HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

DHA YURT BÜLTENİ - 8

  Çorlu'da 25 kişinin öldüğü tren kazası davası başladı (2) BAZI AİLELER SALONA GİREMEYİNCE ARBEDE ÇIKTI Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde, 25 kişinin öldüğü, 328 kişinin yaralandığı tren kazası davasının ilk duruşması, Çorlu Adalet Sarayı'nda, 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi olarak düzenlenen 130 kişilik konferans salonunda görülmeye başlandı.

Çorlu'da 25 kişinin öldüğü tren kazası davası başladı (2)
BAZI AİLELER SALONA GİREMEYİNCE ARBEDE ÇIKTI

Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde, 25 kişinin öldüğü, 328 kişinin yaralandığı tren kazası davasının ilk duruşması, Çorlu Adalet Sarayı'nda, 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi olarak düzenlenen 130 kişilik konferans salonunda görülmeye başlandı. Avukatlar, kazada ölenlerin yakınları ve yaralılar, saat 10.00'dan sonra salona alındı. Duruşma salonunun dolması üzerine dışarıda kalan aileler de içeri girmek isteyince görevliler, yer kalmadığını belirterek, kapıyı kapattı. Bu sırada bazı avukatlar da salona giremedi. Aileler, görevli polis müdürlerinden, kendilerini içeri alınmalarını istedi. Ailelere salonda yer olmadığı tekrar söylenince devreye CHP Tekirdağ Milletvekili İlhamı Özcan Aygun girdi. CHP'li Aygun, yakınlarını kaybeden ailelerin duruşma salonuna girmesi gerektiğini söyledi. Bu sırada kazada babasını kaybeden kişi, "Artık içeri girmek istiyorum, dayanıyorum. Adalet istiyorum. Nasıl bizi salona almazsınız?" diye bağırdı. Ailelerin salon kapısına yüklenmesi üzerine arbede çıktı. Bu sırada kapıda hasar oluşunca duruşma salonu önüne, takviye çevik kuvvet polisleri geldi. Ekipler, içeri girmek isteyen kalabalığı salon önünden uzaklaştırdı.
Yaklaşık 1 saat süren kargaşa ve yapılan görüşmeler sonrası salon kapısı açılarak, aileler içeri alındı. Koltukların tamamen dolduğu salonda bazı aileler, merdivenlere oturarak, duruşmayı izledi.
Öte yandan tutuksuz yargılanan sanıklar Turgut Kurt, Özkan Polat, Celaleddin Çabuk ile Şefi Çetin Yıldırım da duruşma salonunda hazır bulundu.

Görüntü Dökümü
-----------
Salon önünde yaşanan arbede
Salona girmek isteyen aileler
Polisin önlemleri
Yaşaan kargaşa
Alilerin tepkileri
Polisin grubu uzaklaştırması
Yaşanan olaylar
Detaylar

Haber-Kamera: Gurbet GÖKÇE-Mehmet YİRUN-ÇORLU(Tekirdağ),(DHA)

======================

Munzur Nehri'ne düşen Engin'in cansız bedeni, 19 gün sonra bulundu

Tunceli'nin Ovacık ilçesinde, 15 Haziran günü, hareket halindeki yolcu otobüsünün açılan bagaj kapağının çarpması sonucu Munzur Nehri'ne düşüp, kaybolan çoban Engin Eroğlu'nun cansız bedeni bulundu.
Yoncalı köyünde çobanlık yapan Engin Eroğlu, 15 Haziran günü öğle saatlerinde, hayvanlarını otlatmak için evden ayrıldı. Hayvanların akşam köye başıboş dönmesi üzerine ailesi, telefonla aradığı Engin'e ulaşamayınca kayıp ihbarında bulundu. Bunun üzerine bölgeye, jandarma ve AFAD ekipleri ile UMKE sevk edildi. Bölgede yapılan aramalarda, Munzur Nehri kıyısında, Eroğlu'na ait cep telefonu ve şapka bulundu. Engin'in de bulunması için aramalar, bu bölgede yoğunlaştırıldı.
İstanbul, Ankara, İzmir ve Mersin belediyelerinde görevli 50 kişilik su altı arama kurtarma ekibinin yanı sıra AFAD, itfaiye, jandarma ve çok sayıda gönüllünün katılımıyla yapılan arama çalışmalarının 19'uncu gününde Eroğlu'nun cansız bedeni, bu sabah saatlerinde Munzur Nehri'ne düştüğü Yoncalı köyünden 8 kilometre uzaklıktaki Aşağıtorunoba köyü yakınlarında bulundu. Cenazenin bulunduğu yere jandarma ve sağlık görevlileri sevk edildi.

