HABER

Dink Salı günü defnedilecek

Dink Salı günü defnedilecek

Gazeteci Hrant Dink, 23 Ocak Salı günü önce Agos Gazetesi sonra da Kumkapı'daki Meryem Ana Kilisesi'nde düzenlenecek törenin ardından Balıklı Ermeni Mezarlığı'ndaki aile kabristanında defnedilecek.

Türkiye Ermenileri Patriği Mesrob II, Kumkapı'daki patrikhanede gazetecilere yaptığı açıklamada, Hrant Dink için 23 Ocak Salı günü saat 14.00'te Meryem Ana
Ermeni Kilisesi'nde cenaze töreni düzenleneceğini bildirdi.

Bu arada cenaze töreninde pankart açılmayacağı ve slogan atılmayacağı belirtildi.

Mezarlıkta çalışmalar başladı

Agos Gazetesi Genel Yayın Müdürü Hrant Dink'in toprağa verileceği mezarlıkta çalışmalar başladı. Zeytinburnu'nda bulunan Balıklı Ermeni Mezarlığı'nda cenaze töreni için hazırlıklar devam ediyor. Hrant Dink'in anne ve babasının yanına defnedileceği öğrenildi. Balıklı Ermeni Mezarlığı Müdürü Kirkor Sivaslıoğlu, Dink'in zaman zaman mezarlığa gelerek ailesini ziyaret ettiğini söyledi. Sivaslıoğlu, Dink'in anne ve babasının burada yattığını belirterek "Önemli günler ve bayramlarda gelirdi. Kendisiyle diyalogum olmadı onu burada görüyordum, tanıyordum. Şu ana kadar ailesinden buraya gelen olmadı. Sanırım Pazartesi günü gelecekler" dedi.

Saldırı nedeniyle Ermeni Cemaati olarak üzüldüklerini İHA'ya anlatan Sivaslıoğlu, "Provokasyon mu nedir bilinmiyor. Bu bir canilik. Bu, Dink'e atılmış bir kurşun değil. Tüm Ermeni cemaatine, tüm Türkiye'ye atılan bir kurşundur" diyerek tepkisini dile getirdi. Balıklı Ermeni Mezarlığı'nda salı günü yapılacak toprağa verme işlemi için yoğun bir hazırlık başlatıldı.

Koruma talebinde bulunmadı

İstanbul Valisi Muammer Güler, uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden Hrant Dink'in koruma talebinde bulunmadığını söyledi. Vali Güler yaptığı açıklamada, "Dün meydana gelen Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Dink'in ölümüne yol açan menfur saldırıyı, güvenlik makamlarımız yargı makamlarının denetiminde sürdürmektedir. İstihbarat örgütleriyle çok yoğun bir şekilde yürütülüyor. Bu menfur saldırıyı gerçekleştiren kişinin resmini kaçarken silahı beline koyarken görüntülerini dağıtıyorum. Bu kişiyle ilgili görgü şahitleri için İstanbul Emniyet Müdürlüğü mail, e-mail adreslerini telefonlarını vereceğim. Bu bilgiler 155'e de verilebilir. Başka bilgiler belgeler de var. Ama size verebileceklerim bu kadar" dedi.

İkinci kişiyle ilgili iddiaların daha belli olmadığını belirten Güler, şöyle konuştu: "Herhangi bir koruma talebi olmamıştır. Şu an koruma talebinde yapılan ön inceleme için 18 basın görevlisi için komisyon kararları yürütülmektedir. Yakın koruma talebi olmadı. Bu davalarla ilgili tedbirler aldırılmaktaydı. Bu konuyu kamuoyuyla paylaşıyoruz ve bize vatandaşlarımızın yardımcı olmasını istiyorum".

Güler, "Eski bir askerle ilgili şikayeti var mıydı?" şeklindeki soruya şöyle karşılık verdi: "Kendisi 2006 yılında Ahmet isimli bir kişiden mail almıştır. Şişli Başsavcılığı Bursa'daki adreste tespit yapılmıştır. Bursa'da Ahmet isimli 541 kişi olduğu belirlenmiş. Onunla ilgili bir işlem yapılamamıştır. Bu görüşme 24 Şubatta emniyetten sorumlu vali yardımcısı tarafından kendine yapılan davetle yapılmıştır. 2004 yılında Şubatta Sabiha Gökçen'le ilgili yazı yazılmış kamuoyunda görüşülmüştü. Ermeni Patrikhanesi'ne tehditler yapılmıştır. Bu tehditler incelenmiş ve bu tehdidi yapan şahıs gözlem altına alınmış 10 ay tutuklu kalmıştır. Konunun kendisiyle paylaşılması arzusuyla alenen davet edilmiştir. Bu görüşmede hassasiyetin kendisiyle paylaşılması içindir".

