HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

DHA YURT BÜLTENİ-3

1)17 YAŞINDAKİ KIZ, 'BENİ AFFEDİN' YAZILI MEKTUP BIRAKIP, FALEZLERDEN ATLADI ANTALYA'da, A.Y.(17) adlı kız, 'Beni affedin' yazılı mektup bırakıp, falezlerden atladı.

1)17 YAŞINDAKİ KIZ, 'BENİ AFFEDİN' YAZILI MEKTUP BIRAKIP, FALEZLERDEN ATLADI

ANTALYA'da, A.Y.(17) adlı kız, 'Beni affedin' yazılı mektup bırakıp, falezlerden atladı. Kayalıklara çarpıp yaralanan A.Y., hastanede tedaviye alındı.Muratpaşa ilçesi Karaalioğlu Parkı'ndaki falezlere dün saat 19.00 sıralarında gelen A.Y., bir süre tek başına oturdu. Ardından falezlerde dolaşmaya başladı. Genç kız, çecredekilerin şaşkın bakışları altında da cüzdanından çıkardığı mektubu, kayalıklara bırakıp, kendini boşluğa bıraktı. A.Y., yaklaşık 15 metreden kayalıkların üzerine düşerek, yaralandı. Çevredekilerin ihbarıyla olay yerne gelen sağlık ekipleri, yaralanan A.Y.'yi düştüğü yerden sedye yardımıyla çıkararak, hastaneye götürdü.
Polisin el koyduğu mektupta ise 'Özür dilerim. Kimsenin istediği gibi bir insan olamadım. Beni affedin' yazdığı öğrenildi.

Görüntü Dökümü
--------------
-Genç kızın düştüğü yerden cep telefonu görüntüleri
-Yaralının sedye ile çıkarılma görüntüleri
-Yaralının ambulansa bindirilmesi

01.08" / 126 MB
Haber-Kamera: Semih ERSÖZLER/ANTALYA,(DHA)

=====================================================

2)KESİME GÖNDERİLMEKTEN KURTARILAN TAVUKLAR, ARTIK ÖZGÜRCE YAŞAYACAK
ORTADA KALAN 350 TAVUK, ÇİFTLİK HAYVANLARI BARINAĞI'NA YERLEŞTİRİLDİ

İzmir'in Ödemiş ilçesinde iflas eden bir yumurta firması, tavukları satma veya kesime gönderme kararı aldı. Firmadaki bin 225 tavuktan 875'ini başka bir firma alırken, geriye kalan 350'sini ise gönüllü sosyal medya takipçilerinin de desteği ile Kemalpaşa'daki Çiftlik Hayvanları Barınağı'nın sahibi Sibel Çakır satın aldı. Çakır, kapalı ortamda tutulan ve sürekli yumurtlayan tavukların, barınağın doğal ortamında özgürce yaşayacağını söyledi.
Ödemiş ilçesinde faaliyet gösteren ve iflas eden bir yumurta şirketinin elden çıkarmak istediği bin 225 tavuktan 875'ini Çeşme ilçesinde bulunan başka bir yumurta firması satın aldı. Geriye kalanların kesime gönderilme ihtimali üzerine harekete geçen Sibel Çakır, sosyal medyadan barınak hesabını takip eden gönüllülerin de desteği ile 350 tavuğu ve firmanın elinde kalan 5 horozu satın alarak, İzmir'in Kemalpaşa ilçesindeki Çiftlik Hayvanları Barınağı'na yerleştirdi. Kapalı ve yapay ışıklı 30'ar santimetrelik kafeslerde yaşadıkları için tüyleri dökülen tavuklar, barınak alanının bir bölümünde oluşturulan kümeste doğal ortama alışmaları için Sibel Çakır tarafından karantinaya alındı. Bu alışma sürecinde kayıplar olduğunu ve olabileceğini belirten Çakır, 1-2 gün sonra ise 'papatya kızlar' diye seslendiği tavukları, barınak alanında özgür bırakacağını söyledi.

