HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Engelli çocuk sahipleri şoku atlatamıyor

Psikolog Gülnihal Özyılmaz, çocuklarının zihinsel veya bedensel engelli olduğunu öğrenen ailelerin şok içersinde farklı duygular yaşarken "Niye ben, başkası değil" soruları ile bu şoku üzerinden atamadıklarını ifade ederek, "Bu tür sorunların kaynağı, hastalığın teşhisi sonrası hastanelerde aileye gerekli bilgi verilmemesi ve danışmanlık hizmetinin yapılmaması" dedi.

Engelli çocuk sahipleri şoku atlatamıyor

Özgür Yaşam Özel Eğitim Merkezi Psikologu Gülnihal Özyılmaz, çocuklarının farklı olduklarını öğrenen ailelerin çok karmaşık duygular yaşadığını ve sürekli "Niye ben, başkası değil" soruları ile kendilerini yıprattıklarını söyledi. Özyılmaz, "Anne ve babanın bu karmaşık duygudan kurtulup çoğuna faydalı olması için mutlaka psikolojik anlamda destek alması gerekli" diye konuştu.

Özyılmaz, ailelerin kafasında oluşan "Niye ben, başkası değil" sorusunun cevabının kişinin kendisinde olduğunu ifade ederek, "Bu durum olayın kabullenilememesinin bir sonucu. Niye ben sorusunu sormayan aile yok gibi. Çocuklarının zihinsel veya bedensel engelli olduklarını öğrenen anne ve babanın yaşadıklarını açıklayan modeller var. Bunlardan ilk aşama modeli; aile bu zamanda çok karmaşık duygular ve daha sonra şok yaşıyor. Kabullenmek istemiyorlar ve itiraz ediyorlar. Ama şokun ardından kabullenme sürecine giriyorlar ve ben ne yapabilirim, nasıl davranabilirim, nereden yardım alabilirim sorusuyla yavaş yavaş kabullenme aşamasına geliyorlar. Bir başka model ise sürekli üzüntü modeli, bunda da anne baba sürekli kaygılı, sürekli üzüntülü ama bunu patolojik olarak algılamıyorlar. Yani 'ben zaten üzülmem, kaygılanmam gerek ve bunu yaşıyorum' diyorlar. Ama temel olarak ilk yaşadıkları şey duygularını tanımlayamamak. Yani üzüntü mü, şok mu bunu tanımlayamıyorlar. Bizlere bu aşamada düşen görev anne, babaların bu durumu daha kolay atlatabilmelerine yardımcı olmak ve ailelerle empati kurarak problemi aşmalarını sağlamak. İlk şoku böyle atlatabilirler. Ama ülke genelinde düşündüğümüzde bu sorun çok fazla. Genelde hastanelerde bu tür teşhisler konulduğunda ailelere 'sizin çocuğunuzda zeka geriliği var veya bedensel engelli' deniliyor. Aileye başka bir açıklama yapılmıyor" şeklinde konuştu.

Bedensel veya zihinsel engelli olarak çocuk dünyaya getiren annenin sürekli çevresi tarafından suçlandığını da ifade eden Özyılmaz, doğuda bu tür davranışların daha çok görüldüğünü belirterek, "Özellikle kayınpeder ve kayınvalide anneyi yoğun bir baskı altında tutuyor. Anneye, 'sen özürlü doğurdun, senin suçun' şeklinde yoğun bir reddetme oluyor. Baba ve aile içi çok büyük huzursuzluklar yaşanıyor. Bu da çocuğun eğitimi açısından kötü sonuçlar doğuruyor. Bu konuda geç kalınan çok vaka var. Ama en güzeli durumu birlikte atlatmak. Anne baba dayanışma içersine giriyor, çevre desteğini de alıyor o tür çocuklar çok daha hızlı ilerliyorlar" dedi.
Bu tür çocuklarının eğitimlerini devlet üstlendiğini, fakat halen bu durumu bilmeyen ailelerin olduğunu ifade eden Özyılmaz, sağlık güvencesi olanların devlet eğitim masrafını karşıladığını kaydetti.

Mynet Youtube


En Çok Aranan Haberler