BİZE ULAŞIN
Antalya'nın Finike ilçesinde, 7 yaşındaki kız çocuğu G.E.G. ile ağabeyi 10 yaşındaki İ.E.G.'ye cinsel istismarda bulundukları iddiasıyla tutuksuz sanıklar anne Merve A. ve üvey baba Rahmi A. ile çocukların 15 yaşındaki dayısı S.C.G., "cinsel istismar" ve "eziyet" suçlarından yargılandıkları davada beraat etti.
"Elmalı Davası" olarak bilinen olayda, iki kardeşin anneleri ve üvey babaları tarafından istismar edildiği öne sürülüyordu.
Bugün Elmalı Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen yedinci duruşmada savcı, 3 sanığın da cezalandırılması ve tutuklanmalarını talep etti.
Mağdur çocukların öz babası Gürhan G., çocukların hem beden, hem ruhlarında oluşan travma nedeniyle büyük sıkıntı çektiklerini belirterek "Çocuklarıma kavuşacağım günü sabırla bekliyorum. Sanıkların suçları sabittir. Bu sanıklar dışarıda olduğu her gün başka çocuklar tehlike altındadır" dedi.
Sanık avukatı İbrahim Şimşek'in, mağdur G.E.G.'nin Adli Görüşme Odası'nda ifadesini verdikten sonra çıkarken "Ben yalan söyledim" dediğini söylemesi üzerine araya giren şikayetçi Gürhan G.'nin avukatı Yusuf Tuğbay Öndet, G.E.G.'nin ifadelerinin meslektaşı tarafından çarpıtıldığını öne sürdü.
Bunun üzerine avukatlar arasında tartışma çıktı.
İfadelerin ardından mahkeme heyeti karar için ara verdi. Tutuksuz sanıklar Merve A., Rahmi A. ile çocukların dayısı suça sürüklenen çocuk S.C.G., "cinsel istismar" ve "eziyet" suçlarından yargılandıkları davada beraat etti.
Elmalı Cumhuriyet Başsavcılığı, daha önce de sanıkların tutuklu yargılanması için itiraz etmiş fakat itirazları Antalya 10. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından reddedilmişti.
Sosyal medya kullanıcıları bugünkü beraat kararına tepki gösterdi.
#ElmalıDavası etiketi Twitter'da Türkiye gündemine girdi.
CHP Kadın Kolları, çocuğun beyanının esas olması gerektiğini söyleyen bir paylaşımda bulundu.
Çocukların avukatı Gülşah Ekin Taş, Temmuz ayında kabul edilen dördüncü yargı paketinde çocuğun cinsel istismarı suçunda tutuklama için "somut delil" aranması şartını eleştirmişti.
"Bu yargı paketi diyor ki, çocukların beyanı değil; somut deliller esas alınmalıdır.
"Mesela bir tanığın olması... İstismarın tanığı olur mu? Suçlular zaten gizli yerler arıyorlar çocukları istismar etmek için. Fiziksel konularla ilgili raporlar somut delil sayılıyor ama ruh sağlıkları ile ilgili raporlar neden sayılmıyor? Bir istismarcı ne diyor biliyor musunuz bir davada: 'Bu yargı paketi çıkarsa benim cezayı düşersiniz.'
"Adli birimlerden gelen her rapor ve çocuğun beyanı bir delil olarak kabul edilmeli. Bu yargı paketi istismarcıların önünü açabilir. Suçluların hak ettikleri cezayı alması ve çocukların sağlığı için elimizden geleni yapacağız."
Daha önce bir okul müdürünün yıllar süren çocuk istismarını ortaya çıkaran öğretmen Saadet Özkan da "Çocukların beyanı delil değildir denilerek bugün tüm sanıklara beraat verildi. Çocuklar artık özgür değil. Unutmayın O çocuklar büyüyecek. Bizler mücadeleden asla vazgeçmeyeceğiz" dedi.
https://twitter.com/SaadetOzkanEfe/status/1460193603763023878