ARŞİV GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
AKTÜEL GÖRÜNTÜ TAKİP EDİLİYOR

Haber: Ferit DEMİR / TUNCELİ,(DHA)

==================

Araklı'daki selde kayıp 2 kişi aranıyor

Trabzon'un Araklı ilçesinde, 8 kişinin hayatını kaybettiği sel felaketine kaybolan 2 kişinin bulunması için 202 kişilik ekip çalışma yürütüyor.
Trabzon'da, 18 Haziran'da etkili olan sağanak, Araklı ilçesinde sel ve heyelanlara neden oldu. İlçenin Çamlıktepe ve Yeşilyurt mahallelerinde heyelan sonucu önüne set çekilen Karadere, biriken toprak ve balçığı sürükleyerek aniden taştı. Bölgede kurulu olan hidroelektrik santralinin toprak ve balçıkla dolan havuzunun da taşması sonucu sel suları mahallelere girdi, önüne kattığını sürükledi. Sele kapılan 10 kişi kayboldu, 4 kişi de yaralı olarak kurtarıldı. Bölgeye sevk edilen askeri helikopter ve kurtarma ekipleri tarafından mahsur kalan 76 kişinin güvenli bölgelere tahliyesi sağlandı. Selde kaybolan 8 kişinin cansız bedenine ulaşıldı, kayıp 2 kişiyi arama çalışmaları sürüyor. Sel ve heyelanlarda 11 bina yıkıldı, 14 bina ağır hasar aldı, yol ve köprüler çöktü, tarım arazileri zarar gördü.
DERE VE DENİZDE ARANIYORLAR
Selde kaybolan Mahmut Köseoğlu (39) ile Cengiz Cevahir'in (16) bulunması için bölgede çalışmalar sürüyor. AFAD, AKUT, UMKE, JAK, Deniz Polis ekipleri Karadere boyunca arama çalışmasını sürdürüyor. Sahil Güvenlik ekipleri de botla deniz yüzeyini tarıyor. Dere yatağına giren JAK timleri kayıplardan iz arıyor. Arama kurtarma çalışmalarına 202 kişilik ekip katılıyor.

Görüntü Dökümü
---------------
Dere yatağında arama yapan ekipler
Aramalardan detaylar

Haber-Kamera: Selçuk BAŞAR TRABZON-DHA

===================

İcradan satılan arazisini alan kişiyi ve oğlunu vurdu

Düzce'de, K.B. icra yoluyla satılan arazisini satın alan Mehmet Bakan ve oğlu Ali Bakan'ı tüfekle ateş ederek vurdu. Yaralanan baba ile oğlu tedavi altına alınırken, kaçan K.B.'nin yakalanması için çalışma başlatıldı.
Olay, Düzce Nasırlı Köyü'nde meydana geldi. İddiaya göre, K.B.'nin borçları nedeniyle arazisi icra yoluyla satışa çıktı. Mehmet Bakan araziyi satın aldı. Mehmet Bakan oğlu Ali Bakan ile birlikte sabah saatlerinde bahçenin otlarını biçmeye gitti. Mehmet ve Ali Bakan'ı arazide gören K.B., tüfekle baba ve oğluna ateş etmeye başladı. Mehmet Bakan başına aldığı saçmalarla, oğlu Ali Bakan ise bacağına isabet eden saçmalarla yaralandı. Etrafta bulunan kişilerin haber vermesi ile olay yerine gelen 112 Acil Sağlık ekipleri baba ve oğluna ilk müdahalede bulundu. Hastanelere kaldırılan baba ve oğlu tedavi altına alındı.
Jandarma olayın ardından kaçan K.B.'yi yakalamak için çalışma başlattı. Olayla ilgili soruşturma devam ediyor.