'ARTIK KÖLE GİBİ DEĞİL, TAVUK GİBİ YAŞAYACAKLAR'
Yumurta sektöründeki tavukların zaman içerisinde yumurtlama özelliklerini kaybettikleri için etlerinden yararlanma amacı ile kesimhaneye gönderildiklerini anlatan Çakır, "Bir yumurta çiftliğinden bize haber geldi, ekonomik kriz nedeniyle firmayı kapatıp elindeki bütün tavukları kesime göndermek üzereydi. Biz gittiğimizde 350 tavuk ve 5 horoz kalmıştı. Takipçilerimize duyurduk ve onların da yardımı ile tavukları ve horozları aldık. Bu hayvanlar doğduklarından beri toprak ve güneş görmüyorlar, küçücük 30'ar santimlik kafeslerin içerisinde hayatlarını tamamlıyorlar. Görevleri sadece biraz yemek yemek, biraz su içmek ve yumurtlamak. Bu nedenle doğal ortama alışma süreçlerinde karantina süreleri var. Bu süreçte kaybettiklerimiz ve kaybedeceklerimiz olacak, fakat geri kalanlar burada çiftlikte, diğer tavuklarımız gibi özgür olacaklar. Bizim onların yumurtalarından ve etlerinden faydalanma gibi bir sistemimiz yok, bu tür şeylere çok karşıyız. Onlar artık özgür olup, bizim çiftliğimizin hayat arkadaşları olacaklar. Kesinlikle kafese ya da kümese kilitlenme gibi bir durumları olmayacak. Zaten yaklaşık bir buçuk yıldır yumurta sektöründe hayatları ellerinden alınıp köle gibi çalışmışlar. Bundan sonra kaç ay ya da kaç yıl yaşarlar bilemiyoruz ama en azından özgür ve mutlu olup tavuk gibi yaşayacaklar" diye konuştu.

Görüntü Dökümü:
-----------------------
-Çiftlik Hayvanları Barınağı'ndaki 350 tavuktan genel ve detay görüntüler
-Sibel Çakır'ın tavuklara yem ve su vermesinden görüntüler
-Çitlikten detaylar
-Sibel Çakır ile röp.

Haber: Melis KARAKUZULU, Kamera: Mücahit BEKTAŞ/İZMİR, (DHA)

================================================

3)ÇİFTLİKTEN ÇALDIKLARI KOÇLARI 'ÇEK ÇEK'LE GÖTÜRMEK İSTEDİLER

TEKİRDAĞ'ın Çerkezköy ilçesinde çiftlikten çaldıkları iki koçu, 'çek çek' tabir edilen el arabası torbasına koyup götürmek isteyen iki Suriyeli, bir vatandaşın fark etmesi üzerine aracı bırakıp kaçtı. Vatanda, torbanın içinde ayakları bağlanmış koçları bularak, polise haber verdi.Çerkezköy'ün Bağlık Mahallesi Tarla Sokak üzerinde kağıt toplayan iki kişinin kullandığı ve halk arasında 'çek çek' diye tabir edilen üzerinde torba bulunan el arabasını taşırken, zorlanması üzerine yanlarına yaklaşan H.Y., yardım etmek istediğini söyledi. Suriye uyruklu oldukları belirtilen iki kişinin gerek olmadığını söylemesi üzerine, torbanın içinde hareketlilik olduğunu fark eden H.Y., "Ne taşıyorsunuz siz?" diye sorması üzerine, iki kişi araçlarını bırakıp olay yerinden koşarak kaçtı. H.Y., torbanın içini açtığında ayakları bağlı şekilde iki koç bulup, durumu 155 hattını arayarak durumu bildirdi.
Olay yerine gelen polis ekipleri yaptıkları araştırmada koçların, olay yerine 200 metre mesafede bulunan Mehmet Aksaz'ın çiftliğinden çalındığını belirledi. İfadesine başvurulan Aksaz, koçlarını alarak çiftliğine geri götürdü. Polis, kaçan 2 Suriye uyruklu şüphelileri yakalamak için çalışmalarını sürdürüyor.
Koçların çalınmasını dikkati sayesinde önleyen H.Y, "Onları aracı taşımakta zorlandığını görünce yardım etmek istedim ama kabul etmediler. Torbanın içinde hareketlilik görünce sorduğumda panikleyip kaçtılar. Baktığımda ayakları bağlı halde iki koç vardı. Torbanın içinde insan olabileceğinden şüphelendim" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
---------------------------------
(Amatör kamera)
Olay yerinden detaylar
Çek çekten detaylar
Ayakları bağlı koçlar
Polisin gelmesi
Vatandaşın polise olayı anlatması
Detaylar

