HABER

Erdoğan: Türkçe'yle felsefe yapılamaz

Erdoğan: Türkçe'yle felsefe yapılamaz

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda düzenlenen TÜBİTAK Bilim, Özel ve Teşvik Ödül Töreni'nde bir konuşma yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan "Kendi değerlerine sahip çıkmayan bir millet sadece esir olur" dedi. Türkiye'nin en büyük sıkıntıyı dilde yaşadığını savundu. Erdoğan Dil Devrimi'ni eleştirirken Türkçe'yle felsefe yapılamayacağını savundu:

"Dilimizden inancımıza kadar ne kadar kendimiz olursak o kadar üreten oluruz, öncü oluruz, lider oluruz. Bizim son derece bilim yapmaya müsait bir dilimiz varken bir gece yattık kalktık o dilimiz yok. Şimdi yabancı dillerle bilim öğreten bir ülke durumundayız. Binlerce kelime ve kavram unutuldu, sözlüklerden çıkarıldı. Dil yapısı törpülendi. Türkçe'nin mevcut kelime haznesiyle felsefe yapamazsınız Osmanlıca, İngilizce, Fransızca Almanca kelimelere başvuracaksınız. Bunları aşmak zorundayız, bu sorunlar devlet eliyle değil bilim insanları eliyle aşılacaktır. Onların yetiştireceği talebeler bilim ahlakına sahip bir toplum inşa edecek."

TÜBİTAK'ı eleştirdi

Erdoğan iktidara geldikleri 2002 yılıda bilim ve araştırmaya büyük yatırım yaptıklarını söyledi. Erdoğan buna rağmen TÜBİTAK'ta "gizli bir yapının ur gibi büyüyerek bünyeye hâkim olduğunu" söyledi:

"Bilimi teşvik etmesini beklediğimiz TÜBİTAK kendi ülkesinin cumhurbaşkanını, başbakanını, genelkurmay başkanını dinlemek gibi haince bir planının zemini oldu. 'Kriptolu telefon ürettik' diyorlar bunu devletin üst düzey yöneticilerine veriyorlar sonra ellerindeki imkanlarla dinleyip servis ediyorlar. Burada sadece ihanet değil ahlâksızlık var. Sadece kendi vatanınına ihanet yok, bilime yönelik ahlâksızlık da var. Kendilerine verilen imkanları, insanların yararına kullanmak yerine vatana ihanet için kullanan kişi bilim camiasının yüzkarasından başka bir şey değildir."

Erdoğan TÜBİTAK'ın "bilim dünyasının yüz karalarından aklama sürecine girdiğini" söyledi.

"Paralel yapıyla mücadele kazanıldı"

Erdoğan 'paralel yapı' olarak tanımladığı Gülen Cemaati'yle mücadelenin kazanıldığını, bunun da her alanda Türkiye'nin önünü açtığını savundu:

"Türkiye paralel yapıyla mücadelesini kazanmıştır, kazanmaya devam ediyor. Bu, özgürlük mücadelesiydi artık engel aşıldı. Dış politika, siyaset ve ekonomiyle birlikte eğitim ve bilimin önü açılmıştır, açılmaya devam edecektir. Bize düşen neyse hakkıyla yerine getirmeye devam edeceğiz. 77 milyonun sanal gündemlerle değil kendi asli işiyle meşgul olması için daha çok çalışacağız."

Musevi iş adamından örnek verdi

Erdoğan belediye başkanlığı döneminde kendisini ziyarete gelen Musevi bir işadamının, başarının üç sırrından söz ettiğini anlattı. Erdoğan bunları "insan yönetimi, bilgi yönetimi ve para yönetimi" olarak sıralayan iş adamının bu sözlerinin kendisi için yönlendirici olduğunu söyledi. Erdoğan "Öyle bir bilgi vardır ki siz onu rahatlıkla ranta dönüştürürsünüz." dedi. Erdoğan TÜBİTAK'ın bilgiyi yönetecek bir kurum olarak gördüğünü söyledi.

Türkiye'de araştırma geliştirme (AR-GE) faaliyetlerine ayrılan payın milli gelir içinde yüzde 2'ye çıkarılması gerektiğini vurgulayan Erdoğan "Takip eden bir adım geride kalır. Bizim öne geçmeye, takip ve taklit edilen olmaya ihtiyacımız var. Bunu sağlayacak potansiyelimiz de var." dedi.

Erdoğan okullardaki derslik sayılarının arttırılarak sınıf mevcutlarının 30 öğrenciye indirileceğini söyledi.

Yurt dışındaki bilim insanlarına çağrı

Erdoğan, yurt dışına giden bilim insanlarının geri dönmesi için Türkiye'nin cazibe merkezi haline getirileceğini anlattı:

"300'ü aşkın akademisyenin geri döndüğünü duymak bizim için önemli bir haberdir. Dünyanın her yerinden öğrenci çektiğimiz gibi dünyanın her yerinden akademisyen, bilim adamını cezbedecek, ülkemizi bu anlamda bir cazibe merkezi haline getireceğiz. İlim Müslümanın yitiğidir, nerede bulursa alır. Onun için YÖK ve TÜBİTAK bilim adamlarını gönderiyor, gelip yeni nesilleri yetiştirsinler diye. Bunlar ilk adımlardır. Bilim merkezi Semerkant, Buhara, İstanbul ve Konya'yı bir kez daha kurabiliriz. Yeter ki en başta buna inanalım."

Erdoğan, öğretmenlerden yeni nesillere özgüven aşılamalarını istedi:

"Birinci derecede hocalarımızın asli görevi bu olsa gerek, onlar o yavruları yoğuracaklar ve o özgüvenle bu nesil geleceğimizi farklı şekilde inşa edecek. Farabi, Ali Kuşçu, Piri Reis dediğinizde kimileri kompleks içinde ele alıyor. 'ABD kıtasına Kolomb'dan önce Müslümanlar ulaştı' dediğimde birileri kıyamet kopardı halbuki eserler ortada. Bu mesele karşısında araştırmak yerine, kompleks içinde alay edebiliyorlar. Çünkü bizlere yalan söyleyen bir tarih öğrettiler, bunun sıkıntılarını yaşıyoruz. Bize lazım olan kompleks değil tarihimizden ecdadımızdran miras kalan özgüvendir."

Kaynak: Al Jazeera

aljazeeraturk

'Mısır ile ilişkiler normalleşebilir'

Organik etin merkezi Ayvacık

Erkekler mobbingden daha çok şikayetçi

En Çok Aranan Haberler