HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

DHA YURT BÜLTENİ - 5 

  Sosyal medya mesajıyla hayatının golünü attı Ampute Futbol Milli Takımı'nın 2017'de İngiltere'yi yenerek Avrupa şampiyonluğu kazandığı maçı televizyonda izleyip gurur duyan doğuştan engelli Ahmet Akkaya'nın (20) hayatı, o dönem takım kaptanı olan Osman Çakmak'a sosyal medyadan gönderdiği 'Futbol oynamak istiyorum' mesajıyla değişti.

Sosyal medya mesajıyla hayatının golünü attı

Ampute Futbol Milli Takımı'nın 2017'de İngiltere'yi yenerek Avrupa şampiyonluğu kazandığı maçı televizyonda izleyip gurur duyan doğuştan engelli Ahmet Akkaya'nın (20) hayatı, o dönem takım kaptanı olan Osman Çakmak'a sosyal medyadan gönderdiği 'Futbol oynamak istiyorum' mesajıyla değişti.
Doğuştan engelli Ahmet Akkaya, Ampute Futbol Milli Takımı'nın 2017'de İngiltere'yi yenerek Avrupa şampiyonluğu kazandığı maçı televizyonda izleyip, gurur duydu. Sağ ayağı gelişimini tamamlamayan Ahmet Akkaya, bu karşılaşma sonrası yaşadığı heyecanla futbol oynamaya karar verdi. Akkaya, futbola ilgisini o dönem takımın kaptanı olan Osman Çakmak'a sosyal medyadan gönderdiği mesajla anlattı. Çakmak da Ankara'ya davet ettiği Ahmet Akkaya'nın, hayatında önemli bir değişikliğe adım atmasına yardımcı oldu.
Ampute futbola başlama isteği olduğu dönemde milli takımın Avrupa şampiyonluğu kazanmasının kendisini heyecanlandırdığını anlatan Ahmet Akkaya, "Futbola başlamak için bir kıvılcım bekliyordum. Takımımız şampiyon oldu, çok sevindim. Sosyal medyadan ulaşmak istedim. Osman kaptana direkt mesaj attım, geri dönüş yaptı. 1,5 yılda milli takım aday kadrosuna girdim. Sosyal medyadan kaptana 'Doğuştan amputasyonum var. Ampute futbol oynamak istiyorum, futbolu çok seviyorum' yazdım. Osman kaptan da beni izlemek için Ankara'ya çağırdı. Sağ olsun beni ampute futbola başlattı ve bugünlere gelmeme katkı sağladı. Hedefim Ampute Futbol Milli Takımı'nda uzun yıllar ay yıldızlı formayı giymek. 2020'de Avrupa şampiyonasında, şampiyonluk kazanmak istiyoruz" diye konuştu.
Takım kaptanlığı sonrası milli takımda teknik direktörlük koltuğuna oturan Osman Çakmak da Ahmet Akkaya'nın gönderdiği mesajı ve sonrasında yaşananları şu sözlerle anlattı:
"Ahmet kardeşim o gün mesaj gönderdiğinde, beden eğitim öğretmeni de futbol oynadığı görüntüyü gönderdi. Ahmet'in futbola yatkınlığını ve futbol zekasını fark ettim. Ahmet kardeşimi Ankara'ya çağırdım. 'Nasıl olacak' diye sorduğunda, sonrasını gelince konuşacağımızı söyledim. Ahmet istekliydi. Ahmet gibi bize ulaşan 6 kardeşimiz daha var. Biz engelli sayısını çoğaltmadık, var olan engelli kardeşlerimizi sahaya sürdük. Ahmet çok istekli, futbol oynamayı seviyor. Ahmet milli takımın kampında ve futbolu hızla gelişiyor. 10-15 yıl milli takım formasını giymesini istiyoruz."