Haber: Onur KAYA/ÇERKEZKÖY(Tekirdağ),(DHA)-

===================================================

4)YILDIRIM OSMAN'DAN HEDEFE 1.5 SANİYEDE TAM İSABET

ANTALYA Emniyet Müdürlüğü'nde görevli atış eğitmeni Osman Demirtaşlar (41), kılıfından çektiği silahıyla hedefteki mermi kovanını 1.5 saniyede tam isabet vuruyor. Meslektaşları, hızından dolayı Demirtaşlar'a, 'Yıldırım Osman' diye hitap ediyor.
Antalya Emniyet Müdürlüğü Atış Poligonu'nda görevli Uzman Eğitici Polis Memuru Osman Demirtaşlar, çocukken silahlara duyduğu ilgi dolayısıyla Özel Kuvvetler'de görev alıp düşmanla göğüs göğse çarpışmayı hayal etti. Demirtaşlar, askerde Özel Harekat C-Timi oldu. Vatani görevini yapan Demirtaşlar, silah eğitimlerinde tabancaya özel ilgi duyduğunu fark etti. Askerliğini tamamlamasının ardından sınava girerek polis memuru olan Osman Demirtaşlar, 2003 yılında İstanbul'da göreve başladı.
'YILDIRIM OSMAN'
Polis memuru olarak emniyet teşkilatında birçok birimde görev alan Demirtaşlar, son olarak Antalya Emniyet Müdürlüğü Atış Poligonu'nda, il emniyet müdürlüğü bünyesindeki Antalya Emniyet Müdürlüğü Atış Poligonu'nda eğitmen olarak göreve getirildi. 14 kişilik özel eğitici kadroda yer alan Demirtaşlar'ın en büyük özelliği ise hızlı olması. Tabancayı kılıftan en hızlı çeken, şarjörü en hızlı dolduran, biten şarjörü yenisiyle en hızlı değiştiren, kılıftan çektiği silahla hedefi 12'den en hızlı vuran gibi çok sayıda sıfatı bulunan Osman Demirtaşlar, meslektaşları tarafından 'Yıldırım Osman' olarak anılıyor.
2 SANİYENİN ALTINDA HEDEFE TAM İSABET
Video paylaşım sitesinde yeteneklerini sergilediği bir sayfası da bulunan Osman Demirtaşlar, izinli günlerini dahi eğitim alanında kendini geliştirmek için geçiriyor. Mesleğini tutkuyla yapan Demirtaşlar'ın çok sayıda ödülü de bulunuyor. 'Yıldırım Osman', 10 metre öteye yerleştirdiği boş mermi kovanını, 1 saniye 55 salise gibi sürede silahını kılıftan çekip tam isabet vurmayı başardı. Demirtaşlar'ın bu performansı meslektaşlarının takdirini kazandı.
Hazırlıksız saldırıya uğraması halinde en hızlı karşılık verip en az zararla saldınrganı etkisiz hale getirmeyi hedeflediklerini belirten Osman Demirtaşlar, eğitimlerde hız ve güvenliğin birbirinden ayrılmaz ikili olduğunu söyledi. İnsanın hazır olmadığı bir anda gelen bir saldırıya, zihninin korku ve panik nedeniyle karşılık veremediğini anlatan Demirtaşlar, “Böyle bir durumda bize kas hafızamız yardımcı oluyor. Biz de burada personelimizin bedenini eğitiyoruz. Hızlı silah çekmeyi defalarca deneyerek refleks haline getiriyoruz. Kas hafızamı geliştirdim ve artık benim isabetlerim netleşti. 2 saniyenin altında vurmayı hedefliyoruz. 1.5 saniyeye indirdiğimiz günlerim oluyor" diye konuştu.
Demirtaşlar, Türk Polis Teşkilatı'nın bir mensubu olmaktan her zaman gurur duyduğunu ve ömrü yettiği kadar hizmet etmeye devam edeceğini sözlerine ekledi.

