HABER

Ekonomi Kıbrıs şokunu karşılar

ANKARA (İHA) - Ekonomistler Platformu Başkanı Tuna Bekleviç, Ekonomik Değerlendirme Kurulu (EDK) toplantısında, Kıbrıs'la ilgili olumsuz bir gelişme durumunda ekonomide oluşacak şokun karşılanabileceği görüşünün benimsendiğini söyledi.

Ekonomistler Platformu'nun periyodik olarak düzenlediği 3. EDK toplantısı Ankara'da Dış Ticaret Müsteşarlığı'nda yapıldı. Onbir kamu kurumundan temsilcilerin katıldığı toplantıda genel olarak Irak, enflasyon, dış ticaret, Kıbrıs ve genel seçimler ele alındı. 4. EDK toplantısı yine Ankara'da bir kamu kuruluşunda 10 Mart'ta gerçekleştirilecek.

Toplantıyı İHA'ya değerlendiren Ekonomistler Platformu Başkanı Tuna Bekleviç, öncelikle Kıbrıs görüşmelerinin olumsuz sonuçlanmasının Türk ekonomisine ne gibi etkiler yapabileceği, parasal anlamdaki değişikliklerin nasıl olacağı konusunun gündeme geldiğini belirtti. Bekleviç, toplantıda Kıbrıs'a yönelik bir şok gelişme ile Türkiye'nin 5-6 milyar dolarlık bir sermaye çıkışının olabileceği, bu çıkışın ise Merkez Bankası'nın 33 milyar dolara varan rezervleriyle rahatlıkla karşılanabileceği görüşünün benimsendiğini kaydetti. Bekleviç asıl sorunun eurobondlarda olduğu ve eurobondlara gelebilecek muhtemel satışların nasıl önlenebileceğinin konuşulduğunu ifade etti. Genel olarak Merkez Bankası'nın piyasalara müdahalesinin serbest kur rejiminde uygun olmayacağını belirten Bekleviç, "Ancak Merkez Bankası spekülatif yaklaşımları engelleyeceğini düşünüyoruz" dedi.

"IRAK'LA TİCARET BÜYÜYOR" Türkiye'yi Irak'tan yoğun döviz akını olduğunu hatırlatan Bekleviç, "Irak'la yüzde 135 oranında uluslararası bir nakliye artışı var. Ancak bu giriş kayıt dışı giriş. Irak'ta bankacılık sektörü gelişmediği için nakit para girişi oluyor. Yeniden yapılanmaya ilişkin çok sayıda mal Türkiye'den Irak'a taşınıyor. Hatta Japonya asker gönderdi, onların malzemeleri bile Irak'a Türkiye'den gitti" diye konuştu. Söz konusu durumun hem fırsat hem de bir tehdit olabileceğine değinen Tuna Bekleviç, "Irak'a yatırım yaparken çok dikkatli ve serin kanlı adımlar atmak lazım. Bir başka değişken de ABD seçimleri. Bu yılın sonunda ABD seçimlerinde Cumhuriyetçilerin aleyhine bir karar çıkarsa Irak'ta ne olacak, soru işareti. Temkinli davranmak gerekiyor" dedi.

Irak'ta önemli bir konunun da hurda olduğuna dikkat çeken Bekleviç, şu anda Irak'tan Türkiye'ye hurda gelmediğini, katma değeri yüksek olan hurda konusunda farklı yaklaşımların oluşturulması gerekliliğini belirterek, "Konunun ticaret görüşmelerinde öne çıkarılmasını öneriyoruz. Mesela uçak, helikopter ve diğer buna benzer araçlarla ilgili hurdayı Türkiye'ye vermiyorlar. Bu hurdaların Türkiye'ye getirilmesi durumunda önemli işler yapılabilir" diye konuştu. Bekleviç, Irak'ta Türk iş adamlarının ciddi ihaleler alma yolunda önemli çalışmalar yapıldığına dair bilgiler aldıklarını da kaydetti.

"İHRACATTA İLK ODAK KUR DEĞİL" Dış ticaret denince hemen kura odaklanıldığını hatırlatan Bekleviç, "Dış talep kurdan daha belirleyici. Uzun vadede fiyat dışı rekabet dış ticaretimizde önemli belirleyici olacaktır. Markalaşma, yeni pazarlarlar arama gibi hususlar kurdan daha önce gelir diye düşünüyoruz" dedi.

Yerli paranın sadece Türkiye'de değerli olmadığını, birçok gelişmekte olan ekonomide yerli paranın kur olarak yukarıda olduğuna işaret eden Bekleviç, "Çünkü küresel faiz oranı düşük, bu da gelişmekte olan ülkelere büyük fırsat sağlıyor. Kolay borçlanıyorlar. Türkiye'de bunlardan biri. Bu durum değişirse tabi ki büyük bir soru işareti. Temkinli borçlanmayı öneriyoruz" diye konuştu.

YEREL SEÇİMLER, ENFLASYON, KAYITDIŞI EKONOMİ EDK toplantısında yerel seçimlerin enflasyonla birlikte gündeme geldiğini, yerel seçimler konusunda kamu mallarına yönelik fiyatların endişe ile karşılandığını söyledi. Rakamların kamu mallarının gerçek değerinin altında olduğunu gösterdiğine dikkat çeken Bekleviç, "Kamu sektörü fiyat ayarlaması yapması gerekiyor. Kamu zamlarını muhtemelen Mart'tan sonra yapacak. Toplantıda kamu zamlarının dengeli ve kademeli olarak gerçekleşmesi gerekiyor önerisi kabul gördü" dedi.

Toplantıda kredi kullanımının genişlemesine, faizin anlık düşmesi dolayısıyla hemen yoğun bir şekilde kredilere yönelmelerin olduğuna ve bunun da enflasyon üzerinde bir baskı unsuru olacağına dikkat çekildiğini belirten Bekleviç, bankaların bu konuda daha hassas olmasını istedi. Rakamların bu şekilde gitmesi durumunda faizlere bağlı olarak iç borcun hafifleyeceğini hatırlatan Bekleviç, ancak bankalardaki fonların değerlendirmesi tüketici kredisi şeklinde değil de KOBİ'lere yönelik üretimde kullanılmasının daha uygun olacağını söyledi.

Harcama alanında bundan sonra reform yapmanın zor olduğunu, gelir alanında fazla vergi alma şansının bulunmadığına değinen Bekleviç, bundan sonra yapılacak işin kayıt dışını kayıt altına alma çalışmaları olması gerektiğini kaydetti.
Bekleviç Tüpraş'la ilgili Rekabet Kurulu'nun aldığı kararın kamuoyunda yanlış anlaşıldığını, alınan kararın dağıtımla ilgili konuyu içermediği, aslında kararın malumun ilanı şeklinde olduğunu belirtti.

Bekleviç bundan sonraki toplantılarda kayıt dışı ekonomi, Çin ve diğer konuların ele alınacağını sözlerine ekledi.

En Çok Aranan Haberler