmir'i ve burayı çok seviyorum. Özellikle temiz olması önemli" diye konuştu.

Görüntü Dökümü
----------------------
- Tesisten görüntü
- Röportajlar
- Drone çekimleri
- Genel ve detay görüntüler

(Haber-Drone: Mehmet CANDAN

Mynet Youtube


En Çok Aranan Haberler