Görüntü Dökümü
-------------------------
Osman Demirtaşlar atış eğitiminde görüntüsü
Atış yaparken görüntüsü
Şarjöre mermi basarken görüntüsü
1.5 saniyede hedefi vururken görüntüsü
RÖP: Osman Demirtaşlar
261 MB -- 02.22 /// HD

Haber: Alparslan ÇINAR-İbrahim LALELİ-Kamera: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA,(DHA)

===================================================

5)ÇOCUKLARI İÇİN BİR ARAYA GELDİLER, MÜZİK GRUBU KURDULAR

EDİRNE'de kısa süre önce faaliyete başlayan Şehit Nefize Çetin Özsoy Bilim ve Sanat Merkezi'nde (BİLSEM) eğitim gören özel yetenekli çocukların velileri, çocuklarıyla daha iyi zaman geçirebilmek adına Türk Sanat Müziği korosu kurdu. Merkezin rehberlik öğretmenleri aracılığıyla 7 haftalık aile eğitimi alan veliler, çocuklarına konser verdi.
Bilim ve Sanat Merkezi (BİLSEM) çatısı altında eğitim gören özel yetenekli çocukların velileri, çocuklarıyla daha kaliteli zaman geçirmek adına aldıkları 7 haftalık aile eğitimi sürecinde Türk Sanat Müziği korosu kurdu. Rehberlik öğretmenleri aracılığıyla aldıkları eğitimde doğaçlama gelişen müzik fikrini gerçeğe taşımayı başaran veliler, kısa sürede hazırlanarak konser verme aşamasına geldi. Korist ve sazların tamamının velilerden oluştuğu Türk Sanat Müziği grubu, performanslarını yine kendi çocuklarına ve diğer velilere sergiledi. Veliler, konseri izleyen çocuklarından ve diğer ailelerden tam not aldı.
BİLSEM Rehberlik Öğretmeni Müzeyyen Yiğit, velilerin çocuklarıyla daha sağlıklı iletişim kurarak birlikte olmasını amaçladıklarını ifade etti. Yiğit, "Şubat ayında başlayan bir aile eğitimimiz var. 7 hafta boyunca süren bu eğitimlerimiz sırasında dinlenme aralarımızda eğlenmek amaçlı müzik yaptık ve bu bizim çok hoşumuza gitti. Eğitim bittiğinde de dedik ki bu çalışmayı biz sürdürelim ki, çocuklarımızda bizi kurumda görsünler ve bizim burada daha fazla etkin olduğumuzu hissetsinler diye velilerimizle birlikte bir koro oluşturduk. Bütün amacımız bu. Velilerimiz çocuklarımızla daha fazla olsun, çocuklarımız anne ve babalarını daha fazla görsün" dedi.

Velilerden Ruhan Akgün, çocukları adına etkinliğe katılmaktan mutluluk duyduğunu belirterek, "Biz buraya rehberlik öğretmenimizin daveti üzerine veli eğitimine gelmiştik. Sonra ders aralarında arkadaşlarla mırıldanırken tamamen doğaçlama şarkı söylemeye başladık. Yarı şaka yarı ciddi bu şekilde başladı. Şu anda konser aşamasına geldik. Çocuklarımız için yapılan bu etkinlikte bulunmaktan büyük mutluluk duyuyorum" ifadelerini kullandı.

