10 kişilik grup doktora saldırdı, esnaf kurtardı
İzmir'in Bornova ilçesindeki Yunus Emre Aile Sağlık Merkezi'nde, hastayı görmeden ilaç yazamayacağını söyleyen Doktor Nuri Ersoy Yoğurtçuoğlu ile onu korumak isteyen, mesai arkadaşı Doktor Elif Çağlayan Türk'ün eşi sosyal bilgiler öğretmeni Ali Türk, yaklaşık 10 kişi tarafından darp edildi. Doktor Yoğurtçuoğlu'nun burnu kırılırken, öğretmen Ali Türk'ün de kafatasında zedelenme meydana geldi.
Olay, dün saat 16.00 sıralarında, Mevlana Mahallesi 29 No'lu Yunus Emre Aile Sağlık Merkezi'nde meydana geldi. İddiaya göre, Doktor Nuri Ersoy Yoğurtçuoğlu'na gelen B.K. isimli kadın, hasta olduğunu söylediği kocasına ilaç yazdırmak istedi. Ancak Yoğurtçuoğlu, hastayı görmeden ilaç yazmasının hukuken mümkün olmadığını söyledi. İddiaya göre, bunun üzerine kadın hakaretler yağdırarak, odadan çıktı. Bir süre sonra sağlık merkezine gelen B.K.'nın kocası doktora vurdu. Araya girenlerin ayırmasının ardından sağlık merkezinden ayrılan M.K. daha sonra beraberindeki 9-10 kişilik grupla tekrar gelip, Doktor Nuri Ersoy Yoğurtçuoğlu'nu darp etti. Bu sırada, doktor olan eşi Elif Çağlayan Türk'ü alıp, birlikte eve gitmek üzere sağlık ocağına gelen sosyal bilgiler öğretmeni Ali Türk, kavgayı ayırmak istedi. Ancak öfkeli grup Türk'e de saldırdı. Başına darbe alan Türk'ün kafatasında zedelenme meydana geldi. Kavga, Aile Sağlığı Merkezi'nin çevresindeki esnafın müdahalesiyle son bulabildi.
ŞİKAYETÇİ OLDULAR
Olayın ardından, Yoğurtçuoğlu ve Türk polis merkezine giderek saldırganlardan şikayetçi oldu. Soruşturma başlatan polis ekipleri, 4 kişiyi gözaltına aldı. Yaralanan Yoğurtçuoğlu ve Türk'ün tedavileri ise Ege Üniversitesi Hastanesi'nde yapıldı.
'HEPİMİZİ DARP ETTİLER'
Yaşadıkları durumla ilgili konuşan Doktor Nuri Ersoy Yoğurtçuoğlu, "Olay, kocası için ilaç yazdırmak isteyen bir hastaya bunun usulsüz olduğunu söylememle başladı. Daha sonra kocası geldi ve ileri geri konuşmaya başladı. Sonra da saldırdı. Kendisini gönderdik ve ama sonra daha kalabalık şekilde geri geldiler. Beni, mesai arkadaşlarımı, kavgayı ayırmak isteyenleri, hepimizi darp ettiler" dedi.
Olayla ilgili başlatılan soruşturma sürüyor.
Görüntü Dökümü
----------
- Doktor Nuri Ersoy Yoğurtçuoğlu ile röp.
- Yoğurtçuoğlu'nun yaralarından görüntü
- Ali Türk'ten görüntü
- Hastaneden görüntü
Haber-Kamera: Davut CAN / İZMİR, (DHA)
======================
Maden işçilerinden 2,5 saatlik ocaktan çıkmama eylemi
Zonguldak’ta, Türkiye Taşkömürü Kurumu’na(TTK) bağlı maden ocağında çalışan işçiler, kurumun iş sağlığı ve güvenliği konusundaki bazı uygulamalarını protesto etmek için ocaktan çıkmama eylemi yaptı.
TTK Karadon Müessese Müdürlüğü’nde 16.00-00.00 vardiyasında çalışan maden işçileri, çalışma şartlarıyla ilgili kurumun bazı kurallarını protesto etmek için vardiya çıkışı ocaktan çıkmama eylemi başlattı. 23.30’da ocaktan çıkması beklenen işçiler yeraltında asansöre binmeleri gereken kuyu başında beklemeye başladı. TTK Karadon Müessese Müdürü Fazlı Uncu ve Genel Maden İşçiler Sendikası(GMİS) temsilcileri işçilerle görüşmek için maden ocağına girdi. İşçiler, 2,5 saat sonra eylemlerine son vererek ocaktan çıktı.