Görüntü Dökümü
-----------
- Ampute milli takım idman detayı
- Ampute futbolculardan detay
- Kendi aralarında tek kale maç
-Ampute oyuncu açıklaması

500 MB/// 4.31 DK

Haber: Tolga YILDIRIM - Kamera: Alparslan ÇINAR/ANTALYA, (DHA)

==================

Kapkaç anı güvenlik kamerasında

Adana'da kaldırımda oturan C.E.'nin (13) elindeki cep telefonunun alıp kaçan İslam Şimşek (28) tutuklandı. Olay anı güvenlik kamerası tarafından görüntülendi.
Olay, 31 Temmuz'da Seyhan ilçesi Türkocağı Mahallesi'nde meydana geldi. İddiaya göre, İslam Şimşek, evinin önündeki kaldırımda oturan C.E.'nin oynadığı cep telefonunu alıp kaçtı. Küçük çocuk, peşinden koştuğu şüpheli ile arkadaşını yakalayamadı. İhbar üzerine soruşturma başlatan polis, güvenlik kamerasına yansıyan şüphelinin kimliğini saptadı. Yapılan çalışma sonucu İslam Şimşek dün yakalandı.Şüpheli emniyetteki sorgusunda, ' Olayı hatırlamıyorum, bu cep telefonunu ben mi? çalmışım' dedi. İslam Ş. çıkarıldığı nöbetçi mahkemece tutuklandı.
Polis diğer şüpheliyi yakalamaya çalışıyor.

Görüntü Dökümü
------------
- Zanlıların sokakta yürümesi
- Kaldırımda oturan şansın elindeki cep telefonunu alması
- Kaçmaları
- Zanlının emniyet binasından çıkarılması
- Polis aracına bindirilmesi
- Detaylar

SÜRE:01'02" BOYUT:192 mb

Haber-Kamera: ADANA,(DHA)

=========================

Bağlama ustasının Aşık Veysel vefası

Sivas'ta sipariş üzerine el yapımı bağlama üretimi yapan Şentürk İyidoğan'ın ünlü halk ozanı Aşık Veysel'e vefasını her fırsatta sergiliyor. Aşık Veysel'in sağlığında kullandığı özel bağlamasını de elinde bulunduran İyidoğan, her yıl ozanın doğum gününü kendi imkanları ile kurduğu Aşıklar Müzesi'nde pasta keserek ve eserlerini seslendirerek kutluyor.
Kentte 4 Eylül Sanayi Sitesinde bulunan atölyesinde sipariş üzerine el yapımı bağlama üretimi yapan ve halk ozanı olan Şentürk İyidoğan(50), ünlü halk ozanı Aşık Veysel'e olan hayranlığı ile biliniyor. İyidoğan, atölyesinin önüne kendi imkanlarıyla kurduğu 'Ozanlar Müzesi'nde, Aşık Veysel Şatıroğlu'nun 125'inci doğum gününü kutladı. İyidoğan, 25 Ekim 1894 yılında dünyaya gelen Aşık Veysel'in doğum günü için üzerinde 'İyi ki doğdun Aşık Veysel' ve 'Dostların seni hatırladı' yazısı bulunan pastayı müzesindeki minyatür heykelinin önüne koydu. Pastanın mumlarını üfleyen İyidoğan, daha sonra Aşık Veysel'in kendisinde bulunan tarihi sazını da çalarak 'Dostlar beni hatırlasın' türküsünü seslendirdi.
'DOSTLARI ONU HER ZAMAN HATIRLAR'
Aşık Veysel'in çok değerli bir ozan olduğunu söyleyen Şentürk İyidoğan, "Bugün Aşık Veysel'in 125'inci doğum günü. Bugün Aşık Veysel iyi ki doğmuş. Aşık Veysel Sivas için Türkiye ve Dünya için çok değerli bir ozandır. Aşık Veysel'in doğum günü kutlu olsun. Dünyanın bir çok üniversitesinde Aşık Veysel konuşuluyor. Dünyada eşi benzeri olmayan çok kıymetli bir ozan. Dünyada ilk kez 72 millete bir bakan bence tek ozandır. Bugün de doğum gününde Aşık Veysel'i kendi sazıyla 'Dostlar beni hatırlasın' türküsüyle andık. Dostları onu her zaman hatırlar. Aşık Veysel'in eserlerinin yüzyıllar boyunca kaybolmayacağını düşünüyorum" dedi.
'HERKESİN OZANLARIMIZI TANIMASI LAZIM'
Aşık Veysel'in sazını 1999 yılında ozanın yakınları tarafından verildiğini ifade eden İyidoğan, "Ben Aşık Veysel'in sesinin bu sazın içerisinde gizli olduğunu düşünüyorum. Bizim için de çok kıymetlidir. Her gelen ve sazı eline alan Aşık Veysel türküsü çalmaya çalışıyor. Farklı bir ses ve farklı bir saz. Ona layık olmaya çalışıyoruz. Ben zaman zaman akşamları Aşık Veysel'in bütün eserlerini kendi sazıyla okuyorum. Her okuduğumda ayrı bir keyif alıyorum. Aşık Veysel çok başka bir şey. Herkesin böyle ozanlarımızı tanıması lazım" diye konuştu.