'NE YAPTIYSAK ÇOCUKLARIMIZ İÇİN'
Koroda yer alan velilerden Ömer Tıpiş, eğitimle birlikte hayata geçirdikleri konser fikriyle çocuklarıyla daha fazla birlikte olma şansı yakaladıklarını söyledi. Tıpiş, "Burada 7 hafta süren eğitim sonunda hem veliler olarak birbirimizi tanımak imkanı bulduk hem de öğrencileri üzerinde doğru bildiğimiz yanlışların farkına vararak onların farkındalıklarının farkına varmak adına bir adım daha attığımızı düşünüyorum. Veli arkadaşlarımızla hem eğlenerek hem de çocuklarımızın farkındalıklarından da hareket ederek neler yapabilir diye düşünürken konser fikri ortaya çıktı. Biz çocuklarımızın paydasında buluştuk aslında. 7 hafta boyunca ne yaptıysak çocuklarımız için yaptık" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
---------------------------------
Konsere hazırlanan veliler
Velilerle röportajlar
Öğrencinin sunum yapması
Velilerin şarkılar söylemesi
Konseri izleyen çocuklar
Konserden detaylar
İzleyenlerin eşlik etmesi
Merkezden detaylar

Haber-Kamera : Olgay GÜLER / EDİRNE, (DHA) -

======================================================

6)EVİNDE UYUŞTURUCU SATARKEN YAKALANDI

ADANA'da evinde uyuşturucu satan Soner E.,(33) yakaladı. İl Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı Narkotik Suçlarla Mücadele ekipleri, Yüreğir ilçesi PTT Mahallesi'ndeki bir evde uyuşturucu satıldığı ihbarını aldı. Adrese baskın düzenleyen polis, Soner E.'yi gözaltına aldı. Evde yapılan aramada ise, sigara paketi içine gizlenmiş 10 uyuşturucu hap ve 3 gram genetiği değiştirilmiş esrar ile 700 lira para ele geçirildi.
Emniyete götürülen Soner E. sorgusunun ardından çıkarıldığı nöbetçi mahkemede tutuklandı.

Görüntü Dökümü
-----------------------
- Zanlının Adli Tıp birimine getirilmesi
- Zanlının Adli Tıp biriminden çıkışı

SÜRE:00'33" BOYUT:62,3 MB
Haber:Çağlar ÖZTÜRK-Kamera:ADANA,(DHA)

7)BURDUR'DA KAZA: 2 YARALI

Burdur'da kontrolden çıkarak refüjdeki ağaçlara çarparak durabilen otomobildeki 2 kadın yaralandı. Kaza, saat 23.00 sıralarında meydana geldi. E.G.Y.'nin (24) kullandığı otomobil, Köprübaşından Çatalpınar kavşağı yönüne giderken Burdur Devlet Hastanesi yanında sürücünün direksiyon kontrolünü yitirmesi sonucu refüjdeki ağaçlara çarparak durabildi. Sürücünün yaralanmadığı kazada, otomobilde bulunan Kübra D. (22) ve Büşra K. (24) yaralandı. Yaralılar sedyeyle Burdur Devlet Hastanesi'ne götürüldü. Yaralıların hayati tehlikelerinin bulunmadığı belirtildi.
Sürücü E.G.Y.'nin yapılan muayenesinde 2.8 promil alkollü olduğu belirlendi. Daha önce ehliyetine alkollü araç kullanmaktan 2 yıl el konulan sürücünün ehliyetine, bu defa 5 yıl süreyle el konuldu.

Görüntü Dökümü:
-----------------------
- Kazaya karışan otomobil
- Yaralının götürülüşü
- Yoldaki trafik
- Detay

HABER- KAMERA: Mesut MADAN/BURDUR, (DHA)

8)ÖNÜNDEKİ TIR'A ÇARPAN TIR'IN KABİNİ KOPTU: 1 YARALI

Karabük'ün Eskipazar ilçesinde, önünde ilerleyen TIR'a çarpan TIR'ın kabini koptu. Kabin ile birlikte yola düşen sürücü yaralandı.
Kaza, dün gece saatlerinde Eskipazar Kemikli Rampaları mevkiinde meydana geldi. Karabük istikametine giden Aşık İnan yönetimindeki 34 HZ 2648 plakalı TIR, önünde ilerlemekte olan Kemal Ünal idaresindeki 78 AJ 476 plakalı TIR'a arkadan çarptı. TIR'ın kabini koparak yola düştü. Kabinden düşen Aşık İnan, yaralandı. İnan, ambulansla Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alındı.
Kaza nedeniyle ulaşım tek şeritten kontrollü olarak sağlanırken, vinç yardımıyla hurdaya dönen TIR kopan kabiniyle birlikte yoldan kaldırıldıktan sonra yol tamamen trafiğe açıldı. Kazayla ilgili soruşturma başlatıldı.