GMİS'TEN AÇIKLAMA
Genel Maden İşçiler Sendikası(GMİS) Genel Başkanı Hakan Yeşil, işçilerin iş sağlığı ve güvenliği konusunda ki talepleri nedeniyle böyle bir eylem yaptığını söyledi. Eksiklikleri bildiklerini ve çözüm için kurum yetkilileriyle görüştüklerini ifade eden Yeşil, "Dün sabah ocak ağzında işçilere konuşma yapmıştık. Bazı uygulamalarda eksiklikler vardı. İşçilerin haklı talepleri vardı. En son vardiya mühendisinin yanlış uygulaması nedeniyle işçiler eylem yaptı. Sendika temsilcilerimiz ve kurum yöneticileri ocağa inerek işçileri sorunların çözüleceği sözünü verdi. İşçilerde eyleme son verdi. Biz sendika olarak konunun takipçisiyiz." dedi.
Görüntü Dökümü
------------
-Eylem yapan madencilerin çıkması
-Maden işçilerine yapılan konuşma
-Ocaktan arşiv görüntü
Süre: (4.11) Boyut: (468 MB)
Haber-Kamera: ZONGULDAK,(DHA)
======================
Rize-Artvin Havalimanı'nda denize 20,5 milyon ton taş döküldü
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı'nca, Rize'nin Pazar ilçesi Yeşilköy'de, 766 hektarlık alanda projelendirilen ve temeli 3 Nisan 2017 tarihinde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından atılan Türkiye'nin deniz dolgusuna inşa edilecek 2'nci havalimanı Rize-Artvin Havalimanı'nda deniz dolgusuna devam ediliyor. 120 kamyon ve 2 hafriyat gemisi ile gece-gündüz aralıksız malzeme taşınan alanda, denize 20,5 milyon ton taş döküldü.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı'nca 766 hektarlık alanda projelendirilen ve temeli 3 Nisan 2017 tarihinde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından atılan Rize-Artvin Havalimanı için 266 hektarlık alanda 88,5 milyon ton taş kullanılacak. 120 kamyonla gece-gündüz aralıksız malzeme taşınan alanda, deniz dolgusuna devam ediliyor. Kamyonların yanı sıra devreye alınan 2 hafriyat gemisi de çalışmalarda kullanılıyor. Günlük 90 bin tona yakın dolgunun yapıldığı havalimanı inşaatında pist dolgu işlemi sürüyor. Proje sahasına 3- 7 kilometre uzaklıktaki Kanlımezra ve Tektaş taş ocaklarından kamyonlarla taşınan taşlar, bağlantı yolu ile denize dökülüyor. 2 hafriyat gemisine de kamyonlarla doldurulan taşlar, açıkta 27 metre derinlikte denize boşaltılıyor. Mendireğin iç alanı yaklaşık 2 milyon metrekare olacak ve toplamda 2 milyon 400 bin metrekarelik deniz dolgusu yapılacak havalimanı projesine bugüne kadar 20,5 milyon ton taş dolgu denize döküldü.
1 MİLYAR 78 MİLYONA MAL OLACAK
Tarama ve dolgu imalatı süren pist, apron ve taksiyolu sahalarında 2020 yılı Mart ayında temel, alt temel ve kaplama imalatlarına başlanması planlanıyor. İnşaat sahasında şu ana kadar 3 bin 900 adet beton blok üretilip 2 bini mendireğe yerleştirildi. Toplamda 19 bin 250 adet beton blok üretilecek. 3 milyon yolcu tarafından kullanılması beklenen Rize-Artvin Havalimanı'nın altyapı çalışmaları 1 milyar 78 milyon liraya mal olacak.