Görüntü Dökümü
------------
-Bağlama atölyesinden görüntüler
-Şentürk ustanın bağlama yapma çalışmaları
-Ozanlar müzesinden görnütü
-Aşık Veysel için hazırlanan pasta
-Minyatür heykeli önünde pastayı üflemesi
-Veysel'in bağlaması ile türkü seslendirmesi
-Konuşmaları

(592 mb)

Haber-Kamera: Hüsnü Ümit AVCI-Rahmi MEYVECİ/SİVAS, (DHA)

====================

Arkadaşının yumruğu ile burnu yırtıldı

Antalya'da Mustafa Ş., parkta alkol alırken çıkan kavgada yumrukladığı arkadaşı Mustafa A.'nın (45) burnunu yırttı.
Olay, dün saat 16.00 sıralarında Muratpaşa ilçesi Güllük Caddesi'nde bulunan Beş Şehitler Parkı içinde meydana geldi. Park içinde birlikte alkol alan Mustafa Ş. ile Mustafa A. arasında bilinmeyen nedenle tartışma çıktı. Tartışmanın kavgaya dönüşmesi sonrasında Mustafa Ş., arkadaşının yüzüne yumruk attı. Burnu yırtılan Mustafa A., kan içinde yere yığıldı. Kavga çıktığını görenler, durumu polis ve sağlık ekiplerine bildirdi. Mustafa A. gelen sağlık ekipleri tarafından hastaneye götürülürken, çeşitli suçlardan kaydı bulunan Mustafa Ş. ise gözaltına alındı.

Görüntü Dökümü
------
Yaralı şahsın yerde yatarken görüntüsü
Sağlık ekiplerinin yaralıya müdahalesi
Şüpheli şahsın polisin yanında görüntüsü
Yaralı şahsın sedye ile ambulansa taşınması
Detaylar

221 MB -- 2 Dakika

HABER-KAMERA: Bülent TATOĞULLARI/ANTALYA,(DHA)