Görüntü Dökümü:
-----------------------
-Kaza yerinden detay
-TIR'ın kopan kabininin çekçiye yüklenmesi

Haber: Bülent DİKTEPE/KARABÜK,(DHA)

================================================

9)GAZİPAŞA'DA KAZA: 1 YARALI

Antalya'nın Gazipaşa ilçesinde kontrolden çıkan kamyonetin refüjdeki palmiye ağacına çarptığı kazada, 1 kişi yaralandı.

Kaza, dün saat 12.00 sıralarında Ekmel Mahallesi D-400 karayolunda meydana geldi. Mevlüt Aydoğan'ın kullandığı 07 UR 645 plakalı kamyonet, sürücünün direksiyon kontrolünü yitirmesi sonucu yoldan çıkarak refüjdeki palmiye ağacına çarparak durabildi. Kazada kamyonet sürücüsü Mevlüt Aydoğan yaralandı.
Kazayı gören vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine sağlık, itfaiye ve polis ekipleri sevk edildi. İtfaiye yardımıyla araçtan çıkarılan sürücü, ambulansla Gazipaşa Devlet Hastanesi'ne götürüldü. Kaza sonrası kullanılamaz hale gelen kamyonet ise çekici yardımıyla kaldırıldı.

Görüntü Dökümü:
-----------------------
- Kaza yerinden görüntüler
- Aracın kaldırılması

HABER- KAMERA: Yücel BULUT/GAZİPAŞA, (DHA)
================================================
10)VAN'DA KAÇAK AVLANAN 10 TON İNCİ KEFALİ ELE GEÇİRİLDİ

Van'ın Muradiye ve Çaldıran ilçelerinde, jandarma ve polis ekipleri tarafından yapılan denetim ve yol kontrollerinde, kaçak avlanan 10 ton 625 kilogram inci kefali balığı ile 500 metre manyat tipi ağ ele geçirildi. Kamyonetlerle çuvallar içerisinde balık taşıyan araç sürücülerine, 12 bin 848 TL para cezası uygulandı.

Van Jandarma Komutanlığı, Van Gölü'nde yaşayan ve her yıl 15 Nisan-15 Temmuz tarihleri arasında avlanması yasak olan inci kefali balığının korunması için çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Muradiye İlçe Jandarma Komutanlığı ve Edremit Sahil Bot Timi ekiplerince, Yalındüz Mahallesi bölgesinde yapılan denetimlerde 500 metre manyat tipi ağa takılı kaçak avlanan 5 ton inci kefali ele geçirildi.

ÇALDIRAN'DA DA 5 TON 625 KİLO ELE GEÇİRİLDİ
Van Emniyet Müdürlüğü ekipleri tarafından, Çaldıran ilçesinde yapılan yol kontrollerinde ise Doğubayazıt karayolu üzerinde durdurulan 2 kamyonette arama yapıldı. Aramalarda, kamyonetlerin kasalarında çuvallar içersine konulmuş 5 ton 625 kilogram olmak üzere her iki operasyonda, toplam 10 ton 625 kilogram inci kefali balığı ele geçirildi. Ele geçirilen balık ve manyat tipi ağ, Tarım ve Orman Müdürlüğü ekiplerine teslim edildi.
Yapılan denetimde kaçak balık taşıyan kamyonet sürücülerine 12 bin 848 TL idari para cezası uygulandı. Yetkililer, kaçak balık avlayanlara karşı çalışmaların aralıksız devam edeceğini belirtti.