Görüntü Dökümü
----------
Olay yerinden görüntü
Yaralı baba Mehmet Bakan'ın hastaneye getirilirken görüntüsü
Yaralı babaya sağlık ekiplerinin kalp masajı yaparken görüntüsü ve detaylar

Haber-Kamera: Tezcan SOLMAZ/DÜZCE, (DHA)

====================

Tomarza'daki tarihi Ermeni kilisesi kaderine terk edildi

Kayseri'nin Tomarza ilçesindeki tarihi Ermeni Surp Boğos Bedros Kilisesi'nin çatı kaplama taşlarında çatlak ve kırıklar oluştuğu, sütun ile duvarların alt kısımlarında ise sıva dökülmeleri meydana geldiği görüldü. Tomarza Kültür Derneği eski Başkanı Hasan Gürbüz, kilisenin yıkılma tehlikesi olduğunu belirterek, "Kitabesi kaybolan kilisenin restore edilip, turizme kazandırılması, en büyük arzumuz" dedi.
Tomarza çarşı merkezindeki Ermeni Surp Boğos Bedros Kilisesi, 1837 yılında, yöresel geleneğe uygun olarak, düzgün kesme taş bloklar kullanılıp, yığma teknikle inşa edildi. Bir dönem, 1915 yılından sonra, depo ve sinema salonu olarak kullanılan kilise, aradan geçen zamanda ise bakımsızlığa terk edildi. Çatı kaplama taşlarında çatlak ve kırıklar oluşan kilisenin sütun ve duvarlarının alt kısımlarında ise sıva dökülmeleri meydana geldi. Bakımsızlıktan çatı kısmı otla kaplanan kilisenin saçak silmelerinde de aşınma, kırılma ve çatlak oluştu.
Kayseri Rölöve ve Anıtlar Müdürlüğü'nün girişimi, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'nun kararı ile kilise için restorasyon ve dönüşüm projesi hazırlanması amacıyla plan, rölöve ve yapısal sorunları içeren öneri raporu hazırlandığı belirtildi. Yıkılma tehlikesi bulunan tarihi kiliseyle ilgili restorasyon çalışmasının ise yapılmadığı öğrenildi.
'KİLİSE YOK OLMADAN RESTORE EDİLSİN'
Tomarza Kültür Derneği eski Başkanı Hasan Gürbüz, Ermeni Surp Boğos Bedros Kilisesi'nin, 18'inci yüzyılda inşa edildiğini bildiklerini söyledi. Kilisenin tarihi ve mimari yapısıyla önemli kültür mirası olduğunu belirten Gürbüz, "Bir dönem depo olarak kullanılan daha sonra da halka açılarak, sinema haline getirilen kilise, şimdi kaderine terk edilmiş durumda. Kitabesi kaybolan kilisenin restore edilerek, turizme kazandırılması, en büyük arzumuz. Şu an dönemi yansıtan freskler, duvarlarda izini koruyor. Güvercin yuvası haline dönen kilise, bakımsızlık ve ilgisizlikten her an yıkılma tehlikesi yaşıyor. İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü yetkililerinin konuya ilgi göstermesini bekliyoruz. Tomarza'da bulunan bu kilise, yerli ve yabancı tarih severlerin görmesi gereken yerlerden biri. Umarım, kilise yok olmadan restore edilir" diye konuştu.

Görüntü Dökümü
------------
- Yıkılma tehlikesi yaşayan kiliseden genel ve detay görüntü
- Kültür Derneği başkanı Hasan Gürbüz ile röportaj
- Kilisede drone görüntüsü
- Diğer görüntüler