==================

Torununa karaciğeriyle can verdi, 'Hasta bebekler için de alın' dedi

Antalya'da, safra yolları doğuştan bulunmadığı için siroz gelişen ve nakil olmasına karar verilen 5 aylık torunu Aras Ali Gökgöz'ü karaciğer dokusuyla yaşama bağlayan Azime Balyemez (50), doktorlara "Karaciğerimden fazla fazla alın, diğer hasta bebeklere de takın" dedi.
Yunus Gökgöz (29) ile Eskişehir'de 4 yıl önce evlendiklerini belirten Gonca Gökgöz (28), 30 Mayıs'ta ise oğulları Aras Ali'nin dünyaya geldiğini söyledi. Aras Ali'de doğumdan 1 ay sonra bazı şikayetler başladığını anlatan Gonca Gökgöz, karnında şişlik ve avuç içlerinde kızarıklıkla hastaneye başvurduklarını kaydetti. "Kontrol amacıyla gittiğimiz hastanede bebeğimizin karaciğerinde sorun olduğunu öğrendiğimde çok üzüldük" diyen Gökgöz, "İlk bebek olduğu için zaten tecrübesizdim. Bir de hasta olduğunu öğrenince çok üzüldük, yıkıldık. Karaciğer nakli olması gerektiği söylenince aklımızda birçok soru vardı. Küçücük bebek düşünsenize. Çok zor günlerdi" diye konuştu.
'HAYATIMDAKİ 3 DEĞERLİ İNSAN'
Bebeğine karaciğer nakli yapılmasına karar verildiğinde donör olmak istediğini kaydeden anne Gökgöz, "Karaciğerim uyumlu çıkmıştı; ama anneannesi de verici olmak istemişti. Kontrollerde anneannesinin karaciğeri daha uyumlu çıkınca ondan nakil yapılmasına karar verildi" dedi. Bebeğinin nakil ameliyatından önce endişe taşıdığını anlatan Gökgöz, "Küçücük bebek, henüz 3,5 aylıktı. Bu ameliyatı kaldırabilecek mi, diye düşündük ama İbrahim hocayla konuştuktan sonra endişelerimiz kayboldu. Bize çok güven verdi. Kendisine çok çok teşekkür ediyoruz. Çok şükür, bebeğim sağlıklı ve hayatta. Anneme de çok teşekkür ediyoruz. Bebeğime karaciğerini verdi. Artık hayatımdaki en değerli 3 insan, bebeğim, İbrahim hoca ve annem oldu. İyi ki varlar" diye konuştu.
'KARACİĞERİMDEN FAZLA FAZLA ALIN'
Torununa karaciğerinden parça veren Azime Balyemez ise Aras Ali'ye yapılması gerektiğini öğrendiğinde hemen verici olmak istediğini anlattı. Torununun hasta olduğunu öğrendiğinde yaşadığı duyguyu "Dünya üzerime yıkıldı" sözleriyle anlatan Balyemez, "Çaresi olduğunu öğrenince rahatladım" dedi.
Yapılan tetkiklerde karaciğeri uyumlu çıkınca nakle karar verildiğini kaydeden Balyemez, "Çok heyecanlıydım. İlk torunum Aras Ali, benim karaciğerimle kurtulacaktı. Doktorlara dedim ki 'Karaciğerimden fazla fazla alın, diğer hasta çocuklara da takın'. Ama olmuyormuş. Doktorlar bunun olamayacağını söyledi" diye konuştu.
TORUNUNU ARTIK 'CİĞERİM' DİYE SEVİYOR
Medical Park Antalya Hastaneler Kompleksi Organ Nakli Merkezi Karaciğer Nakli Sorumlusu Prof. Dr. İbrahim Aliosmanoğlu ile ekibine teşekkür eden Azime Balyemez, "Torunumu artık 'ciğerim' diye seviyorum" dedi.
Medical Park Antalya Hastaneler Kompleksi Organ Nakli Merkezi Karaciğer Nakli Sorumlusu Prof. Dr. İbrahim Aliosmanoğlu ise Aras Ali'nin sağlık durumuyla ilgili bilgi verdi. Bebeğin kendilerine 3 aylıkken getirildiğini belirten Aliosmanoğlu, "Aras Ali'de doğuştan safra yolları yoktu. Buna bağlı karaciğerde siroz başlamıştı. Değerleri çok yüksekti. Karaciğer nakli olması gerektiğini söyledik. Verici adayı olarak anneannesi geldi. 25 gün önce, 4 aylıkken nakli gerçekleştirdik. Anneannenin karaciğerinden yaklaşık 150 gramlık parçayı naklettik. Ameliyat sonrası gayet iyi seyretti. 15'inci günde taburcu ettik. Sıkıntısı yok. Her şey yolunda" diye konuştu.
AMELİYAT ETTİĞİ EN KÜÇÜK BEBEK
Aras Ali'nin bugüne kadar karaciğer nakli yaptığı en küçük bebek olduğunu belirten Prof. Dr. Aliosmanoğlu, "Hem ay olarak hem kilo olarak en küçük bebekti. Ameliyata aldığımızda 4,5 kilo ve 4 aylıktı" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
----------------------
- Ameliyathaneden detay görüntüler
- Hastane odasında hasta muayenesinden görüntü
- Doktorun bebeği sevmesinden detay görüntü
- Aras bebekten detay görüntüler
- Prof. Dr. İbrahim Aliosmanoğlu'nun röportajı
- Aras bebek, anne ve anneanneden detay
- Anne Gonca Gökgöz'ün röportajı
- Anneanne Azime Balyemez'in röportajı
- Aras bebekten detay görüntüler