Görüntü Dökümü:
-----------------------
-Murdaiye ilçesine bağlı Karahan bölgesinde ele geçirilen manyat tipi ağ ve ağa bağlı balıklar
-Jandarma görevlisinin ele geçirilen balıklarla ilgili yaptığı anons
-Ele geçirilen çuvallar dolusu balıkların kamyonete yüklenmesi

HABER: Behçet DALMAZ- Orhan AŞAN/VAN, (DHA)

================================================
11)OTİZMLİLER İÇİN YAŞAM KÖYÜ KURACAKLAR

İzmir'de 8 yıl önce kurulan Anadolu Otizm Vakfı, halk, sivil toplum ve devletin el ele verip otizmlilerin iyi eğitim alarak sosyal yaşama entegre olmaları için çalışıyor. Her 59 doğumda bir otizmliye rastlandığını ifade eden Anadolu Otizm Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Nüvit Uyar, "Böyle giderse bundan 30 yıl sonra her 4 doğumda bir otizmli olması bekleniyor. Böyle bir dünyayı hayal edemiyorum. Vakıf olarak ailelerini kaybetmiş ve tek başına yaşayamayan otizmliler için yaşam köyü oluşturmak istiyoruz" dedi.

Anadolu Otizm Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı ve 14 yaşındaki otizmli Ege Uyar'ın babası Nüvit Uyar, vakıf olarak otizmli bireylerin toplumda kabul görmesi ve konforlu bir yaşam sürmesi için çalıştıklarını söyledi. Sadece otizm engeli değil, tüm engel alanlarıyla ilgili çalışacaklarını anlatan Uyar, ilk genel kurulda vakıfın adının Engelsiz Anadolu Vakfı olarak değişeceğini belirterek engellilerin kurtuluş savaşını verdiklerini dile getirdi. Otizmin artık görülme sıklığı açısından alarm verdiğini anlatan Uyar, her 59 doğumdan birinde otizm görüldüğüne dikkat çekti. Otizmin ömür boyu devam eden bir gerçeklik olduğunu ifade eden Nüvit Uyar, "Bugünden itibaren halk, sivil toplum ve devlet hep birlikte en doğru, sürdürülebilir ve bilimsel politikaları üretmek zorundayız. Biz bunun için varız, bunun için örgütlendik" dedi. Otizmli aileler olarak yerel yöneticilerle istişare halinde olduklarını vurgulayan Nüvit Uyar, sivil toplum örgütlerini bir araya getiren Türkiye Otizm Meclisi'ni kurduklarını ve yürütme kurulunun başında olduklarını söyleyerek şöyle konuştu:
"Türkiye Otizm Meclisi bir çatı örgütlenmedir. Türkiye'deki 1 milyon otizmli ve 4 milyon aileleriyle beraber bir kitleyi temsil ediyoruz. 31 Mart seçimlerinden önce başkan adaylarımızdan sözler istedik. Şimdi seçilenleri göreve davet ediyoruz. Geçtiğimiz kasım ayında otizmlilerin sıkıntılarıyla ilgili Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde Otizm Araştırmaları Komisyonu kuruldu. Tüm siyasi partilerden vekillerin oy birliği ile kurulan bu komisyon bir ilktir. Geçtiğimiz hafta görev dağılımı yapıldı. Biz bu birlik ruhuyla otizmli çocuklara faydalı olacak sonuçlar çıkarmak istiyoruz. Türkiye Otizm Meclisi olarak raporumuzu komisyona sunacağız. Bir otizm eylem planının hayata geçmesi için sürecin takipçisiyiz."