YAZICI: ÜLKEMİZİN PRESTİJLİ PROJELERİNDEN OLACAK
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Rize Milletvekili Hayati Yaızcı, Rize-Artvin Havalimanı projesi ile ilgili açıklamalarda bulundu. Rize-Artvin Havaalanı’nın Türkiye’nin gurur duyduğu projelerden biri olduğunu ifade eden Yazıcı, şunları dedi:
“Denizin üzerine dolgu yapılarak inşa edilen ikinci havaalanı. 3 kilometre uzunluğunda ve 45 metre genişliğinde dolgu yöntemiyle yapılıyor. 29 Ekim 2020'de bitecek şekilde planlaması yapıldı. İhale sürecinde bitirme süresi daha uzun fakat cumhurbaşkanımız yüklenici firmadan rica etti ve yüklenici firma da bu tarihte bitireceğini söyledi. Şu anda dolgu devam ediyor, günde 90 milyon metreküp taş dolgu alanında kullanılıyor. Bittiğinde de yılda 3 milyon yolcu kapasitesi olan bir havaalanı olacak. Ülkemizin prestijli projelerden biri olacakö
RİZE-ARTVİN HAVALİMANI PROJESİ
Türkiye'nin deniz dolgusuna inşa edilecek 2'nci havalimanı olacak Rize-Artvin Havalimanı, 3 bin metre uzunluğunda 45 metrelik pist, 260 metreye 24 metrelik taksi yolu, 300 metreye 120 metrelik aprondan oluşacak. 88,5 milyon ton taşın kullanılacağı dolgu alanı üzerine inşa edilecek havalimanı tamamlandığında, Türkiye'nin 56'ncı ve denize dolgu 2'nci havalimanı olacak. 4 yılda tamamlanması ve yılda 3 milyon yolcu tarafından kullanılması beklenen Rize- Artvin Havalimanı'nın altyapısı 1 milyar 78 milyon liraya mal olacak. Havalimanının, 29 Ekim 2020 tarihinde tamamlanması planlanıyor.
Görüntü Dökümü
-----------
Havalimanı DRONE detayları
Kamyonların taş taşıması
AK Parti Genel Bşk. Yrd. Hayati Yazıcı açıklaması
Haber-Kamera: Aytekin KALENDER-Bilge AVCI RİZE-DHA
====================
Üniversiteliler palyaço olup depremzede çocukları eğlendirdi
Denizli'nin Pamukkale Üniversitesi Kale Meslek Yüksekokulu Çocuk Gelişimi Bölümü öğrencileri, 5.5 büyüklüğündeki depremin meydana geldiği Acıpayam'da çadırlarda kalan ve psikolojik olarak olumsuz etkilenen çocukları ziyaret etti. Palyaço kostümleriyle çocukları neşelendiren üniversiteli gençler, eğlenceli oyunlarla mutlu bir gün geçirmelerini sağladı.
Pamukkale Üniversitesi Kale Meslek Yüksekokulu öğrencileri, Acıpayam'da meydana gelen 5.5 şiddetindeki depremden sonra iyileştirme çalışmalarına katılarak, İnsani Yardım Vakfı (İHH) arama ve kurtarma gönüllüleri ile Ucarı ve Yassıhüyük mahallelerini ziyaret etti. Depremin hasara yol açtığı Ucarı ve Yassıhöyük mahallelerinde, çocuklarla bir araya gelen üniversiteli gençler; okula gidemeyen, çadırlarda yaşayan ve psikolojik olarak olumsuz etkilenen çocukların neşeli bir gün geçirmesini sağladı. Çocukların yüzlerini boyayan üniversite öğrencileri, rengarenk palyaço kıyafetleriyle, çocuklarla eğlenceli oyunlar oynadı.
'ÇOCUKLARIN MUTLU BİR GÜN GEÇİRMELERİ İÇİN GELDİK'
Pamukkale Üniversitesi Kale Meslek Yüksekokulu 2. sınıf öğrencisi Aslı Kabay, depremzede çocukların morallerini yükseltmek için onları eğlendirdiklerini belirterek, "Depremi biz de Kale ilçesinde hissettik. Burada yaşayan çocuklar için böyle bir etkinlik düşündük. Hepimiz Çocuk Gelişimi Bölümü öğrencisiyiz. Deprem çocukların psikolojisini etkilediği için böyle bir organizasyon planladık. Çocukların mutlu bir gün geçirmeleri için buraya geldik. Onlarla çok güzel vakit geçirdik. Biz de çok eğlendik" dedi. İHH gönüllüsü Levent Şanlısoy, depremden etkilenen çocukların motivasyonlarını yükseltmek için bu etkinlikte yer aldıklarını söyledi. Çocuklara oyuncaklar dağıttıklarını belirten Şanlısoy, "Onların eğlenmesi için her şeyi yapıyoruz. Bu da bizi mutlu ediyor" diye konuştu.