592MB /// 5.26"

Haber: Selma KUNAR- Kamera: Aslı DURAN/ANTALYA, (DHA)

====================

Horma Kanyonu'na heyecan dolu yürüyüş yolu

KASTAMONU'nun Pınarbaşı ilçesinde, Küre Milli Parkı içindeki Horma Kanyonu ile Ilıca Şelalesi arasına yapılan 3 kilometrelik yürüyüş yolu tamamlanmak üzere. Kanyonda dağa balkon gibi monte edilen yürüyüş yolu heyecan yaratırken, kanyonun tüm güzelliklerini izleme imkanı sağlıyor. Doğa Koruma ve Milli Parklar 10. Bölge Müdürü Hasan Başyiğit, dünyada ilk kez bir kanyonun içerisine 3 kilometre uzunluğunda yürüyüş yolu yapıldığını söyledi.

Kastamonu ve Bartın il sınırlarında bulunan Küre Dağları, 2000 yılında milli park ilan edildi. Milli parkın içerisinde Valla Kanyonu, Ilgarini Mağarası gibi jeolojik oluşumlar, Ilıca Şelalesi gibi doğal güzellikler bulunuyor. Kastamonu Pınarbaşı ilçesine 5 kilometre uzaklıktaki Zara çayının içinden geçtiği Horma Kanyonu’nun çıkışında Ilıca Şelalesi güzelliği ile doğa tutkunlarını kendisine çekiyor.

YOL KAYALARA SABİTLENDİ
Kanyonu ziyaret edenlerin doğa harikasını daha kolay gezebilmesi için 2016 yılında yürüyüş yolu yapılmasına başlanıldı. Ahşap yürüyüş yolu çalışmaları 3 yıl sürerken, 30 kişi çalıştı. 3 kilometrelik yürüyüş yolunu kayalara sabitlemek için yaklaşık 50 santimetre boyunda 260 bin cıvata kullanıldı. Kayalar delinerek yürüyüş yolu için platformlar oluşturuldu. Yürüyüş yolunun ahşapları ve korkulukları yerleştirildikten sonra, önümüzdeki aylarda bölgeye gelecek turistlerin yol güzergahında güvenli bir şekilde yürüyüş yapabilmeleri için güvenlik riskinin fazla olduğu bölgelerinin üst kısımlarına çelikten tel yapılarak, kaya parçalarının yürüyüş yoluna gelmesi engellenecek. Yolun önümüzdeki yıl Mayıs ayında ziyarete açılması bekleniyor.

60 METRE YÜKSEKLİKTE
3 kilometrelik yürüyüş yolu boyunca zaman zaman kanyonun tabanından 50-60 metre yüksekliğe demir kazıklarla sabitlenen platform üzerine ahşap yol yapıldı. Büyük heyecan yaşanmasına neden olan ve 2 saatlik yürüyüş zamanının aldığı Horma Kanyonu yürüyüş yolu birçok doğaseverin gözdesi haline geleceği tahmin ediliyor. Yürüyüş yoluna gelen ailelerin bebek arabalarıyla birlikte rahatça ilerlemeleri için özel bir teknikte uygulandı.

CAZİBE MERKEZİ OLACAK
Doğa Koruma ve Milli Parklar 10. Bölge Müdürü Hasan Başyiğit yaptığı açıklamada, "Küre Dağları Milli Parkımız Kastamonu ve Bartın sınırları içerisinde bulunan 37 bin hektarlık alanı kaplayan bir yerimizdir. Biyo çeşitlilik açısından dünyada 100 sıcak noktada, Türkiye’de ise 9 sıcak nokta arasında yer almaktadır. Milli parkımız dünyada tanınan bir alanımızdır. Avrupa Panparks ile Yabanıl Platin sertifikasına sahiptir. Burada kanyonlar şelaleler ve mağaralar çok dikkat çekiyor. Son yıllarda da ziyaretçi sayısını arttığı görüyoruz." dedi.