Güler, "Gizli koruma yapılamaz mıydı" sorusuna şöyle karşılık verdi: "Kendisinin koruma talebi olmadığı için yakın koruma yapılamamıştır. Kendilerine verilen korumayı istemeyen kişiler olabilir. Yazılı şekilde de belirtiyorlar böyle bir talebi olmadığı için genel tedbirler alınmaktaydı. Benim işim yargı kararlarıyla ilgili yorum yapmak değil. Faillerinin bulunmasıyla ilgili. Bize yapılan bir şikayeti yok. Şişli cumhuriyet başsavcılığına intikal edilmiştir. Ahmet Demir adlı 542 vatandaş olduğu tespit edilmiş. Şu an gözaltında olan kimse yok".

En çok Veli Küçük'ten tedirgin oluyordu

Hrant Dink'in avukatı Erdal Doğan, Dink'in Veli Küçük'ten tedirgin olduğunu belirterek,"Dink'in cenaze töreni salı günü saat 14:00'te Kumkapı Meryemana Kilisesi'nde yapılacak" dedi. Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesiyle ilgili soruşturma derinleştirildi. Gazetenin önüne gelenler Dink için açılan taziye defterine duygu ve düşüncelerini yazdı. Gazetenin köşe yazarı Aydın Engin ve Dink'in avukatı Erdal Doğan da basın mensuplarının sorularını cevapladı.

Aydın Engin, Dink'in öldürülmesinin ardından pek çok kişinin ne kadar demokratik ve barışçı olduğunu söylediğini belirterek "Dink öldürülmeden önce ne hükümet ne de medya korunmadı. Hatta korunma hakkı bile vermedi. Türkiye kendi değerlerini kaybeden bir ülke. Cinayete bir halka daha eklendi. 'Katili yakaladık, yakalıyoruz' diye açıklamalar var. Daha önce de birçok gazeteci öldürüldüğünde bu tür söylemler oldu. Aynı filmi izledik. Umarım katil karanlık perdenin arkasında kalmaz. Bir serseri manyağı karşımıza çıkarıp 'işte bu katil derlerse' buna kargalar gibi güleriz. Dink, Ermeni olmasından önce en seçkin yurttaşlardan biriydi" dedi.

Engin, "Vali muavinliği odasında bir görüşme olduğunu iddia etmişti. Bununla ilgili ne diyeceksiniz" şeklindeki soruya şöyle karşılık verdi: "Dink 12 Ocak'taki yazında da anlattığı gibi Sabiha Gökçen olayının ardından bir vali muvavini Dink'i arayarak 'elinizde ne kadar bilgi varsa vilayete getirir misin' diye söyledi. Dink de bize sordu 'Vali muavini çağırdı. Gideyim mi' diye biz de kendisine gitmesini söyledik. 'Neden' diye sorduğunda vali muavini sohbet için dedi. Vali muavinin odasına girdiğinde bir erkek bir kadının olduğunu söyledi. Vali muavini 'bunlar tesadüfen burada sakıncası yok değil mi' diye sorduğunda Dink kabul etti. Konuşmanın ardından erkek şahıs bir saat boyunca Dink'le konuştu. 'Şahıs kendisine böyle devam ederse başına bir şeyler gelebilir' demiş. Bu görüşmenin 2004 yılında olduğu ancak böyle bir konuşma olmadığı söylendi. Söz uçar yazı kalır, Dink bunları yazısında yazdı. Barışa giden yolda yapılan saldırıdır. Dink'i hedef tahtası haline getirenler linç etmek isteyenlerin bu cinayette yani kanlı çorbada tuzu olmuştur."

Avukatı Erdal Doğan da, bir buçuk yıldır avukatlığını yaptığını belirterek şöyle konuştu: "Dink'e zamanında 6 aylık ceza verilmesi işlenen en büyük suçtur. Bu cezadan sonra linç başladı, 2.5 yıldır tehdit alıyordu. Veli Küçük ise en tedirgin olduğu kişiydi. Bir yıl önce imzasız bir mektup aldı. 2.5 yıldır her gün tehdit alıyor."

En Çok Aranan Haberler