"İYİ Kİ GELDİLER"
Evleri hasar gördüğü için ailesiyle birlikte çadırda kalan 13 yaşındaki Zekeriya Gül, yaşanan depremde çok korktuklarını ifade ederek, "İlk kez bir depreme tanık olduk. Ablalarımız ve ağabeylerimiz bizi eğlendirmeye gelmiş. Onlarla resimler çizdik, oyunlar oynadık. Hepsine çok teşekkür ederim. Çok eğlenceli bir gün geçirdim, iyi ki geldiler" dedi.
Görüntü Dökümü
---------
- Üniversiteli gençlerin, çocukların yüzlerini boyaması
- Palyaço kıyafeti giyen üniversitelilerden detay
- Üniversite öğrencileriyle çocukların oyun oynaması
- Üniversite öğrencisi Aslı Kabay ile röp.
- İHH gönüllüsü Levent Şanlısoy ile röp.
Haber- Kamera: Deniz TOKAT / DENİZLİ, (DHA)
======================
Güneydoğu'da yağışlar çiftçinin yüzünü güldürdü, rekolte artışı bekleniyor
Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde artan yağışlar nedeniyle bu yıl ürün rekoltelerinde yüzde 35-40 oranında artış bekleniyor.
Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki geçen yıl yağış ortalaması 206.7 milimetreyken, bu yıl yağışlarda mevsim normaline göre yüzde 70.9, geçen yıla göre yüzde 100'lük artış ile 411 milimetre olarak gerçekleşti. Ayrıca Tarım ve Orman Bakanlığı verilerine göre bölgede son 38 yılın yüksek kış yağışı bu yıl görüldü. Bölgedeki çiftçiler artan yağışlar nedeni ile mutlu oldu. Barajlardaki doluluk oranları da yüzde 99 seviyesine ulaştı.
Türk Ziraat Yüksek Mühendisler Birliği Gaziantep temsilcisi Kenan Seçkin, bu artışın çiftçilere faydalı olacağını ifade ederek, "Gaziantep olarak 2004 yılından bu yana geçen 15 yıl içerisinde 6 büyük kuraklık yaşadık. Bu kuraklıktan dolayı çiftçilerimiz ekonomik anlamda büyük sıkıntılar yaşadılar. Bu yıl ise yağışlar çok güzel oldu. Çiftçilerin yüzünün güleceğine inanıyoruz. Yağışlarda TÜİK verilerine baktığımızda Gaziantep'te 400-450 kilogram arasındadır. Biz şu anda 700-750 kilogram arası yağışları gördük. Bu yağışlar uzun yıllardır kurumuş olan derelerimizde gürül gürül su akıtmaya başlattı. Bu yıl çiftçinin yüzü gülecek" dedi.
'BU YIL VAR YILI'
Bu yıl toprağın ihtiyacı olan yağışı alması nedeniyle 'var yılı' olacağını ifade eden Kenan Seçkin şöyle konuştu: "Yağışların çok olmasının olumsuz etkileri de var. Yağışın bol olduğu zamanlarda toprak kökenli patojen dediğimiz fungal hastalıklar oluşur. Tabi oluşacak hastalıklar ile mücadele etmemiz lazım ki ürün kaybına uğramayalım. Bu yıl 'var yılı' diyeceğiz. Çünkü toprağın ihtiyacı olan, ağacın ihtiyacı olan yağış yağdı. Bundan dolayı İnşallah verim ve bereket olacak. Kuraklıktan dolayı rekolte kaybı var. Geçen yıl da bölgesel olarak kuraklığımız vardı. Bu kuraklık rekolteyi yüzde 40 etkiledi. Bu yıl kuraklık olmayacağı için kuru şartlarda aldığımız 350-400 kilogram buğdaydan sulu şartlarda 450-500 kilogram ürün elde edeceğiz. Gaziantep ve bölgesinde hububatta yüzde 35-40 civarı rekoltede artış bekliyoruz."