Horma Kanyonunu tüm insanların görmesini istediklerini ifade eden Başyiğit şöyle konuştu:
"Horma Kanyonumuzu tüm insanlarımızın görmesi ve bu heyecanı yaşamasını istedik. Geçmişte bir proje yapılmış, o zaman yapılan proje kanyon tabanına çok yakın olduğu için sel baskınlarında zarar görerek, işlevsiz hale gelmişti. Artık Horma Kanyonu Ilıca şelalesi ile birleşti. Artık kanyonunun girişinden 3 kilometrelik yürüyüşle Ilıca şelalesine yürüyecekleri ahşap sağlam bir platform yaptık. Türkiye’de ve dünyada bulunan kanyonlar arasında bizim Horma Kanyonunda, kayaların delinerek uyguladığımız 3 kilometrelik yürüyüş yolu hiçbir yerde yok, burası da dünyada bir ilk olmuş oldu. Bu açıdan da bizim için çok önemli ve nadide bir yer oldu. Burası milli parkımızın en çok ziyaretçi çekecek, cazibe merkezlerimizden birisi olacaktır. Herkesi buraya bekliyoruz."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-Yürüyüş yolu yapım aşamaları
-50 metre yükseklikteki yürüyüş yolu
-Kayalıklara yapılan ahşap yürüyüş yolu
-Demirlerin kayalıklardaki hali
-Horma Kanyonunun güzellikleri
-Yürüyüş yolunun yüksekliği
-Yürüyüş yolunda korkarak yürüyen insanlar
-Bölge Müdürü Hasan Başyiğit ile röp.
-Horma Kanyonu drone havadan görüntüleri

Haber-Kamera: Ayhan ACAR/KASTAMONU, (DHA)

============================

Salebin kilosu 700 lira

Toros Dağları'nın zirvesindeki yabani orkidelerin yumrularından elde edilen Bucak salebi, kış aylarında tercih edilen içeceklerin başında geliyor. Kendine has tadı ve kıvamı bulunan salep, kilosu 700 TL'den satılıyor.
Mayıs, haziran aylarında Bucak'ın çevresindeki Toros Dağları'nın yüksek kesimlerinde doğal olarak yetişen yabani orkide bitkisinin yumruları, toplanıp, 6 ay kurutuluyor. Taş değirmenlerde öğütülen yumrular, toz haline getirildikten sonra kaynatılmış inek sütü ve şekerle buluşturuluyor. 45 dakika kısık ateşte karıştırılıyor.
Antalya'da "Sizin Oraların Nesi Meşhur" sloganıyla bu yıl 10'uncu kez kapılarını açan Yöresel Ürünler Fuarı'nda (YÖREX) stant açan Aziz Gündüz, Bucak'ın meşhur salebini ziyaretçilere tattırıp, faydalarını anlattı. Üzerine dökülen toz tarçınla ikram edilen sıcak salepten tatmak isteyen ziyaretçiler ise kazanların başında uzun kuyruklar oluşturdu. Kalabalığın salebe ilgisinden memnun olduğunu anlatan Aziz Gündüz, salebin lezzetinin Toros Dağları'ndan geldiğini söyledi.
CUMHURBAŞKANI, BAKANLAR VE VEKİLLERE GÖNDERİLİYOR
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve kabineyle birlikte tüm milletvekillerine her sene kışın toz salep gönderdiklerini kaydeden Gündüz, şöyle konuştu:
“Her yıl Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve bakanlarımızla birlikte tüm milletvekillerimize salep gönderiyoruz. Kışın bolca tüketiliyor. Göğsü yumuşatır, bademciklere iyi gelir, vücudu güçlendirir. 1 kilogram süte 7 gram salep karıştırıyoruz. Böyle düşününce 1 kilogram salebin fiyatının 700 TL olması gayet normal. Geçen yıl 600 TL'ydi bu yıl 700 TL oldu."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-----
Fuarı gezenlerden görüntü
Standlardan görüntü
Salep standının görüntüsü
Salep alanların görüntüsü
Vatandaşlarla röportaj
DHA Muhabiri Alparslan ÇINAR ANONS
RÖP: Aziz Gündüz
Detaylar

HABER: Alparslan ÇINAR-KAMERA: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA,(DHA)

============================

Mynet Youtube


En Çok Aranan Haberler