'EL ELE VERELİM OTİZMİ YENELİM'
Otizmlilerin öncelikli ihtiyacının eğitim olduğunu anlatan Nüvit Uyar, otizmli bireylerin bulunduğu ailelerin 'benden sonra ne olacak' kaygısı yaşadıklarını dile getirdi. Anadolu Otizm Vakfı olarak 0-6 yaş ve sonraki dönemlerle ilgili temel eğitimleri veren bir okul kurduklarını belirten Uyar, 90 otizmlinin eğitim aldığı okulda 60 kişinin istihdam edildiğini açıkladı. Vakıf olarak toplumun her kesiminden insanı bir araya getirdiklerini ve her görüşten ileri gelen siyasetçiyle birlikte olduklarını kaydeden Uyar, şunları söyledi:
"Artık 59 doğumda bir otizmliye rastlanıyor. Böyle giderse bundan 30 yıl sonra her 4 doğumda bir otizmli olması bekleniyor. Böyle bir dünyayı hayal edemiyorum. Ailelerin 'benden sonra ne olacak' sorusuna yanıt vermek amacıyla ailelerini kaybetmiş ve tek başına yaşayamayan otizmliler için yaşam köyü oluşturmak istiyoruz. Seferihisar'ın Düzce köyünde, vakfımıza bağışlanmış 38 dönümlük bir arazide, tek başına yaşama becerisi olmayan otizmlilerin hayatlarını üretken şekilde sürdürürebilecekleri bir merkez oluşturacağız. Bunun Türkiye'ye örnek olması için çalışıyoruz, umutluyuz. Bu vakıf için çalışan farklı görüşten siyasetçiler burada siyaset yapmıyor. Bunun en güzel örneği TBMM'de bütün partilerin oy birliği ile kurulan Türkiye Otizm Araştırmaları Komisyonu'dur. Biz bu komisyonun çok başarılı olmasını ümit ediyoruz. Bunun için elimizden geleni yapacağız. Ben, bütün topluma dertte bir arada olmanın millet olmanın şiarı olduğunu hatırlatarak, el ele verelim otizmi yenelim, diyorum."

Görüntü Dökümü:
-----------------------
-Okulda eğitim alan otizmlilerden görüntü,
-Eğitimciler ve otizmli çocukların birlikte görüntüsü,
-Spor yapan otizmlilerden görüntü,
-Nüvit Uyar ile röp.

Haber : Nevra UÇKAÇ - Kamera: Mücahit BEKTAŞ / İZMİR, (DHA)

================================================
12)PSİKOLOGDAN DİKKAT EKSİKLİĞİ VE SINAV KAYGISI UYARISI

Adana'da, Uzman Psikolog Sabri Yurdakul, 1 Haziran'da yapılacak Liseye Geçiş Sınavı'na (LGS) girecek olan ve sınav kaygısı, dikkat eksikliği problemi yaşayan öğrencileri profesyonel yardım almaları konusunda uyardı.

Sınava hazırlanan çocukların yoğun ders temposundan dolayı çok yorulduğunu vurgulayan Sabri Yurdakul, "Bütün gücünü toplayıp ders çalışan öğrenciler dikkat eksikliği ve sınav kaygısı nedeniyle başarılarının düştüğünü söylüyorlar. Sınavın yaklaştığı dönemde ders çalışamaz hale geliyorlar. Çok sıkılıyorlar. Dersin başına oturduklarında maalesef bir türlü konsantre olamıyorlar. Bu yorulmaları ve sıkılmalarıyla alakalı bir durumdur. Ayrıca unutmamak gerekir ki deneme sınavlarında kaygı duyan, dikkat hataları yapan gençler aynı şeyi asıl sınavda da yapabilirler" dedi.

SORUNUN ÜZERİNE GİDİN
Bu tür bir soruna sahip olan öğrencilerin profesyonel yardım alması gerektiğini hatırlatan Yurdakul, aynı zamanda öğrencilerin son güne kadar ders çalışmaktan vazgeçmemesi gerektiğini kaydetti. Aksi taktirde sınavda kaygıdan ve dikkat eksikliğinden dolayı birçok hata yapılabileceğini kaydeden Yurdakul, şöyle konuştu:
"Bir anda beyinlerinden her şeyin silinip gittiğini hissederler. Öğrenciler sınavda dikkat eksikliği ve kaygıdan dolayı hata yaparak alabilecekleri puanın çok daha gerisinde kalabilirler. Aileler çocuklarındaki bu durumu onlara kulak vererek tespit edebilir ve çocuklarına bu sorunu halletmek konusunda yardım edebilirler. Dediğimiz gibi sorunların farkında olan her aile ve çocuk bunu aşmak adına mücadele etmelidirler."

Görüntü Dökümü:
-----------------------
- Sabri Yurdakul ile röp.
- Detay görüntüler

Haber-Kamera: Can ÇELİK/ADANA,(DHA)

===============================================

Mynet Youtube


En Çok Aranan Haberler