Süre: 4.22 Boyut: 489 MB

Haber- Kamera: Yasin DALKILIÇ-Murat GÜRBÜZLER/KAYSERİ- DHA

================

Kayseri'de Devrek bastonu ilgi gördü

Kayseri'de düzenlenen 'Geleneksel El Sanatları Festivali'ne katılan Zonguldaklı baston ustası Ali Akcasu'nun (57) yaptığı bastonlar, büyük ilgi gördü.
Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kayseri Valiliği, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü'nün katkılarıyla Mimarsinan Parkı'nda düzenlenen, 'Kayseri Geleneksel El Sanatları Festivali'ne 30 ilden sanatçı katıldı. Çini, oyuncak, kukla, baston, telkari, ipek dokumacılığı ve halı gibi el sanatları alanında yapılan çalışmalar, festivalde yer aldı. Festivalde en çok ilgi gören çalışmaların başında Zonguldak'ın Devrek ilçesinde gelen Ali Akcasu'nun yaptığı bastonlar oldu. 36 yıllık baston ustası evli 2 çocuk babası Ali Akcasu'nun yaptığı el emeği bastonları, üzerindeki işlemeleriyle dikkat çekti.
'AĞAÇLAR DEPODA 1 YIL BEKLİYOR'
Akcasu, dünyaca ünlü Devrek bastonunun kızılcık ağacından yapıldığını, bu ağacı Devrek'te köylülerden Eylül ve Şubat aylarında satın aldıklarını söyledi. Ağaçları depoda 1 yıl beklettikten sonra işleyerek bastonları yaptıklarını anlatan Akcasu, mesleği oğluna da öğrettiğini belirterek, "Oğlum şimdi, Bülent Ecevit Üniversitesi Devrek Meslek Yüksekokulu'nda açılan Baston Uygulama ve Araştırma Merkezi'nde ders veriyor. Ben de dönem dönem Halk Eğitim Merkezi'nde baston yapımıyla ilgili dersler veriyorum. Yine Halk Eğitim Merkezi kanalıyla açık cezaevinde mahkûmlara ders verdim. Geleneksel el sanatlarımızdan baston yapımını yaşatmaya ve tanıtmaya çalışıyoruz" diye konuştu.

Görüntü Dökümü:
------------
-Ali Akcasu'dan genel görüntü
-Bastonlardan görüntü
-Ali Akcasu ile röportaj
-Genel detay

Süre:3.20-354 MB

Haber-Kamera:Zafer BARIŞ/KAYSERİ, DHA

===================

Silifke’de böğürtlen hasadı başladı

Mersin'in Silifke ilçesinde böğürtlen hasadına başlandı. İlçede çiftçinin gelirini arttırmak amacıyla alternatif ürün olarak değerlendirilen böğürtlen Antalya, İstanbul, Tekirdağ, Kayseri gibi illere gönderiliyor.
Silifke'de yaklaşık 185 dönüm arazide üretimi yapılan böğürtlen rekoltesi 2018 yılında 274,5 ton olurken, üretim değeri 1 milyon 784 bin 250 TL oldu. 2019 yılı için üretimin yaklaşık 200 dönüm arazide 350 ton civarında olması bekleniyor. Böğürtlenin kase fiyatı bahçede 8 liradan alıcı buluyor. 2002 yılında ilk defa üretimi başlayan böğürtlenin, çileğe alternatif bir ürün olduğunu belirten çiftçi Fatih Güngör, ilçede çiftçilerin önemli geçim kaynaklarından birini oluşturmaya başladığını vurgulayarak, üretici sayısının artmasını beklediğini söyledi.
Küresel ısınmanın birçok meyvede olduğu gibi böğürtleni de etkilediğini ifade eden Güngör, "Böğürtlenler bu sene normal hasat zamanından 15 gün daha geç başladı. Bunun sebebi fidanların görmesi gereken kış ayları şartlarını yaşamaması, bu durumun da başlıca sebeplerinden birisinin küresel ısınma olduğunu düşünüyorum. Öte yandan böğürtlen hem verim hem de fiyat bakımından üreticileri memnun ederken, ağustos ayı sonuna kadar sürecek hasat dolayısıyla da istihdama katkı sağlıyor" dedi.
Böğürtleni ilk defa 2002 yılında Antalya’dan getirdiği fidelerle 5 dönümlük bir arazide üretmeye başladığını belirten Güngör, “Böğürtleni ilk ektiğimde birçok üretici bu ürün burada tutmaz demişlerdi. Ancak çileğe alternatif ürün olarak getirdiğimiz bu ürün ilçede zaman içerisinde rağbet görmeye başlayıp üretim alanı da arttı. Böğürtlenin üretim maliyetinin düşük olması nedeniyle çiftçiler tarafından tercih edilen bir ürün oldu. Böğürtlen ilçenin iklimine iyi şekilde adaptasyon sağladı. Yüksek verimi ise üreticinin yüzünü güldürüyor. Taze tüketiminin yanında reçel, marmelat, pasta, şarap ve kozmetik ürün gibi çok çeşitli alanlarda kullanımı ise üreticileri böğürtlene yönlendiriyor" diye konuştu.
ÇALIŞANLARIN TAMAMI KADIN
Güngör, böğürtlenin narin bir meyve türü olması nedeni ile özellikle hasatta kadın işçileri çalıştırdıklarını kaydederken 2 çocuk annesi Şefika Çetin de böğürtlenin çok zahmet gerektirmeyen bir meyve olduğunu ifade ederek şunları söyledi:
"Biz yaz sezonunda önce çilek daha sonra böğürtlen toplayarak ev ekonomimize katkı sağlıyoruz. Böğürtlen toplaması dikkat isteyen bir meyve, hava sıcaklıklarının artması nedeniyle sabah 5.30 ila 10.30 arasında çalışıyoruz, çalışma koşullarından memnunuz."

