Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İslam Kalkınma Bankası (İKB) Kadın ve Kalkınma Birimi 2. Uluslararası Toplantısı yemeğine katıldı. Yemekte konuşan Başbakan Erdoğan, "Evet, İslam toplumlarında kadınların sıkıntıları vardır, çözüm bekleyen sorunları vardır, topluma katılımlarının önünde engeller vardır. Ancak bu sıkıntıların bir kaynağı din zannedilen törelerdir, dinin kendisi değil" dedi.
Dolmabahçe Sarayı İkinci Binek Salonu'nda düzenlenen yemeğe Erdoğan ve İKB Başkanı Ahmet Muhammed Ali'nin yanısıra, Başbakan Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, Devlet Bakanı Nimet Çubukçu, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı ve AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Selma Kavaf'ın yanısıra İKB Başkan Yardımcısı Dr. Amadou Bobacar Cesse, BM Nüfus Fonu Bölgesel Başkanı Bintou Sanogoh, Londra Müslüman Azınlıkların Haklarını Koruma Enstitüsü Başkanı Dr. Saliha Sadig Abedin, Suudi Arabistan kraliyet ailesi üyesi ve Kral Abdülaziz Üniversitesi tarih profesörü Mudi Bint Mansour Bin Abdülaziz El Saud'un da aralarında bulunduğu 12 ülkeden 21 akil kadın katıldı. Yemekte bir konuşma yapan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, sözlerine "Rahman ve rahim olan Allah'ın adıyla" diye başladı. Akil Kadınlar Girişimi'ni ve bu buluşmayı son derece önemsediğini belirten Başbakan Erdoğan, "Ülkelerin, ekonomiler hızla birbirine yaklaşırken ortak meselelerini çok boyutlu ve derinlikli yaklaşımlarla ele almasında büyük yararlar görüyorum. Ortak medeniyetler ve kültürler, esas meselelerin çözümünde iyi bir zemin sunacaktır. İslam aleminin konuşması gereken önemli meseleler var. Bunu herkes biliyor ve bunlarla her gün karşılaşıyoruz. Kadınların hayatın her alanında aktif roller oynadığı, sosyo ekonomik ve siyasi süreçlere önemli katkılar sağladığı bir çağda yaşanıyor. Her toplum kendi gerçekliği içinde ve tarihinin akışına uygun olarak bu alanda belirli aşamalardan geçip belirli mesafeler kat ediyor" dedi. Erdoğan sözlerine şöyle devam etti:
"Bu çerçevede kadınların rolü denince özellikle iki meselenin altını çizmek istiyorum.
Birincisi, sanki günümüzde bazı toplumlarda kadın sorunlarının tümüyle çözüldüğü, bazılarında da bu konuda hiçbir ilerleme ve gelişme göstermediği, inançlarının buna engel oluşturduğu, kadınları ezdiği, sömürdüğü anlayışıdır ki ben bunu çok aşağılayıcı bir yaklaşım olarak görüyorum. Mesele bu kadar basit değil. Özellikle batı ülkelerinde İslam toplumlarında kadınların yeri konusunda ileri sürülen tezler bu bağlamda ele alınmalıdır.
Evet, İslam toplumlarında kadınların sıkıntıları vardır, çözüm bekleyen sorunları vardır, topluma katılımlarının önünde engeller vardır. Ancak bu sıkıntıların bir kaynağı din zannedilen törelerdir, dinin kendisi değil. Başka bir kaynağı da sosyal ve ekonomik düzen çarpıklığıdır. Kaldı ki kadının kalkınma sürecine dahil olma, toplumsal hayata katılma sorunu sadece bizim ülkelerimizin bir sorunu değil, bütün dünyanın sorunudur."