Görüntü Dökümü
--------
-Araziden Drone Görüntüsü
-Araziden Aktüel Görüntü
-Dere Görüntüsü
-Kenan Seçkin ile Röp
-Genel ve detay görüntüler
GÖRÜNTÜ BOYUTU: 576 MB
Haber-Kamera: Mustafa KANLI - Kadir GÜNEŞ - GAZİANTEP-DHA)
==================
Muş'ta 'Sokaktan Sanata' projesiyle öğrenciler kütüphanede
Muş’ta Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü tarafından yürütülen 'Sokaktan Sanata' projesi kapsamında sokakta çalışan, çalıştırılan ya da dezavantajlı ailelerin çocukları, mobil ekipler tarafından araçlarla evlerinden alınarak kendileri için açılan kütüphanede eğitime alınıyor.
Muş Valiliği Koordinesinde Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü tarafından yürütülen proje ile çocuklar kütüphane ile buluşuyor. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü ek hizmet binasında açılan kütüphaneye araçlarla getirilen ilk, orta ve lise düzeyindeki öğrenciler, burada hem kitap okuyor hem de kötü alışkanlıklardan uzak tutularak, farklı aktivitelere adapte ediliyor. Kütüphanedeki çocuklarla bir araya gelen Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü idareci ve personelleri, Kütüphane Haftası dolayısıyla çocuklarla 2 saat boyunca kitap okuyup, zaman geçirdi.
Çocukların, kurum personelleri tarafından araçlarla alınarak kütüphaneye getirildiğini ifade eden Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Abdulbari Aksoy, bu hizmeti yerine getirirken çocukların tüm sürecini takip ettiklerini söyledi. Çocukların, kütüphanede daha güvende olduğunu vurgulayan Aksoy, "2018 yılı başında koca yürekli personellerimin, meslek elemanlarımın gündeme getirdiği 'Sokaktan Sanata' çekmeyi düşündüğümüz çocuklar üzerine 'bir kütüphane kuralım' demiştik. Çok güzel günler geçirdik ve kütüphanemizi kurduk. Büyük bir özveri oldu. 3 bine yakın burada kitabımız var. Kütüphanemiz sürekli hizmet vermekte. Özellikle öğleden sonra açık ve çevredeki okuyan, gelmek isteyen çocuklarımızın tümünü buraya alıyoruz. Yaklaşık 200 çocuğumuz kütüphanemizden faydalanmakta. Ayrıca ‘sokaktan sanata’ diye yürüttüğümüz projede, dezavantajlı ailelerin çocuklarını, sokakta çalışan, çalıştırılan çocukların buraya kazandırılmasını sağlamak amacıyla mobil ekiplerimizce tespit edilmiş çocuklarımız buraya getiriliyor. Burada görüldüğü gibi kütüphanede zaman zaman kitap okuma etkinliği, zaman zaman ders çalışma etkinliği, zaman zaman değerler eğitimi verilerek faydalandırılmakta. Hemen yan tarafımızda da bir kafeterya oluşturduk. Burada çok nezih ve güzel bir ortam var. Her yaş grubuna yönelik tamamen onaylı kitaplarımız bulunmaktadır. Her daim burada bulunan çocuklara yine meslek elemanlarımızca psiko sosyal destek verilmekte. Mesleki çalışmalar yapılarak raporlar tutulmakta. Ailelere yönelik hizmetler buradaki çocuklar üzerinde de yürütülmektedir" diye konuştu.
Kütüphaneden faydalanan ve kendisini burada daha fazla geliştirdiğini ifade eden öğrencilerden Aylin Süne (13) "Buraya kitap okumak için geliyorum. Önceden hiç düzenli bir ortamım yoktu. Evde çok gürültü oluyordu. Ben de buraya gelince daha çok kitap okumaya başladım ve testlerimi burada çözüyorum. Burada birçok öğretmen var ve her alanda onlar bana çok yardımcı oluyorlar. Deneme sınavlarında başarımda artış oldu. Avukat olmak istiyorum" dedi.
Görüntü Dökümü
----------
Çocukların araçla kütüphaneye getirilmesi
Çocukların kitap okuması
Kütüphanedeki çocukların kitap okumalarından genel detay
Genel detaylar
Röportaj
Haber-Kamera: Mehmet AYDIN/ MUŞ, (DHA)