Görüntü Dökümü
--------------
-Böğürtlen hasadı yapan işçilerden görüntü
-Böğürtlenlerden detay görüntü
-Böğürtlen toplayan kadınlardan röportaj
-Böğürtlen üreticisi Fatih Güngör’ün röportajı

Haber-Erol OKUR-Kamera: Mehmet OKUR/SİLİFKE(Mersin), (DHA)

===================

Hakan Altun konserinde evlilik teklifi molası

Aydın'ın Kuşadası ilçesinde sahneye çıkan şarkıcı Hakan Altun'un konseri, bir izleyicinin sevgilisine evlilik teklifine sahne oldu.
Ünlü şarkıcı Hakan Altun, Kuşadası AVM Anfi Tiyatroda konser verdi. Yüzlerce hayranına müzik ziyafeti yaşatan Altun, şarkılarını seslendirdi. Seyircilerin coşkusu üzerine konserini uzatan Hakan Altun, "Sözleşmeye göre 1.5 saat sahnede kalmam gerekiyor. Yemişim sözleşmeyi, 90 dakika değil saatlerce sizlere şarkı söylerim. Çünkü koro halinde şarkılara o kadar güzel eşlik ediyorsunuz ki insanın sahneden inesi gelmiyor" diyerek, yaklaşık 3 saat boyunca sahnede kaldı.
Konser sırasında ise seyirciler arasında bulunan Şenol Şulan (30), hayranlarıyla sıcak bir iletişim kuran Altun'a, bir kağıda yazdığı isteğini iletti. Kız arkadaşına evlilik teklifi etmek istediğini belirterek, Altun'un yardımcı olmasını rica etti. Bunun üzerine Hakan Altun, Şenol Şulan ile kız arkadaşı Funda Koçeli'yi (28) sahneye çağırdı. Funda Koçeli, sahneye neden davet edildiğini bilmemenin şaşkınlığını yaşarken, arkadaşı Şenol Şulan cebinden çıkardığı yüzükle önünde diz çökerek evlilik teklifi yaptı. Hakan Altun'un 'Benimle evlenir misin' parçası eşliğinde yapılan teklif karşısında bir an şaşkınlık yaşayan Funda Koçeli, kabul edince seyircilerden alkış aldı. Funda Koçeli ile Şenol Şulan'ın farklı otellerde güvenlik personeli olarak çalıştıkları öğrenildi. Kendisi için de evlenmeyi dileyen Hakan Altun, şans getirmesi için Şenol Şulan'a sürtündü, Funda Koçeli'den de ayakkabısının altına ismini yazmasını istedi. Hakan Altun, arabesk, slow ve hareketli şarkılardan oluşan konserini 'Halay çek, dert çekme' diyerek halay çekerek tamamladı.

Görüntü Dökümü
-------------
- Sahnede yapılan evlilik teklifi

Haber- Haber: Latif SANSÜR / KUŞADASI (Aydın), (DHA)

================

Mynet Youtube


En Çok Aranan Haberler